- 6.1. İl Özel İdareleri
- 6.1.2. 5302 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu
- 6.1.2.1. İl Özel İdarelerinin Görevleri
- 6.1.2.2. İl Özel İdarelerinin Yetkileri ve Ayrıcalıkları
- 6.1.2.2. İl Özel İdaresinin Organları
- 6.1.2.3.1. İl Genel Meclisi
- 6.1.2.3.2. İl Encümeni
- 6.1.2.3.3. Vali
- 6.1.2.4. Organların Görevden Uzaklaştırılması
- 6.1.2.5. İl Özel İdaresi Örgütü/
- 6.1.2.6. İl Özel İdarelerinin Denetimi
- 6.1.2.7. İl Özel İdaresinin Gelirleri ve Giderleri
- 6.1.2.8. İl Özel İdaresi Bütçesi
- 6.1.2.9. Borçlanma ve İktisadi Girişimler
- 6.1.2.10. Diğer Kuruluşlarla İlişkiler
- 6.2. 442 Sayılı Köy Kanunu
- 6.2.1. Köy Yönetimlerinin Görevleri
- 6.2.2. Köy Yönetimlerinin Gelir ve Giderleri
- 6.2.3. Köy Yönetimlerinin Organları
- 6.2.3.1. Muhtarın ve İhtiyar Meclisinin Görevleri
- 6.3. 5393 Sayılı Belediye Kanunu
- 6.3.1. Belediyelerin Kurulması
- 6.3.1.1. Sınırların Belirlenmesi
- 6.3.1.2. Birleşme ve Katılma
- 6.3.2. Mahalle ve Yönetimi
- 6.3.3. Belediye Tüzel Kişiliğinin Sona Erdirilmesi
- 6.3.4. Hemşehri Hukuku ve Katılımcılık
- 6.3.5. Belediyelerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları
- 6.3.6. Belediyelerin Organları
- 6.3.6.1. Belediye Meclisi
- 6.3.6.2. Belediye Encümeni
- 6.3.6.3. Belediye Başkanı
- 6.3.7. Belediye Örgütü
- 6.3.8. Belediyelerin Denetimi
- 6.3.9. Belediye Hizmetlerinde Aksama
- 6.3.10. Belediyelerin Gelirleri
- 6.3.11. Belediyelerin Giderleri
- 6.3.12. Belediyelerin Bütçeleri
- 6.3.13. Belediyelerin Borçlanmaları
- 6.3.14. Belediyelerin Arsa ve Konut Üretimi
- 6.3.15. Belediyelerin Şirket ve İşletme Kurmaları
- 6.3.16. Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanları
- 6.3.17. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi
- 6.3.18. Belediyelerin Yurt Dışı İlişkileri
- 6.3.19. Belediyelerin Diğer Kuruluşlarla İlişkileri
- 6.4. 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
- 6.4.1. Büyükşehir Belediyelerinin Oluşumu
- 6.4.2. Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin Görev, Yetki ve Sorumlulukları
- 6.4.3. Büyükşehir Belediyelerinde Alt Yapı ve Ulaşım Hizmetleri
- 6.4.4. Büyükşehir Belediyelerinin İmar Denetimi Yetkileri
- 6.4.5. Büyükşehir Belediyelerinin Organları
- 6.4.5.1. Büyükşehir Belediye Meclisi
- 6.4.5.2. Büyükşehir Belediye Encümeni
- 6.4.5.3. Büyükşehir Belediye Başkanı
- 6.4.6. Büyükşehir Belediyelerinin Örgütü ve Personeli
- 6.4.7. Büyükşehir Belediyelerinin Gelirleri
- 6.4.8. Büyükşehir Belediyelerinin Giderleri
- 6.4.9. Büyükşehir Belediyelerinin Bütçesi
- 6.4.10. Şirket Kurulması
- 6.4.11. Belediyeler Arası Hizmet İlişkileri ve Eşgüdüm
- 6.5. 2012 Tarihli ve 6360 Sayılı “Yeni Büyükşehir Yasası”
- 6.5.1. Yeni Büyükşehir Yasası ile Getirilen Yenilikler
- 6.5.2. Yeni Büyükşehir Belediye Yasası ile İlgili Değerlendirmeler
- 6.5.2.1. Olumsuz Yaklaşımlar
- 6.5.2.2. Olumlu Yaklaşımlar
20. yüzyıl boyunca yaşanan yerel ve küresel gelişmelerin etkilediği Türkiye’nin yönetim ve yerel yönetim sisteminde zaman zaman değişiklikler öngörülmüş, bir kısmı da hayata geçirilebilmiştir.2000’li yılların başında yapılan geniş kapsamlı yeniliklerle bugünkü şeklini alan yerel yönetim yasaları ve bunların öngördüğü uygulamalar, sırasıyla, İl Özel İdareleri, Köyler, Belediyeler ve Büyükşehir Belediyeleri başlıkları altında irdelenecektir.
6.1. İl Özel İdareleri
Anayasa’da sayılan yerel yönetimlerden biri olan İl Özel İdareleri, İl genelinde yerel hizmet sunmak üzere kurulmuşlardır. Kentsel hizmet veren Belediyeleri ve kırsal hizmet veren köyleri kapsayan yapıları nedeniyle her iki tür hizmeti vermesine engel olmamasına rağmen, bu idareler genellikle kırsal hizmetler alanında yoğunlaşmışlardır.
Belediye ve köyleri kapsayan yapıları dikkate alındığında “bölge” yönetimi özellikleri gösteren İl Özel İdareleri, merkezi yönetimin taşra örgütü olan İl’in kurulmasıyla otomatik olarak kurulmuş olur (Keleş, 2012: 171-172).
Anayasa’da sayılan diğer iki yerel yönetim türü olan Belediye ve köylerle ilgili yasaların aksine, İl Özel İdareleriyle ilgili temel yasa Cumhuriyet döneminden önce çıkarılmıştır. 1913 yılında “İdare-i Umumiye-i Vilâyet Kanun-u Muvakkat” adıyla hukuk sistemimize giren bu “geçici” yasanın, illerin genel yönetimini düzenleyen kısmının 1929’da yürürlükten kalkmasına karşın, özel idareleri ilgilendiren kısmı bazı değişiklikler yapılsa da, 2005 yılına kadar yürürlükte kalmaya devam etmiştir. Bu yasanın yerini 2005 yılında çıkarılan 5302 sayılı yasa almış ve değişen koşullara cevap vermek üzere, özel idarelerin işlevlerinde ve yapılanmalarında önemli değişiklikler gerçekleştirilmiştir.(Keleş, 2012: 172-173).
6.1.2. 5302 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu
Kanunun İl Özel İdarelerininkuruluş ve görev alanını belirleyen4 ve 5. maddelerine göre, görev alanı il sınırlarını kapsayan İl Özel İdaresi, ilin kurulmasına dair kanunla kurulur ve ilin kaldırılmasıyla tüzel kişiliği sona erer.
6.1.2.1. İl Özel İdarelerinin Görevleri
İl Özel İdaresi’nin “mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla” görev ve sorumluluklarını düzenleyen 6.madde, il sınırı içindeki bütün alanlarda ve Belediye sınırı dışındaki alanlarda olmak üzere ikili bir ayrıma gitmiştir.Bu düzenlemeye göre,İl Özel İdaresi,il sınırları içinde, gençlik ve spor,sağlık, tarım, sanayi ve ticaret; Belediye sınırları il sınırı olan BüyükşehirBelediyeleri hariç ilin çevre düzeni planı, bayındırlık ve iskân, toprağın korunması, erozyonun önlenmesi, kültür, sanat, turizm, sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları; ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin hizmetleri yapmakla görevli ve yetkilidir.
Belediye sınırları dışında, yapmakla görevli ve yetkili oldukları hizmetler ise, imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma; orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetlerdir.
5302 Sayılı kanun yürürlüğe girdikten sonra yapılan bazı düzenlemelerle özel idarelerin görevlerine ilaveler yapılmıştır. Bakanlıklar ve merkezi kuruluşların bazı görevleriniİl Özel İdarelerine ödenek aktararak gerçekleştirebileceklerini hükme bağlayan ve il çevre düzeni planının illerde yapılmasını ve onaylanmasını öngören düzenlemeler dikkate değer yeniliklerdir.
Sözü geçen ek düzenlemelere göre, bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşları; yapım, bakım ve onarım işleri, devlet ve il yolları, içme suyu, sulama suyu, kanalizasyon, enerji nakil hattı, sağlık, eğitim, kültür, turizm, çevre, imar, bayındırlık, iskan, gençlik ve spor gibi hizmetlere ilişkin yatırımlar ile bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşlarının görev alanına giren diğer yatırımları, kendi bütçelerinde bu hizmetler için ayrılan ödenekleri il özel idarelerine aktarmak suretiyle gerçekleştirebilir. İş, İl Özel İdaresinin tabi olduğu usul ve esaslara göre sonuçlandırılır. İl Özel İdareleri de bütçe imkânları ölçüsünde bu yatırımlara kendi bütçesinden ödenek aktarabilir. Bu fıkraya göre, bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşları tarafından aktarılacak ödenekler ile gerçekleştirilecek yatırımlar, bu kanunda öngörülen görev alanı sınırlamasına bağlı olmaksızın bütün il sınırları içinde yapılabilir.
İllerde çevre düzeni planı yapılmasını öngören düzenlemeye göre, il çevre düzeni planı; Valinin eşgüdümünde, Büyükşehirlerde BüyükşehirBelediyeleri, diğer illerde il Belediyesi ve İl Özel İdaresiile birlikte yapılır. İl çevre düzeni planı BelediyeMeclisi ile İl GenelMeclisi tarafından onaylanır.Belediye sınırları il sınırı olan BüyükşehirBelediyelerinde il çevre düzeni planı ilgili BüyükşehirBelediyeleri tarafından yapılır ya da yaptırılır ve doğrudan BelediyeMeclisi tarafından onaylanır.
5302 sayılı kanunda sayılan hizmetlerin önceliği, İl Özel İdaresinin malî durumu, hizmetin ivediliği ve verildiği yerin gelişmişlik düzeyi dikkate alınarak belirlenir. Hizmetler, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır. Hizmetlerin diğer yerel yönetimler ve kamu kuruluşları arasında bütünlük ve uyum içinde yürütülmesine yönelik eşgüdüm görevi ilin Valisine bırakılmıştır.
6.1.2.2. İl Özel İdarelerinin Yetkileri ve Ayrıcalıkları
İl Özel İdarelerinin yetkileri ve ayrıcalıkları kanunun 7. maddesinde sıralanmıştır:
a) Kanunlarla verilen görev ve hizmetleri yerine getirebilmek için her türlü etkinlikte bulunmak, izin ve ruhsat vermek ve denetlemek,
b) Sahip oldukları yetkiler çerçevesinde yönetmelik çıkarmak, emir vermek, yasak koymak, ceza vermek ve uygulamak,
c) Taşınır ve taşınmaz malları almak, satmak, kiralamak ya da kiraya vermek, takas etmek, bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesis etmek,
d) Borç almak ve bağış kabul etmek,
e) Miktarı yirmibeşmilyar Türk Lirasına kadar olan dava konusu uyuşmazlıkların anlaşma yoluyla sonuçlandırılmasına karar vermek.
f) İl Özel İdaresine ait vergi, resim ve harçların tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak.
g) Belediye sınırları dışındaki gayri sıhhî müesseseler ile kamuya açık dinlence ve eğlence yerlerine (sivil hava ulaşımına açık hava alanları içinde yer alan işletmeler hariç) ruhsat vermek ve denetlemek,
Ayrıca, 7.maddenin son bölümünde aşağıdaki hususlar da hükme bağlanmaktadır:
İl Özel İdareleri hizmetleri ile ilgili olarak, halkın görüş ve düşüncelerini belirlemek amacıyla kamuoyu yoklaması ve araştırması yapabilir;
İl Özel İdarelerinin mallarına karşı suç işleyenler Devlet malına karşı suç işlemiş sayılır ve bu idarelerinkamu hizmetlerinde kullanılan malları hacizedilemez.
İl Özel İdaresine tanınan ayrıcalıkları içeren 8. Maddeye göre ise, İl özel idaresinin kamu hizmetine ayrılan ya da kamunun yararlanmasına açık, gelir getirmeyen taşınmaz malları ile bunların inşa ve kullanımları katma değer vergisi ile özel tüketim vergisi hariç her türlü vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarından muaftır.
Yasanın 66. Maddesine göre ise İl Özel İdareleri kamu kurum ve kuruluşlarıyla doğrudan yazışma yetkisine sahiptir.
6.1.2.3. İl Özel İdaresinin Organları
İl Özel İdaresinin karar organı İl Genel Meclisi, karar ve danışma organı İl Encümeni ve yürütme organı Vali’dir.
6.1.2.3.1. İl Genel Meclisi
A. Oluşumu
İl Özel İdaresinin karar organı olan İl Genel Meclisi, ilgili yasada154 gösterilen esas ve usullere göre ildeki seçmenler tarafından seçilmiş üyelerden oluşur. Seçimler serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.Seçilme yeterliliğine sahip her yurttaşın üyelik için aday olabileceği Genel Meclis seçimleri beş yılda bir yapılır.
İl Genel Meclisi üyeleri seçimlerinde her İlçe bir seçim çevresidir. Her seçim çevresinde, seçilecek üye sayısı aşağıdaki yönteme göre hesaplanır:
Son genel nüfus sayımı sonuçlarına göre,
Nüfusu 25 000'e kadar olan İlçelerden 2,
Nüfusu 25 001'den 50 000'e kadar olan İlçelerden 3,
Nüfusu 50 001'den 75 000'e kadar olan İlçelerden 4,
Nüfusu 75 001'den 100 000'e kadar olan İlçelerde 5
asıl üye ve aynı miktarda yedek üye seçilir.
Nüfusu 100 000'den yukarı olan İlçelerde fazla her 100 000 nüfus için bir asıl, bir yedek üye eklenir.
B. Görev ve Yetkileri
İl Genel Meclisi’nin görev ve yetkileri şunlardır:
a) İlin stratejik planını, yatırım ve çalışma programlarını, İl Özel İdaresi’nin faaliyetlerini ve personelinin performans ölçütlerini görüşmek ve karara bağlamak.
b) Bütçe ve kesinhesabı kabul etmek, bütçede aktarmalar yapmak.
c) Belediye sınırları il sınırı olan BüyükşehirBelediyeleri hariç, İl çevre düzeni planı ile Belediye sınırları dışındaki alanların imar planlarını görüşmek ve karara bağlamak.
d) Borçlanmaya karar vermek.
e) Bütçeye dahilişletmeler ile Türk Ticaret Kanunu’na tâbi ortaklıklar kurulmasına, bunlardan ayrılmaya, sermaye artışına ve gayrimenkul yatırım ortaklığı kurulmasına karar vermek.
f) Taşınmaz mal alımına, satımına, trampa edilmesine, tahsisine ve taşınmaz malların kiralanmasına karar vermek.
g) Şartlı bağışları kabul etmek.
h) İl Özel İdaresi adına ayrıcalık (imtiyaz) verilmesine ve yatırımların yap-işlet ya da yap-işlet-devret modeli ile yapılmasına, İl Özel İdaresine ait şirket, işletme ve iştiraklerin özelleştirilmesine karar vermek.
i)Encümen üyeleri ile uzmanlıkkurulları üyelerini seçmek.
j) Yönetmelikleri kabul etmek.
k) Norm kadro çerçevesinde kadrolarınkurulmasına, kaldırılmasına ve değiştirilmesine karar vermek.
l) Yurt içindeki ve yurt dışındaki yerel yönetimler ve yerel yönetim birlikleriyle karşılıklı işbirliği yapılmasına karar vermek.
m) Diğer yerel yönetimlerle birlik kurulmasına, kurulmuş birliklere katılmaya ya da ayrılmaya karar vermek.
n) İl Özel İdaresinin yasalarla verilen görevleri dışında kalan ve ilgililerin isteğine bağlı hizmetler için uygulanacak ücret tarifesini belirlemek.
C. MeclisBaşkanlık Divanı ve Meclis Toplantıları.
İl Genel Meclisi, seçim sonuçlarının duyurulmasını izleyen beşinci gün kendiliğinden toplanır ve bu toplantıda Meclise en yaşlı üye Başkanlık eder. Meclis, bu toplantıda, üyeleri arasından ve gizli oyla MeclisBaşkanını, Meclis birinci ve ikinci Başkan vekillerini ve ikisi yedek olmak üzere dört kâtip üyeyi ilk iki yıl için görev yapmak üzere seçer. İlk iki yıldan sonra seçilecek Başkanlık divanı, yapılacak ilk yerel seçimlerine kadar görev yapar.
İl Genel Meclisi, her ayın ilk haftası kendince önceden belirlenen günde bilinen toplantı yerinde toplanır. Bütçe görüşmesine rastlayan toplantı süresi en çok yirmi gün, diğer toplantıların süresi en çok beş gündür. Toplantılar halka açıktır, ancak üyelerin salt çoğunluğuyla kapalı oturum yapılmasına da karar verilebilir. İl Genel Meclisi görüşmeleri görevlilerce tutanağa geçirilir; toplantılar Meclis kararıyla sesli ya da görüntülü cihazlarla da kaydedilebilir.
Meclis toplantısının gündemi, MeclisBaşkanı tarafından belirlenir, üyelere en az üç gün önceden bildirilir vehalka duyurulur. Valinin önerdiği hususlar Meclisin ilk toplantısında gündeme alınır. İlGenel Meclisi üyelerinin gündeme ilişkin önerileri, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kabul edildiği takdirde gündeme alınır.
İl Genel Meclisi Başkanı, acil durumlarda gerek gördüğünde İl Genel Meclisini, bir yılda üç defadan fazla olmamak ve her toplantı bir birleşimi geçmemek üzere toplantıya çağırır. Olağanüstü toplantılarda çağrıyı gerektiren konuların dışında hiçbir konu görüşülemez.
İl Özel İdaresinin ve ildeki kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, gündemdeki konularla ilgili olarak Meclis toplantılarına davet edilebilir ve bunlardan bilgi alınabilir.
D. Toplantı ve karar yeter sayısı.
İl Genel Meclisi, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve katılanların salt çoğunluğuyla karar verir. Ancak, karar yeter sayısı, üye tam sayısının dörtte birinden az olamaz. Oylamalar; gizli, işaretle ya da ad okunarak yapılır. Oy verme kabul, ret ya da çekimser şeklinde olur. Oylamada eşitlik çıkması durumunda MeclisBaşkanının bulunduğu taraf çoğunluk sayılır. Gizli oylamalarda eşitlik çıkması durumunda oylama tekrarlanır, eşitliğin bozulmaması durumunda MeclisBaşkanı tarafından kur'a çekilir.
E. Meclis kararlarının kesinleşmesi.
İl Genel Meclisi tarafından alınan kararların tam metni, en geç beş gün içinde Valiye gönderilir. Vali, hukuka aykırı gördüğü kararları, yedi gün içinde gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere İl Genel Meclisi’ne geri gönderebilir. Valiye gönderilmeyen Meclis kararları yürürlüğe girmez.Vali’nin yeniden görüşülmesi istemediği kararlar kesinleşir.155 Kesinleşen kararların özetleri toplantıyı izleyen en geç yedi gün içinde halka duyurulur.
F. Uzmanlık Kurulları.
Meclis, üyeleri arasından bir yıl görev yapmak üzere en az üç, en fazla beş kişiden oluşan uzmanlıkkurulları kurabilir. Plan ve Bütçe ile İmar ve Bayındırlık kurullarının sayısı yedi kişiye kadar çıkabilir.
Uzmanlıkkurulları, her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin Meclisteki üye sayısının oranına göre oluşturulur. Eğitim, kültür ve sosyal hizmetler kurulu, imar ve bayındırlık kurulu, çevre ve sağlık kurulu ile plan ve bütçe kurulu kurulması zorunludur.Kurulların çalışma süreleri Meclisin toplantı süresiyle sınırlıdır. İmar ve bayındırlık kurullarına on, diğer kurullar ise beş iş günü ek süre verilebilir.
Kaymakamlar ve ildeki kamu kuruluşlarının yöneticileri ile ildeki kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, üniversitelerin, sendikaların, gündemdeki konularla ilgili muhtarların ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, oy hakkı olmaksızın kendi alanlarına giren konuların görüşüldüğü uzmanlıkkurulu toplantılarına katılabilir ve görüş bildirebilir.
Çalışmalarında uzman kişilerden yararlanabilen uzmanlıkkurullarının görüştüğü konularGenel Mecliste karara bağlanır.Kurul raporları halka duyurulur ve isteyenlere İl Genel Meclisi tarafından belirlenecek bedel karşılığında verilir.
G. Denetim Kurulu
İl Genel Meclisi, her yılın Ocak ayı toplantısında İl Özel İdaresinin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerinin denetimi için üyeleri arasından gizli oyla, 3-5 kişiden oluşan bir denetim kurulu kurar. Kurul, çalışmalarında uzman kişilerden, kuruluşlardan ve Vali’nin onayıyla kamu kuruluşlarının personelinden yararlanabilir. Kurul tarafından istenen bilgi ve belgelerin iade edilmek üzere verilmesi zorunludur. Kurul, çalışmasını Şubat ayı sonuna kadar tamamlar ve raporunu MeclisBaşkanlığı’na sunar. Konusu suç teşkil eden eylem ve işlemler için MeclisBaşkanlığı tarafından yetkili mercilere suç duyurusunda bulunulur.
H. Meclisin Bilgi Edinme ve Denetim Yolları
İl Genel Meclisi bilgi edinme ve denetim yetkisini, soru, genel görüşme ve çalışma raporunu değerlendirme yollarıyla kullanır. Üyelerden her biri MeclisBaşkanlığına önerge vererek İl Özel İdaresi işleriyle ilgili konularda sözlü ya da yazılı soru sorabilir. Sorular Valiya da görevlendireceği kişi tarafından cevaplandırılır. Genel Meclis üyelerinin en az üçte biri, İl Özel İdaresinin işleriyle ilgili bir konuda Mecliste genel görüşme açılmasını isteyebilir. Bu istek, Meclis tarafından kabul edildiği takdirde gündeme alınır. Mart ayı toplantısındaVali tarafından Meclise sunulan bir önceki yılın çalışma raporundaki açıklamalar, Meclis üye tam sayısının dörtte üç çoğunluğuyla yeterli görülmezse, yetersizlik kararını da kapsayan tutanak, MeclisBaşkanı tarafından gereği yapılmak üzere İçişleri Bakanlığı’na gönderilir.
I. Meclis Üyeleriyle İlgili Bazı Kurallar.
İl Genel Meclisi Üyeleri, kendileriyle ya da ikinci derece dahil kan, kayın hısımları ve evlatlıkları ile ilgili işlerin görüşüldüğü Meclis toplantılarına katılamazlar. Üyeler, görevleri boyunca ve görevlerinin sona ermesinden itibaren iki yıl süreyle İl Özel İdaresi ve bağlı kuruluşlarına karşı doğrudan ya da dolaylı olarak taahhüde giremezler, kuruculuk ve temsilcilik yapamazlar.
Meclisi üyeliği, ölüm ve istifa durumunda kendiliğinden sona erer.Özürsüz ya da izinsiz olarak arka arkaya üç birleşim günü ya da bir yıl içinde yapılan toplantıların yarısına katılmayan üyenin üyeliğinin düşmesine, savunması alınarak, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar verilir. İl Genel Meclisi üyeliğine seçilme yeterliliğinin kaybedilmesi durumunda, Vali’nin bildirmesi üzerine, Danıştay tarafından alınan kararla üyelik sona erer.
J. Meclisin Feshedilmesi
İl genel Meclisi; a) yasalarla kendisine verilen görevleri süresi içinde yapmayı ihmal eder ve bu durum İl Özel İdaresine ait işleri aksatırsa, b) görevleriyle ilgisi olmayan siyasal konularda karar alırsa, İçişleri Bakanlığı’nın bildirisi üzerine Danıştay kararıyla feshedilir.İçişleri Bakanlığı gerekli görürsekesin karar verilinceye kadar Meclis toplantılarının ertelenmesini de isteyebilir. Danıştay, bu isteği en geç bir ay içinde karara bağlar. Feshedilen Meclisin yerine seçilen Meclis, kalan süreyi tamamlar.
İl Genel Meclisinin;a) Danıştay tarafından feshi ya daMeclis toplantılarının ertelenmesi, b) Yedek üyelerin göreve getirilmesinden sonra bile Meclis üye tam sayısının yarıdan aşağı düşmesi,c) Geçici olarak görevden uzaklaştırılması, d) Meclis üye tamsayısının yarıdan çoğunun tutuklanması, durumlarında, Meclis çalışabilir hale gelinceye ya da yeni Meclis seçimi yapılıncaya kadar, İl Genel Meclisi görevi, İl Encümenin memur üyeleri tarafından yürütülür.
K. Meclis Üyelerinin Huzur Hakları ve Diğer Sosyal Hakları
Meclis ve kurul toplantılarına katıldıkları her gün için, MeclisBaşkanına 6000 gösterge, diğer Meclis üyelerine 2200 gösterge rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda huzur hakkı ödenir.Meclis üyeleri hastalıkları süresince izinli sayılır ve mazeretleri durumunda, bir yıl içindeki toplantı süresinin yarısını aşmamak şartıyla, istekleri üzerine Meclis tarafından izin verilebilir.
6.1.2.3.2. İl Encümeni
A. Oluşumu
5302 sayılı Yasada, İl Özel İdaresi’nin karar ve danışma organı olan Encümenin, “Vali’nin başkanlığında, İl Genel Meclisi’nin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği beş üye ile biri mali hizmetler birim amiri olmak üzere Vali’nin her yıl birim amirleri arasından seçeceği beş üyeden oluşur” düzenlemesi yapılmıştır.Ancak, 6360 sayılı Yasanın 22. maddesiyle Encümen’in oluşturulma biçimi değiştirilmiştir. İlk yerel seçimlerde yürürlüğe girecek olan yeni düzenlemeye göre Encümen, Vali’nin başkanlığında, Genel Sekreter ile İl Genel Meclisi’nin her yıl kendi üyeleri arasından seçeceği üç üye ve Vali’nin her yıl birim amirleri arasından seçeceği iki üyeden oluşur.
Encümen toplantılarına, Vali’nin katılamadığı durumlarda Genel SekreterBaşkanlık eder. İldeki diğer birim amirleri kendileriyle ilgili konuların görüşüldüğü Encümen toplantılarına, oy hakları olmaksızın, görüşleri alınmak üzere Vali tarafından çağrılabilir.
B.Görev ve Yetkileri
Encümenin görev ve yetkileri şunlardır:
a) Stratejik planı, yıllık çalışma programını, bütçe ve kesin hesabıinceleyip İl Genel Meclisine görüş bildirmek.
b) Yıllık çalışma programına alınan işlerle ilgili kamulaştırma kararlarını almak ve uygulamak.
c) Öngörülmeyen giderler ödeneğinin harcama yerlerini belirlemek.
d) Bütçede fonksiyonel sınıflandırmanın ikinci düzeyleri arasında aktarma yapmak.
e) Yasalarda öngörülen cezaları vermek.
f) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve beşmilyar liraya kadar olan uyuşmazlıkları anlaşma yoluyla çözmek.
g) Taşınmaz mal satımına, trampa edilmesine ve tahsisine ilişkin kararları uygulamak, süresi üç yılı geçmemek üzere kiralanmasına karar vermek.
h) Belediye sınırları dışındaki halka açık yerlerin açılış ve kapanış saatlerini belirlemek.
i) Vali tarafından havale edilen konularda görüş bildirmek ve yasalarla verilen diğer görevleri yapmak.
C. Encümen Toplantıları
Haftada en az bir defa, önceden belirlenen gün ve saatte, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanan Encümen, katılanların salt çoğunluğuyla karar verir. Oyların eşitliği durumunda başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır. Çekimser oy kullanılamaz. Encümenin gündemindeki konular en geç bir hafta içinde karara bağlanır. Alınan kararlar Başkan ve toplantıya katılan üyeler tarafından imzalanır. Varsa karşı oyların gerekçeleri açıklanır.
Başkan acil durumlarda Encümeni toplantıya çağırabilir. Encümenin gündemi Vali tarafından hazırlanır ancakEncümen üyeleri de gündem maddesi teklif edebilir.EncümenBaşkanı ve üyeleri, kendileriyle ya da yakınlarıyla ilgili işlerin görüşüldüğü Encümen toplantılarına katılamazlar.
Valiyasalara, tüzüklere, yönetmeliklere ve İl Genel Meclisi kararlarına aykırı gördüğü Encümen kararlarının bir sonraki toplantıda yeniden görüşülmesini isteyebilir. Encümen, kararında ısrar ederse karar kesinleşir. Böyle bir durumda Vali, kesinleşen Encümen kararının uygulanmasını durdurabilir ve yürütmeyi durdurma isteğiyle on gün içinde idari yargıya başvurabilir. Danıştay bu isteği en geç altmış gün içinde karara bağlar.
D.Encümen Üyelerine Verilecek Ödenek
Encümenin memur olmayan üyelerine 12000 gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık brüt ödenek verilir. EncümenBaşkanı hariç Encümenin memur üyelerine Encümen üyeleri için belirlenen gösterge rakamının yarısı ödenir.
6.1.2.3.3. Vali
Merkezi yönetim tarafından atanan ve genel yönetimin ildeki temsilcisi ve başı konumunda olan Vali, aynı zamanda İl Özel İdaresi’nin başı, tüzel kişiliğinin temsilcisi ve yürütme organıdır. Vilayet yönetiminin kurulduğu dönemden beri, bu “iki yönlü” yetkilerle donatılmış olan Vali, İl Özel İdaresiyle ilgili görevlerini yürütürken, özel idarenin yanı sıra merkezi yönetimin ildeki örgütlerini de görevlendirebilir. İlçelerde görev yapan ve Vali’ye karşı sorumlu olan Kaymakamlar da, Vali’nin vereceği görevleri yerine getirirler.156
A. Görev ve Yetkileri
a) En üst amir olarak İl Özel İdaresinin örgütünü yönetmek, hak ve çıkarlarını korumak.
b) İl Özel İdaresini stratejik plana uygun olarak yönetmek, kurumsal stratejilerini oluşturmak, bu stratejilere uygun olarak bütçeyi, il özel idaresinin çalışmalarını ve çalışanların personelinin performans ölçütlerini hazırlamak, uygulamak, izlemek ve değerlendirmek.
c) İl Özel İdaresini temsil etmek.
d) İl Encümenine Başkanlık etmek.
e)İl Özel İdaresinin taşınır ve taşınmaz mallarını yönetmek, gelir ve alacaklarını izlemek ve toplamak.
f) Yetkili organların kararını almak şartıyla sözleşme yapmak.
g) İl Genel Meclisi ve Encümen kararlarını uygulamak.
h) Bütçeyi uygulamak, bütçede Meclis ve Encümenin yetkisi dışında kalan aktarmaları yapmak.
ı) İl özel idaresi çalışanlarını atamak.
j) İl Özel İdaresini, bağlı kuruluşlarını ve işletmelerini denetlemek.
k) Şartsız bağışları kabul etmek.
l) İl halkının huzur, esenlik, sağlık ve mutluluğu için gereken önlemleri almak.
m) Bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak.
n) Yasalarla İl Özel İdaresine verilen ve İl Genel Meclisi ya da İl Encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak.
B. Stratejik Plan ve Performans Planı
Vali, yerel seçimlerden sonra altı ay içinde; kalkınma plan ve programları ile varsa bölge planına uygun olarak stratejik plan ve ilgili olduğu yıl başından önce de yıllık performans planı hazırlayıp İl Genel Meclisine sunar.
Stratejik plan üniversitelerin, meslek odalarının ve konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınarak hazırlanır. İl Genel Meclisi tarafındanbütçeden önce kabul edildikten sonra yürürlüğe girer. Stratejik plan ve performans planı bütçenin hazırlanmasına temel oluşturur.
C. Yetki Devri
Vali, görev ve yetkilerinden bir kısmını uygun gördüğü durumlarda, Vali yardımcılarına, yöneticilik sıfatı bulunan İl Özel İdaresi görevlilerine ve İlçelerde Kaymakamlara devredebilir.
Vali ile birinci ve ikinci derecedeki kan ve kayın hısımlarının İl Özel İdaresi ile ihtilaflı olduğu durumlarda, dava açılması ve bu davada İl Özel İdaresinin temsili, MeclisBaşkanı, bulunmadığı takdirde Başkan Vekiliya da bunların yetkilendireceği kişiler tarafından yerine getirilir.
6.1.2.4. Organların Görevden Uzaklaştırılması
Görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma ya da kovuşturma açılan İl Özel İdaresi organları ya da bu organların üyeleri, geçici bir önlem olarak, yargı kesin kararını verinceye kadar görevden uzaklaştırılabilir. İçişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen görevden uzaklaştırma önlemi iki ayda bir gözden geçirilir ve devamında kamu yararı bakımından yarar görülmeyen görevden uzaklaştırma önlemi kaldırılır. Görevden uzaklaştırılan organlar ya da üyeler hakkında; soruşturma izni verilmemesi, takipsizlik, kamu davasının düşmesi, beraat kararı verilmesi, davanın genel af ile ortadan kaldırılması ya da görevden düşürülmeyi gerektirmeyen bir suçla mahkûm olunması durumunda görevden uzaklaştırma önlemi kaldırılır.
6.1.2.5. İl Özel İdaresi Örgütü
İl Özel İdaresi örgütü; Genel Sekreterlik, malî işler, sağlık, tarım, imar, insan kaynakları ve hukuk işleri birimlerinden oluşur. İl Genel Meclisi kararıyla, ilin nüfusu, fiziki ve coğrafi yapısı, ekonomik, sosyal, kültürel özellikleri, gelişme potansiyeli dikkate alınarak ve norm kadro sistemine bağlı kalınarak diğer birimler kurulur, kaldırılır ya da birleştirilir. Bu birimler BüyükşehirBelediyesi olan illerde daire Başkanlığı ve müdürlük; diğer illerde müdürlük şeklinde kurulur.
Genel Sekreter, İl Özel İdaresi hizmetlerini Vali adına ve onun emirleri yönünde, yasal hükümlere, İl Genel Meclisi ve İl Encümeni kararlarına, İl Özel İdaresinin amaç ve politikalarına, stratejik plan ve yıllık çalışma programına göre düzenler ve yürütür.Genel Sekreter, Valinin teklifi ve İçişleri Bakanının onayı ile atanır ve aynı yöntemle görevden alınır.Genel Sekreterhizmetlerin yürütülmesinden Valiye karşı sorumludur.
Toplam nüfusu 3.000.000'a kadar olan illerde, en çok iki, nüfusu bunun üzerinde olan illerde en çok dört Genel Sekreter yardımcılığı kadrosu kurulabilir. İlçelerde, Kaymakama bağlı İlçe Özel İdare örgütü oluşturulabilir.
İçişleri Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı tarafından birlikte düzenlenen norm kadro ilke ve standartları çerçevesinde norm kadro çalışmasını İl Özel İdaresi yapar ya da yaptırır. İl Özel İdaresi personeli, Vali tarafından atanır ve ilk toplantıda İl Genel Meclisinin bilgisine sunulur.
İl Özel İdarelerinde sözleşmeli personel ve kısmi zamanlı sözleşmeli personel çalıştırılabilir.Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlar, Valinin talebi, kendilerinin isteği ve kurumlarının uygun görmesiyleİl Özel İdarelerinin birim müdürü olarakve üstü yönetici kadrolarında görevlendirilebilirler.
6.1.2.6. İl Özel İdarelerinin Denetimi
İl Özel İdarelerinin denetimi; bu idarelerineylem ve işlemlerinde hataların önlenmesine yardımcı olmak, çalışanlara ve örgütün gelişmesine, yönetim ve denetim sistemlerinin geçerli, güvenilir ve tutarlı duruma gelmesine rehberlik etmek amacıyla yapılır. Denetim yoluyla, hizmetlerin süreç ve sonuçlarıyasal düzenlemelere, önceden belirlenmiş amaç ve hedeflere, performans ölçütlerine ve kalite standartlarına göre tarafsız olarak incelenir, değerlendirilir ve ulaşılan sonuçlar rapor hâline getirilerek ilgililere bildirilir.
İl Özel İdarelerinde iç ve dış denetim olmak üzere iki tür denetim yapılır. İş ve işlemlerin hukuka uygunluk, malî ve performans denetimini kapsayan iki tür denetim de, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Yasası hükümlerine göre yapılır.Ayrıca, İl Özel İdaresinin malî işlemler dışında kalan diğer yönetsel işlemleri, yönetimin bütünlüğüne ve kalkınma planı ve stratejilerine uygunluğu yönünden İçişleri Bakanlığı, Valiya da görevlendireceği kişiler tarafından da denetlenir. Denetime ilişkin sonuçlar kamuoyuna açıklanır ve İl Genel Meclisinin bilgisine sunulur.
İl Özel İdaresinin yürütme organı olanVali, 5018 sayılı yasada belirtilen biçimde; stratejik plan ve performans hedeflerine göre yürütülen çalışmaları, gerçekleşme durumunu ve meydana gelen sapmaların nedenlerini açıklayan bir “Faaliyet Raporu” hazırlar. Mart ayı toplantısında Valiya da Genel Sekreter tarafından Genel Meclise sunulan raporun bir örneği İçişleri Bakanlığına gönderilir ve kamuoyuna açıklanır.
İl Özel İdaresi hizmetlerinin önemli ölçüde aksatıldığının ve bu nedenle halkın sağlık, huzur ve esenliğini yaşamsal derecede olumsuz etkilediğinin,ilgili bakanlığın istemi üzerine yetkili sulh hukuk yargıcı tarafından belirlenmesi durumunda,İçişleri Bakanlığı, belli bir süre vererek bu aksaklığın giderilmesini, öncelikleİl Özel İdaresinden ister.Aksama giderilemezse, söz konusu hizmetin yerine getirilmesi Vali’den istenir. Vali, aksaklığı öncelikle İl Özel İdaresinin araç, gereç, personel ve diğer kaynaklarıyla giderir. Sonuç alınamadığı takdirde diğer kamu kurum ve kuruluşlarının olanakları da kullanabilir. Bu nedenle ortaya çıkan ve Vali tarafından İller Bankasına bildirilen harcama tutarı,İller Bankasınca, Özel İdarenin bir sonraki ay genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payından kesilerek,Valilik emrine gönderilir.
6.1.2.7. İl Özel İdaresinin Gelirleri ve Giderleri
İl Özel İdaresinin gelirleri şunlardır:157
a) Yasalarla gösterilen vergi, resim, harç ve katılma payları.
b) Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paylar.
c) Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak ödemeler.
d) Taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka yöntemlerle değerlendirilmesinden elde edilecek gelirler.
e) İl Genel Meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre toplanacak hizmet karşılığı ücretler.
f) Faiz ve ceza gelirleri, bağışlar, girişim ve iştiraklerde sağlanacak gelirler ve diğer gelirler.
İl Özel İdaresinin giderleri şunlardır:
a) Binaların, tesislerin, araç ve malzemelerin alımı, yapımı, bakımı ve onarımı için yapılan giderler.
b) Personele ve seçilmiş organlarının üyelerine yapılan ödemeler.
c) Her türlü alt yapı, yapım, onarım ve bakım giderleri.
d) Gelirlerin izlenmesi ve toplanması için yapılacak giderler.
e) Köylere ya da köy birliklerine yapılacak yardımlar.
f) Şirket, kuruluş ve birliklere ödenecek ortaklık payı ve üyelik aidatları.
g) Faiz, borçlanmaya ilişkin diğer ödemeler ve sigorta giderleri.
h) Yoksul, kimsesizler ve özürlülere yapılacak sosyal yardımlar.
ı)Temsil, tören, ağırlama ve tanıtım giderleri.
j) Avukatlık, danışmanlık ve denetim hizmetleri karşılığıyapılacak ödemeler.Dava takip ve icra giderleri.
k) Yurt içinde ve yurt dışında kamu, özel kesim ve sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan ortak hizmetlerin ve diğer projelerin giderleri.
l) Sosyo-kültürel ve bilimsel etkinlikler için yapılan harcamalar ile Özel İdare hizmetleriyle ilgili olarak yapılan kamuoyu yoklamaları ve araştırmaların giderleri.
m) Doğal afet giderleri ile yasalarla verilen görevler ve hizmetlerin yürütülmesi için yapılan diğer giderler.
6.1.2.8. İl Özel İdaresi Bütçesi
İlin stratejik planına uygun olarak hazırlanan bütçe, İl Özel İdaresinin malî yıl ve izleyen iki yıl içindeki gelir ve gider tahminlerini gösterir, gelirlerin toplanmasına ve harcamaların yapılmasına izin verir. Bütçe dışı harcama yapılamaz.
Vali tarafından hazırlanan bütçe tasarısı Eylül ayı başında İl Encümenine sunulur. Encümen, incelediği bütçeyi, kendi görüşünü de ekleyerek,Kasım ayının birinci gününden önce İl Genel Meclisine sunar.Meclis bütçe tasarısını yılbaşından önce aynen ya da değiştirerek kabul eder. Ancak, İl Genel Meclisi bütçe denkliğini bozacak biçimde gider artırıcı ve gelir azaltıcı değişiklikler yapamaz.
Bütçe tasarısının süresi içerisinde kesinleşmemesi durumunda Vali, görüşüyle birlikte durumu İçişleri Bakanlığı’na bildirir. İçişleri Bakanının otuz gün içinde vereceği karar kesindir. Bütçeyle ödenek ayrılan her harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir. İlçelerde bu yetki Kaymakam tarafından kullanılır.
Herhangi bir nedenle yeni yıl bütçesi kesinleşmemiş ise yeni bütçenin kesinleşmesine kadar geçen yıl bütçesi uygulanır. Bütçenin kabulüne kadar yapılan işlemler yeni yıl bütçesine göre yapılmış sayılır.
Her yılın bütçesinin kesin hesabı, hesap döneminin bitiminden sonra gelen Mart ayı içindeVali tarafından Encümene sunulur. Kesin hesap İl Genel Meclisinin Mayıs ayı toplantısında görüşülerek karara bağlanır.
İl Genel Meclisi’nin ve bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile park, bahçe ve havuz bakımı; araç kiralama, denetleme işleri, temizlik ve yemek hizmetleri; araç, bilgisayar, faks, fotokopi ve diğer teknolojik ürünlerin bakım ve onarım işleri, süresi ilk yerel seçimleri izleyen üçüncü ayın sonunu geçmemek üzere, ihale yoluyla üçüncü kişilere gördürülebilir.
6.1.2.9. Borçlanma ve İktisadi Girişimler
İl Özel İdareleri, görev ve hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla aşağıdaki koşullara ve yöntemlere uymak şartıyla borçlanma yapabilir ve tahvil çıkarabilirler:
a) Borçlanma, yalnızca yatırım programında yer alan projeler için yapılabilir.
b) İller Bankasından kredi kullanmak isteyen İl Özel İdaresi, ödeme planı sunmak zorundadır. Ödeme planını yeterli görülmezse istek reddedilir.
c) Tahvil ihracı, yalnızca yatırım programında yer alan projelerin finansmanı için yapılabilir.
d) İl Özel İdaresi ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayelerinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketlerin yurt içinde ve yurtdışında yapabilecekleri borçlanma tutarı, en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinden çok olamaz. Bu miktar BüyükşehirBelediyesi bulunan illerin Özel İdareleri için bir buçuk kat olarak uygulanır.
e) Bütçe gelirinin %10’unu geçmeyen iç borçlanmalar İl Genel Meclisi kararıyla, %10’u geçen miktarlar için Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığı’nın onayı ile yapılabilir.
f) İleri teknoloji ve büyük tutarda maddi kaynak gerektiren alt yapı yatırımlarında, DPT’nin önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca kabul edilen projeler için yapılacak borçlanmalarda bütçe ile sınırlı olma koşulu aranmaz. Dış kaynak gerektiren projelerde Hazine Müsteşarlığının görüşü alınır. 158
Yasaya göre, İl Özel İdareleri kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında sermaye şirketleri kurabilirler. Özel gelir ve gideri bulunan hizmetlerini, İçişleri Bakanlığı’nın izniyle, bütçe içi işletme kurarak yerine getirebilirler.
6.1.2.10. Diğer Kuruluşlarla İlişkiler
İl Özel İdareleri, Genel Meclisin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda diğer kuruluşlarla aşağıda sayılan ilişkileri gerçekleştirebilir:
a) Diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli ya da bedelsiz üstlenebilir, bu kuruluşlarla ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir ve bu amaçla gerekli kaynak aktarımında bulunabilir.
b) Merkezî yönetime ait asli görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla gerekli bina ve tesisler ile arsa ve aynî ihtiyaçları karşılayabilir, geçici olarak araç ve personel görevlendirebilir.
c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, dernekler, vakıflar ve meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir.
d) Kendilerine ait taşınmaz malları, asli görev ve hizmetlerinde kullanılmak ve süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edebilir ya da kiraya verebilir.
İl Özel İdareleri, Genel Meclis kararıyla görev alanıyla ilgili konularda çalışmalar yapan uluslararası kuruluşlara kurucu üye ya da üye olabilirler, ortak çalışmalar ve hizmet projeleri gerçekleştirebilir.Yapılacak çalışmaların, dış politikaya ve uluslararası anlaşmalara uygun olarak yürütülmesi ve önceden İçişleri Bakanlığı’nın izninin alınması zorunludur.
Eklemek gerekir ki, 5302 sayılı yasayla, diğer kurumlarla ve halkla ilişkileri gerektiren “ İl Özel İdaresi hizmetlerine gönüllü katılım” ve “acil durum planlaması”konuları İl Özel İdarelerinin görev alanına sokulmuştur.66. Maddeye göre, İl özel idaresi, sağlık, eğitim, spor, çevre, trafik ve kültür hizmetleriyle yaşlılara, kadın ve çocuklara, özürlülere, yoksul ve düşkünlere yönelik hizmetlerin yapılmasında ilde dayanışma ve katılımı sağlamak, hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verimliliği artırmak amacıyla gönüllü kişilerin katılımına yönelik programlar uygular.
69. maddeye göre ise, İl Özel İdaresi, yangın, sanayi kazaları, deprem ve diğer doğal afetlerden korunmak ya da bunların zararlarını azaltmak amacıyla afet ve acil durum planlarını yapar, ekip ve donanımı hazırlar. Acil durum planlarının yapılmasında varsa il ölçeğindeki diğer acil durum planlarıyla eşgüdüm sağlanır, ilgili bakanlık, kamu kuruluşları, meslek kuruluşları, üniversiteler ve diğer yerel yönetimlerin görüşleri alınır. Planlar doğrultusunda halkın eğitimi için sayılan kurumlar ve örgütlerle ortak programlar yapılabilir.
6.2. 442 Sayılı Köy Kanunu
Cumhuriyet’in kuruluşundan bir yıl sonra yılında çıkarılan ve Türkiye’deki köylerin yönetiminin düzenlendiği Köy Kanunu halen yürürlüktedir. Aradan geçen uzun dönemde bu yasada bazı değişikliklere gidildiği gibi, çeşitli başka yasalarda da köye yönelik hizmetler konusunda yeni düzenlemeler yapılmıştır.159
Yasanın birinci bölümünü oluşturan ilk 11 maddesinde, öncelikle ülkede bulunan yerleşim birimleriüç kademeye ayrılmış ve nüfusu iki binden aşağı olan birimleri köy olarak nitelendirilmiştir. Ardından köyün nitelikleri ve sınırlarının belirlenmesi hükme bağlanmıştır. Köy Muhtarlıklarına tüzel kişilik (şahsı manevi) tanıyan yasada,köyün orta malı kanun karşısında Devlet malı gibi korunacağı ve bu türlü mallara el uzatanların Devlet malına el uzatanlar gibi ceza göreceği belirtilmiştir. Yasaya göre, bu kanunla köye verilen işleri görmek Köy Muhtarının ve İhtiyar Meclisi’ningörevidir. Köyün başı sıfatıyla anılan Muhtarlar görevlerini yaparken ve bunlarla ilgili olarak yargılanırken Devlet memuru gibi işlem görürler.
6.2.1. Köy Yönetimlerinin Görevleri
Yasanın ikinci bölümünde köy yönetimlerinin görevleri zorunlu olan işler ve köylünün isteğine bağlı olan işler olarak iki başlık altında sıralanmıştır.Köylü zorunlu olan işleri görmezse ceza görür, isteğine bağlı olan işlerde ise ceza yoktur. Ancak köylünün isteğine bağlı işler yasada belirtilen yöntemle zorunlu duruma getirilebilir.
Yasanın bu bölümünde yer alan 13. maddenin 37 fıkrada düzenlediği zorunlu görevlerin içinde,içme suyu getirmek, evlere tuvalet yaptırmak, köyü temiz tutmak, ağaçlandırma yapmak gibi sağlık ve çevreyle; çiftçi mallarını koruyan önlemler almak, zararlılarla mücadele etmek, hayvan hastalıklarını ilgililere zamanında bildirmek gibi tarımla; köy odası, okul, mescit, meydan ve yollar yapmak gibi imar ve bayındırlıkla ilgili görevler sayılmaktadır. Ayrıca güvenlik, ekonomi ve kültür gibi alanlarda da çeşitli zorunlu görevler sıralanmaktadır.
Yasanın 14.maddesinde yapılması köylünün isteğine bağlı görevler 31fıkrada düzenlenmiştir. Bunlardan önemli bazıları, ahırları evlerden ayırmak, pazaryeri, çarşı, hamam gibi ortak kullanım alanları yapmak, ortak girişimlerde bulunmak, meralara iyi bakmak, köy sandığını iyi kullanmak ve çeşitli nedenlerle zor duruma düşen köylülere yardım etmektir.
6.2.2. Köy Yönetimlerinin Gelir ve Giderleri
Yasanın üçüncü bölümü imece ve köy parası adı altında köyün gelirlerini düzenlemiştir.“Köy işlerinin birçoğu bütün köylü birleşerek imece ile yapılır “hükmüyle, geçmişten beri köylerde yaşayan ve imece adı verilen ekonomik yardımlaşma ve toplumsal karşılıklı destek geleneğini işlerin görülmesinde ilk başvurulacak yöntem olarak belirlemiştir. Gelenek hukukunun bir kurumu olan imece günümüzde özellikle az gelişmiş yörelerde geçerliliğini korumakla birlikte, para hukukunun girdiği yerlerde bu gelenek zayıflamaktadır (Keleş, 2012: 213).
Köy yönetimlerinin ikinci önemli gelir kaynağı olarak gösterilen salma ile ilgili olarak zaman içinde çeşitli değişikliklere gidilmiştir. Köyün aylıklı görevlilerinin ücretlerini ödemek ve köyde yapılacak zorunlu işler için, köy gelirlerinin yetmediği durumlarda, ihtiyar Meclisinin kararıyla köyde oturanlara ve köyde maddi alakası bulunanlara,hane başına ve hanenin ödeme gücüne göre salma salınır. Yasaya uyarınca salmanın tavan miktarının yirmi lira olarak belirlenmiş olması bu gelir kaynağının zaman içinde önemini yitirmesine yol açmıştır.
Yasanın 17. Maddesinde köyün imece ve salma dışındaki diğer gelirleri sayılmaktadır. Köy parası adı altında sayılan ve köyün öz gelirleri olarak değerlendirilebilecek bu gelirlerin yanı sıra, köyler İçişleri Bakanlığı, İl Özel İdareleri, Tarım Bakanlığı ve İller Bankası gibi kuruluşlardan çeşitli adlar altında yardım alırlar. Dolaylı ya da doğrudan alınan bu yardımların yanı sıra, KÖYDES gibi projeler aracılığıyla son yıllarda köylere önemli hizmetler getirilmektedir.
Yasanın 18. Maddesine göre köy adına harcanacak para, yani köyün giderleri, köylünün isteğine bağlı olmayan zorunlu giderler ve köylünün isteğine bağlı olan giderler şeklinde ikiye ayrılmıştır. Muhtar ve diğer görevlilere ödenen aylıklar, arazi vergileri gibi yönetim giderleri, köyün zorunlu işleri için gereken harcamalar zorunlu giderler içindedir. Köy yönetimlerinin isteğe bağlı olmayan zorunlu işleri tamamlandıktan sonra görülecek isteğe bağlı işler için yapılacak harcamalar ise isteğe bağlı giderler bölümünde yer alır.
6.2.3. Köy Yönetimlerinin Organları
Yasanın 20 ve 23. Maddelerine göre her köyde bir Köy Derneği, bir Köy Muhtarı, bir de İhtiyar Meclisi bulunur. Köyde 24 üncü maddeye göre Köy Muhtarını ve İhtiyar Meclisi üyelerini seçme hakkı olan kadın ve erkek köylülerden oluşan topluluğa Köy Derneği denir. Köy muhtarı ve ihtiyar Meclisi azaları doğrudan doğruya köy derneği tarafından ve köylü kadın ve erkekler arasından seçilir.160 Köy Muhtarı İhtiyar Meclisinin başıdır.Köyün imamı ve öğretmeni İhtiyar Meclisinin doğal üyesidir.
6.2.3.1. Muhtarın ve İhtiyar Meclisinin Görevleri
Köyün sınırları içinde köylüye ait işleri yapmak ve yaptırmak muhtar ve başında bulunduğu ihtiyar Meclisinin görevidir.Muhtarın göreceği işler devlet işleri ve köy işleri olarak ikiye ayrılır. Yasa ve tüzükleri halka duyurmak ve uygulamak, dirlik ve düzeni korumak, salgın ve bulaşıcı hastalıkları ilgililere zamanında bildirmek, hekim olmayanların çalışmalarını önlemek, köye gidip gelenleri izlemek ve gerekirse yetkililere bildirmek, nüfus kayıtlarını tutmak, asker toplamak, bakaya ve kaçakları bildirmek, köylünün canına ve malına el uzatanları engellemek ve yetkililere haber vermek, doğal afetlere müdahale etmek ve mahkeme kararlarını ilgili kişilere duyurmak Muhtarın göreceği devlet işlerindendir.
Muhtarın göreceği köy işleri şunlardır: Köyün zorunlu işlerini İhtiyar Meclisi ile görüşerek yapmak ve yaptırmak; isteğe bağlı işlerin yapılabilmesi için köylülere öğüt vermek;köylüyü işe çağırmak, köy işlerine harcanacak parayı toplamak veharcamalar için emir vermek; harcamalar hakkındaki hesapları ay başındaİhtiyar Meclisine sunmak ve köyü mahkemelerde temsil etmektir.
İl merkezine bağlı köylerde Vali, İlçelere bağlı köylerde Kaymakamlar, muhtarın köy işlerini ve yasalarla verilen diğer görevlerini yapmadığını görürlerse muhtara yazılı uyarıdabulunurlar. Buna rağmen iş görmeyen muhtar, yetkili idare kurulu kararıyla görevinden uzaklaştırılır.
Muhtarla birlikte köyün hizmetlerini yürüten İhtiyar Meclisi’nin görevleri ise şunlardır:Muhtarın Başkanlığında haftada bir kere, gerektiğinde olağanüstü olarak her zaman toplanmak; köyün işlerini sıraya koymak ve bu sıraya uygun biçimde yapılmalarını sağlamak; imece, salma ya da köyün diğer paralarıyla yapılacak işleri ayırarak karara bağlamak ve hizmetlerini gerçekleştirirken kamulaştırma kararları almak.
Köyde hizmet veren köy korucuları ve köy imamları gibi görevlilerle ilgili düzenlemelerin yapıldığı Yasada, kırsal yerleşim alanlarında yapılacak uygulamaların plana bağlanması amacıyla hayata geçirilmesi gereken köy yerleşim planları ile ilgili hükümler de yer almıştır.
6.3. 5393 Sayılı Belediye Kanunu
Türk yerel yönetim birimleri içinde en önemli yeri tutan Belediyeler için 1930 yılında çıkarılan ve uzun yıllar yürürlükte kalan 1580 sayılı yasa, yerini 2005 yılında çıkarılan 5393 sayılı yasaya bırakmıştır. Yeni Belediye Kanunu’nun 3. MaddesindeBelediye, “belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi “ olarak tanımlanmıştır.161
6.3.1. Belediyelerin Kurulması
Yasaya göre Belediyeler iki durumda kurulmaktadır. İlk kurulum şekli zorunlu değildir, nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde Belediye kurulabilir. İkinci durumda ise Belediye kurulması herhangi bir isteğe ya da karara bağlı değildir, il ve İlçe merkezlerinde Belediye kurulması zorunludur. Köylerin ya da çeşitli köy kısımlarının birleşerek Belediye kurabilmeleri için yerleşik alanlarının, merkez kabul edilecek yerin yerleşik alanına en fazla 5.000 metre uzaklıkta bulunması ve nüfusları toplamının 5.000 ve üzerinde olması gerekir.
Belediye kurulma süreci, bir ya da birden fazla köyün köy ihtiyar Meclisinin kararı ya da seçmenlerinin en az yarısından bir fazlasının en büyük mülkî amire yazılı başvurusu ya da Vali’nin kendiliğinden buna gerek görmesi durumunda başlatılır. Her üç durumda da, Vali’nin bildirimi üzerine, yerel seçim kurulları, onbeş gün içinde köyde ya da köy kısımlarında, kayıtlı seçmenlerin katıldığı bir oylama yapar ve sonucu bir tutanakla Valiliğe bildirir. İşlem dosyası Vali’nin görüşüyle birlikte İçişleri Bakanlığı’na gönderilir. Danıştay’ın da görüşü alınarak müşterek kararname ile o yerde Belediye kurulur.Yeni iskân nedeniyle oluşturulan ve nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerlerde ise, yukarıdaki işlemlere gerek olmaksızın, İçişleri Bakanlığı’nın önerisi üzerine müşterek kararnameyle Belediye kurulabilir.
6.3.1.1. Sınırların Belirlenmesi
Yeni kurulan bir Belediyenin sınırları, kuruluşu izleyen altı ay içinde aşağıdaki şekilde belirlenir:
a) Eskiden beri o yerleşim yerine ait sayılan tarla, bağ, bahçe, çayır, mera, otlak, yaylak, zeytinlik, palamutluk, fundalık gibi yerler ile kumsal ve plajlar Belediye sınırı içine alınır.
b) Belediye sınırlarının dere, tepe, yol gibi belirli ve sabit noktalardan geçirilmesigerekir. Buna olanak olmayan durumlarda, sınır düz olarak çizilir ve işaretlerle belirlenir.
c) Belediye sınırları içinde kalan ve eskiden beri komşu belde ya da köy halkı tarafından yararlanılan yayla, çayır, mera, koru, kaynak ve mesirelik gibi yerlerden geleneksel yararlanma hakları devam eder. Bu haklar için sınır kâğıdına şerh konulur.
d) Çizilen sınırların geçtiği yerlerin bilinen adları ve sınırla ilgili bütün diğer bilgiler sınır kâğıdı adındaki bir belgeye yazılır. Ayrıca yetkili fen elemanı tarafından düzenlenen kroki de “ sınır tespit tutanağına” eklenir.
Belediye sınırları, BelediyeMeclisi’nin kararı ve Kaymakam’ın görüşü üzerine Vali’nin onayı ile kesinleşir. Kesinleşen sınırlar, Valilikçe yerinde uygulanmak yoluyla taraflara gösterilir ve durum bir tutanakla belirlenir. Kesinleşen sınır kararları ile dayanağı olan belgelerin birer örneği, kurulanBelediyeye, yerel tapu dairesine, İl Özel İdaresi’ne ve o yerin mülkî idare amirine gönderilir.Kesinleşen sınırlar zorunlu nedenler olmadıkça beş yıl süre ile değiştirilemez.
Sınır uyuşmazlıklarının ortaya çıktığı durumlarda çözüm yönteminin nasıl olacağı, uyuşmazlığın taraflarının statülerine ve bulundukları yere bağlıdır. Bir il sınırları içindeki beldeler ya da köyler arasında sınır uyuşmazlığında, ilgili BelediyeMeclisi, köy ihtiyar Meclisi veKaymakamın görüşleri istenir. Vali, otuz gün içinde verilen bu görüşleri değerlendirerek sınır uyuşmazlığını karara bağlar. BüyükşehirBelediyesi sınırları içinde kalan İlçeBelediyelerinin sınır değişikliklerinde BüyükşehirBelediyeMeclisinin de görüşü alınır.İl ve İlçe sınırlarının değiştirilmesini gerektirecek sınır uyuşmazlıklarında ise, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri uygulanır.
6.3.1.2. Birleşme ve Katılma
Bir beldenin, köyün ya da bunların bazı kısımlarının yerleşik alanlarının, komşu bir beldenin yerleşik alanı ile birleşmesi ya da bu sahalar arasındaki mesafenin 5.000 metrenin altına düşmesi162 ve buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurması durumunda, “katılınacak belde sakinlerinin oylarına başvurulmaksızın”163 , katılmak isteyen köy, belde ya da bunların kısımlarında oylama yapılır. Oylama sonucunun olumlu olması hâlinde başvuruya ait evrak, Valilik tarafından katılınacak Belediyeye (ya da Büyükşehir Belediyesine) gönderilir. Belediye Meclisinin otuz gün içinde vereceği kararla uygun görmesi durumunda katılım gerçekleşir.164
Bir beldenin bazı kısımlarının komşu bir beldeye katılmasında, yeni bir belde ya da köy kurulmasında, beldenin nüfusunun 5.000'den aşağı düşmemesi gerekir.Büyükşehir Belediyesi bulunan yerlerde ayrılma yoluyla yeni bir belde kurulması için belde nüfusunun 100.000'den aşağı düşmemesi ve yeni kurulacak beldenin nüfusunun 20.000'den az olmaması şarttır.
6.3.2. Mahalle ve Yönetimi
Belediye sınırları içinde mahalle kurulması, kaldırılması, birleştirilmesi, bölünmesi, adlarının ve sınırlarının belirlenmesi ve değiştirilmesi, Belediye Meclisi’nin kararı ve Kaymakam’ın görüşü üzerine Vali’nin onayı ile gerçekleşir.Belediye sınırları içinde nüfusu 500’ün altında mahalle kurulamaz.
Mahalle, muhtar ve ihtiyar heyeti tarafından yönetilir. Muhtar, mahallede yaşayanların gönüllü katılımıyla ortak ihtiyaçları belirlemek, mahallenin yaşam kalitesini geliştirmek, Belediye ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilişkilerini yürütmek, mahalleyle ilgili konularda görüş bildirmek, diğer kurumlarla iş birliği yapmak ve yasalarla verilen diğer görevleri yapmakla yükümlüdür.
Belediye, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için bütçe imkânları ölçüsünde gerekli yardım ve desteği sağlar, kararlarında mahallede yaşayanların ortak isteklerini göz önünde bulundurur ve hizmetlerin mahallenin ihtiyaçlarına uygun biçimde yürütülmesini sağlamaya çalışır.
6.3.3. Belediye Tüzel Kişiliğinin Sona Erdirilmesi
Yerleşik alanı, bağlı olduğu il ya daİlçeBelediyesi ile nüfusu 50.000 ve üzerinde olan bir Belediyenin sınırına, 5.000 metreden daha yakın duruma gelen Belediye ve köylerin tüzel kişiliği kaldırılır. Yasa, tüzel kişiliğin kaldırılma gerekçesiolarak “genel imar düzeni ya da temel alt yapı hizmetlerinin gerekli kılması durumu” nu öngörmektedir. Bu işlemin gerçekleştirilmesi için Danıştay’ın görüşü alınır ve İçişleri Bakanlığı’nın önerisi üzerine müşterek kararname düzenlenir.
Nüfusu 2.000'in altına düşen Belediyeler, yine Danıştay’ın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığı’nın önerisi üzerine müşterek kararname ile köye dönüştürülür. Tüzel kişiliği kaldırılan Belediyenin dönüştürülme işlemleri İl Özel İdaresi tarafından yapılır. Bu Belediyenin taşınır ve taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçları ilgili köy tüzel kişiliğine geçer.
6.3.4. Hemşehri Hukuku ve Katılımcılık
Yeni yasa, 1580 sayılı eski Belediye Yasası’nda var olan “hemşehri hukuku” bölümünügenişleterek korumuştur(m.13) . Katılımcı yönetim anlayışının yasada karşılık bulan kimi diğer unsurları “Kent Konseyi” (m.76), “BelediyeHizmetlerine Gönüllü Katılım “ (m.77), “Mahalle ve Yönetimi “(m. 9),“İhtisas Komisyonları” (m. 24) ve“Stratejik Plân ve Çevre Düzeni Planı” (m. 41 ve 18/c)başlıkları altında yer almıştır.165
6.3.5. Belediyelerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları
Yasanın bu bölümünde, Belediyelerin yerel ve ortak nitelikte olmak şartıyla görev ve sorumlulukları 14. maddede ,166 yetki ve ayrıcalıkları ise 16.maddede sıralanmıştır.Yasa metninde açıkça yazılmamakla birlikte,anlaşıldığı kadarıyla, Belediyelere verilen görev ve sorumlulukların bir kısmı zorunlu (a bendi), bir kısmı ise isteğe bağlıdır (b bendi).167
Belediyeler,
• imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı;
• coğrafî ve kent bilgi sistemleri;
• çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık;
• zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans;
• şehir içi trafik;
• defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar;
• konut;
• kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor;
• sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma;
• ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi
hizmetlerini yapmak ya da yaptırmak zorundadırlar.
Bunlara ek olarak Belediyeler,Devlete ait her derecedeki okul binalarının yapım, bakım ve onarımını yapabilir ya da yaptırabilirler, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilirler; sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilirler;mabetlerin yapımı, bakımı ve onarımını yapabilirler; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan yerlerin ve işlevlerinin korunmasını sağlayabilir, bu amaçla bakım ve onarımını yapabilir, korunmasına olanak olmayanları aslına uygun olarak yeniden yaptırabilirler;gerektiğinde, sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi verir, amatör spor kulüplerine yardım yapar ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren ya da derece alan öğrencilere, sporculara, teknik yöneticilere ve çalıştırıcılara Belediye Meclisi kararıyla ödül verebilirler;gıda bankacılığı yapabilirler.
Ayrıca sonradan yapılan bir düzenlemeye göre, BüyükşehirBelediyeleri ve nüfusu 100.000’in üzerindeki Belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konukevleri açmak zorundadır. Diğer Belediyeler de mali durumları ve hizmet önceliklerini değerlendirerek kadınlar ve çocuklar için konukevleri açabilirler.
Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı Belediye sınırlarını kapsar. BelediyeMeclisi’nin kararıyla mücavir alanlara da Belediye hizmetleri götürülebilir. Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası, Belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir.Belediye hizmetleri, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır.
Belediyelerin, yasanın 15.maddesinde düzenlenen yetki ve ayrıcalıkları şunlardır:
a) Beldede oturanların yerel ve ortak nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü etkinlik ve girişimde bulunmak.
b) YasalarınBelediyeye verdiği yetki çerçevesinde yönetmelik çıkarmak, yasaklar koymak ve cezalar vermek.
c) Yasalarda belirtilen izin ve ruhsatları vermek.
d) Belediyelerin vergi, resim, harç, katkı ve katılma payları gibi gelirlerini toplamak; bunların dışında kalan ve özel hukuk hükümlerine göre alınması gereken doğal gaz, su, atık su ve hizmet karşılığı olan Belediye alacaklarını toplamak.
e) İçme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak, atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını gerçekleştirmek ve bunlar için gerekli tesisleri kurmak ya da kurdurmak.168
f) Toplu taşıma yapmak için otobüs, deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem gibi her türlü toplu taşıma sistemlerini kurmak ve işletmek.
g) Katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri yapmak ve yaptırmak.
h) Yerel ve ortak nitelikteki hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde taşınmaz mal satın almak, kamulaştırmak, satmak, kiralamak, kiraya vermek, trampa etmek ya da tahsis yapmak,
i) Borç almak, bağış kabul etmek.
j) Toptancı ve perakendeci hâlleri, otobüs terminali, fuar alanı, mezbaha, yat limanı ve iskele kurmak, kurdurmak ya da bu yerlerin gerçek ve tüzel kişilerce açılmasına izin vermek.
k) Gayrisıhhî işyerlerine, halka açık dinlenme ve eğlence yerlerine ruhsat vermek ve denetlemek.169
l) Beldede ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi ve kayıt altına alınması amacıyla izinsiz satış yapan seyyar satıcıların çalışmasını engellemek.
m) Reklam panoları ve tanıtıcı tabelalar konusunda standartlar getirmek.
n) Halk sağlığına ve çevreye etkisi olan işyerlerini kentin belirli yerlerinde toplamak.
o) Hafriyat toprağı ve moloz döküm alanlarını, sıvılaştırılmış petrol gazı depolama sahalarını, inşaat malzemeleri, odun, kömür ve hurda depolama alanları ve satış yerlerini belirlemek, bu yerlerde ve taşımalarda çevre kirliliği oluşmasını engellemek.
p) Her türlü toplu taşıma aracı, servis aracı ve taksi sayısını, ücret ve güzergâhlarını belirlemek, trafik düzenlemeleri konusunda yasaların Belediyelere verdiği işleri yürütmek.
Belediyeler, beldede oturanların Belediye hizmetleriyle ilgili görüş ve düşüncelerini belirlemek amacıyla kamuoyu yoklaması ve araştırması yapabilirler. Belediye mallarına karşı suç işleyenler devlet malına karşı suç işlemiş sayılır.Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde kullanılan malları veBelediye tarafından toplanan vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez.Belediyelerin kamu hizmetine ayrılan ya da kamunun yararlanmasına açık ve gelir getirmeyen taşınmazları, bunların yapım ve kullanımları, katma değer vergisi ile özel tüketim vergisi hariç, her türlü vergi, resim, harç, katılma ve katkı paylarından muaftır.
6.3.6. Belediyelerin Organları
Belediyelerin, BelediyeMeclisi, BelediyeEncümeni ve BelediyeBaşkanı olmak üzere üç organı vardır.
6.3.6.1. Belediye Meclisi
A) Oluşumu
Belediye Meclisi, Belediyenin karar organıdır ve ilgili yasalarda170 gösterilen yöntemlere göre, doğrudan halk tarafından seçilmiş üyelerden oluşur.Meclis üyelerinin sayısı Belediye nüfusuna göre 9 ile 55 arasında değişir. Asıl üye sayısı kadar yedek üyenin de seçildiği Meclisin üye sayısı seçimin başlama tarihinden önce halka duyurulur.
B) BelediyeMeclisinin Görev ve Yetkileri
a) Stratejik planı, yatırım ve çalışma programlarını, Belediyeçalışmalarını ve personelinin performans ölçütlerini görüşmek ve kabul etmek.
b) Bütçe ve kesinhesabı kabul etmek.
c) Belediyenin imar planlarını görüşmek ve onaylamak, Büyükşehir ve il Belediyelerinde İl Çevre Düzeni Planını kabul etmek. 171
d) Borçlanmaya karar vermek.
e) Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, üç yıldan uzun sürelerle kiralanmasına ve bunlar üzerinde süresi otuz yılı geçmeyen sınırlı aynî hak oluşturulmasına karar vermek.
f) Hizmetler için uygulanacak ücret tarifelerini belirlemek.
g) Şartlı bağışları kabul etmek.
h) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve tutarı beşbin liradan fazla olan dava konusu Belediye uyuşmazlıklarını anlaşma yoluyla çözümlemek.
i) Bütçe içi işletme ve Türk Ticaret Kanununa göre ortaklıklar kurulmasına karar vermek.
j) Belediye adına imtiyaz verilmesine ve Belediye yatırımlarının yap-işlet ya da yap-işlet-devret modeli ile yapılmasına; Belediyenin şirket, işletme ve iştiraklerinin özelleştirilmesine karar vermek.
k) Meclis Başkanlık divanını, Encümen üyelerini ve uzmanlık kurulları üyelerini seçmek.
l) Norm kadro çerçevesinde Belediyenin ve bağlı kuruluşlarının kadrolarını kurmak, kaldırmak ve değiştirilmesine karar vermek.
m) Belediye tarafından çıkarılacak yönetmelikleri kabul etmek.
n) Meydan, cadde, sokak, park, tesis ve benzerlerine ad vermek; mahalle kurulması, kaldırılması, birleştirilmesi, adlarıyla sınırlarının belirlenmesi ve değiştirilmesine karar vermek; beldeyi tanıtıcı amblem, flama ve benzerlerini kabul etmek.172
o) Başka yerel yönetimlerle birlik kurulmasına, kurulmuş birliklere katılmaya ya da ayrılmaya karar vermek.
p) Yurt içindeki ve İçişleri Bakanlığı’nın izniyle yurt dışındaki Belediyeler ve yerel yönetim birlikleriyle iş birliği yapılmasına ve kardeş kent ilişkileri kurulmasına karar vermek.
r) Fahri hemşehrilik ünvanı vermek.
s) Belediye Başkanıyla Encümen arasındaki anlaşmazlıkları karara bağlamak.
t) Mücavir alanlara Belediye hizmetlerinin götürülmesine karar vermek.
u) İmar planlarına uygun şekilde hazırlanmış Belediye imar programlarını görüşerek kabul etmek.
C) Başkanlık Divanı
Seçim sonuçlarının duyurulmasını izleyen beşinci gün Belediye Meclisi, Belediye Başkanı’nın Başkanlığında kendiliğinden toplanır. Meclis bu toplantıda, üyeleri arasından, gizli oyla Meclis birinci ve ikinci Başkan Vekili ile en az iki kâtip üyeyi ilk iki yıl için görev yapmak üzere seçer. İlk iki yıldan sonra seçilecek Başkanlık divanı yapılacak ilk yerel seçimlere kadar görev yapar.Başkanlık divanında boşalma olması durumunda kalan süreyi tamamlamak üzere yenisi seçilir.
Meclise Belediye Başkanı, katılamaması durumunda sırasıyla Meclis birinci ve ikinci Başkan VekiliBaşkanlık eder. Ancak yıllık çalışma raporunun görüşüldüğü toplantı MeclisBaşkan Vekilinin Başkanlığında yapılır.
D) Meclis Toplantıları
Belediye Meclisi, her ayın ilk haftasında önceden kararlaştırdığı günde ve olağan yerinde toplanır.Bütçe görüşmesinin yapıldığı toplantının süresi en fazla yirmi gün, diğer toplantıların süresi en fazla beş gündür. Olağan toplantı yeri dışında toplanın zorunlu olduğu durumda üyelere önceden bilgi verilir ve Meclis Başkanının Belediye sınırları içerisinde belirlediği yerde toplantı yapılır. Toplantının yeri ve zamanı alışılmış yöntemlerle belde halkına duyurulur Meclis görüşmeleri tutanağa geçirilir, Başkan ve kâtip üyeler tarafından imzalanır.
Meclis toplantıları halka açık yapılır. MeclisBaşkanının ya da üyelerden birinin gerekçeli önerisi üzerine, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kapalı oturum yapılmasınakarar verilebilir.Belediye Başkanı, ivedi durumlarda Belediye Meclisi’ni bir yılda üç kereden fazla olmamak ve her toplantı bir birleşimi geçmemek üzere toplantıya çağırabilir. Olağanüstü toplantılarda çağrıyı gerektiren konuların dışında hiçbir konu görüşülemez.
E) Gündem
Belediye Meclisi’nin gündemi BelediyeBaşkanı tarafından belirlenerek en az üç gün önceden üyelere bildirilir ve halka duyurulur.Meclis üyeleri Belediyeyle ilgili işlerin gündeme alınmasını önerebilir. Öneri, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kabul edilirse gündeme alınır.
İmar konuları, yıllık bütçe dışındaki konular ve üyelerin teklifiyle gündeme alınan konular, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kurullara gönderilmeksizinMeclis tarafından karara bağlanabilir.
F) Toplantı ve karar yeter sayısı
Belediye Meclisi, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve katılanların salt çoğunluğuyla karar verir. Ancak, karar yeter sayısı, üye tam sayısının dörtte birinden az olamaz. Oylama gizli, işaretle ya da ad okunarak yapılır. Oy verme kabul, ret ya da çekimser şeklinde olur. Üyeler oylarını kendileri kullanır. Gizli oy kullanmak için engelli üyeler, belirleyecekleri kişi eliyle oy kullanabilirler.
Oyların eşit çıkması durumunda Meclis Başkanı’nın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır. Gizli oylamalarda eşitlik çıkması durumunda oylama yenilenir. Eşitlik bozulmazsa Meclis Başkanı tarafından kura çekilir. Kararlar, MeclisBaşkanı ve kâtip üyeler tarafından imzalanır ve bir sonraki toplantıda üyelere dağıtılır.
Meclisin toplanmasında üye tam sayısının salt çoğunluğunun sağlanamadığı durumlarda toplantı üç gün sonraya ertelenir ve bu toplantı, üye tam sayısının en az dörtte biri ileyapılır.
G) Meclis Kararlarının Kesinleşmesi
Belediye Başkanı, hukuka aykırı gördüğü Meclis kararlarını, gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere beş gün içinde Meclise geri gönderebilir. Geri gönderilmeyen ya da yeniden görüşülmesi istenip de Belediye Meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir. Belediye Başkanı, Meclisin ısrarı ile kesinleşen kararlara karşı on gün içinde idarî yargıya başvurabilir.
Kesinleşen Belediye Meclisi kararları yedi gün içinde en büyük mülki amire gönderilir. En büyük mülki amire gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez.173
Kesinleşen Meclis kararlarının özetleri yedi gün içinde halka duyurulur.
H) UzmanlıkKurulları
Belediye Meclisi, üyeleri arasından en az üç en fazla beş kişiden oluşan ve süresi bir yılı geçmeyenuzmanlıkkurulları kurabilir. Siyasi parti grupları ve bağımsız üyeler Meclisteki sandalye sayılarıyla orantılı şekilde bu kurullarda yer alırlar. İl Belediyeleri, İlçe Belediyeleri ve nüfusu 10.000'in üzerindeki Belediyelerde, “plan ve bütçe” ve “imar”kurullarının kurulması zorunludur.
Uzmanlık Kurulları kendilerine Meclis tarafından gönderilen işleri en çok beş gün içinde sonuçlandırırlar. Bu süre imar kurulu için on gündür. Kurullar raporlarını bu sürenin sonunda Meclise sunmazlarsa, konu Meclis Başkanı tarafından doğrudan gündeme alınır.Uzmanlık Kurullarında görüşülen işler Belediye Meclisinde karara bağlanır.
Mahalle muhtarları, ildeki kamu kuruluşlarının amirleri, ildeki kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversiteler, sendikalar ve gündemdeki konularla ilgili sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, oy hakkı olmaksızın kendilerini ilgilendiren konuların görüşüldüğü kurul toplantılarına katılabilir ve görüş bildirebilir.Kurullar çalışmalarında uzman kişilerden yararlanılabilir. Halka açık olan kurul raporları isteyenlere ücret karşılığı verilir.
I) Denetim Kurulu
İl Belediyelerinin, İlçe Belediyelerinin ve nüfusu 10.000'in üzerindeki Belediyelerin, her yıl ocak ayı toplantılarında, kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı üç ile beş arasında değişen bir denetim kurulu seçilir. Görevi, Belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile bunlara ilişkin hesap kayıt ve işlemlerini denetlemek olan kurulda, her siyasî parti grubu ve bağımsız üyeler Meclisteki ağırlıkları oranında yer alırlar.
Kurul, çalışmalarında kamu personelinden ve gerektiğinde diğer uzman kişilerden yararlanabilir.Belediye birimleri ve bağlı kuruluşlarından her türlü bilgi ve belgeyi isteme yetkisi olan kurulun bu istekleri gecikmeksizin yerine getirilir.Kurul, çalışmalarını kırkbeş işgünü içinde tamamlar ve raporunu Mart ayının sonuna kadar MeclisBaşkanlığına sunar.Konusu suç teşkil eden durumlarda MeclisBaşkanlığı tarafından yetkili mercilere suç duyurusunda bulunulur.
J) Meclisin Bilgi Edinme ve Denetim Yolları
Belediye Meclisi, Belediye’nin işleriyle ilgili olarak, bilgi edinme ve denetim yetkisini çalışma raporunu değerlendirme, denetim kurulu, soru, genel görüşme ve gensoru yoluyla kullanır.Meclis üyeleri, önerge vererek sözlü ya da yazılı soru sorabilirler.Meclis üyelerinin en az üçte biri genel görüşme açılmasını isteyebilir ve Mecliskabul ederse gündeme alınır.
Belediye Başkanı tarafından Meclise sunulan bir önceki yılın çalışma raporu üye tam sayısının dörtte üç çoğunluğuyla yeterli görülmezse, karar Meclis Başkan Vekili tarafından o yerin en büyük mülki amirine gönderilir. Vali, dosyayı gerekçeli görüşüyle birlikte Danıştay’a gönderir. Danıştay yetersizlik kararını uygun görürseBelediyeBaşkanı, Başkanlıktan düşer.
Meclis üye tam sayısının en az üçte biri oranındaki üyenin imzasıyla Belediye Başkanı hakkında gensoru önergesi verilebilir. Önerge, üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu ile gündeme alınır. Üç tam gün geçmedikçe görüşülemez. Gensoru önergesinin karara bağlanmasında, yıllık çalışma raporunun yetersiz bulunması sonrasında uygulanan yöntem izlenir.
K)Başkan ve Meclis Üyelerinin Yükümlülükleri
Belediye Başkanı ve Meclis Üyeleri, kendileriyle, ikinci derece dâhil kan ve kayın hısımlarıyla ve evlatlıklarıyla ilgili işlerin görüşüldüğü Meclis toplantılarına katılamazlar. Belediye Başkanı görevi süresince ve görevinin sona ermesinden sonra iki yıl süreyle, Meclis Üyeleri ise görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden sonra bir yıl süreyle, Belediye ve bağlı kuruluşlarına karşı doğrudan ya da dolaylı olarak iş ilişkilerine giremez, kuruculuk ve temsilcilik yapamazlar.
L) Meclis Üyeliğinin Sona Ermesi
Meclis üyeliği, ölüm ve istifa durumunda kendiliğinden sona erer. Meclis üyeliğinden istifa dilekçesi Belediye Başkanlığı’na verilir ve Başkan tarafından Meclisin bilgisine sunulur. Belediye Meclisi üyeliğine seçilme yeterliğinin kaybedilmesi durumunda, Vali’nin bildirimi üzerine Danıştay tarafından üyeliğin düşmesine karar verilir.
Özürsüz ya da izinsiz olarak arka arkaya üç birleşim günü ya da bir yıl içinde yapılan toplantıların yarısına katılmayan üyenin, savunması alındıktan sonra, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla üyeliğinin düşmesine karar verilir.
M) Meclisin Feshedilmesi
Belediye Meclisi iki durumda, İçişleri Bakanlığı’nın bildirimi üzerine Danıştay kararı ile feshedilir:
a) Yasayla verilen görevleri süresi içinde yapmamak ve böyleceBelediye işlerini sekteye ya da gecikmeye uğratmak.
b) Belediye’nin görevleriyle ilgisi olmayan siyasal konularda karar almak.
İçişleri Bakanlığı gerekli görürseMeclisin feshine ilişkin bildirimle birlikte, karar verilinceye kadar Meclis toplantılarının ertelenmesini de ister. Danıştay, bu isteğien geç bir ay içinde karara bağlar. Feshedilen Meclisin yerine seçilen Meclis, kalan süreyi tamamlar.
Belediye Meclisi’nin Danıştay tarafından feshedilmesi ya daMeclis toplantılarının ertelenmesi,Meclis üye tam sayısının yarıdan fazlasının tutuklanması, yedek üyelerin getirilmesinden sonra bileMeclisteki üyesayısının tam sayının yarısından aşağı düşmesi ve Meclisin geçici olarak görevden uzaklaştırılması durumlarında, Meclis çalışabilir duruma gelinceye ya da yeni Meclis seçimi yapılıncaya kadar, “Meclis görevi” Belediye Encümeni’nin memur üyeleri tarafından yürütülür.
6.3.6.2. Belediye Encümeni
A) Oluşumu ve Toplantıları
Belediye’nin karar ve danışma organı niteliklerine sahip olan Encümen, Belediye Başkanı’nın Başkanlığında seçilmiş ve atanmış iki türlü üyeden oluşur. Belediye Meclisi’nin bir yıl için üyeleri arasında seçeceği üyeler ve biri mali hizmetler birim amiri olmak üzere Belediye Başkanı’nın belirleyeceği üyelerden kurulan Encümenin üye sayısı, İl Belediyelerinde ve nüfusu 100.000'in üzerindeki Belediyelerde yedi kişiden, diğer Belediyelerde beş kişiden oluşur. Yedi kişiden oluşan Encümenlerde Meclisin ve Başkanın seçtiği üye sayıları üçer kişi,diğer Belediyelerde ikişer kişidir.
Belediye Encümeni, haftada birden az olmamak üzere önceden belirlenen gün ve saatte toplanır. BelediyeBaşkanı acil durumlarda Encümeni toplantıya çağırabilir. BelediyeBaşkanı’nın katılamadığı toplantılara, görevlendireceği Başkan yardımcısı ya da Encümen üyesi Başkanlık eder.Encümen toplantılarına gündemdeki konularla ilgili görüşleri alınmak üzere ilgili birim amirleri, Belediye Başkanı tarafından oy hakkı olmaksızın çağrılabilir
Üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanan ve katılanların salt çoğunluğuyla karar veren Encümende çekimser oy kullanılamaz. Oyların eşitliği durumunda Başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır. Alınan kararlar Başkan ve toplantıya katılan üyeler tarafından imzalanır. Karara karşı olanlar gerekçelerini karar üzerinde açıklar.
Encümen gündemi Belediye Başkanı tarafından hazırlanır. Üyeler,Başkanının uygun görüşü ile gündem maddesi teklif edebilir. BelediyeBaşkanı tarafından havale edilmeyen konular Encümende görüşülemez.
Encümen Başkanı ve üyeleri, kendileriyle, ikinci derece dâhil kan ve kayın hısımları ve evlatlıklarıyla ilgili işlerin görüşüldüğü Encümen toplantılarına katılamazlar.
B) Görev ve Yetkileri
Encümeninin görev ve yetkileri yasada şöyle sıralanmıştır:
a) Belediye’nin stratejik planını, yıllık çalışma programını, bütçeyi ve kesin hesabı inceleyip Belediye Meclisine görüş bildirmek.
b) Kamulaştırma kararlarını almak ve uygulamak.
c) Öngörülmeyen giderler ödeneğinin harcama yerlerini belirlemek.
d) Bütçede fonksiyonel sınıflandırmanın ikinci düzeyleri arasında aktarmalar yapmak.
e) Yasalarda öngörülen cezaları vermek.
f) Dava konusu olan Belediye uyuşmazlıklarının anlaşma yoluyla çözülmesini sağlamak.
g) Taşınmaz mal satımına, trampasına ve tahsisine ilişkin Meclis kararlarını uygulamak; süresi üç yılı geçmeyen kiralamalara karar vermek.
h) Halka açık yerlerin açılış ve kapanış saatlerini belirlemek.
6.3.6.3. Belediye Başkanı
Belediye Başkanı, Belediyenin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisidir. İlgili yasalarda174 gösterilen yöntemlere göre, doğrudan halk tarafından seçilir. Belediye Başkanı, görevinin devamı süresince siyasi partilerin yönetim ve denetim organlarında görev alamaz, profesyonel spor kulüplerinin Başkanlığını yapamaz ve yönetiminde bulunamaz.
Belediye Başkanı herhangi bir nedenle görev başında bulunmadığı süre içinde kendisine vekâlet etmek üzere, Belediye Meclisi üyeleri arasından birini Başkan Vekili olarak görevlendirir. Başkan Vekili, Başkanın yetkilerine sahiptir. Belediye Başkanı, görev ve yetkilerinden bir kısmını yöneticilik sıfatı bulunan Belediye görevlilerine devredebilir.
Belediye Başkanı’nın kendisinin, birinci ve ikinci derecedeki kan ve kayın hısımlarının ve evlatlıklarının, Belediye ile ihtilâflı olduğu durumlarda dava açılması ve bu davada Belediyenin temsili, Meclis birinci Başkan Vekili, bulunmadığı durumlarda ikinci Başkan Vekili ya da bunların yetkilendireceği kişiler tarafından yerine getirilir
A) Görev ve Yetkileri
Belediye’nin en üst yöneticisi olan Belediye Başkanı’nın görev ve yetkileri yasada şöyle sıralanmıştır:
a) Belediye örgütünü yönetmek ve yönlendirmek, Belediyenin hak ve çıkarlarını gözetmek.
b) Belediye’yi Stratejik Plana uygun olarak yönetmek. Belediye Bütçesini hazırlamak, çalışmaların ve personelin performans ölçütlerini belirlemek; bunları uygulamak, izlemek ve değerlendirmek.
c) Belediyeyi temsil etmek ya da vekil tayin etmek.
d) Meclise ve Encümene Başkanlık etmek.
e) Belediyenin taşınır ve taşınmaz mallarını yönetmek.
f) Belediyenin gelir ve alacaklarını izlemek ve toplamak.
g) Yetkili organların kararını almak şartıyla sözleşme yapmak.
h) Meclisin ve Encümenin kararlarını uygulamak.
i) Bütçeyi uygulamak, bütçede Meclisin ve Encümenin yetkisi dışındaki aktarmalara onay vermek.
j) Belediye personelini atamak.
k) Belediyeyi, Belediye işletmelerini ve bağlı kuruluşları denetlemek.
l) Şartsız bağışları kabul etmek.
m) Belde halkının huzur, esenlik, sağlık ve mutluluğu için gereken önlemleri almak.
n) Bütçede yoksullar için ayrılan ödeneği kullanmak ve özürlülere yönelik hizmetleri yürütmek.
o) Yasalarla Belediyeye verilen ve Meclis ya da Encümen kararını gerektirmeyen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak.
B) Stratejik Plan ve Performans Programı
BelediyeBaşkanı, yerel seçimlerden sonra altı ay içinde, kalkınma planınave varsa bölge planına uygun olarak Stratejik Plan ve her yılın başında yıllık Performans Programı hazırlayıp Belediye Meclisi’ne sunar. Stratejik Plan ve Performans Programı bütçenin hazırlanmasına esas teşkil eder ve BelediyeMeclisinde bütçeden önce görüşülerek kabul edilir ve yürürlüğe girer.
Stratejik Plan, üniversiteler, meslek odaları ve konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınarak hazırlanır. Nüfusu 50.000'in altında olan Belediyelerde Stratejik Plan yapılması zorunlu değildir.
C) Belediye Başkanlığının Sona Ermesi
Belediye Başkanlığı, ölüm ve istifa durumlarında kendiliğinden sona erer. Bunun dışında mazeretsiz ve kesintisiz olarak yirmi günden fazla görevini terk etmesi, seçilme yeterliğini yitirmesi, görevini sürdürmesine engel bir hastalığın ya da sakatlığınsağlık kuruluşu raporuyla belgelenmesi,Meclisin feshine neden olan eylem ve işlemlere katılması durumlarında, İçişleri Bakanlığının başvurusu üzerine Danıştay kararıyla Başkanlık sıfatı sona erer.175
Belediye Başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması durumunda, Vali Belediye Meclisinin on gün içinde toplanmasını sağlar. Meclis, birinci Başkan Vekilinin, onun bulunmaması durumunda ikinci Başkan Vekilinin, onun da bulunmaması durumunda en yaşlı üyenin Başkanlığında toplanır. Belediye Başkanlığı boşalmış ya daBaşkana seçim dönemini aşacak biçimde kamu hizmetinden yasaklanma cezası verilmiş ise, Meclis üyeleri arasından ve gizli oyla bir Başkan seçer. Başkanın görevden uzaklaştırılması, tutuklanması ya da seçim dönemini aşmayacak biçimde kamu hizmetinden yasaklama cezası alması durumunda ise, Meclis yine üyeleri arasından ve gizli oylabir Başkan Vekili seçer.
Seçimlerde, ilk iki oylamada üye tam sayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır. Dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Belediye Başkanı ya da Başkan Vekili seçilmiş olur. Oyların eşitliği durumunda kura çekilir. Belediye Başkanı ya da Başkan Vekili seçimi en geç on beş gün içinde tamamlanmazsa Belediye Meclisi’nin feshine ilişkin hükümler uygulanır.
Yeni seçilen Belediye Başkanı’nın görev süresi, yerine seçildiği Başkanın görev süresi ile sınırlıdır. Başkan Vekili, yeni Başkan seçilinceye ya da görevden uzaklaştırılmış ya da tutuklanmış olan Başkan göreve dönünceye kadar görev yapar.
Belediye Başkanı ya da Başkan Vekili seçilinceye kadar Belediye Başkanlığı görevi, Meclis birinci Başkan Vekili, bulunmaması durumunda ikinci Başkan Vekili, onun da bulunmaması durumunda Vali’nin görevlendirileceği bir kamu görevlisi tarafından yürütülür.
Belediye Başkanlığı’nın herhangi bir nedenle boşalması ve yeni Belediye Başkanı ya da Başkan Vekili seçiminin yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar dışarıdan bir Belediye Başkanı atanır. Görevlendirmeler, Büyükşehir ve il Belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer Belediyelerde Vali tarafından yapılır. Görevlendirilecek kişinin Belediye Başkanı seçilme yeterliğine sahip olması şarttır.
6.3.7. Belediye Örgütü
Belediye örgütü, norm kadroya uygun olarak yazı işleri, mali hizmetler, fen işleri ve zabıta birimlerinden oluşur. Buna ek olarak, gerektiğinde sağlık, itfaiye, imar, insan kaynakları, hukuk işleri ve ihtiyaca göre diğer birimler oluşturulabilir. Bu birimlerin kurulması, kaldırılması ya da birleştirilmesi Belediye Meclisi’nin kararıyla olur.
Norm kadro ilkelerini İçişleri Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı birlikte oluşturur. Belediye’nin ve bağlı kuruluşlarının norm kadroları, bu ilkeler çerçevesinde Belediye Meclisi tarafından belirlenir. Kadrolara yapılacak memur atamalarını ise Belediye Başkanı gerçekleştirir. Birim müdürlüğü ve daha üst yönetici kadrolarına yapılan atamalar ilk toplantıda Belediye Meclisinin bilgisine sunulur.
Yasaya göre, Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plancısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir.Avukat, mimar, mühendis ve veteriner kadrosu ya da çalışanı bulunmayan Belediyelerde, haftanın ya da ayın belirli gün ya da saatlerinde kısmi zamanlı olarak sözleşme ile personel çalıştırılabilir.
Norm kadrosunda Belediye Başkan yardımcısı bulunan Belediyelerde, norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın, zorunlu görüldüğü takdirde ve nüfusa göre,sayıları dörde kadar çıkabilecek Belediye Meclis üyesi Belediye Başkanı tarafından Belediye Başkan Yardımcısı olarak görevlendirilebilir.
Yasanın 49. maddesine göre, Belediyenin yıllık toplam personel giderleri gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin % 30’unu aşamaz. Nüfusu 10.000'in altında olan Belediyelerde bu oran % 40 olarak uygulanır.
6.3.8. Belediyelerin Denetimi
Belediyelerin denetimi eylem ve işlemlerde hataların önlenmesine yardımcı olmak, çalışanların ve Belediye örgütünün gelişmesine, yönetim ve denetim sistemlerinin geçerli, güvenilir ve tutarlı duruma gelmesine rehberlik etmek amacıyla yapılır. Hizmetlerin süreç ve sonuçlarıyasalara, önceden belirlenmiş hedeflere, performans ölçütlerine ve kalite standartlarına göre tarafsız olarak incelenir, karşılaştırılır ve ölçülür, kanıtlara dayalı olarak değerlendirilir, elde edilen sonuçlar ilgililere duyurulur.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre “iç ve dış denetim”olmak üzere iki şekilde yapılan Belediye denetimleri, iş ve işlemlerin hukuka uygunluğunu, mali denetimini ve performans denetimini kapsar. Ayrıca, Belediye’nin mali işlemler dışında kalan işlemleri, hukuka uygunluk ve yönetimin bütünlüğü açısından İçişleri Bakanlığı tarafından da denetlenir.
Belediyelere bağlı kuruluş ve işletmeler de yukarıdaki kurallara göre denetlenir.Denetimin sonuçlarıBelediyeMeclisi’nin bilgisine sunulur ve halka açıklanır.
Belediye Başkanı, stratejik plan ve performans programına göre yürütülen çalışmaları, belirlenmiş performans ölçütlerine göre gerçekleşme durumunu, meydana gelen sapmaların nedenlerini ve Belediye borçlarının durumunu açıklayan bir “Çalışma Raporu” hazırlar.176 Raporda, bağlı kuruluş ve işletmeler ile Belediye ortaklıklarına ilişkin söz konusu bilgi ve değerlendirmelere de yer verilir. Çalışma Raporu Nisan ayı toplantısında Meclise sunulur, bir örneği İçişleri Bakanlığına gönderilir ve halka açıklanır.
6.3.9. Belediye Hizmetlerinde Aksama
Belediye hizmetlerinin önemli ölçüde aksatıldığının ve bu durumun halkın sağlık, huzur ve esenliğini yaşamsal derecede olumsuz yönde etkilediğinin, İçişleri Bakanlığı’nın isteği üzerine yetkili sulh hukuk hâkimi tarafından belirlenmesi durumunda177 , İçişleri Bakanı, hizmetlerdeki aksamanın giderilmesini, uygun bir süre vererek BelediyeBaşkanı’ndan ister.
Aksama giderilemezse, söz konusu hizmetin yerine getirilmesini o ilin Valisinden ister. Bu durumda Vali, aksaklığı öncelikle Belediyenin araç, gereç, personel ve diğer kaynaklarıyla giderir, yeterli olmazsa diğer kamu kurum ve kuruluşlarının olanaklarını da kullanabilir. Yapılan harcamaVali tarafından İller Bankası’na bildirilir ve genel bütçe vergi gelirlerinden Belediye’ye ayrılan paydan kesilerek Valilik emrine gönderilir.
6.3.10. Belediyelerin Gelirleri
Yasanın 59. Maddesinde Belediyenin gelirleri şöyle sıralanmıştır:
a) Yasalarda gösterilen Belediye vergi, resim, harç ve katılma payları.
b) Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan pay.
c) Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak ödemeler.
d) Taşınır ve taşınmaz mallardan elde edilecek gelirler.
e) Hizmet karşılığı alınan ücretler.
f) Faiz ve ceza gelirleri.
g) Bağışlar.
h) Her türlü girişim, katılım ve çalışmalar karşılığı sağlanacak gelirler.
i) Diğer gelirler.
Ayrıca, yasa ile daha önce merkezi yönetim tarafından alınan, 1985 yılında Belediye vergisine dönüştürülen emlak vergisinin toplanmasına da Belediyelerin öz gelirlerini artırıcı bir yenilik getirilmiştir. Yasanın 59. Maddesine göre, Büyükşehir Belediyelerinde, Büyükşehir sınırları ve mücavir alanları içinde Belediyelerince toplanan emlak vergisi tutarının tamamı ilgili İlçe Belediyelerine gider. Bunlardan Büyükşehir Belediyesine ya da Özel İdareye ayrıca pay kesilmez.178
5393 Yasada genel olarak sayılan Belediye gelirleriyle ilgili olarak özel bir yasa ve diğer yasalarda çeşitli hükümler vardır.Belediyelerin “öz gelirleri” olarak nitelendirilen vergileri, harçları ve harcamalara katılma paylarını düzenleyen 1981 tarihli ve 2464 sayılı “Belediye Gelirleri Kanunu”, daha sonra yapılan bazı yasal düzenlemelerle önemli değişiklilere uğramıştır.
2464 sayılı Yasanın son durumuna göreemlak vergisi dışındaki “Belediye vergileri”, ilan ve reklam vergisi, eğlence vergisi, haberleşme vergisi, elektrik ve havagazı tüketim vergisi, yangın sigortası vergisi ve çevre temizliği vergilerinden oluşmaktadır (2464/m.12-44)
“Belediye harçları”, işgal harcı, tatil günlerinde çalışma ruhsatı harcı, kaynak suları harcı, tellallık harcı, hayvan kesimi muayene ve denetleme harcı, ölçü ve tartı aletleri muayene harcı, bina inşaat harcı ve çeşitli diğer harçları kapsamaktadır (2464/m.52-85).
Bir programa göre ya da istek üzerine yapılan işlerde yapılan giderleri içeren “harcamalara katılma payları” içinde, yol harcamalarına katılma payı, kanalizasyon harcamalarına katılma payı, su tesisleri harcamalarına katılma payı yer almaktadır (2464/m.86-94).
Belediyelerin öz gelirleri dışında yer alan en önemli gelir kaynağı genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paydır.179 İlk olarak 1981 yılında 2380 sayılı yasanın çıkarılmasıyla başlanan bu uygulama, çeşitli değişikliklerden sonra, 2008 yılında çıkarılan 5779 sayılı “İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun” ile yeniden düzenlenmiştir.
Buna göre, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından, Büyükşehirlerdeki İlçe Belediyelerine % 2.50, Büyükşehirler dışındaki Belediyelere % 2.85, İl Özel İdarelerine %1.15 oranında pay ayrılmaktaydı.
2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı yasa ile 5779 sayılı yasada değişiklik yapılmış ve ilk yerel seçimlerde yürürlüğe girmek kaydıyla, Büyükşehirlerdeki İlçe Belediyelerine % 4.50, Büyükşehirler dışındaki Belediyelere % 1.50, İl Özel İdarelerine % 0.5 pay ayrılacak şekilde bu oranlara son hali verilmiştir.180
Genel bütçe gelirlerinden yasayla belirlenerek ayrılan payların yanı sıra, Belediyelere devletin çeşitli nedenlerle ve yöntemlerle yaptığı yardımlar söz konusudur. Ekonomik, toplumsal, siyasal ve teknik nedenlerden dolayı yapılan devlet yardımları genel amaçlı ya da özel amaçlı olarak gerçekleştirilebilir.181
6.3.11. Belediyelerin Giderleri
5393 sayılı Yasa’nın 60. maddesine göre Belediyelerin giderleri şunlardır:
a) Belediye binalarının, tesislerinin, araç ve gereçlerinin alımı, yapımı, bakımı ve onarımı için yapılan giderler.
b) Belediyenin çalışanlarına ve seçilmiş organlarının üyelerine ödenen maaş, ücret, ödenek, huzur hakkı, yolluklar, hizmete ilişkin eğitim harcamaları ile diğer giderler.
c) Her türlü alt yapı, yapım, onarım ve bakım giderleri.
d) Vergi, resim, harç, katılma payı, hizmet karşılığı alınacak ücretler ve diğer gelirlerin izlenmesi ve toplanması için yapılacak giderler.
e) Belediye görev ve hizmetlerin yürütülmesi için yapılacak giderler.
f) Ortaklık payı ve üyelik ödentisi giderleri.
g) Mezarlıkların yapımı, korunması ve bakımına ilişkin giderler.
h) Faiz, borçlanmaya ilişkin diğer ödemeler ile sigorta giderleri.
i) Yoksullara, kimsesizlere ve özürlülere yapılacak yardımlar.
j) Temsil, tören, ağırlama ve tanıtım giderleri.
k) Avukatlık, danışmanlık ve denetim hizmetleri karşılığı yapılacak ödemeler, dava takip ve icra giderleri.
l) Ortak hizmetlere ve projelere yapılan giderler.
m) Kültürel, sanatsal ve bilimsel etkinlikler için yapılan giderler.
n) Belediye hizmetleriyle ilgili olarak yaptırılan kamuoyu yoklaması ve araştırması giderleri.
o) Kanunla verilen görevler ve hizmetlerin yürütülmesi için yapılan diğer giderler ve her türlü proje giderleri.
p) Şartlı bağışlarla ilgili yapılacak harcamalar.
r) İmar düzenlemeleri için yapılan giderler.
6.3.12. Belediyelerin Bütçeleri
Belediyenin stratejik planına ve performans programına uygun olarak hazırlanan bütçe, mali yıl182 ve izleyen iki yıl içindeki gelir ve gider tahminlerini gösterir, gelirlerin toplanmasına ve harcamaların yapılmasına izin verir.
Bütçeye ayrıntılı harcama programları ile finansman programları eklenir.Bütçe dışı harcama yapılamaz. Belediye Başkanı ve harcama yetkisi verilen diğer görevliler, bütçe ödeneklerinin etkin ve verimli biçimde harcanmasından sorumludur.
Belediye Başkanı, mali işlerden sorumlu olan birimlerin yardımıyla hazırladığı183 bütçe tasarısınıgerekçesiyle birlikte Eylül ayının birinci gününden önce Encümene sunar ve İçişleri Bakanlığı’na gönderir.184 Encümen, bütçe tasarısınıinceleyerek görüşüyle birlikte Kasım ayının birinci gününden önce Belediye Meclisi’ne sunar.Meclis bütçe tasarısını yılbaşından önce, olduğu gibi ya da değiştirerek kabul eder. Ancak, Meclis bütçe denkliğini bozacak biçimde gider artırıcı ve gelir azaltıcı değişiklikler yapamaz. Meclisin kabul etmesiyle tasarı bütçe haline gelir ve mali yılbaşında yürürlüğe girer.185 Herhangi bir nedenle yeni yıl bütçesi kesinleşmediği durumlarda, bütçenin kesinleşmesine kadar, geçen yıl bütçesi uygulanır.
Belediye bütçesiyle ödenek ayrılan harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir.
Her yıl bütçesinin kesinhesabı, Belediye Başkanı tarafından hesap döneminin bitiminden sonra Nisan ayı içinde Encümene sunulur. Kesinhesap, Belediye Meclisinin Mayıs ayı toplantısında görüşülerek karara bağlanır. Kesin hesabın görüşülmesi ve onaylanmasında, bütçeye ilişkin kurallar uygulanır.
6.3.13. Belediyelerin Borçlanmaları
Belediyelerin görev ve hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla borçlanma yapabilmeleri ve tahvil çıkarabilmeleri Yasanın 68. Maddesinde belirlenen yöntem ve koşullara bağlanmıştır:
a) Dış borçlanmalar ve tahvil çıkarmayalnızca Belediyelerin yatırım programında yer alan projelerigerçekleştirmek amacıyla yapılabilir.
b) İller Bankasından yatırım kredisi ve nakit kredi kullanmak isteyen Belediye, ödeme planını hazırlamak zorundadır. Banka planı yeterli görmezse kredi isteğini reddeder.
c) Belediye, bağlı kuruluşlar ve bunların anaparasının yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketlerin, iç ve dış borç toplamı, en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin yeniden değerleme oranı uygulanarak ulaşılan tutarını aşamaz. Bu tutar Büyükşehir Belediyeleri için bir buçuk katına çıkabilir. Bu kısıtlamalar, Belediyelerin ileri teknoloji ve büyük tutarda kaynak gerektiren alt yapı yatırımlarında Kalkınma Bakanlığı’nın önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca kabul edilen projeleri için geçerli değildir. Dış kaynak gerektiren projelerde Hazine Müsteşarlığı’nın görüşü alınır.
d) Belediye, bağlı kuruluşlar ve bunların anaparasının yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketler,kesinleşmiş bütçe gelirlerinin yeniden değerleme oranı uygulanarak ulaşılantutarının% 10’unu geçmeyen iç borçlanmaları Belediye Meclisi’nin kararı, %10’unu geçen iç borçlanmaları ise Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığı’nın onayı ile gerçekleştirebilir.
6.3.14. Belediyelerin Arsa ve Konut Üretimi
Belediyeler; düzenli kentleşmeyi sağlamak, konut, sanayi ve ticaret alanı ihtiyacını karşılamak amacıyla, arsalar üretmek, konut, toplu konut yapmak, satmak, kiralamak yetkilerine sahiptir. Bu amaçlarla arazi satın alabilir, kamulaştırma yapabilir, arsaları trampa edebilir, ilgili kamu kurumlarıyla ve bankalarla iş birliği yapabilir ve ortak projeler gerçekleştirebilirler.Belediyeler, konutu olmayan dar gelirli kişilere, afete uğrayanlara ve sanayi bölgelerinden nakledilecek işyerlerine arsa tahsisi yapabilir.
6.3.15. Belediyelerin Şirket ve İşletme Kurmaları
Belediyeler kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili yasal düzenlemelerde belirtilen yöntemlere göre şirket kurabilirler. Ayrıca, özel gelir ve gideri bulunan hizmetlerini İçişleri Bakanlığı’nın izniyle bütçe içinde işletme kurarak gerçekleştirebilirler.
6.3.16. Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanları
2010 yılında 5393 sayılı Yasada yapılan değişikliklerle Belediyelere kentsel dönüşüm ve gelişim alanları konusunda yani görev ve yetkiler verilmiştir. Belediyeler,Meclislerinde alacakları kararla aşağıdaki amaçları gerçekleştirmek için kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilirler:
a) Konut, sanayi ve ticaret alanları oluşturmak,
b) Teknoloji parkları, kamu hizmeti, rekreasyon ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak,
c) Eskiyen kent kısımlarını yeniden yapmak ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak ya da deprem riskine karşı önlemler almak.
Bir alanın kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilan edilebilmesi için yukarıda sayılanlardan birinin ya da bir kaçının gerçekleşmesi gereklidir. Kamunun mülkiyetinde ya da kullanımında olan yerlerinkentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilebilmesi için, ilgili Belediyenin istemi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının önerisiyle Bakanlar Kurulu’nun kararı şarttır.
Büyükşehir Belediye ve mücavir alan sınırları içinde kentsel dönüşüme gelişim alanı ilan etmeye Büyükşehir Belediyeleri yetkilidir. Büyükşehir Belediye Meclisince uygun görülmesi koşuluyla, İlçe Belediyeleri kendi sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir.
Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen yerlerde,Belediyelerin taşınmazları ve Belediyelerin anlaşma sağladığı ya da kamulaştırdıkları taşınmazlar üzerindeki yapılar, bu taşınmaz ve yapılarla ilgili işlemler,Belediyeler tarafından yapılır ya da yaptırılır.186
2012 yılında Yasanın 73. Maddesine eklenen bir fıkraya göre, Belediye Meclisi’nin alacağı kararla, giderlerin tamamı ya da bir kısmı Belediye bütçesinden karşılanmak kaydıyla, kentin uygun görülen yerlerindekiyapıların cephelerinde değişiklik, yenileme, özel aydınlatma ve çevre düzenlemesi çalışmaları yapılabilir.187
6.3.17. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi
Başta deprem olmak üzere insan yerleşmelerini derin biçimde etkileyen çeşitli afet risklerinin doğurması olası tehlikelere karşı önlemler geliştirmek üzere,16.5.2012 tarihinde, 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” kabul edilmiştir.
Kanunun amacı, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu alanlarda, standartlara uygun, sağlıklı ve güvenli yaşam çevreleri oluşturmak için iyileştirme, boşaltma ve yenilemelere ilişkin yöntem ve ilkeleri belirlemektir.
Kanunun uygulanmasının çeşitli aşamalarında ve farklı alanlarda, Bakanlar Kurulu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Belediyeler ve Özel İdareler, TOKİ, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı yetkili ve sorumlu tutulmuştur. Ancak, uygulamada asıl yükün belediyeler üzerinde olacağı öngörülmektedir.
Kanun, 3 ile 7.maddeleri arasında, “tespit, taşınmaz devri ve tescil, tasarrufların kısıtlanması, tahliye ve yıktırma, uygulama işlemleri, dönüşüm gelirleri”başlıkları altında uygulama ile ilgili hükümleri, işlemleri ve yöntemleri, neredeyse bir “yönetmelik” formunda sıralamıştır. İlgili bütün birimlerin yapacağı iş ve işlemler, uygulama biçimleri, yetkiler ve kısıtlamalar ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır.
Kanunun 8. Maddesinde yer alan “çeşitli hükümler” kısmında, görülecek işlemler sırasında yetkili birimlere tanınan bazı ayrıcalıklar sıralanmaktadır. Örneğin, 2. fıkraya göre, Bakanlık, TOKİ ve İdare188; danışmanlık, yazılım, araştırma, her tür ve ölçekte harita, etüt, proje, kadastro, kamulaştırma, mikro bölgeleme, risk yönetimi ve sakınım planı çalışmalarını, her tür ve ölçekte plan yapımı ve imar uygulaması işlerini ve dönüşüm uygulamalarını, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki idareler ile yapılacak protokoller çerçevesinde, 4734 sayılı Kanuna tabi olmaksızın, ortak hizmet uygulamaları şeklinde de gerçekleştirebilirler.
Bir diğer ayrıcalık personel çalıştırılması alanında sağlanmıştır. 4ve 5. Fıkralara göre, Bakanlık, TOKİ ve İdare; bu Kanun kapsamındaki uygulamalarda, uygulama süresini aşmamak kaydı ile 657 sayılı Kanun ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına dair hükümlerine bağlı kalmaksızın, özel bilgi ve uzmanlık gerektiren konularda sözleşmeli personel çalıştırabilir.
Bu Kanun kapsamındaki işler ile ilgili olarak valilikler, belediyeler ve diğer kamu kurumları personelinden Bakanlık emrinde geçici olarak görevlendirilenler hakkında yasalarda yer alan süre sınırlaması uygulanmaz.
Kanundaki ayrıcalıkların yanı sıra bazı genel yetkilerin özel bir biçimde düzenlenmesi189 ve kanunun konusu hakkında yayın kuruluşlarına yükümlülükler getirilmesi190 ilgi çekicidir.
Kanunun 9. Maddesinde yer alan “uygulanmayacak mevzuat” kısmının 1. fıkrasına göre, “bu Kanun uyarınca yapılacak olan planlar, 3194 sayılı İmar Kanununda ve imara ilişkin hükümler taşıyan özel kanunlar da dâhil olmak üzere diğer mevzuatta belirtilen kısıtlamalara tabi değildir”.
Maddenin 2. fıkrasında ise, bu Kanunun uygulanmasını engelleyici hükümler taşıyan yasalar sıralanmış, bu yasaların ve diğer yasaların “bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.191
Ayrıntılı yapısına, uygulayıcı kurumlara verilen yetki ve ayrıcalıklara ve diğer yasalar karşısındaki konumuna bakıldığında, bu Kanunun, özel önem verilmesi gereken afet riski alanının düzenlenmesinde, önemli bir işlevi yerine getirmesinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Yaşanması olası olan deprem afetine karşı girişilecek önlemlerin içinde etkin bir konumu olan “risk altındaki alanların dönüştürülmesi çalışmalarında”, belediyelere yaşamsal görevler düştüğü açıktır.Bu doğrultuda yapılacak olan çalışmalar belediyelerin yükünü ve sorumluluklarını oldukça artıracak nitelikler taşımaktadır.
Afet riski altındaki alanlar, kentsel dönüşüm ve gelişim alanları ile tarihi ve kültürel taşınmaz varlıklarla ilgili alanlarda yapılacak uygulamalara ilişkin olarak, 14.4.2016 tarihinde kabul edilen bir “torba yasa” ile bazı değişiklikler yapılmıştır.
26.4.2016 tarihli, 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 6704 sayılı Kanun’un 10. Maddesi ile 3194 sayılı Kanuna geçici bir madde eklenmiştir. Buna göre , 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca “riskli alan”, 5393 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi uyarınca “kentsel dönüşüm ve gelişim alanı” ve 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun uyarınca “yenileme alanı” olarak belirlenen alanlarda bulunan yapılardan yapı ruhsatiyesi veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılara, dönüşüm ve yenileme uygulamalarına muvafakat verilmesi koşuluyla, geçici olarak elektrik, su ve doğal gaz bağlantısı ve aboneliği yapılır. Bu yapılara geçici olarak elektrik, su ve doğal gaz bağlantısı ve aboneliği yapılması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez.
3194 Sayılı İmar Kanunu’nun geçici 10 ve 11. Maddelerinde yapılan düzenlemelere ilave olarak, aynı kanunda artık geçici 15. Madde olarak yer alan bu düzenlemenin belki de tek farkı, yapılan uygulamalarda karşılaşılan zorlukları aşmak amacıyla eklenmiş olan bir hüküm olmasıdır. Bu hükümle, “dönüşüm ve yenileme uygulamalarına muvafakat verilmesi koşulu” getirilmiş ve anlaşıldığı kadarıyla, uygulamaya maruz kalan kişilerin çıkarabilecekleri yasal engeller aşılmaya çalışılmıştır.
6704 Sayılı Yasa’nın 21 ve 22. Maddeleri ile, daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından 6306 sayılı kanunun 3 ve 4.maddelerinde iptal edilen fıkraların yerine yeni hükümler getirilmiştir. Yine bu yasanın 23,24 ve 25. Maddeleri ile, 6306 sayılı yasanın uygulamalarında bazı değişikliklere gidilmiştir.
6.3.18. Belediyelerin Yurt Dışı İlişkileri
Belediyeler, Belediye Meclisi’nin kararıyla, görev alanına giren konularda çalışmalar yapan uluslararası kuruluş ve örgütlere kurucu üye ya da üye olabilirler. Belediyeler, sözü edilenkuruluş ve örgütlerle ya da yabancı yerel yönetimlerle ortak çalışmalar ve hizmet projeleri gerçekleştirebilirler, kardeş kent ilişkisi kurabilirler.
Belediyeler tarafından yapılacak bu faaliyetlerin, dış politikaya ve uluslararası anlaşmalara uygun olarak yürütülmesi ve önceden İçişleri Bakanlığı’nın izninin alınması zorunludur.
6.3.19. Belediyelerin Diğer Kuruluşlarla İlişkileri
Belediyeler,Meclis kararı almak koşuluyla ve bu karara dayalı olarak yapacakları anlaşmalara uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda şu işlemleri gerçekleştirebilirler:
a) Diğer yerel yönetimlerin, kamu kurum ve kuruluşlarının yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli ya da bedelsiz üstlenebilir, bu kuruluşlarla ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir ve bu amaçla gerekli kaynak aktarımında bulunabilirler. Söz konusu işler, işin yapımını üstlenen kuruluşla ilgili yasal düzenlemelere uygun olarak sonuçlandırılır.
b) Yerel yönetimler ile merkezî idareye ait asli görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla gerekli ayni ihtiyaçları karşılayabilir, geçici olarak araç ve personel sağlayabilir.
c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, vergi muafiyeti olan vakıflar ve meslek odalarıyla ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilirler. Diğer dernek ve vakıflarla gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için en büyük mülki amirin izninin alınması gerekir.
d) Kendilerine ait taşınmazları, asli görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli ya da bedelsiz olarak yerel yönetimlere, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir, süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir ya da kiralayabilirler. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması durumunda tahsis işlemi iptal edilir.
6.4. 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
Yeni ekonomik ve toplumsal gelişmeler ve özellikle göç olgusu sonucu ortaya çıkan büyük kentlerin yönetiminde karşılaşılan güçlüklerin aşılması için çeşitli yöntemler denenmiştir. Bu arayışlara yasal bir zemin oluşturmak amacıyla yerel yönetimleri içeren 1982 Anayasasının 127. Maddesine “ büyük yerleşim yerleri için özel yönetim biçimleri getirilebilir” hükmünü konmuştur. Bu hükme dayalı olarak önce yerel seçimlerle ilgili yasada, ardından kanun hükmündeki bir kararnamede şekillenen Büyükşehir uygulamaları 1984 yılında çıkarılan 3030 sayılı yasayla düzenlenmiştir.
Otuz yıl süreyle yürürlükte kalan 3030 sayılı yasanın yerine 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun amacı, Büyükşehir Belediyesi yönetiminin yasal statüsünü düzenlemek, hizmetlerin planlı, etkin, verimli ve uyum içinde yürütülmesini sağlamaktır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu,12/11/2012 tarih ve 6360 sayılı Yasa ile yeniden düzenlenmiştir. Önemli değişiklikler içeren bu yasa aşağıda ayrı bir bölümde yakından irdelenecektir.192
6.4.1. Büyükşehir Belediyelerinin Oluşumu
5216 sayılı Yasaya göre Büyükşehir Belediyesi, en az üç İlçeya da ilk kademe Belediyesini kapsayan; bu Belediyeler arasında eşgüdümü sağlayan; kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan; idari ve mali özerkliğe sahip ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisidir.193
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununu 2012 tarihinde değiştiren 6360 sayılı yasanın 4. maddesinde Büyükşehir Belediyesi yeniden tanımlanmıştır. Buna göre, “Büyükşehir belediyesi: Sınırları il mülki sınırı olan ve sınırları içerisindeki ilçe belediyeleri arasında koordinasyonu sağlayan; idarî ve malî özerkliğe sahip olarak kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan; karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisidir”.
5216 sayılı Yasanın 4. Maddesi, son nüfus sayımına göre, Belediye sınırları içindeki ve bu sınırlara en fazla 10 kilometre uzaklıktaki yerleşim birimlerinin toplam nüfusu 750.000'den fazla olan il Belediyeleri, fiziki yerleşim durumları ve ekonomik gelişmişlik düzeyleri de dikkate alınarak, yasayla Büyükşehir Belediyesine dönüştürülebilir düzenlemelerini içermektedir.6360 sayılı Yasanın 5. maddesiyle bu madde yeniden düzenlenmiş ve “toplam nüfusu 750.000’den fazla olan illerin il belediyeleri yasayla Büyükşehir Belediyesine dönüştürülebilir” hükmü getirilmiştir.
5216 yasanın 5.maddesine göre, Büyükşehir Belediyeleri’nin sınırları, adını aldıkları Büyükşehirlerin Belediye sınırlarıdır. İlçe Belediyelerinin sınırları, bu İlçelerin, Büyükşehir Belediyesi içinde kalan kısımlarının sınırlarıdır.6360 sayılı Yasanın 6. maddesi, Büyükşehir Belediyeleri’nin sınırlarıyla ilgili bu maddeyi ”Büyükşehir Belediyelerinin sınırları, il mülki sınırlarıdır. İlçe belediyelerinin sınırları, bu ilçelerin mülki sınırlarıdır” hükmüyle kısa ve net biçime dönüştürmüştür.194
5216 sayılı Yasanın 6.maddesine göre, Büyükşehir Belediyesinin sınırları çevresinde ve aynı il sınırları içinde bulunan belediye ve köylerin, Büyükşehir Belediyesine katılması sürecinde Belediye Kanunu hükümleri uygulanır. Katılma kararı, ilgili İlçeBelediyeMeclisinin isteği üzerine, Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından alınır.Yapılan yeni düzenlemede bu maddeye gerek kalmadığı için, 6360 sayılı yasanın13. Maddesiyle iptal etmiştir.
6.4.2. Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin Görev, Yetki ve Sorumlulukları195
5216 sayılı Yasanın 7. Maddesinde düzenlenen Büyükşehir Belediyesinin görev ve sorumlulukları şunlardır:
a) İlçe Belediyelerinin görüşlerini alarak Büyükşehir Belediyesinin stratejik planını, yıllık hedeflerini, yatırım programlarını ve bütçesini hazırlamak.
b) Çevre düzeni planına uygun olarak büyükşehir belediye sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar planını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; Büyükşehir içindeki Belediyelerin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar planlarını, bu planlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon planlarını ve imar ıslah planlarını aynen ya da değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmayan İlçe Belediyelerinin uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmak ya da yaptırmak.
c) Yasalarla Büyükşehir Belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar planlarını, parselasyon planlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak,196
d) Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ya da işletilen alanlardaki işyerlerine Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda bulunan alanlarda işletilecek yerlere ruhsat vermek ve denetlemek.
e) Belediye Kanununun 69. maddesindeki arsa ve konut üretimiyle ve 73. maddesindeki kentsel dönüşüm ve gelişim alanlarıyla ilgili yetkileri kullanmak.
f) Büyükşehir ulaşım ana planını yapmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini planlamak ve eşgüdümu sağlamak; her türlü servis ve toplu taşıma araçlarını, taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak ve park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek ya da kiraya vermek; kanunların Belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği işleri yürütmek.
g) Büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki mahalleleri ilçe merkezine bağlayan yollar, meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımıile bu yolların temizliği ve karla mücadele çalışmalarını yürütmek; kentsel tasarım projelerine uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymak; ilân ve reklam asılacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemek; meydan, bulvar, cadde, yol ve sokak ad ve numaraları ile bunlar üzerindeki binalara numara verilmesi işlerini gerçekleştirmek.”
h) Coğrafi ve kent bilgi sistemlerini oluşturmak.
i) Sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak çevrenin, tarım alanlarının ve su havzalarının korunmasını sağlamak; ağaçlandırma yapmak; gayrisıhhî işyerlerini, eğlence yerlerini, halk sağlığına ve çevreye etkisi olan diğer işyerlerini kentin belirli yerlerinde toplamak; inşaat malzemeleri, hurda depolama alanları ve satış yerlerini, hafriyat toprağı, moloz, kum ve çakıl depolama alanlarını, odun ve kömür satış ve depolama sahalarını belirlemek, bunların taşınmasında çevre kirliliğine yol açmayacak önlemler almak; Büyükşehir katı atık yönetim planını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek ya da işlettirmek; sanayi işletmelerinden kaynaklanan atıklara ve tıbbi atıklara ilişkin hizmetleri yürütmek için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ya da işlettirmek; deniz araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak ve arıtmak amacıyla gereken düzenlemeleri yapmak.
j) Birinci sınıf gayrisıhhikuruluşların ruhsatlarını vermek ve denetlemek, yiyecek ve içecek maddelerinin tahlillerini yapmak üzere laboratuvarlar kurmak ve işletmek.
k) Büyükşehir Belediyesinin yetkili olduğu alanlarda zabıta hizmetlerini yerine getirmek.
l) Yolcu ve yük terminalleri, kapalı ve açık otoparklar yapmak, yaptırmak, işletmek, işlettirmek ya da ruhsat vermek.197
m) Sosyal donatılar, bölge parkları, hayvanat bahçeleri, hayvan barınakları, kütüphane, müze, spor, dinlence, eğlence ve benzeri yerleri yapmak, yaptırmak, işletmek ya da işlettirmek; amatör spor kulüplerine parasal yardım yapmak, malzeme vermek, aralarında karşılaşmalar düzenlemek, yurt içi ve yurt dışı yarışmalarda üstün başarı gösteren ya da derece alan sporculara, teknik yönetici, antrenör ve öğrencilere Belediye Meclisi kararıyla ödül vermek.
n) Gerektiğinde mabetler, sağlık, eğitim ve kültür hizmetleri için bina ve tesisler yapmak, kamu kurum ve kuruluşlarına ait bu hizmetlerle ilgili bina ve tesislerin bakım ve onarımını yapmak.
o) Kültür ve tabiat varlıklarının, tarihi dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan yerlerin ve bunların işlevlerinin korunmasını sağlamak amacıyla bakım ve onarımını yapmak, korunma olanağı olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa etmek.
p) Büyükşehir içindeki toplu taşıma hizmetlerini yürütmek, toplu taşıma araçlarına ruhsat vermek.
r) Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak; kaynak suyu ya da arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak.
s) Mezarlık alanlarını belirlemek, mezarlıklar kurmak, işletmek, işlettirmek, defin ile ilgili hizmetleri yürütmek.198
t) Her çeşit toptancı hallerini ve mezbahaları yapmak, yaptırmak, işletmek ya da işlettirmek, özel hal ve mezbahaları ruhsatlandırmak ve denetlemek.199
u) İl düzeyinde yapılan planlara uygun olarak, doğal afetlerle ilgili planlamaları ve diğer hazırlıkları Büyükşehir ölçeğinde yapmak; gerektiğinde diğer afet bölgelerine yardım etmek; itfaiye ve acil yardım hizmetlerini yürütmek; patlayıcı ve yanıcı madde üretim ve depolama yerlerini belirlemek, konut, işyeri, eğlence yeri, fabrika ve sanayi kuruluşları ile kamu kuruluşlarını yangına ve diğer afetlere karşı alınacak önlemler yönünden denetlemek, bu konuda gerekli izin ve ruhsatları vermek.
v)Sağlık merkezleri, hastaneler, gezici sağlık üniteleri ile yetişkinler, yaşlılar, engelliler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik her türlü sosyal ve kültürel hizmetleri yürütmek, bu amaçla sosyal tesisler kurmak, meslek ve beceri kazandırma kursları açmak, bu hizmetleri yürütürken üniversiteler, yüksekokullar, meslek liseleri, kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmak.
y) Merkezi ısıtma sistemleri kurmak, kurdurmak, işletmek ya da işlettirmek.
z) Afet riski taşıyan ya da can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan yapıları boşaltmak ve yıkım konusunda İlçe Belediyelerinin istemleri durumunda her türlü desteği sağlamak.
Büyükşehir Belediyeleri temizlik hizmetleri ve adres ve numaralandırmaya ilişkin görevlerini Belediye Meclisi kararı ile İlçeBelediyelerine devredebilir ya da birlikte yapabilirler.
Aynı maddede İlçe Belediyeleri’nin görev ve yetkileri şöyle sıralanmıştır:
a) Yasalarla Büyükşehir Belediyesine verilen görevler ile stratejik planının, yıllık hedeflerin, yatırım programlarının ve bütçenin hazırlanması dışında kalan görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak.
b) Büyükşehir katı atık yönetim planına uygun olarak, katı atıkları toplamak ve aktarma istasyonuna taşımak.
c) Sıhhi işyerlerine, 2 ve 3. sınıf gayri sıhhî kuruluşlara, halka açık dinlenme ve eğlence yerlerine ruhsat vermek ve denetlemek.
d)Büyükşehir Belediyesi’nin görev alanı dışında kalan hizmetlerden, Gecekondu Kanununda Belediyelere verilen yetkileri kullanmak, otopark, spor, dinlenme ve eğlence yerleri, parklar yapmak; yaşlılar, özürlüler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik sosyal ve kültürel hizmetler sunmak; mesleki eğitim ve beceri kursları açmak; mabetlerin, sağlık, eğitim, kültür tesis ve binalarının yapım, bakım ve onarımı ile kültür ve doğa varlıklarını ve tarihi dokuyu korumak; kent tarihi bakımından önem taşıyan yerlerin ve bunlarınişlevlerinin geliştirilmesine ilişkin hizmetler yapmak.
e) Defin ile ilgili hizmetleri yürütmek.
f)Afet riski taşıyan ya da can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan yapıları boşaltmak ve yıkmak.
Yasaya 6360 sayılı yasayla eklenen bir fıkrayla, Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin tarım ve hayvancılığı desteklemek amacıyla her türlü faaliyet ve hizmette bulunabilecekleri belirtilmiştir.
6.4.3. Büyükşehir Belediyelerinde Alt Yapı ve Ulaşım Hizmetleri
Büyükşehir Belediyesi’nin kapsadığı alan içindeki alt yapı hizmetlerinin eşgüdüm içinde yürütülmesi amacıyla Büyükşehir Belediye Başkanı ya da görevlendirdiği kişinin Başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşların temsilcilerinin katılacağı “Alt Yapı Eşgüdüm Merkezi” kurulur. İlçe Belediye Başkanları kendi Belediyelerini ilgilendiren konular görüşülürken eşgüdüm merkezlerine üye olarak katılırlar.
Alt Yapı Eşgüdüm Merkezi toplantılarına gündemdeki konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının temsilcileri de çağrılarak görüşleri alınır. Kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlar merkezin isteyeceği her türlü bilgi ve belgeyi vermek zorundadırlar. Alt yapı eşgüdüm merkezi birden fazla kamu kurum ve kuruluşu tarafından aynı anda yapılması gereken işleri ortak programa alır ve bu işlerin gerçekleştirilmesi için gereken mali düzenlemeleri yapar.
Büyükşehir Belediyesi’nin kapsadığı alan içindeki her türlü taşımacılık hizmetlerinin eşgüdüm içinde yürütülmesi amacıyla Büyükşehir Belediye Başkanı ya da görevlendirdiği kişinin Başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin katılacağı “Ulaşım Eşgüdüm Merkezi” kurulur. İlçe Belediye Başkanları kendi belediyelerini ilgilendiren konuların görüşülmesinde eşgüdüm merkezlerine üye olarak katılırlar. Toplantılara gündemdeki konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından temsilciler de çağrılarak görüşlerine başvurulabilir.
Büyükşehir Belediyesine bu yasayla verilen trafik hizmetlerini planlama, eşgüdüm ve güzergâh belirlemesi, taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler veBüyükşehir sınırları içinde il trafik kurulunun yetkileri ulaşım eşgüdüm merkezi tarafından kullanılır. Merkezi kararları, BüyükşehirBelediyeBaşkanının onayı ile yürürlüğe girer.
Alt yapı ve ulaşım eşgüdüm merkezleri tarafından alınan ortak yatırım ve toplu taşımayla ilgili kararlar, belediyeleri, bütün kamu kurum ve kuruluşlarını ve ilgilileri bağlayıcı niteliktedir.
6.4.4. Büyükşehir Belediyelerinin İmar Denetimi Yetkileri
Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyelerinin imar uygulamalarını denetlemeye yetkilidir. Denetim yetkisi, konu ile ilgili her türlü bilgi ve belgeyi istemeyi, incelemeyi ve bunların örneklerini almayı içermektedir. İstenen bilgi ve belgeler en geç onbeş gün içinde Büyükşehir Belediyesine verilmek zorundadır.Denetim sonucunda belirlenen eksikliklerin ve aykırılıkların giderilmesi için ilgili Belediyeye üç aylık süre verilir. Bu süre içinde gereken işlemler yapılmazsa, BüyükşehirBelediyesi eksiklik ve aykırılıkları gidermeye yetkilidir.
Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen ruhsatsız ya da ruhsat ve eklerine aykırı yapılar, gerekli işlem yapılmak üzere ilgili Belediyeye bildirilir. Belirlenen imara aykırı uygulama, ilgili Belediye tarafından üç ay içinde giderilmezse, BüyükşehirBelediyesi 3194 sayılı İmar Kanunu’nun süre vererek düzeltmeye, inşaatı durdurmaya, yıkmaya ve ceza vermeye yönelik yetkilerini kullanma hakkını sahiptir.
6.4.5. Büyükşehir Belediyelerinin Organları
6.4.5.1. Büyükşehir Belediye Meclisi
Büyükşehir Belediyesi’nin karar organı olanBüyükşehir Belediye Meclisi ve ilgili kanunda gösterilenyöntemlere göre seçilen üyelerden oluşur200. Büyükşehir Belediye Başkanı, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin de Başkanıdır. Büyükşehir içindeki diğer Belediyelerin Başkanları, Büyükşehir Belediye Meclisinin doğal üyeleridir.
Büyükşehir İlçe Belediye Meclisleri ile bunların çalışma yöntemlerine ilişkin diğer konularda Belediye Kanunu’nun hükümleri uygulanır. Büyükşehir Belediye Meclisi, her ayın ikinci haftası önceden Meclis tarafından belirlenen günde olağan yerinde toplanır. Bütçe görüşmesine rastlayan toplantı süresi en çok yirmi, diğer toplantıların süresi en çok beş gündür. Meclis kendi belirleyeceği bir ay tatil yapabilir.
Olağan toplantı yeri dışında toplanılmasının zorunlu olduğu durumda üyelere önceden bilgi verilerek, Başkanın belirlediği yerde toplantı yapılır. Toplantının yeri ve zamanı belde halkına duyurulur. Başkan, acil durumlarda Meclisi bir yılda üç defadan fazla olmamak kaydıyla toplantıya çağırır. Bir birleşimi geçemeyecek olan olağanüstü toplantılarda çağrıyı gerektiren konuların dışında hiçbir konu görüşülemez.
A) Kararların Kesinleşmesi
Büyükşehir Belediye Başkanı, hukuka aykırı gördüğü Meclis kararlarını, yedi gün içinde, gerekçesini de belirterek, yeniden görüşülmek üzere Belediye Meclisine geri gönderebilir.
Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar ile yeniden görüşülmesi istenip de Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir. Başkan, Meclisin ısrarı ile kesinleşen kararlara karşı idari yargıya başvurabilir.
Büyükşehir ve İlçe Belediye Meclislerinin kararları, kesinleştiği tarihten sonra en geç yedi gün içinde mahallin en büyük mülki amirine gönderilir. Mülki amire gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez.201
İlçe Belediye Meclisleri tarafından alınan imara ilişkin kararlar, kararın gelişinden itibaren üç ay içinde Büyükşehir Belediye Meclisince nazım imar planına uygunluğu yönünden incelenir, aynen ya da değiştirilerek kabul edilir ve ardından Büyükşehir Belediye Başkanına gönderilir. Büyükşehir Belediye Meclisinde üç ay içinde görüşülmeyen kararlar onaylanmış sayılır.
B) Uzmanlık Kurulları
Büyükşehir Belediye Meclisi, üyeleri arasından seçilecek beş-dokuz kişi arasında üyeden oluşan uzmanlık kurulları kurabilir. Kurullarda meclisteki siyasi partiler ve bağımsız üyeler ağırlığı oranında temsil edilir. İmar ve bayındırlık kurulu, çevre ve sağlık kurulu, plan ve bütçe kurulu, eğitim, kültür, gençlik ve spor kurulu ile ulaşım kurulunun kurulması zorunludur.
Meclis toplantısının ardından imar kurulu en fazla on işgünü, diğer kurullar ise beş iş günü toplanarak kendisine gönderilen işleri sonuçlandırır. Kurullar bu sürelerin sonunda raporlarını Meclise sunmazsa, konular Meclis Başkanlığınca doğrudan gündeme alınır ve karara bağlanır.
Kurul çalışmalarında uzman kişilerden yararlanılabilir. Gündemdeki konularla ilgili olan kurum temsilcileri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversiteler, sendikalar ve uzmanlaşmış sivil toplum örgütlerinin temsilcileri oy hakkı olmaksızın uzmanlıkkurulu toplantılarına katılabilir ve görüş bildirebilir.Kurul raporları açıktır, halka duyurulur ve isteyenlere bedeli karşılığında verilir.
6.4.5.2. Büyükşehir Belediye Encümeni
Büyükşehir Belediye Encümeni, Belediye Başkanının Başkanlığında, Belediye Meclisinin kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği beş üye ile biri Genel Sekreter, biri mali hizmetler birim amiri olmak üzere Belediye Başkanının her yıl birim amirleri arasından seçeceği beş üyeden oluşur. Belediye Başkanının katılamadığı toplantılarda, Encümen toplantılarına Genel Sekreterbaşkanlık eder.
6.4.5.3. Büyükşehir Belediye Başkanı
Büyükşehir Belediye yönetiminin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisi olan Büyükşehir Belediye Başkanı, büyükşehir sınırları içindeki seçmenler tarafından beş yıllık süre için doğrudan seçilir.
Büyükşehir Belediye Başkan vekili, Belediye Kanunu’ndaki yöntemlere göre belirlenir. Ancak, İlçe Belediye Başkanları başkan vekili olamaz.
Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanları görevleri boyunca siyasi partilerin yönetim ve denetim organlarında görev alamaz, profesyonel spor kulüplerinin başkanlığını yapamaz ve yönetiminde bulunamazlar.
A) Büyükşehir Belediye Başkanının Görev ve Yetkileri
Yasanın 18. Maddesinde Büyükşehir Belediye Başkanının görev ve yetkileri şöyle sayılmıştır:
a) Belediye örgütünün en üst yöneticisi olarak belediyeyi yönetmek ve yönlendirmek, beldenin ve belediyenin hak ve çıkarlarını gözetmektir.
b) Belediyeyi stratejik plana uygun olarak yönetmek, Belediye’nin kurumsal stratejilerini oluşturmak, bu stratejilere uygun olarak bütçeyi hazırlamak ve uygulamak, Belediye çalışmalarının ve çalışanlarının performans ölçütlerini belirlemek, izlemek ve değerlendirmek, bunlarla ilgili raporları Meclis’e sunmak.
c) Meclise ve Encümene Başkanlık etmek, bu organların kararlarını uygulamak.
d) Büyükşehir Belediyesine verilen görev ve hizmetlerin etkin ve verimli biçimde uygulanabilmesi için gerekli önlemleri almak.
e) Belediyenin, bağlı kuruluşlarının ve işletmelerinin etkin ve verimli yönetilmesini sağlamak, bunların bütçe tasarılarını, bütçe üzerindeki değişiklik önerilerini ve bütçe kesin hesap cetvellerini hazırlamak.
f) Belediyenin hak ve çıkarlarını izlemek, alacaklarının ve gelirlerinin toplanmasını sağlamak.
g) Yetkili organların kararını alarak, Büyükşehir Belediyesi adına sözleşme yapmak, karşılıksız bağışları kabul etmek.
h) Mahkemelerde, resmikurum ve makamlarda Büyükşehir Belediyesini temsil etmek.
i) Belediye personelini atamak, Belediye ve bağlı kuruluşlarını denetlemek.
j) Diğer kanunların Belediye Başkanlarına verdiği görev ve yetkilerden Büyükşehir Belediyesi görevlerine ilişkin olan hizmetleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak.
k) Bütçede yoksullar için ayrılan ödeneği kullanmak, özürlü merkezleri oluşturmak.
Belediye Kanunu’ndaki hükümler saklı kalmak koşuluyla, Büyükşehir Belediye Meclisinin feshine neden olan eylem ve işlemlere katılan Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarının görevlerine Danıştay kararıyla son verilir.
Nüfusu ikimilyonu aşan Büyükşehir Belediyelerinde onu, diğerlerinde beşi geçmemek üzere Başkan danışmanı görevlendirilebilir. Danışmanların en az dört yıllık yüksek öğrenim kurumlarını bitirmiş olması şarttır. Danışmanların görev süreleri sözleşme süresiyle sınırlıdır. Ancak bu süre Belediye Başkanının görev süresini aşamaz.
6.4.6. Büyükşehir Belediyelerinin Örgütü ve Personeli
Büyükşehir Belediyesi örgütü norm kadro kurallarına uygun olarak Genel Sekreterlik, daire başkanlıkları ve müdürlüklerden oluşur.Birimlerin kurulması, kaldırılması ya da birleştirilmesi Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin kararı ile gerçekleştirilir. Büyükşehir Belediyesinde Başkan yardımcısı bulunmaz.Hizmetlerin etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için, Genel Sekretere yardımcı olmak üzere, norm kadroya uygun olarak Genel Sekreter yardımcısı atanabilir.
Büyükşehir Belediyesinde hizmetlerin yürütülmesi Belediye Başkanı adına onun emirleri ve sorumluluğu altında yasal düzenlemelere, belediyenin amaç ve politikalarına, stratejik planına ve yıllık programlarına uygun olarak Genel Sekreter ve yardımcıları tarafından sağlanır.
Büyükşehir belediyesi personeli Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından, Genel Sekreter ise Belediye Başkanı’nın önerisi üzerine İçişleri Bakanı tarafından atanır.
6.4.7. Büyükşehir Belediyelerinin Gelirleri
Büyükşehir Belediyelerinin gelirleriyle ilgili yasalardan biri, 2008 tarih ve 5779 sayılı “İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun”dur. Yasanın 2. Maddesinde,2012 tarih ve 6360 sayılı yasayla yapılandeğişikliğe göre, Büyükşehirlerdeki İlçe Belediyelerine genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payın oranı % 2.50’den, % 4.50’ye çıkarılmıştır.Bu payın % 30’u Büyükşehir Belediyeleri’ne ayrılır.
Aynı maddede, özel tüketim vergisi hariç olmak üzere büyükşehir belediye sınırları içinde yapılan genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamından Büyükşehir Belediyesi’ne verilecek payın oranı % 5’ den % 6’ ya çıkarılmıştır.202
5216 sayılı Büyükşehir Yasanın 23. maddesine göre Büyükşehir Belediyesi’nin (öz) gelirleri ise şunlardır:
a) 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda yer alan oran ve esaslara göre Büyükşehir Belediyesince toplanacak at yarışları dahil ortak bahislerden elde edilen Eğlence Vergisinin % 20’si yarışların yapıldığı yerin Belediyesine, % 30’u nüfuslarına göre dağıtılmak üzere diğer İlçe Belediyelerine ayrıldıktan sonra, kalan % 50'lik kesim Büyükşehir Belediyesine verilir.
b) Büyükşehir Belediyesine bırakılan sosyal ve kültürel tesisler, spor, eğlence, dinlenme yerleri ve yeşil alanlar içinde toplanan her türlü belediye vergi, resim ve harçları.
c) Her türlü ilan ve reklamların vergileri ile asma, tahsis ve bakım ücretleri.
d) Park yerlerinin işletilmesinden elde edilen gelirin, İlçe Belediyelerine nüfuslarına göre dağıtılacak %50'lik paydan sonra kalacak %50'lik oran.
e) Hizmetlerin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılması şartıyla, 2464 sayılı yasada belirtilen oran ve esaslara göre alınacak yol, su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları.
f) Kira, faiz ve ceza gelirleri.
g) Kamu kurum ve kuruluşlarının yardımları.
h) Bağlı kuruluşların kesin hesaplarındaki gelirleri ile giderleri arasında oluşan fazlalık sonucu aktarılacak gelirler.
ı) Büyükşehir Belediyesi ekonomik girişimlerininnet gelirinden Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından belirlenecek oranda alınan paylar.
j) Taşınır ve taşınmaz mal gelirleri.
k) Yapılacak hizmetler karşılığı alınacak ücretler.
l) Şartlı ve şartsız bağışlar.
m) Diğer gelirler.
Büyükşehir Belediyeleri, bağlı kuruluşları ve İlçe Belediyeleri, topladıkları vergilerden ve benzeri parasal yükümlülüklerden birbirlerine ödemeleri gereken paylar ile su, atık su ve doğalgaz bedellerini zamanında yatırmazlarsa, ilgili belediyeya da bağlı kuruluşun istemi üzerine söz konusu tutar, İller Bankası tarafından, yükümlü belediyenin genel bütçe vergi gelirleri payından kesilerek alacaklı belediyenin hesabına aktarılır.
6.4.8. Büyükşehir Belediyelerinin Giderleri
Yasanın 24. Maddesine göre Büyükşehir Belediyelerinin giderleri şunlardır:
a) Belediye hizmet binaları ve tesislerin alımı, yapımı, bakımı ve onarımı için yapılan harcamalar.
b) Belediye çalışanlarına ve seçilmiş organlarının üyelerine ödenen maaş, ücret, ödenek, huzur hakkı, yolluklar, hizmete ilişkin eğitim ile diğer giderler.
c) İlçe Belediyeleri ile bağlı kuruluşlara yapacakları yardımlar ve ortak proje giderleri.
d) Her türlü alt yapı, yapım, onarım ve bakım giderleri.
e) Belediye zabıta ve itfaiye hizmetlerinin yürütülmesi için yapılacak giderler.
f) Vergi, resim, harç, katılma payı, hizmet karşılığı alınacak ücretler ve diğer gelirlerin izlenmesi ve toplanması için yapılacak giderler.
g) Belediyenin kuruluşuna katıldığı şirket, kuruluş ve birliklerle ilgili ortaklık payı ve üyelik aidatları.
h) Mezarlıkların yapımı, korunması ve bakımına ilişkin giderler.
i) Faiz, borçlanmaya ilişkin ödemeler ve sigorta giderleri.
j) Dar gelirli, yoksul, muhtaç, kimsesiz ve özürlülere yapılacak yardımlar.
k) Dava giderleri.
l) Temsil, tören, ağırlama ve tanıtım giderleri.
m) Avukatlık, danışmanlık ve denetim ödemeleri.
n) Yurtiçinde ve yurtdışında kamu ve özel kuruluşlar ve sivil toplum örgütleriyleyapılan ortak hizmetler ve proje giderleri.
o) Spor, sosyal, kültürel ve bilimsel etkinlikler için yapılan giderler.
p) Kamuoyu yoklaması ve araştırması giderleri.
r) Yasayla verilen görevler ve hizmetlerin yürütülmesi için yapılan diğer giderler.
6.4.9. Büyükşehir Belediyelerinin Bütçesi
Büyükşehir Belediye bütçesi ve İlçe Belediyelerinin bütçeleri Büyükşehir Belediye Meclisine sunulur. Yatırım ve hizmetler arasında bütünlük sağlanmak koşuluyla, olduğu gibi ya da değiştirilerek kabul edilir. Büyükşehir ve İlçe Belediye bütçeleri, Büyükşehir Belediye Meclisinde aynı toplantı döneminde ve birlikte görüşülerek karara bağlanır ve tek bütçe olarak bastırılır.
Büyükşehir Belediye Meclisi, İlçe Belediyelerinin bütçelerini kabul ederken şu yetkileri kullanabilir:
a) Bütçe metnindeki kanun, tüzük ve yönetmeliklere aykırı maddeleri çıkarmakya da değiştirmek.
b) Belediyenin toplamaya yetkili olmadığı gelirleri çıkarmak, yasal sınırlar üzerinde ya da altında belirlenmiş olan vergi ve harçların oran ve miktarlarını kanunda öngörülen sınırlara çekmek.
c) Kesinleşmiş Belediye borçları için bütçeye konulması gereken ödenekleri eklemek.
d) Ortak yatırım programına alınan yatırımlar için gerekli ödeneği eklemek.
Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından İlçe Belediyelerinin bütçelerinde yapılan değişikliklere karşı on gün içinde Danıştay’a itiraz edilebilir. Danıştay, itirazı otuz gün içinde karara bağlar.203
6.4.10. Şirket Kurulması
Büyükşehir Belediyesi kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında sermaye şirketleri kurabilir. Genel Sekreter ile Belediye ve bağlı kuruluşlarında yönetici konumunda olan çalışanlar bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler. Büyükşehir Belediyeleri, kendilerinin olan ya da kendilerine tahsis edilen hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisleri, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilir. Aynı şekilde, bu yerlerin Belediyeya da bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlerle, bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine bağlı olmaksızın Belediye Meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilirler.204
6.4.11. Belediyeler Arası Hizmet İlişkileri ve Eşgüdüm
Büyükşehir kapsamındaki belediyeler arasında, hizmetler yerine getirilirken sağlanması gereken uyum ve eşgüdüm görevi, Büyükşehir Belediyesine verilmiştir. Büyükşehir Belediyesi ile İlçe Belediyeleri ya da İlçe Belediyelerinin kendi aralarında uyuşmazlık çıkması durumunda, Büyükşehir Belediye Meclisi yönlendirici ve düzenleyici kararlar almaya yetkilidir.
Büyükşehir Belediyelerinde meydan, bulvar, cadde, yol, sokak, park, spor ve kültürel tesislerin Büyükşehir Belediyesi ile diğer belediyeler arasında dağılımına ilişkin esasları Büyükşehir Belediye Meclisi belirler. Büyükşehir Belediyesi mücavir alanlarının İlçe Belediyeleri arasındaki bölüşümü de Büyükşehir Belediye Meclisince yapılır.
Büyükşehir Belediyesi, yasayla kendisine verilmiş olan görevleri, mali ve teknik gücü çerçevesinde, nüfus ve hizmet alanlarını dikkate alarak, bu hizmetlerden yararlanacak Büyükşehir kapsamındaki İlçe Belediyeleri arasında dengeli olarak yürütmek zorundadır. İlçe Belediyelerine ait görevlerden bir ya da birkaçı, bedeli kendileri tarafından karşılanmak ve istekte bulunmak kaydıyla, Büyükşehir Belediye Meclisinin kararıyla, ortaklaşa ya da Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılabilir.
Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyeleriyle ortak projeler geliştirebilir ve yatırım yapabilir. Büyükşehir Belediyesi, kesinleşmiş en son yıl bütçe gelirinin % 10’unu aşmamak ve bütçede ödeneği ayrılmış olmak koşuluyla, ilgili Belediyenin yatırım programında yer alan projelerin finansmanı için, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın önerisi ve Meclisin kararıyla, İlçe Belediyelerine mali ve ayni yardım yapabilir.Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşları, Belediye Başkanının onayı ile birbirlerinin parasal ihtiyaçlarını karşılayabilirler.
6.5. 2012 Tarihli ve 6360 Sayılı “Yeni Büyükşehir Yasası”
12.11.2012 tarihinde çıkarılan 6360 sayılı yasanın tam adı “ On üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” dur. Yeni Büyükşehir yasası ya da “bütün şehir yasası” gibi adlarla anılan bu yasa, sadece yerel yönetimler alanında değil, genel olarak Türk kamu yönetiminde ve yönetim anlayışında yaşamsal değişimleri hedeflemektedir. Üzerinde tartışmaların yoğun bir şekilde sürdüğü Yasa’nın önemli maddeleri 30 Mart 2014 yerel seçimlerinden sonra yürürlüğe girmiştir.
6.5.1. Yeni Büyükşehir Yasası ile Getirilen Yenilikler
Yasa’nın birinci maddesi yeni Büyükşehir Belediyelerinin kurulmasını ve sınırlarının belirlenmesini düzenlemektedir. İlk iki fıkrayla 13 yeni ilde205 “sınırları il mülki sınırları olmak üzere” Büyükşehir Belediyesi kurulmuş vebu illerin il belediyeleri Büyükşehir Belediyesine dönüştürülmüştür. Bu yasadan önce Büyükşehir Belediyesi statüsüne sahip olan 14 Büyükşehir Belediyesinin206 sınırları da “il mülki sınırları” olarak değiştirilmiştir.207
Daha önce sınırları “mülki sınır” olarak belirlenmiş ve benzer uygulamalar yapılmış olan İstanbul ve Kocaeli Büyükşehir Belediyelerinin dışında kalan 28 Büyükşehir Belediye’sinin il mülki sınırlarıyla örtüşen yeni sınırları içine giren köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin de tüzel kişilikleri kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katılmışlardır.
Yasayla getirilen en “radikal” değişimlerden biri, Büyükşehir Belediyesi konumuna gelen ve sınırları “il mülki sınırları “olarak belirlenen illerdeki İl Özel İdarelerinin tüzel kişiliklerinin kaldırılmasıdır. Ülke nüfusunun % 76’yı aşan208 bölümünü teşkil eden 30 ilde, kırsal alanlarda yüzelli yıla yakın bir süredir İl Özel İdareleri tarafından verilen yerel hizmetler artık Büyükşehir Belediyelerine devredilmektedir. Ülkenin geri kalan kesiminde ise eski yapı sürdürülmektedir.
Yasal düzenlemelerde İl Özel İdarelerine yapılan göndermeler, bu yasayla kaldırılan İl Özel İdareleri için, ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların taşra örgütlerine, bağlı ya da ilgili kuruluşlarına, Hazineye, Valiliklere, Büyükşehir Belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına ya daİlçe Belediyelerine yapılmış sayılır; özel idarelere verilen yetki,görev ve sorumluluklar, ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir.
Yasanın 34. maddesiyle Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde, İl Özel İdareleri’nin kaldırılması nedeniyle doğabilecek sıkıntıları azaltmak için Valiye bağlı olarak Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı kurulmuştur. Merkezi yönetimin temsilcisi olma sıfatının yanında, tüzel kişiliği ve bütçesi olan Özel İdarelerin başı olma nitelikleriyle, yasaların kendilerine verdiği görevleri yerine getiren Valiler, bu idarelerin kaldırıldığı yerlerde açıkça bir güç kaybına uğramışlardır. Bu güç ve yetki kaybının, ilde genel ve yerel hizmetlerin yürütülmesinde ve koordine edilmesinde olumsuz sonuçlar doğurmasını engellemek amacıyla oluşturulan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın görevleri şöyle sıralanmıştır:209
a) Kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım ve hizmetlerinin etkin olarak yapılması, izlenmesi ve koordinasyonu,
b) Acil çağrı, afet ve acil yardım hizmetlerinin koordinasyonu ve yürütülmesi,
c) İlin tanıtımı, gerektiğinde merkezi idarenin taşrada yapacağı yatırımların yapılması ve koordine edilmesi,
d) Temsil, tören, ödüllendirme ve protokol hizmetlerinin yürütülmesi,
e)İldeki kamu kurum ve kuruluşlarına rehberlik edilmesi ve bunların denetlenmesi.
Ayrıca, Bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşları, kaynağını aktarmak şartıyla illerde yapacakları her türlü yatırım, yapım, bakım, onarım ve yardım işlerini bu başkanlık aracılığıyla yapabilirler.
Bu yasayla kaldırılan özel idare, belediye ve köylerin devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere, bir vali yardımcısının başkanlığında, ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili belediye başkanlarının katılımıyla Vali tarafından bir komisyon kurulur. “Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu” adını alan komisyon, bu yasada belirtilen kural ve yöntemlerle kaldırılan birimlerle ilgili işlemleri yürütür.
Yasayla büyükşehir belediyesine dönüşen il belediyelerinin sahip olduğu her türlü taşınır, taşınmaz malları ve personeli, Komisyon kararıyla ilgisine göre büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri ya da bağlı kuruluşlar arasında paylaştırılır.
6360 sayılı yasadaki, il özel idaresi, belediye ve köy tüzel kişiliklerinin kaldırılmasına, il belediyesinin büyükşehir belediyesine dönüştürülmesine, büyükşehir belediye sınırının ilin mülki sınırlarına genişletilmesine, mülki sınır değişikliği yapılmasına ve ilçe belediyesi kurulmasına ilişkin hükümler 30 Mart 2014 yerel yönetimler genel seçiminde uygulanmış ve seçimler bu yerlerin yeni durumlarına göre yapılmıştır.İlçe kurulmasına ilişkin hükümler ise Yasanın yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Yasa ile, 30 büyükşehir belediyesinin sınırları içinde kalan ve sayıları 1076 olan tüm belde belediyeleri ile 51 il sınırı içinde kalan ve sayıları 502 olan 2000 nüfusun altındaki belde belediyeleri kaldırılmıştır. Böylece, ülke genelinde toplam 1578 belde belediyesinin tüzel kişiliği ortadan kalkmıştır.210
Yine 6360 sayılı yasa ile, 30 büyükşehir belediyesinin sınırları içinde kalan ve sayıları 16 544 olan köy ve orman köyü statüsündeki tüm köyler kaldırılmış ve tüzel kişilikleri sona ermiştir.
Bu düzenlemelerin yanı sıra yasa daha önce ilçe, belde ve köylerle yönetilen alanları büyükşehir yönetimine tabi kıldığı için, buralarda yaşayan halkı yakından etkileyen bazı önemli değişiklikler de doğurmuştur. Özellikle bazı yerel vergiler, tarife ve harcama payları, belediyeler tarafından yapılacak yardımlar ve destekler dikkat çekmektedir.
Daha önce büyükşehir kapsamı dışında iken büyükşehir kapsamına alınan yerlerde alınacak emlak vergisi ise 2 katına çıkacak, Çevre Temizlik Vergisi ise, büyükşehirlerde tarife üzerinden %25 artırımlı olarak uygulanacaktır.
Ancak, büyükşehir kapsamı içine alınan halkın yeni koşullara uyum sağlayabilmesi için, tüzel kişiliği kaldırılan köylerde 30 Mart 2014 mahalli idareler genel seçiminden itibaren alınması gereken Emlak Vergisi ve Çevre Temizlik Vergisi 5 yıl süreyle alınmayacaktır.
Aynı şekilde, bu köylerde 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken harçlar, harcamalarına katılma payı, Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı, Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Payı 5 yıl süreyle alınmayacaktır.
Vergi ve katılma paylarındaki bu değişikliklere ek olarak, içme suyu tarifesi, otopark gelirleri, şartlı bağışlar, dernek ve vakıflara yardım, dernek ve vakıflarla ortak hizmet projeleri, belediye şirketlerinden üçüncü şahıslara iş devri yasağı, amatör spora nakdi yardım, tarıma ve mabetlere destek gibi alanlarda yeni uygulamalar yürürlüğe konmuştur.
Yasayla tüzel kişiliği kaldırılan belediye, il özel idaresi ve köylerden oluşan ya daYasa yürürlüğe girdikten sonra amaçları ortadan kalkacak olan yerel yönetim birlikleri, ilk yerel yönetimler genel seçiminden önce tüzüklerindeki hükümlere göre tasfiye olunur. Tüzüklerinde hüküm bulunmayan durumlarda bu Yasanın devir, tasfiye ve paylaştırmaya ilişkin hükümleri uygulanır.
Büyükşehir Belediyesi olmayan illerdeki, nüfusu 2.000’in altında olan belediyelerin tüzel kişilikleri ilk yerel yönetimler genel seçiminden geçerli olmak üzere kaldırılarak bu belediyeler de köye dönüştürülmüştür. Bu madde ile tüzel kişilikleri kaldırılan belediyelerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, bazı küçük istisnalar dışında, ilke olarak il özel idarelerine devredilir.
6.5.2. Yeni Büyükşehir Belediye Yasası ile İlgili Değerlendirmeler
Sadece yerel yönetim yapılanmasını değil, ülkenin genel yönetim sistemini derinden etkileyeceği ileri sürülen yeni yasa üzerindeki tartışmalar artarak devam etmektedir. Türk yerel yönetim sisteminin yeni yüzyılda alacağı şeklin habercisi olarak da değerlendirilebilecek bu düzenlemelerle ilgili olumlu ve olumsuz yaklaşımlar dile getirilmektedir.
6.5.2.1. Olumsuz Yaklaşımlar
Yasanın kamuoyunda yeteri kadar tartışılmadan ve yerel yönetim kaygılarından uzak bazı siyasal etkenlerle çıkarıldığını savunan eleştirel görüşler şöyle özetlenebilir:
• Yeni yasa ülkenin bölünmesine hizmet edecektir. Bölücü örgütün söylemi olan “demokratik özerklik” kavramının hayata geçirilmesini sağlamaya yönelik bir adımdır.
Büyükşehir Belediye sınırlarının il sınırlarına kadar genişletilmesi ve merkezi yönetimin bazı işlevlerini üstlenmeye başlamaları sonucu, Anayasa’nın öngördüğü İl İdaresi sisteminin ortadan kaldırılmasının yolu açılacak ve bölgesel yönetimler kurulmasının altyapısı hazırlanacaktır.
Yasa sadece yerel yönetim yapılanmasını değil, bütün yönetsel yapıyı etkilemektedir. Devletin egemenlik alanındaki ülke genelinde iki farklı yönetim yapılanmasının oluşması nedeniyle, üniter yapı temeline oturmuş olan Anayasa’ya uygun değildir. Bir yanda, 30 ilde il sınırlarıyla örtüşen yeni Büyükşehir yapılanması, diğer yanda, 51 ilde önceki sistemdeki yapılanmanın varlığını devam ettirmesi sonucu, ülke genelinde ortaya çıkan “ikili” yönetim dizgesi, kaçınılmaz olarak bazı yasal ve yönetsel sorunlar doğuracaktır.
Ayrıca, farklı bölgelerde farklı yönetim dizgesi ve farklı kaynak aktarımlarından ötürü, bu yasa ” kanun önünde eşitlik ilkesini” de zedelemektedir.
Valiler güç kaybına uğramıştır. İl idaresi sisteminin güç kaybetmesi taşrada devletin tarafsızlığını, hukukun üstünlüğünü ve kamu düzenini sağlayacak makamların zayıflamasına ve zaman içinde ortadan kalkmasına yol açacaktır.
30 ilde İl Özel İdarelerinin yerini büyükşehir belediyelerinin alması, özellikle Valilerinin konumlarını olumsuz etkileyecek ve görev alanlarını “devletin taşradaki temsilciliği” durumuna indirgeyecektir. Buna karşın, yetki alanı ilin sınırlarına kadar genişletilmiş olan büyükşehir belediye başkanları bir tür “seçilmiş vali” kimliği kazanacaktır. Bu gelişmelerden üniter devlet yapısının olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz bir sonuç olacaktır. Başka bir deyişle, merkezden yönetim-yerinden yönetim dengesi yerel yönetimler lehine üniter yapıyı tehlikeye düşürecek şekilde bozulacaktır.
Devletin genel idare işlevlerinde sıkıntılar yaratacak olan olumsuzlukları dengelemek amacıyla, merkezden yerel yönetimlere aktarılan yetkilerin, merkezi yönetim kurumları ve merkezin taşradaki temsilcisi olan Valiler tarafından denetlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla Valilikler güçlü bir hukuk yapılanmasına kavuşturulmalı ve mali yönden kendi kaynaklarına sahip olmalıdır.211
Genel yönetim sistemi içindeki aktörlerin konumları ve karşılıklı ilişkileri sağlıklı bir değerlendirmeye tabi tutulmadan Büyükşehir Belediye Başkanı odaklı bir yasa çıkarılmış ve bunların yetkileri aşırı biçimde artırılmıştır. Demokratik bir belediye yapılanması içinde başkanın gücünü dengeleyecek olan belediye meclislerinin konumu orantılı bir şekilde düzenlenmemiştir. Oldukça geniş yetkiler devredilen bu yeni yapılanmanın karar alma organı olan Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinin, doğrudan halk tarafından seçilmesi yerinde olurdu.
Büyükşehir belediyelerinin çok geniş yetkilerle donatılmaları ve büyükşehir ilçe belediyeleri karşısında güçlendirilmiş olmaları, bir anlamda, “merkeziyetçiliğin yerel düzeyde güçlendirilmesi” anlamına gelmektedir (merkezi yerel yönetim).
Bu noktada belirtmek gerekir ki, il sınırları ile örtüşen geniş alanlarda görev yapan ve bu yasayla aşırı güçlendirilen Büyükşehir Belediye Başkanıyla hükümetin farklı siyasal partilerden seçilmesi durumunda kamu hizmetlerinde aksamalar olabilecektir.
Yeni yasayla, devlet bütçe vergi gelirlerinden büyükşehir belediyelerine ayrılan payın % 2.50’den % 4.50’ye yükseltilmekte ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde toplanan bütün vergilerden büyükşehirlere ayrılan pay % 5’ten % 6’ya çıkarılmaktadır. Buna karşılık, bu oranların, öteki belediyelerde 2.85’ten % 1.50’ye indirilmesi ve büyükşehirlerin ilçe belediyelerinin payının azaltılması aynı merkeziyetçi yaklaşımın bir anlatımı olarak değerlendirilebilir. Yerelde merkezileşme eğilimlerini barındıran bu tür düzenlemelerin, “yerelleşme” söylemleriyle bağdaştırılması zordur.
Öte yandan, gelirlerindeki bu artışlara rağmen, büyükşehir belediye sınırlarının aşırı genişleyen hizmet alanları ile nüfus ve personel sayılarının artışı karşısında yetersiz kalacaktır.
Hizmetlerin sunumunda Belediyelerin kapasite eksikliklerinden ve hizmet verilecek alanların büyüklüğündendolayı aksaklıklar olabilir.
Daha önce, bütünüyle kentleşmiş olan İstanbul ve Kocaeli’nde denenen sistem, aynı sonuçları doğuracağı varsayılarak, farklı kentsel gelişme özelliklerine ve büyük kırsal alanlara sahip olan diğer illere uygulanmıştır. Sözü edilen her iki ilin boyutu, coğrafi konumu ve nüfusları diğer büyükşehirlerden çok farklıdır.
Bütünüyle kent yerleşimine dönüşmüş olan İstanbul ve Kocaeli illerinde gerekli hale gelen “belediye ve il sınırlarının örtüştürülmesi uygulamasının”, büyükşehir statüsündeki diğer iller ve yeni büyükşehir yapılan iller için de uygun olduğunu söylemek zordur. Yerel hizmet sunumunda göz önünde tutulması gereken “optimal büyüklük alanı” ölçütleri hesaba katılmamış, belde ve köyler mahalleye dönüşerek büyükşehir belediyesinin hizmet alanına sokulmuş ve böylelikle, uzaklık ve hizmetten yararlanan kişi sayısına bakılmaksızın, belediyelerin yükü orantısız biçimde artırılmıştır(Çetin, 2014: 321)
Yeni büyükşehir olan illerde, hizmet alanlarının çok geniş olması nedeniyle, merkezden uzak olan kırsal birimlerde yaşayanlara yeterince hizmet verilememesi söz konusudur. Hizmet alanı 50 kilometre yarı-çapı olan büyükşehir belediyelerinde bile uçlardaki yerleşmelere hizmet götürmekte büyük güçlükler yaşanmaktadır. Bu durumda, şehir merkezinden 300 kilometreyi bulan uzaklıktaki birimlere nasıl hizmet götürülebileceği önemli bir soru olarak gündeme gelmektedir
Öte yandan, kentsel yönetim birimleri olarak teknik güçlerini ve kurumsal kapasitelerini geliştirmiş olan belediyelerin, herhangi bir hazırlık olmadan kırsal nitelikli hizmetleri yüklenmesi sıkıntılar doğurabilecektir.
Aslında, büyükşehir yapılan her il için ayrı incelemeler yapıldıktan sonra böyle bir düzenlemeye gidilmesi gerekirdi. Çünkü, her ilin gelişmişlik düzeyi, şehirleşme oranı ve alan büyüklüğü birbirinden farklıdır.
Bu yasaya kadar Büyükşehir Belediyesi olabilmek için aranan 750 bin nüfus sınırı yalnızca ilgili kent merkezinin nüfusu iken, yeni düzenlemeyle, bunun il sınırları içinde yaşayan toplam nüfus olarak belirlendiği görülmektedir. Bu nüfus sınırı dikkate alınırken hangi ölçütlerebaşvurulduğu açık değildir.
Bu noktada üzerinde durulması gereken diğer bir aksaklık, Büyükşehir yapılanmalarına dayanak teşkil eden anayasal bir hükümle ilgilidir. Büyükşehir belediyelerinin kurulmasına dayanak olan Anayasa’nın 127. Maddesine göre, “..büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirilebilir”. Buradaki “yerleşim merkezi” tanımı “kesintisizliği” ifade etmektedir. Birbirinden oldukça uzak, dağınık ve ayrık yerleşimlerin bir büyükşehir belediyesi, yani büyük bir “yerleşim merkezi” olarak kabul edilmesi Anayasa’da işaret edilen amaca uygun değildir (Gözler, 2013: 53-54’den aktaran Çetin, 2014: 322).
Anayasadaki sözü geçen bu hüküm esas alınarak 1984 yılında, 3030 sayılı yasa ile kurulan büyükşehir belediyeleri, batıdaki örneklerine benzer biçimde, “metropolitan kent yönetimleri” olarak düzenlenmiştir. Daha sonra çıkan yasalarda da büyükşehir belediyelerinin, belediye (kentsel yerel yönetim) olarak nitelenen yapısı sürdürülmüştür. 2012 yılına gelindiğinde büyükşehir, il, ilçe, belde belediyeleri kentsel hizmetleri görürken, il özel idareleri, esas olarak, bu belediyelerin dışında kalan alanlarda yerel hizmetleri yerine getirmekteydi. Bu yönüyle il özel idareleri bir bakıma “bölgesel” nitelikler taşıyan yerel yönetimler olarak değerlendirilmekteydi.
Ancak, son değişiklikle 30 ilde, hem kentleşmiş yöreleri hem de kırsal alanları kapsayan, ülkenin egemenlik sahasının bir bölümünde bütününde yetkili, deyim yerindeyse “ulus-altı” (sub-national) bir yapılanma ortaya çıkmıştır. Yürürlükte olan Anayasanın izin verdiği ülke yönetsel yapılanmasının çok ötesine taşan yeni örgütlenme biçiminin dünya genelinde de benzerine pek rastlanmamakta ve uygulanması sırasında çözümü uzun sürelere yayılacak çeşitli sıkıntılar doğurması beklenmektedir.
Yasanın bazı hükümleri Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil etmektedir.
-
Kapatılan belde belediyeleri ve köy muhtarlıkları nedeniyle yerel demokrasi ve Subsidiarity (yerellik) ilkesi zedelenmiştir.212 Yerel demokrasinin dayanaklarından biri olan “Yerellik”” ilkesine göre, kamu hizmeti verilirken sorumlulukların, genellikle ve tercihen, “yurttaşlara en yakın olan yönetimler tarafından yerine getirilmesi” esas alınmalıdır. Bu ilkeye açıkça aykırılık oluşturan yasa, Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın yerelleşme eğilimli temel yaklaşımlarına aykırı hükümler içermektedir.
-
Yerel Yönetimler Özerklik Şartına aykırı olan diğer bir nokta, yapılan değişiklik ve düzenlemelerde yerel halkın görüş ve onayının alınmamasıdır. Şartın 5. maddesi, yerel yönetimlerin sınırlarında değişiklik gerektiren bu tür düzenlemelerde, mümkünse bir halkoylaması yoluyla halka danışılmasını zorunlu görmektedir.
-
Bu sistem demokratik açıdan sakıncalar barındırmaktadır. Yurttaşların seçilmiş kişilere yakınlığı ortadan kalkmakta ve karar almaya katılımı oldukça zorlaşmaktadır. Yeni yasal düzenlemeyle, yerleşim yerlerinin büyük boyutlara ulaşması sonucu, yerel halkın karar alma süreçlerine aktif katılımları zorlaşacaktır. Bu durum, ülkemizin taraf olduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın katılıma ilişkin kurallarına ve yerel halkın katılımını artırmak amacıylaAvrupa Konseyi’nin 2009 yılında kabul etmiş olduğu Ek Protokole de aykırılıklar oluşturmaktadır.213
-
Türkiye’nin 1988 yılında imzaladıktan sonra, Anayasal yöntemlere uygun biçimde kabul ettiği ve 1992 yılında yürürlüğe koyduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı uluslararası anlaşma niteliği kazanmıştır. Dolayısıyla, Şarttaki bu hükümlerin uygulanmaması, 90. Maddesinde “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır” düzenlemesini içeren Anayasa ile de çelişmektedir.
Yasaya olumlu bakanların ileri sürdüğü gibi, imar ve planlama açısından birlik ve bütünsellik önemli olmakla birlikte, imar planlarının uygulama ve denetim araçlarının kullanılması yönünden, uzaklığın olumsuz bir etken olduğu açıktır. Bu açıdan bakıldığında, merkezden uzaklaşmanın hizmetin etkin ve verimli görülmesini zorlaştıracağı düşünülebilir.
Kırsal hizmetler alanında yüzyılı aşkın kurumsal birikimi olan ve Türk yönetim tarihinde bir geleneği temsil eden İl Özel İdarelerinin, ülke nüfusunun nüfusun % 76’sından fazlasını kapsayan kesiminde kaldırılması köylere götürülen hizmetleri olumsuz yönde etkileyebilir.
Bu alanlarda, yine geleneksel yerel yönetim birimimiz olan köy muhtarlıkları tarihe karışmakta, köyler mahalleye dönüşmektedir. Köy Kanunu’na göre işleyen yapıda, Mahalle Kanunu olmamasından dolayı bir boşluk doğması söz konusudur. Mahalle muhtarlarının oldukça zayıf kalan yetkileriyle, her şeyi Muhtardan beklemeye alışkın olan köylerin yönetimi zorlaşacaktır.
Köyler bu yasayla tüzelkişiliklerini, temsil haklarını, köy derneği ve imece gibi kurumlarını kaybetmiştir. Köyde yaşayanların vergi, harç ve katılım payları açısından orta dönemde giderleri artmış ve herhangi bir kentleşme gelişimi olmaksızın istatiksel olarak kentli nüfus içinde değerlendirilmeye başlanmışlardır (Kurt,2014:378-381). Köylü olma özelliklerini her yönüyle taşımaya devam eden bu nüfusla ilgili ekonomik ve sosyal verilerin önemli ölçüde anlamsız ve çarpık hale gelmesi de kaçınılmaz olacaktır.
Ayrıca, bu alanlarda görev yapan Mahalli İdare Birlikleri ve özellikle son yıllarda etkin hizmetler veren Köylere Hizmet Götürme Birlikleri de kapatılmakta, böylece kırsal alanda oluşan hizmet boşluğu büyümektedir.214
Kısaca, eskiden belde belediyesi ve köy olan, yeni yasayla büyükşehirlerin belde ve mahallesine dönüşen yerlere verilecek hizmetler daha zor ulaşılabilir ve daha pahalı hale gelecektir. Dolayısıyla, bu yörelerde tarım ve hayvancılık zorlaşacaktır.
Son olarak yasanın çıkarılma sürecinde uygulanan yöntemle ilgili yapılan eleştirilere değinilebilir. Halkı çok yakından ilgilendiren bu tür yasa hazırlıkları hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi, “açıklık”, “katılımcılık”, “hesap verebilirlik” ve “yurttaş odaklı olma” gibi gelişmiş demokrasinin unsurları olarak ileri sürülen yönetim ilkelerinin gereğidir.
Oysa, bu yasa, kamuoyu yeterince bilgilendirilmeden, üzerinde bilimsel verilerin ışığında ve yeterince tartışılmadan hızlı bir şekilde çıkarılmış, gelişmiş demokrasinin sayılan ilkelerine uyulmamıştır.
6.5.2.2. Olumlu Yaklaşımlar
Yeni yasaya getirilen eleştirilerin yanı sıra, yeni yönetim anlayışı ve yeni ihtiyaçların böyle bir düzenlemeyi gerektirdiğini düşünenlerin olumlu bakışları da özetle şu noktalarda toplanmaktadır:
Yasayla oldukça güçlenecek büyükşehir belediyeleri, kanun yapma gücü hariç, neredeyse “yerel hükümetlere” dönüşecektir. Belediyelerin yönetim sistemindeki önemi ve halka hizmet sağlamadaki rolü önceki dönemlerle kıyaslanmayacak oranda büyüyecektir. Vatandaşlar artık Ankara’ya değil, bağlı oldukları büyükşehir belediyelerine yöneleceklerdir. Büyükşehirlerin sınırları içine alınan köylere gidecek hizmetler artacaktır.
Taşrada hizmet bütünlüğü sağlanmıştır. İmar ve planlamada sağlanan birlik ve bütünlük sayesinde, bugüne kadar engeller yaratan önemli sorunlar aşılabilecektir.
Ekonomik verimlilik ve optimal büyüklük anlamında olumsuzluklar taşıyan küçük belediyeler kaldırılmıştır. Bu düzenleme sayesinde, önemli ölçüde kaynak ve personel tasarrufu sağlanacaktır.
Milletvekillerinin yürütme üzerindeki gücü azalacak ve asıl görevleri olan yasama yetkisinde yoğunlaşabileceklerdir.
Valiler, İllerde merkezi yönetimin politikalarını uygulayan bir konumda kalacak, yasaların uygulanması, kamu güvenliği ve kişisel özgürlüklerin korunması ile görevli olacak, diğer yerel hizmetlerle ilişkisi kesilecektir. Bu üniter devlet yapısına aykırı bir durum oluşturmaz.
Bu yasayla yerel yönetimlere verilen yetkiler üniter yapı içinde gerçekleştirilen uygulamalarla ilgilidir. Ancak, Valilerin seçilmesi, üniter yapının federal yapıya dönüştürülmesi sürecinin kırılma noktası olarak görülmelidir. Valilerin seçimle işbaşına gelmesi üniter yapının devamlılığı ve korunması açısından sakıncalıdır.215
6.5.3. Yasanın Belediye Uygulamalarına Getirdiği Bazı Değişiklikler
Yasa ile başta emlak ve çevre temizlik vergileri ile harçlar ve katılma payları olmak üzere, tarifeler, gelirler, bağışlar, yardımlar, destekler ve ortak hizmet projeleri gibi uygulama alanlarında bazı değişikliklere gidilmiştir. Ayrıca, yeni sistemin işleyişinde önemli rol oynayacağı düşünülerek, Büyükşehir Belediyeleri tarafından ilçe belediyelerine devredilmesi gereken ve meclis kararıyla devredilebilecek yetkiler belirtilmiştir.
6.5.3.1. Emlak Vergisi
Daha önce büyükşehir kapsamı dışında iken büyükşehir kapsamına alınan yerlerde alınacak emlak vergisi ise 2 katına çıkmıştır. Bu yerlerde bina vergisi için meskenlerde binde 2, diğer binalarda binde 4; arsalarda binde 6, arazilerde binde 2 olarak uygulanmaya başlanmıştır. Ancak; tüzel kişiliği kaldırılan köylerde yasanın yürürlük tarihinden itibaren alınması gereken emlak vergisi 5 yıl süreyle alınmayacaktır.
6.5.3.2. Çevre Temizlik Vergisi
Büyükşehir Belediyesi kapsamına giren yerlerde Çevre Temizlik Vergisi, 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edilmeye; işyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait Çevre Temizlik Vergisi, büyükşehirlerde tarife üzerinden %25 artırımlı olarak uygulanmaya başlanmıştır. Tüzel kişiliği kaldırılan köylerde yasanın yürürlük tarihinden itibaren alınması gereken Çevre Temizlik Vergisi 5 yıl süreyle alınmayacaktır.
6.5.3.3.Harçlar
Tüzel kişiliği kaldırılan köylerde, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca yasanın yürürlük tarihinden itibaren alınması gereken harçlar 5 yıl süreyle alınmayacaktır.
6.5.3.4. Yol Harcamalarına Katılma Payı
Belediyelerin yol harcamalarına katılma payı alıp almama konusunda karar verme yetkisi belediye meclislerinindir. 06 Aralık 2012 tarihinden önce yolların inşa, tamir ve genişletilmesi nedeniyle tarh edilmiş ya da edilmemiş yol harcamalara katılma paylarının tahsili zorunludur.Tüzel kişiliği kaldırılan köylerin bağlandığı belediyenin meclisi, 06/12/2012 tarihinden sonraki dönemler için de yol harcamalarına katılma payının alınmasına karar vermişse, bu karar tüzel kişiliği kaldırılan köyde 5 yıl süreyle geçersizdir. Yani tüzel kişiliği kaldırılan köylerde yasanın yürürlük tarihinden itibaren 5 yıl süreyle yol harcamalarına katılma payı alınmaz.
6.5.3.5. Kanalizasyon ve Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Payları
Kanalizasyon ve Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Paylarının alınması zorunludur. Yani, belediye meclislerinin bu paylardan vaz geçme kararı alma yetkisi yoktur. Ancak, tüzel kişiliği kaldırılan köylerde alınması gereken Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı, yasanın yürürlük tarihinden itibaren 5 yıl süreyle alınmaz.
6.5.3.6. İçme Suyu Tarifesi
Tüzel kişiliği kaldırılan köylerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret yasanın yürürlük tarihinden itibaren 5 yıl süreyle en düşük tarifenin % 25’ini geçmeyecek şekilde belirlenir.
6.5.3.7. Otopark Gelirleri
İmar mevzuatı uyarınca belediyelerin otoparkla ilgili olarak elde ettikleri gelirler tahsil tarihinden itibaren 45 gün içinde büyükşehir belediyesine aktarılır. Büyükşehir belediyeleri bu geliri tasdikli plan ve 5 yıllık imar programına göre hazırlanan kamulaştırma projesi karşılığında otopark tesisi için gerekli arsa alımları ile bölge ve genel otoparkların inşasında kullanır. Bu gelirler bu amaç dışında kullanılamaz.
6.5.3.8. Şartlı Bağışlar
Tüzel kişiliği kaldırılan il özel idaresi, belediye veya köy tüzel kişiliklerine şartlı olarak bağışı yapılan taşınır ve taşınmazların devrinin yapıldığı kurum veya kuruluş, bu taşınır ve taşınmazların bağış amacına uygun olarak kullanılmasını sağlamakla sorumludur. Söz konusu taşınır ve taşınmazları bağış amacı dışında kullanamaz.
6.5.3.9. Dernek ve Vakıflara Yardım ve Ortak Hizmet Projeleri
6360 sayılı Kanun sonrası; belediyeler sadece kamu yararına çalışan dernekler ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflara bütçelerinden yardım yapabilirler ve bunlarla ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilirler. Belediyelerin bunlar dışındaki dernek ve vakıflarla ortak hizmet projeleri gerçekleştirmek istemesi durumunda, mahallin en büyük mülki amirinden izin almaları gerekmektedir.
6.5.3.10. Yasayla Getirilen Bazı Yardım ve Destekler
Belediyeler, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdî yardım yapabilir ve yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan öğrencilere, sporculara, teknik yöneticilere ve antrenörlere belediye meclisi kararıyla ödül verebilir. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri tarım ve hayvancılığı desteklemek amacıyla her türlü faaliyet ve hizmette bulunabilirler. Belediyeler; mabet binası yapabilir ve mabet binalarının bakım ve onarımını yapabilirler. Ayrıca, Belediye ve bağlı idareler, meclis kararıyla mabetlere indirimli bedelle ya da ücretsiz olarak içme ve kullanma suyu verebilirler.
6.5.3.11. Büyükşehir İlçe Belediyelerince Büyükşehir Belediyesine Devredilmesi Gereken Hizmetler
Büyükşehir ilçe belediyesi olan belediyelerce yürütülen; su, kanalizasyon, katı atık depolama ve bertaraf, ulaşım, her çeşit yolcu ve yük terminalleri, toptancı halleri, mezbaha, mezarlık ve itfaiye hizmetleri büyükşehir belediyesine veya ilgili bağlı kuruluşa devredilmesi gerekmektedir.
6.5.3.12. Büyükşehir Belediyesince İlçe Belediyesine Devredilebilecek Hizmetler
Büyükşehir belediyeleri, temizlik hizmetleri, adres ve numaralandırma hizmetleri, terminal ve otopark hizmetleri, mezarlık ve defin hizmetleri, toptancı hali ve mezbaha hizmetleri görevlerini belediye meclisi kararı ile ilçe belediyelerine devredebilir veya birlikte yapabilirler.
6.5.4. Yasanın Uygulanmasında Karşılaşılan Sorunlar
6360 sayılı yasanın 30 Mart 2014 tarihli yerel yönetim seçimleriyle yürürlüğe girip uygulamayı şekillendirmeye başlamasıyla birlikte, yasanın yapımı ve yazımı sırasında öngörülemeyen birçok sorun ortaya çıkmıştır. Bu sorunlar, bir yandan yasa hakkında inceleme ve değerlendirmeler yapan araştırmacılar tarafından çeşitli yayınlarda dile getirilirken, diğer yandan da uygulamaları yapmak zorunda olan birimlerce seslendirilmeye başlanmıştır.216
Personelin, gayrimenkullerin ve borçların devri başta olmak üzere, ortaya çıkan sorunların önemli bir nedeni, yasanın yayınlanması ile yürürlük tarihi arasındaki zaman farkı olarak görülmektedir. Sadece yayım ve uygulama tarihi arasındaki yaklaşık 16 aylık tarih farkının ortaya çıkardığı sorunların bile, bu yasanın, ders kitaplarında “bir yasa nasıl yapılmamalıdır” sorusunun karşılığı olarak okutulabileceğini düşündürdüğü ileri sürülmektedir (Yaslıkaya,2014: 228).
6.5.4.1. Yasanın Yazımından Kaynaklanan Sorunlar
Kanunda, bazı yazım hatalarının yanı sıra, tam açıklık getirilmeyen “ilgisine göre”, “normlar hiyerarşisi” ve “yönlendirici işlem” gibi terimler kafa karıştırmaktadır. Hangi işlemleri hangi birimlerin yapacağı net değildir. İçişleri Bakanlığı’nın ya da Büyükşehir Belediyelerinin yapacağı yönlendirici işlemler ve bu işlemlerin doğuracağı yasal sonuçlar açıkça belirtilmemiştir.
Yasaya geçiş çalışmalarında karşılaşılan zorluklardan bir diğeri, yasada düzenlemesi yapılmayan ve uygulamada boşluklar doğuran bazı durumlardır. Örneğin,6360 sayılı Kanunda özel idareler kaldırıldıktan sonra Organize Sanayi Bölgeleriyle ilgili olarak yapılması gereken bazı düzenlemeler yoktur.217
İl Özel İdaresinde halen çalışmakta olan ve kadrolu işçi sınıfına geçemeyen geçici işçilerle ilgili ne yapılacağı konusunda boşluk vardı ve Bakanlık görüşene ihtiyaç duyulmuştur. Yine, İl Özel İdaresi bünyesinde Valiye bağlı İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerinin, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına devri konusunda açıklayıcı herhangi bir hüküm bulunmamaktaydı.
Yasanın diğer bakanlıklar tarafından algılanma biçimi de önemli sorunlara yol açmaktadır.Özellikle İl Özel İdarelerine kaynak aktaran merkezi yönetim kuruluşlarının takınacağı olumsuz tavır önemli sonuçlar doğurabilir. Bunun yanı sıra, Ziraat Odaları ve Orman Kanunu uygulaması gibi alanlarda bazı güçlüklerin ortaya çıktığı görülmüştür.
6.5.4.2. Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının
Zayıf Yapılanmasının Doğurduğu Sorunlar
Yasanın 34. maddesiyle Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde, İl Özel İdareleri’nin kaldırılması nedeniyle doğabilecek sıkıntıları azaltmak için Valiye bağlı olarak Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı kurulmuştur.
Merkezi yönetimin temsilcisi olma sıfatının yanında, tüzel kişiliği ve bütçesi olan Özel İdarelerin başı olma nitelikleriyle, yasaların kendilerine verdiği görevleri yerine getiren Valiler, bu idarelerin kaldırıldığı yerlerde açıkça bir güç kaybına uğramışlardır. Bu güç ve yetki kaybının, ilde genel ve yerel hizmetlerin yürütülmesinde ve koordine edilmesinde olumsuz sonuçlar doğurmasını engellemek amacıyla Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı adıyla yeni bir birim oluşturulmuştur.
Yasanın hazırlanma sürecinde tüzel kişiliği olması öngörülen Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın yasa çıkarılırken aldığı son şekil, ulaşılmak istenen amaca hizmet edip edemeyeceği konusunda soru işaretleri yaratmaktadır. Tüzel kişiliği ve kendi bütçesi olmayan böyle bir yapılanmanın, şu anda illerde bulunan planlama ve koordinasyonla ilgili birimlerin ötesine geçemeyeceği dile getirilmektedir.218
Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının zayıf yapılanmalarından dolayı bu süreçte etkin biçimde rol oynayamamaları, 6360 sayılı yasayla ilgili uygulamalar gerçekleştirilirken karşılaşılan önemli zorluklardan biridir.
Yasa yürürlüğe girdikten sonra devir işlerinde ve yeni düzenlemelerde il genelinde görev yapması beklenen bu yapının daha donanımlı ve etkin olması gerektiği yönünde eleştiriler mevcuttur. Bu çerçevede, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının sadece merkezi bütçeden gönderilen ödenekleri kullanan değil, buna ek olarak kendi gelirleri ve bütçesi olan bir yapıda oluşturulması gerektiği ileri sürülmektedir. Bunu için de şüphesiz yeni kanuni düzenleme gerekmektedir. Ancak, yasanın uygulanması esnasında ortaya çıkan zorlukları aşmak amacıyla da olsa, yukarda değinildiği gibi, hedeflenen sisteme uygun olmayan böylesine güçlü bir merkezi yapılanmaya dönülmesi mümkün görülmemektedir.
Yasaya göre Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları, ancak Bakanlıklar kendilerine görev ve ödenek aktarması yaparlarsa Bakanlılara ait olan hizmetleri yürütebilmektedirler. Bakanlıklar böyle bir yetki devri yapmazsa, sadece aksayan kamu hizmetleriyle ilgili görevleri söz konusudur.
Yeni okul yapılması, mevcut okulların acil bakım, onarım ve tamiratlarının gerçekleştirilmesi, işletilmesi, temizliklerinin sağlanması gibi hizmetlerin Ankara’dan planlanması ya da sadece belediyelere bırakılması çok büyük sıkıntılar, hizmette aksamalar ve gecikmeler yaratabilir. Bu nedenlerle, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına, hiç değilse, Bakanlıkların çalışma alanlarına giren ve hızlı gerçekleştirilmesi gereken iş ve hizmetlerin yerine getirilmesi yetkisinin de verilmesi gerektiği fikri ileri sürülmektedir.
6.5.4.3. Devir ve Tasfiye İşlemleri İle İlgili Sorunlar
Bu yasayla kaldırılan özel idare, belediye ve köylerin devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere, bir vali yardımcısının başkanlığında, ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili belediye başkanlarının katılımıyla Vali tarafından bir komisyon kurulur. “Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu” adını alan komisyon, bu yasada belirtilen kural ve yöntemlerle kaldırılan birimlerle ilgili işlemleri yürütür.
Yasayla büyükşehir belediyesine dönüşen il belediyelerinin sahip olduğu her türlü taşınır, taşınmaz malları ve personeli, Komisyon kararıyla ilgisine göre büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri ya da bağlı kuruluşlar arasında paylaştırılır219 .
Büyükşehir Belediyesi olmayan illerdeki, nüfusu 2.000’in altında olan belediyelerin tüzel kişilikleri de 30 Mart 2014 yerel yönetimler genel seçiminden geçerli olmak üzere kaldırılmış ve bu belediyeler de köye dönüştürülmüştür. Bu madde ile tüzel kişilikleri kaldırılan belediyelerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, bazı küçük istisnalar dışında, ilke olarak il özel idarelerine devredilmektedir.
Yasanın uygulanması çalışmalarında en fazla sorun, yukardaki ilkelere göre yapılması öngörülen devir ve tasfiye işlemleri konusunda ortaya çıkmıştır. Kaldırılan il özel idareleri, belde ve köylerin çalışanlarının ve taşınmazlarının; büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri ve büyükşehir bağlı kuruluşları arasında gerçekleştirilecek dağıtım işleminin, “ilgisine göre” yapılması öngörülmektedir. Bu hükmün açık, anlaşılabilir ve uygulanabilir olma özelliklerini taşımaması nedeniyle, dağıtımlar yapılırken bazı sorun alanları ile karşılaşılmıştır.
6.5.4.3.1. Çalışanların (Personelin) Devriyle İlgili Sorunlar
• Yasada personelin devri hususunda da, yine “ilgisine göre” ibaresi ve sözü edilen “ilginin” belirlenme yöntemi sorun oluşturmuştur.220 Büyükşehir ve ilçe belediyelerine yapılan personel devrinin doğurduğu sıkıntıların yanı sıra, Devlet Personel Dairesinde oluşturulan havuza aktarılan personelle ilgili sorunlar hala devam etmektedir. Yasa yürürlüğe girdikten sonra bile, pek çok çalışanın yeni kurumu belirlenememiştir. Bu nedenle kamu hizmetinde üretime katılamayan çok sayıda kamu çalışanı vardır (Yaslıkaya,2014: 223).
• Kaldırılan beldelerin, yasanın çıkışından uygulama tarihine kadar geçen sürede geçici işçi çalıştırıp çalıştıramayacakları; çalıştırabilirlerse bunların devre tabi olup olmayacakları sorun oluşturmuştur.
• Mahalli İdare Birlikleri’nde çalışanların devrinde sorunlar yaşanmıştır. Bu birliklerin tüzüklerinin hükümlerine göre yapılan işlemlerin, diğer kuruluşlar tarafından kabul edilmeyeceği durumlar ortaya bazı zorluklar çıkmıştır.
6.5.4.3.2. Taşınmazlarının (Gayrimenkullerin) Paylaşımı
Sorunu
• Kaldırılan İl Özel İdarelerinin, belde ve köy tüzel kişiliklerine ait büyük boyutlu taşınmazlardan olan okul, sağlık evi, cami gibi binaların paylaşımında ortaya bazı sorunlar çıkmıştır. 221
• Birden fazla İl Özel İdaresinin ya da belediyenin ortak mülkiyetinde olan taşınmazların devri bir diğer sorun alanını oluşturmuştur.
• Eski köy ve mahalleleri ilçe merkezine bağlayan yolların yapım, bakım ve onarımı konusuna bağlı olarak İl Özel İdarelerinin bakım evi ve araçlarının paylaşımı sorun oluşturmuştur.
• Taşınmazların yasada öngörüldüğü doğrultuda “ilgisine göre” dağıtılmadığına inanıldığı durumlarda, bazı kamu kurumları arasında yasal sorunlar ortaya çıkmıştır.Örneğin, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından, Mersin Valiliği Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu Başkanlığının işlemlerine karşı 2.4.2014 tarihinde dava açılmıştır. Büyükşehir Belediyesini ve Valiliği karşı karşıya getiren bu davanın sebebi “ hiç ilgisi bulunmamasına ve görev alanlarına girmemesine rağmen ve kamu yararı nazara alınmadan, hakkaniyete aykırı olarak bazı gayrimenkullerin diğer kurumlara devredilmesi” olarak belirtilmiştir (Yaslıkaya,2014: 226).
6.5.4.3.3. Sulama Tesislerinin Devredilmesi Sorunu
• Yasadan önce Özel İdareler tarafından ya da Birlikler eliyle yürütülen köylüye ve tarıma yönelik sulama hizmetlerinin nasıl yürütüleceği önemli bir sorun olarak belirmiştir. Bu alanda uzun yıllardır görev yapan Sulama Birliklerinin ortadan kalkması kırsal alanda ciddi bir boşluk oluşturmuştur.
• Yeni yasayla, hem büyükşehir belediyesinin hem de ilçe belediyesinin sorumluluk alanına giren sulama tesislerinin devredilmesi ve buna bağlı olarak nitelikli çalışanların eski kurumlarınca devredilmekten kaçınılması da bazı sorunlar yaratmıştır.
• Çalışanların hangi belediye veya birime aktarılacağı başka bir sorun alanı oluştururken, bu kurumlarda kısmi zamanlı çalışanların devrinde de zorluklar yaşanmıştır.
6.5.4.3.4. Davaların, hak, alacak ve borçların devriyle ilgili sorunlar
• Tüzel kişiliği kaldırılan Köylerin davaları ilçe belediyelerine devredilmiştir. Ancak, birçok köyde davanın konusu kişilerin ödemesi gereken içme suyu ya da elektrik borcu gibi borçlar olabilmektedir. Kişi borçlarını içeren davaların konusu büyükşehir belediyeleri veya bağlı kuruluşları olduğu durumlarda ortaya yeni hukuki sorunlar çıkabilmektedir.
• İl Özel İdarelerine ait şirket hisselerinin devrinin hangi kurumlara yapılacağı ve nasıl dağıtılacağı konusunda bazı tereddütler doğmuştur. Bu hisselerin Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına devredilebilip devredilemeyeceği ya da belediyeler arasında dağıtılıp dağıtılamayacağı konuları sorun yaratmıştır.
• Yasanın, kapatılan birimlerin kamuya olan borçlarını düzenlerken, özel sektöre olan borçların nasıl düzenleneceğini açıklığa kavuşturmamış olması diğer bir sorun alanını doğurmuştur.
6.5.4.3.5. Tüzel kişiliği kaldırılan köylerle ilgili devir sorunları
• Yasada köylerin ortak mallarının devrinde yapılacak işlemler açıkça ortaya konmamıştır ve bu nedenle ortaya çıkan bazı sorunların çözüme kavuşturulamamıştır.
• Bazı köylerin, tapuda kayıtlı olan binaları gerçekte yoktur. Bu gibi durumlarda olmayan binalar ya da bu binaların üzerinde görüldüğü arsalar hakkında yapılacak işlemler sorun yaratmıştır.
• Köylerin baraj gölleri altında kalan arazilerinin devrinin nasıl ve hangi kuruluşlara yapılacağı; köy adına kayıtlı camilerin ve ziyaretlerin (türbeler) hangi belediye veya kuruma devredileceği; şahıs adına tapulu bazı köy mezarlıklarının nasıl ve hangi kuruma devredileceği gibi ilginç sorun alanlarıyla da karşılaşılmıştır.
6.5.5. Sorunların Çözümü İçin Yapılan Mevzuat Çalışmaları
3360 sayılı yasanın uygulamasında meydana gelen ve ilgili bakanlıklara ve merkezi kurumlara iletilen sorunların çözümüne yönelik olarak, bakanlıklar ve bu kurumlar tarafında çeşitli zamanlarda genelgeler ve emirler yayınlanmıştır. Bu çalışmaların önem arz eden bazılarına aşağıda işaret edilmiştir.
6.5.5.1. İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Tarafından Çıkarılan Genelgeler
Yasanın hazırlanmasında ve uygulanmasında birinci derecede sorumlu ve yetkili olan İçişleri Bakanlığı, tespit edilen sorunların çözümü için, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü çıkışlı dört adet genelge yayınlamıştır:
• 6360 Sayılı Kanuna Göre Tüzel Kişilikleri Kaldırılan Belediye ve İl Özel İdarelerinin İş ve Toplu İş Sözleşmeleri Hakkında 2013/24 Sayılı Genelge.
• 6360 Sayılı Kanun Kapsamında Tüzel Kişiliği Sona Eren Belediye ve Köylerin Taşınmaz Satışı ve Borçlanması Hakkında Genelge.
• 6360 Sayılı Kanun Kapsamında Köy Yerleşme Alanı ve Kamu Konutlarının Tahsisi Hakkında Genelge.
• 6360 Sayılı Kanunla İlgili Valiliklere Yetki Devrini Düzenleyen 17.01.2013 Tarihli Genelge.
6.5.5.2. Maliye Bakanlığı Tarafından Çıkarılan Genelge
Maliye Bakanlığı tarafından 13.03.2014 tarihinde,”6360 Sayılı Kanun Kapsamında Devir ve Tasfiye İşlemleri” konusunda Bakan imzasıyla bir genel yazı yayınlanmıştır.
Yazıda, 6360 sayılı kanun kapsamında yapılacak devir ve tasfiye işlemlerinde, Maliye Bakanlığı’nın görev alanına ilişkin hususlarda uygulama birliğini sağlamak ve oluşabilecek tereddütleri gidermek amacıyla bazı açıklamaların yapılmasının uygun görüldüğü belirtilmektedir. Buna göre, 6360 sayılı yasayla ilgili olarak Maliye Bakanlığını ilgilendiren konularda yapılması gerekenler, 11 madde altında devir ve muhasebe işlemlerine ilişkin hususlar, 7 madde altında bütçeye ilişkin hususlar ve 4 madde altında diğer hususlar şeklinde belirtilmiştir.
6.5.5.3. Çevre Bakanlığı Tarafından Çıkarılan Genelge
Çevre Bakanlığı tarafından 2013 yılında 2013/5 sayı ile çıkarılan genelge, 6360 sayılı yasanın geçici 1.madedesinin 14. fıkrasında bu bakanlığa verilen bina ruhsatlandırmalarıyla ilgili bazı hükümleri düzenlemiştir.
6.5.5.4. Devlet Personel Başkanlığı Tarafından Yapılan Çalışmalar
Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra en çok sorun yaşanan alanlardan biri olan personel konusunda ortaya çıkan sorunlar hakkında Devlet Personel Başkanlığı tarafından iki çalışma gerçekleştirilmiştir:
• 2013 yılında “6360 Sayılı Kanun Uyarınca 31.03.2014 Tarihi İtibarıyla Tüzel Kişiliği Sona Erecek Köy, İl Özel İdaresi ve Belediyelerde İstihdam Edilen Personelin Devir ve Nakil Süreci Rehberi” adıyla yapılan çalışma.
• 12. 05. 2014 yılında İçişleri Bakanlığı ile birlikte hazırlanan ve “6360 Sayılı Kanun Kapsamında Yer Alan Personelin Devir, Paylaştırma ve Nakil İşlemlerine İlişkin Esaslar “ adıyla hazırlanan bir emir.
6.5.5.5. Yasa Hakkındaki Çalışmaların Geldiği Nokta
2012 yılında Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla yürürlüğe giren bazı maddelerinin ortaya çıkardığı sorunların boyutu, yasanın önemli maddelerinin yürürlüğe girdiği 30 Mart 2014 yerel seçimlerinin ardından artarak devam etmektedir.
Yasanın doğurduğu ve çözümleri zaman alacak karmaşık teknik sorunların ve kamu hizmetleri verilirken karşılaşılacak zorlukların aşılması için ilgili bakanlıklarca yapılan mevzuat çalışmaları yeterli olmamış ve sorumlu kurumların taraf olduğu hukuki süreçler başlatılmıştır. Ülkenin yönetim sistemine farklı bir yön çizen böyle bir girişimin etkilerinin artarak sürmesi, kurumlar arası yeni çatışmaların ortaya çıkması ve yasa üzerinde yapılan eleştirilerin dozunun artması sürpriz olmayacaktır.
6.5.6. 674 Sayılı KHK ile Merkezi Yönetimin Taşra Birimleri ve Yerel Yönetimlere İlişkin Yapılan Bazı Düzenlemeler
Anayasanın 121 inci maddesi ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 4 üncü maddesine göre, Olağanüstü Hal kapsamında merkezi yönetim ve yerel yönetimleri ilgilendiren bazı tedbirlerin alınması ve düzenlemelerin yapılması kararlaştırılmıştır.
6360 Sayılı Büyükşehir Yasası doğrultusunda, İl Özel İdareleri alanında yapılan değişikliklerle bağlantılı olan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı hususunda ve 5393 Sayılı Belediye Yasası’ndaki bazı hususlarda yapılan değişiklikler, 01.09.2016 günlü mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
6.5.6.1. Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı
6360 Sayılı yasa ile sayıları otuza çıkarılan Büyükşehir Belediyeleri’nin bulunduğu illerde, kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım ve hizmetlerinin etkin olarak yapılması, izlenmesi ve koordinasyonu, acil çağrı, afet ve acil yardım hizmetlerinin koordinasyonu gibi görevler için İçişleri Bakanlığı’nın taşra teşkilatı olarak kurulan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na özel bütçeli bir kuruluş statü kazandırılmış ve yetkileri artırılmıştır. Bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşlarının illerde yapacakları her türlü yatırım işlerini Başkanlık aracılığıyla yapabileceği esası getirilmiştir. Kamu yatırım ve hizmetlerinde aksama halinde, bu yatırım ve hizmetlerin Başkanlık tarafından üstlenileceğine yönelik hükümler düzenlenmiştir.
6.5.6.2. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda yapılan bazı ek ve değişiklikler
Belediye Başkanı ya da Meclis Üyeleri’nin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması, tutuklanması veya kamu hizmetinden yasaklanması gibi hallerde, İçişleri Bakanı veya il valileri tarafından belediye başkanı veya meclis üyesi ataması yapılabilecektir.
Bu gibi durumlarda belediye meclisi toplantısı yapılmayacak, meclisin görevleri belediye encümenin atanmış üyelerince yerine getirilecektir ve muhasebe işlemleri Maliye Bakanlığı saymanlık birimlerince yapılacaktır.
Belediye hizmetlerin aksatılmasının terör veya şiddet olaylarıyla mücadeleyi olumsuz etkilemesi hallerinde, bu hizmetler İl Özel İdaresi veya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nca yapılacak, harcama tutarları İller Bankası paylarından tahsil edilecektir.
- 6.1. İl Özel İdareleri
- 6.1.2. 5302 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu
- 6.1.2.1. İl Özel İdarelerinin Görevleri
- 6.1.2.2. İl Özel İdarelerinin Yetkileri ve Ayrıcalıkları
- 6.1.2.2. İl Özel İdaresinin Organları
- 6.1.2.3.1. İl Genel Meclisi
- 6.1.2.3.2. İl Encümeni
- 6.1.2.3.3. Vali
- 6.1.2.4. Organların Görevden Uzaklaştırılması
- 6.1.2.5. İl Özel İdaresi Örgütü/
- 6.1.2.6. İl Özel İdarelerinin Denetimi
- 6.1.2.7. İl Özel İdaresinin Gelirleri ve Giderleri
- 6.1.2.8. İl Özel İdaresi Bütçesi
- 6.1.2.9. Borçlanma ve İktisadi Girişimler
- 6.1.2.10. Diğer Kuruluşlarla İlişkiler
- 6.2. 442 Sayılı Köy Kanunu
- 6.2.1. Köy Yönetimlerinin Görevleri
- 6.2.2. Köy Yönetimlerinin Gelir ve Giderleri
- 6.2.3. Köy Yönetimlerinin Organları
- 6.2.3.1. Muhtarın ve İhtiyar Meclisinin Görevleri
- 6.3. 5393 Sayılı Belediye Kanunu
- 6.3.1. Belediyelerin Kurulması
- 6.3.1.1. Sınırların Belirlenmesi
- 6.3.1.2. Birleşme ve Katılma
- 6.3.2. Mahalle ve Yönetimi
- 6.3.3. Belediye Tüzel Kişiliğinin Sona Erdirilmesi
- 6.3.4. Hemşehri Hukuku ve Katılımcılık
- 6.3.5. Belediyelerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları
- 6.3.6. Belediyelerin Organları
- 6.3.6.1. Belediye Meclisi
- 6.3.6.2. Belediye Encümeni
- 6.3.6.3. Belediye Başkanı
- 6.3.7. Belediye Örgütü
- 6.3.8. Belediyelerin Denetimi
- 6.3.9. Belediye Hizmetlerinde Aksama
- 6.3.10. Belediyelerin Gelirleri
- 6.3.11. Belediyelerin Giderleri
- 6.3.12. Belediyelerin Bütçeleri
- 6.3.13. Belediyelerin Borçlanmaları
- 6.3.14. Belediyelerin Arsa ve Konut Üretimi
- 6.3.15. Belediyelerin Şirket ve İşletme Kurmaları
- 6.3.16. Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanları
- 6.3.17. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi
- 6.3.18. Belediyelerin Yurt Dışı İlişkileri
- 6.3.19. Belediyelerin Diğer Kuruluşlarla İlişkileri
- 6.4. 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
- 6.4.1. Büyükşehir Belediyelerinin Oluşumu
- 6.4.2. Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin Görev, Yetki ve Sorumlulukları
- 6.4.3. Büyükşehir Belediyelerinde Alt Yapı ve Ulaşım Hizmetleri
- 6.4.4. Büyükşehir Belediyelerinin İmar Denetimi Yetkileri
- 6.4.5. Büyükşehir Belediyelerinin Organları
- 6.4.5.1. Büyükşehir Belediye Meclisi
- 6.4.5.2. Büyükşehir Belediye Encümeni
- 6.4.5.3. Büyükşehir Belediye Başkanı
- 6.4.6. Büyükşehir Belediyelerinin Örgütü ve Personeli
- 6.4.7. Büyükşehir Belediyelerinin Gelirleri
- 6.4.8. Büyükşehir Belediyelerinin Giderleri
- 6.4.9. Büyükşehir Belediyelerinin Bütçesi
- 6.4.10. Şirket Kurulması
- 6.4.11. Belediyeler Arası Hizmet İlişkileri ve Eşgüdüm
- 6.5. 2012 Tarihli ve 6360 Sayılı “Yeni Büyükşehir Yasası”
- 6.5.1. Yeni Büyükşehir Yasası ile Getirilen Yenilikler
- 6.5.2. Yeni Büyükşehir Belediye Yasası ile İlgili Değerlendirmeler
- 6.5.2.1. Olumsuz Yaklaşımlar
- 6.5.2.2. Olumlu Yaklaşımlar
54 1963 tarih ve 306 sayılı yasa ve bu yasada değişiklik yapan 1984 tarih ve 2972 “Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun”. Ayrıca belirtmek gerekir ki, özel kanunlarına göre yapılacak milletvekili, il genel Meclisi üyeliği, Belediye Başkanlığı, BelediyeMeclisi üyeliği, muhtarlık, ihtiyar Meclisi üyeliği, ihtiyar heyeti üyeliği seçimlerinde ve Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulmasında 298 sayılı “Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun” un hükümleri uygulanır.
55 5302 sayılı Kanun’un 15. maddesinde yer alan “ …yeniden görüşülmesi istenip de il genel Meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar …” ifadesi Anayasa Mahkemesinin 18/1/2007 tarihli ve E:2005/32, K:2007/3 sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu iptal kararıyla doğan yasal boşluk 2013 başı itibarıyla henüz yeni bir hükümle doldurulmamıştır.Bu iptal kararı ile ortaya çıkan duruma göre, Valilerin onaylamayıp İl Genel Meclisi’ne geri gönderdiği kararlar uygulanamaz duruma gelmektedir. Meclisin bu kararlar üzerinde ısrar etme yetkisi ortadan kalkmış, bir anlamda Valilerin 5302 sayılı kanunla azaltılan yetkileri, yargı yoluyla önemli ölçüde geri verilmiştir.
56 Yasanın 63. Maddesi, genel esaslara göre yapılabilecek olan bu görevlendirmeleri, özellikle ödeneklerle ilgili sorunları aşmak amacıyla, kendi içinde yeniden hükme bağlama yolunu seçmiştir.Buna göre “Vali Yardımcıları ve Kaymakamlar, Vali’nin verdiği İl Özel İdaresinin görevlerini yapmakla yükümlü ve bu görevlerin yapılmasından Vali’ye karşı sorumludur.”
57 Yasada maddeler şeklinde sıralanan İl Özel İdarelerinin gelirleri, öz gelirler, devlet gelirlerinden paylar, devlet yardımları ve olağanüstü gelirler olarak da sınıflandırılabilir. Öz gelirler içinde en önemli kaynak yasalarla gösterilen vergi, resim, harç ve katılma paylarıdır. Devlet gelirlerinden paylar sınıfında genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paylar yer almaktadır. 2008 tarih ve 5779 sayılı yasaya göre, genel bütçe gelirlerinden Özel İdarelere aktarılacak pay oranı %1.15 olarak belirlenmiştir. 2012 yılında çıkarılan ve 29 ilin özel idaresinin tüzel kişiliğini kaldıran 6360 sayılı yasayla bu pay % 0. 5 (binde beş) olarak yeniden düzenlenmiştir. Bu pay, illerin nüfusu, yüzölçümü, köy sayısı, kırsal alan nüfusu ve gelişmişlik oranlarına göre İl Özel İdarelerine dağıtılır. Devlet yardımları, genel bütçeye konan ödeneklerden ve yasayla kurulmuş fonlardan yapılan yardımlardan oluşur. Olağanüstü gelirler ise, borçlanmalardan, para cezalarından ve hizmet karşılığı alınan ücretlerden elde edilir. Bkz. Keleş, 2012: 191-193.
58 Yasanın bu maddesine (m.51), “belirtilen usul ve esaslara aykırı olarak borçlanan İl Özel İdaresi sorumluları hakkında, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, Türk Ceza Kanununun 257. maddesi hükümleri uygulanır” hükmü 2008 yılında eklenmiştir.
59 Kırsal alandaki hizmetlerin zaman içinde önemli oranda İl Özel İdareleri tarafından görülmeye başlanması, bu amaçla projeler uygulanması ve birlikler kurulması gibi yöntemlerin denenmesi, başlangıçta köy yönetimlerine verilen görev ve yetkilerin, uygulamada başka kurumlar aracılığıyla yerine getirilmesi sonucunu doğurmuştur.
60 Köy organlarının seçimi 1963 tarih ve 286 sayılı yasa ile 1984 tarih ve2972 sayılı yasa doğrultusunda yapılır.
61 Yürürlükte olan 1982 Anayasa’sının 127. Maddesinde yer alan hükümlerden farklı olarak “ idari ve mali özerkliğe sahip” hükmünün bulunması, son zamanlarda yapılan özerklik tartışmaları açısından ilgi çekicidir. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın önemli unsurlarından biri olan özerkliğin anlamı ve uygulamaları için bkz. Bölüm, 5.2.1.
62 Bir beldenin, köyün ya da bunların bazı kısımlarının bir başka beldeye katılabilmesi için bunların yerleşik alanlarının katılınacak beldenin yerleşik alanına uzaklığı 5.000 metreden fazla olamaz.
63 Katılınacak olan Belediyede yaşayanların oylarına başvurulmasına gerek duyulmaması, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın “Yerel yönetimlerin sınırlarında, ilgili yerel topluluklara önceden danışılmadan değişiklik yapılamaz” hükmünü içeren 5. maddesine uygun değildir.
64 Meclisin uygun görmemesi durumunda istek sahipleri itiraz edebilirler. Vali’nin görüşüyle Danıştay’a gönderilen itiraz, Yüksek Yargı organının da görüşü alınarak Belediye kurulması şartlarına uygun biçimde, müşterek kararnameyle sonuçlandırılır. Bkz. Keleş, 2012: 257.
65 Bu yasada bulunan “katılım” yöntemleriyle ilgili maddelerin ayrıntılı anlatımı için, bkz. Bölüm 4.5.2.
66 Yasanın ilk şeklinde, Belediyelerin görevlerinin liste biçiminde sıralandığı bu maddenin ikinci fıkrası, genellik ilkesine uygun olarak “Belediye, kanunlarla başka bir kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahalli müşterek nitelikteki diğer görev ve hizmetleri de yapar ya da yaptırır” hükmünü taşımaktaydı. Bu fıkra Anayasa Mahkemesi’nin 24/1/2007 tarihli ve E. 2005/95, K. 2007/5 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
67 2005 yılında çıkarılan 5393 sayılı Belediye Yasası ve aynı dönemde çıkarılan yerel yönetimlerle ilgili diğer yasaların yazılımında önemli sıkıntılar gözlenmektedir. Sadece hukuk tekniği açısından değil; açıklık ve şeffaflık yani “anlaşılabilir olma” yönünden de yeniden gözden geçirilmeleri yararlı olabilir. Öte yandan belirtmek gerekir ki, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda, 1.1.2013 tarihinde yürürlüğe giren son değişikliğe kadar geçen süre içinde, 20 madde değiştirilmiş ve 3 madde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Geçen kısa dönemde yapılan bu değişiklik ve iptallerin önümüzdeki döneme yansıması durumunda, yasanın, 1580 sayılı eski yasa kadar uzun ömürlü olmasını beklemek güçleşecektir.
68 Belediye ve bağlı idareler, Meclis kararıyla mabetlere indirimli bedelle ya da ücretsiz olarak içme ve kullanma suyu verebilirler.
69 Bu işyerlerinden birinci sınıf olanların ruhsatlandırılması ve denetlenmesi, Büyükşehir ve il merkez Belediyeleri dışındaki yerlerde İl Özel İdaresi tarafından yapılır.
70 298 ve 2972 sayılı yasalar.
71 Belediye sınırları il sınırı olan BüyükşehirBelediyelerinde İl Çevre Düzeni Planı ilgili BüyükşehirBelediyeleri tarafından yapılır ya da yaptırılır ve doğrudan BelediyeMeclisi tarafından onaylanır.
72 Cadde, sokak, meydan, park, tesis ve benzerlerine ad verilmesi ve beldeyi tanıtıcı amblem, flama ve benzerlerinin tespitine ilişkin kararlarda; BelediyeMeclisinin üye tam sayısının salt çoğunluğu, bunların değiştirilmesine ilişkin kararlarda ise Meclis üye tam sayısının üçte iki çoğunluğunun kararı aranır. Bu kararlar mülki amirin onayı ile yürürlüğe girer (5393/ 81).
73 Mülki amirin hukuka aykırı bulduğu BelediyeMeclisi kararlarına karşı İdari Yargıya başvurabileceği hükmünü içeren 23. Maddenin 5. fıkrası Anayasa Mahkemesi’nin 4/2/2010 tarihli ve E: 2008/27, K: 2010/9 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
74 298 ve 2972 sayılı yasalar.
75 Belediye Başkanlığı’nın Belediye Meclisinin denetleme yollarından olan yıllık çalışma raporunun yeterli görülmemesi ve gensoru yollarıyla Danıştay tarafından sona erdirilmesi süreci, yukarda “Meclisin Bilgi Edinme ve Denetim Yolları” bölümünde açıklanmıştır. Belediye Başkanı’nın,diğer organların ya da üyelerinin görevinin sona ermesiyle ilgili olarak belirtilmesi gereken diğer bir uygulama, doğrudan Anayasa’ya dayanmaktadır. Anayasa’nın 127. Maddesinde “..görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma ya da kovuşturma açılan mahalli idare organları ya da bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir” denmektedir. Aynı hüküm 5393 sayılı Yasa’nın organlara ilişkin ortak uygulamaları kapsayan 47. Maddesinde tekrarlanmıştır. Siyasal iktidarlar tarafından kötüye kullanılabileceği ileri sürülen bu hükmün, demokrasiye ve Yerel Yönetimler Özerklik Şartına da aykırı nitelikler taşıdığı doğrultusunda eleştiriler yapılmaktadır. Uygulamadaki sakıncaların ortadan kaldırılabilmesi için yargının belli bir süre içinde karar vermesi şartının konması gerekmektedir. Bkz. Keleş, 2012: 290-291.
76 Çalışma Raporu, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 41 inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen biçimde hazırlanır. Ayrıca,denetimin yapılmasında ve Çalışma Raporu’nun hazırlanmasında, 5393 sayılı yasada bulunmayan durumlarda, 5018 sayılı bu yasanın ve diğer yasaların ilgili hükümleri uygulanır.
77 Bu karara karşı ilgili Belediye asliye hukuk mahkemesine itiraz edebilir.
78 2004 tarih ve 5226 sayılı yasayla, emlak vergisiyle birlikte yükümlülerden alınacak % 10 oranındaki payın, taşınmaz kültür varlıklarının onarımına yardım sağlanması için, projelere yönelik harcamalar yapılması amacıyla Valiliğin kullanımına aktarılacağı hükme bağlanmıştır.
79 Belediyelere devlet gelirlerinden verilen diğer bir pay ise akaryakıt tüketim vergisinden ayrılan ve oranı son olarak % 0.40’a kadar düşürülen paydır.
80 5779 sayılı Yasada ayrıca Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına uygun olarak Belediyeler için bir “denkleştirme ödeneği” ayrılacağı karara bağlanmış ve bu ödeneğin dağıtım şekli belirlenmiştir.
81 Belediyelerin olağanüstü gelirleri olarak tanımlanan devlet bankalarından, İller Bankası’ndan ve başka kuruluşlardan alınan borçlar da Belediye gelirleri içinde değerlendirilebilir. Bkz. Keleş, 2012: 395-407.
82 Bütçe yılı Devlet mali yılı ile aynıdır.
83 Belediye bütçeleri hazırlanırken “Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü Tüzüğü”nün ve buna bağlı olarak çıkarılmış Yönetmeliğin kurallarına uyulur.
84 İçişleri Bakanlığı Belediye bütçe tahminlerini bir araya getirir ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca merkezi yönetim bütçe tasarısına eklenmek üzere Eylül ayı sonuna kadar Maliye Bakanlığına bildirir.
85 1580 sayılı eski Belediye Yasasında bulunan ve BelediyeMeclisi tarafından kabul edilen bütçelerin Vali ya da Kaymakam tarafından onaylanmasını gerektiren kural, 5393 sayılı yeni yasada yer almamıştır.
86 Belediye, kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini gerçekleştirmek amacıyla imar uygulaması yapmaya, imar uygulaması yapılan alanlardaki taşınmazların değerlerini belirlemeye ve bu değer üzerinden hak sahiplerine dağıtım yapmaya yetkilidir.
87 Büyükşehir Belediye Meclisince uygun görülmesi şartıyla, Büyükşehir Belediyesi içindeki İlçe Belediyeleri kendi sınırları içinde bu fıkrada belirtilen iş ve işlemleri yapabilir.
88 Bu kanunda idare terimi, Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel idarelerini, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerini ve Bakanlık tarafından yetkilendirilmesi durumunda büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyelerini, ifade etmektedir.
89 Madde8/3: Riskli yapıların tespiti, tahliyesi ve yıktırma iş ve işlemleri ile değerleme işlemlerini engelleyenler hakkında, işlenen fiil ve hâlin durumuna göre Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uyarınca Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Riskli yapıların tespiti, bu yapıların tahliyesi ve yıktırılması iş ve işlemlerine dair görevlerinin gereklerini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında, tabi oldukları ceza ve disiplin hükümleri uygulanır.
90 Madde 8/9: Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu ile ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel televizyon kuruluşları ve radyolar, ayda en az doksan dakika afet, afet risklerinin azaltılması ve kentsel dönüşüm konularında uyarıcı ve eğitici mahiyette yayınlar yapmak zorundadır.
91 Kanunun öngördüğü uygulamaların zorunlu kılması durumunda, bu uygulamaların gerektirdiği iş ve işlemler hakkında, bu kanuna aykırı hükümleri uygulanmayacak 12 yasa arasında, Orman Kanunu’ndan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na, Kıyı Kanunu’ndan Mera Kanunu’na kadar önemli bazı yasalar yer almaktadır.
92 Ancak, 6360 sayılı yasanın 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanunu’nda yaptığı değişiklikler, tekrarları ve karışıklıkları önlemek amacıyla, 5216 sayılı yasadaki yerlerine işlenmiştir. Diğer yandan, 6360 sayılı yasanın yaptığı temel yenilikleri içeren maddeler arasında sayılan 1, 2, 3,4,5 ve 6.maddeler ise, değiştirdikleri maddelerle birlikte ele alınmıştır.
193 2008 tarihli ve 5747 sayılı Yasanın 3. maddesiyle alt kademe belediyesi uygulaması kaldırılmış, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve diğer kanunlarda ilk kademe Belediyesine yapılan göndermelerin İlçe Belediyesine yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır. 2012 tarihli ve 6360 sayılı Yasanın 13. maddesiyle, 5216 sayılı Yasanın metninde geçtiği yerlerden kaldırılması öngörülen “ilk kademe” ibareleri, ilk cümlede belirtilen 2008 tarihli değişiklikle zaten işlevsiz kaldığı için çalışmamızın başından itibaren yazım dışı bırakılmıştır.
194 Bu düzenlemeye koşut biçimde, 2972 sayılı yasanın ilgili 4. maddesi de değiştirilmiş ve “Büyükşehir Belediye Başkanının seçiminde seçim çevresi, büyükşehir belediye sınırlarından oluşur ” hükmü getirilmiştir(6360/29).
195 Yasanın 10. Maddesine göre Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri; görevli oldukları konularda bu yasayla, Belediye Kanunuyla ve diğer mevzuat hükümleriyle Belediyelere tanınan yetki, ayrıcalık ve muafiyetlere sahiptir.
196 Büyükşehir Belediyeleri bu yetkilerini, imar planlarına uygun olarak kullanmak ve ilgili ilçe Belediyesine bildirmek zorundadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, daha önce büyükşehirlerde Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılan Gecekondu Kanunu’nda Belediyelere verilen yetkiler, 2007 yılında Toplu Konut İdaresi’ne aktarılmıştır.
197 Belediye Meclisi kararı ile İlçe Belediyelerine devredebilir ya da birlikte yapabilirler.
198 Belediye Meclisi kararı ile İlçe Belediyelerine devredebilir ya da birlikte yapabilirler.
199 Belediye Meclisi kararı ile İlçe Belediyelerine devredebilir ya da birlikte yapabilirler.
200 2972 sayılı yasaya göre, Büyükşehir Belediye Meclisleri, belediye sınırları içindeki her İlçe Belediye Meclisinin üye sayısının beşte biri kadar Meclis üyesinin toplamından oluşur. Yani her İlçe Belediyesi, kendi üyelerinin beşte biri oranında üyeyi Büyükşehir Meclisine üye olarak gönderir. Bu üyeler ilçe belediye Meclisi üyeliklerini de sürdürürler. Yedek üyelikler için de aynı yöntem uygulanır.
201 Yasanın 14.maddesinde, en büyük mülki amirlere, hukuka aykırı gördükleri belediye Meclisi kararlarına karşı 10 gün içinde idari yargıya başvurma yetkisi tanıyan hükmü, Anayasa Mahkemesi tarafından 2010 tarihinde iptal edilmiştir.
202 Payların dağıtılmasına ilişkin esaslar da 5779 sayılı yasayla düzenlenmiştir. 6360 sayılı Yasanın 26. Maddesiyle payların dağıtılma esaslarıyla ilgili bazı değişiklikler yapılmıştır.
203 Bütçenin hazırlanması ve uygulanmasına ilişkin diğer konularda 5393 sayılı Belediye Kanunu hükümleri uygulanır.
204 Ancak, bu yerlerin Belediye şirketlerince üçüncü kişilere devri, 6360 sayılı yasayla, Devlet İhale Kanunu’nun hükümlerine bağlanmıştır.
205 Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van. Yasa çıkarıldıktan kısa bir süre sonra yapılan yeni bir düzenlemeyle bunlara Ordu ili de eklenmiş ve sayıları 14 olmuştur.
206 Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun.
207 İl mülki sınırları daha önce belediye sınırları olarak belirlenmiş olan İstanbul ve Kocaeli Büyükşehir Belediyeleri de eklenince, toplam Büyükşehir Belediye sayısı 30 olmuştur.
208 Bu oran Türkiye Belediyeler Birliğinin konu üzerinde yaptığı 1. 2. 2012 tarihli, “Yeni Kurulacak Büyükşehir Belediyeleri” adlı çalışmadan alınmıştır. Yeni eklenen Ordu ili hariç, bu çalışmada öngörülen rakamlara uygun olarak çıkarılan 6360 sayılı yasanın bütünüyle uygulamaya girmesiyle, ülkemizdeki diğer belediyelerde yaşayanların oranı % 17, köylerde yaşayanların oranı ise % 7 civarına gelmiştir.
209 Yasanın hazırlanma sürecinde tüzel kişiliği olması öngörülen Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın aldığı son şekil amacına hizmet edip edemeyeceği konusunda soru işaretleri yaratmaktadır. Kendi tüzel kişiliği ve kendi bütçesi olmayan böyle bir yapılanmanın, şu anda illerde bulunan planlama ve koordinasyonla ilgili birimlerin ötesine geçemeyeceği dile getirilmektedir.
210 Türkiye genelinde 2950 olan belediye sayısı 1393’e düşmüştür.
21 Sözü geçen denetim sadece “hukuka uygunluk denetimiyle” sınırlı tutulmalıdır. “Hukukilik” denetimiyle sınırlı kalmayan, başka bir deyimle yerel yönetimlerin seçilmiş organlarının aldığı kararların “yerindeliğini” denetleyen bir vesayet biçimi, demokratik yerel yönetim anlayışına darbe vurabilir.
212 Yerellik ilkesi (the principle of subsidiarity), yerindenlik ilkesi veya hizmette halka yakınlık ilkesi olarak da adlandırılmaktadır. Bu ilke, kamu hizmeti verilirken sorumlulukların, genellikle ve tercihen, yurttaşlara en yakın olan yönetimler tarafından yerine getirilmesini esas almaktadır. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nda tanımı yapılan ve kamusal ihtiyaçları karşılamak üzere oluşturulan farklı yönetim düzeyleri arasındaki yetki paylaşımını düzenleyen bu ilkeye göre, alt düzeydeki birimin yetkisinin üst düzeye devredilmesi, yalnızca mutlaka gerekli olduğu durumlarda ve hizmetin daha iyi görülmesi gerektiğinde söz konusu olabilir (Özel, 2000: 41). Başka bir deyişle, söz konusu görevin kapsam ve niteliğinin bu devri zorunlu kılması ya da alt düzeydeki yerel yönetimlerin görevi yerine getirecek yetenek ve ekonomik güce sahip olmaması gerekir (Keleş, 2012: 57).
“Yerellik İlkesi” sadece Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nda yer aldığı şekliyle yani yerel yönetimlerle ilgisi anlamında düşünülmemelidir. Aynı zamanda, Avrupa Birliği’nin yönetim anlayışının temel ilkelerinden biridir.
213 Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı değişen koşullara uygun hale getirmek amacıyla yapılan çalışmalar içinde önemli görülen “katılım” konusunda, “Yerel Yönetim Faaliyetlerinde Katılım Hakkına İlişkin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na Ek Protokol” hazırlanmış, 16 Kasım 2009 tarihinde Utrecht’te (Hollanda) kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir (coe.int, 2013).
Yedi maddeden oluşan Ek Protokolün Önsöz’ünde, kamusal işlerin görülmesinde “katkıda bulunma hakkının” üye ülkelerce paylaşılan ortak demokratik değerlerden biri olduğunun altı çizilerek, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na, yerel yönetimlerin faaliyetlerine katılma hakkını güvence altına alan bir ekleme yapılmasının uygun olacağı belirtilmiştir.
214 Geçmişleri 1930 yılında çıkarılan 1580 Sayılı Belediye Kanunu’na dayanan seksen yıllık mahalli idare birlikleri tecrübesi 6360 sayılı yasayla doğrudan ve derinden etkilenmiştir. Zorunlu Birlikler, Turizm Altyapı Hizmet Birlikleri, Köylere Hizmet Götürme Birlikleri, Ülke Düzeyinde Kurulan Birlikler ve diğer birlikler başlıkları altında görev yapan birliklerin sayısı 2013 yılında 1411 rakamına ulaşmıştı. 6360 sayılı yasanın 30 Mart 2014 seçimlerinden sonra yürürlüğe girmesiyle bu sayı % 44 azalarak 784’e inmiştir (Okcu ve Akman, 2014: 231).
215 Yasada büyükşehirlerle ilgili olarak yapılan düzenleme, “federalizm” anlamına gelmemektedir. Üniter devlet yapılanmasının en belirgin ayırt edici özelliği yasa yapma gücünün (legislative power) sadece merkeze ait olmasıdır. Bu yetki bölgesel ya da yerel birimlerle paylaşılmaz. Yönetsel anlamda karar alma yetkisine (decision-making power) sahip olan bölgesel ya da yerel yönetimlerin bu yetkilerinin federasyon sonucu doğuracağı ileri sürülemez.Birden çok devletin bir araya gelerek bazı egemenlik yetkilerini bir üst siyasal yapıya devrettikleri devlet biçimi olan Federasyonlarda, federe devletler anayasa ile belirlenmiş alanlarda yasa yapma gücüne sahiptirler. Yani federalizm anlayışında, yasa yapma gücüne sahip olan bölgesel ve yerel yönetimler “siyasal yerinden yönetim” ilkesine göre şekillenmişlerdir. Üniter devletlerde bölgesel ya da yerel birimlere verilen idari ya da mali “karar alma” yetkilerinin, yasa yapma gücüyle karıştırılmaması gerekir.
216 Yasanın uygulanmaya geçmesinden sonra ortaya çıkan sorunları ele almak ve illerden gelen talepleri belirlemek için merkezi idare bir dizi bilgilendirme ve mevzuat çalışması yapmak ihtiyacı duyulmuştur. Bunların en kapsamlısı T.C. İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından,11-12 Aralık 2013 tarihinde Ankara / Kızılcahamam’da yapılmıştır. “6360 Sayılı Kanunun Uygulanmasında Karşılaşılan Güçlükler” in ele alındığı çalışma “Devir, Tasfiye Ve Paylaştırma Komisyonu Başkanları ve İl Mahalli İdareler Müdürleri Semineri” adıyla gerçekleştirilmiştir. Konuyla ilgili olan bütün birimlerin katıldığı toplantıda 6360 sayılı yasa sonrasında ortaya çıkan sorunlar ele alınmış, bu sorunların aşılmasıyla ilgili bilgilendirme yapılmış, ayrıca illerdeki uygulayıcı birimlerden gelen sıkıntılar belirlenmiştir. Daha önce de büyükşehir olan ancak 6360 sayılı yasa ile özel idaresi kaldırılan illere örnek olarak İzmir ile yeni büyükşehir yapılan ve yine özel idaresi kaldırılan illere örnek olarak Malatya illerinin yetkilileri sunumlar yapmıştır.
217 Örneğin, 4562 sayılı kanunun 4. maddesi gereğince OSB tarafından tahsil edilen harçlar İl Özel İdarelerine yatırılıyordu. Yeni dönemde bu harçların nereye yatırılacağı düzenlenmemiştir.
218 İl Özel İdareleri gibi çok köklü bir geçmişi, tüzel kişiliği ve ciddi bütçesi olan bir kurumun yerini alan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na 6360 sayılı kanunla verilen görevler önemli ve kapsamlı görevlerdir. Bu nedenle Başkanlıkların yapısının, birimlerinin ve bütçesinin çok güçlü ve sağlam olması hedeflenmiştir. Ancak, başlangıçta tüzel kişiliği ve kendi bütçesi olan bir kurum olarak yasa taslağında yer almasına rağmen, oluşturulacak böyle bir yapının 6360 sayılı yasanın getirmek istediği sisteme uygun olmayacağı görüşü ağır basmıştır. Özel idarelerin ismi değiştirilmiş bir biçimde, büyükşehir odaklı bir yerel yönetim sistemi içinde devam etmesi ihtimalini ortadan kaldırma düşüncesiyle, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları tüzel kişiliği ve bütçeleri olmayan bir birim halinde kurulmuştur.
219 Yasayla tüzel kişiliği kaldırılan belediye, il özel idaresi ve köylerden oluşan ya da Yasa yürürlüğe girdikten sonra amaçları ortadan kalkacak olan yerel yönetim birlikleri, 30 Mart 2014 seçiminden önce tüzüklerindeki hükümlere göre tasfiye edilmiştir.Tüzüklerinde hüküm bulunmayan birlikler için, bu Yasanın devir, tasfiye ve paylaştırmaya ilişkin hükümleri uygulanmaktadır
220 Örneğin, küçük beldelerde sıkça rastlanan, bir kişinin birden fazla hizmette çalışması halinde, çalışanın hangi hizmetle ilgilendirileceği gibi sorunlar a rastlanmıştır.
221 Örneğin, bazı illerde özel idarelere ait taşınmazların tam olarak bilinememesi ya da gayrimenkullerin tapuda arsa olarak görünürken üzerlerinde yapıların bulunması sorun yaratmıştır.