- 1. YASAL YAPI
- 1.1. Anayasal Hükümler
- 1.2. Temel Yasal Mevzuat
- 2. YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLERİN YAPISI
- 2.1. İstatiksel Veri
- 2.2. Özel Yapılar
- 2.3. Bölge Sınırlarında Değişiklik
- 2.4. Merkezi Yönetimin Alan Yönetim (Taşra) Birimleri ve Bunların Yerel Yönetimlerle İlişkileri
- 3. YEREL, BÖLGESEL YA DA TOPLULUK YÖNETİMLERİNİN BİRİMLERİ
- 3.1. Karar Organları
- 3.2. Yürütme Organları
- 3.3. İdari Başkan
- 3.4. Çeşitli Birimler Arasında Yetki ve Sorumlulukların Dağılımı
- 4. HALKIN KARAR MEKANİZMALARINA DOĞRUDAN KATILIMI
- 5. SEÇİLMİŞ YEREL TEMSİLCİLERİN STATÜSÜ
- 5.1. Yerel Seçimlere Aday Olma Koşulları ve Görev Süresi
- 5.2. Seçilmiş Yerel Temsilcilerin Görevleriyle Bağdaşmayan Faaliyetler
- 5.3. Yerel ve Bölgesel Seçim Kampanyalarının Finansmanı
- 5.4. Seçilmiş Yerel ve Bölgesel Temsilcilerin Görev ve Sorumlulukları
- 5.5. İstifa
- 5.6. Seçilmiş Temsilcilerin Çalışma Koşulları
- 5.7. Seçimle Gelinen Görevlerin Ücretlendirilmesi
- 5.8. Cinsiyetlerin temsili
- 6. YETKİLERİN ÇEŞİTLİ DÜZEYDEKİ YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLER ARASINDAKİ DAĞILIMI
- 6.1. Yetki Dağılımı Yönetiminin Prensipleri
- 6.2. Yerel – Bölgesel Yönetimlerle Merkezi Yönetim (Federal Devlet) arasında Yetkilerin Dağılımı
- 6.3. Merkezi Yönetim Adına Yerel ve Bölgesel Yönetimlere Devredilen Yetkiler
- 7. YEREL/BÖLGESEL YÖNETİMLER ARASINDA İŞBİRLİĞİ VE DİĞER BAĞLANTILAR
- 7.1. Kurumsal işbirliği
- 7.1.1. Konsorsiyum ya da Birleşik Yönetimlerin Yapısı
- 7.1.2. Belediyeler Arası Birliklerin Faaliyetleri
- 7.1.3. Belediyeler Arası Birliklerin Organizasyonu ve Çalışma Yöntemleri
- 7.2. Ulusal ya da Bölgesel düzeydeki yerel yönetim birlikleriyle ilgili mevzuat hükümleri ve bunların merkezi hükümetle ilişkileri
- 7.3. Farklı Ülkelerdeki Yerel Yönetimlerle İşbirliği
- 8. FİNANSMAN
- 8.1. Vergiler
- 8.1.1. (Yerel Yönetimlerin) Kendilerine Ait Vergiler
- 8.1.2 Ek Vergiler
- 8.1.3. Vergi Oranını Tespit Etme Özgürlüğü
- 8.1.4 Yerel Yönetimlerin Yeni Vergi Koyma Kapasiteleri
- 8.2. Üst Yönetimlerden Hibeler
- 8.2.1. Üst Yönetimlerce Ayrılan Hibeler
- 8.2.2. Hibelerin Ayrılması İçin Ön Şart Olarak Mecburi Katılım
- 8.2.3. Hibe Sisteminde Yasayla Öngörülen Kurallar ve Yürütmenin Yetkisi/a>
- 8.3. Mali Dengelemeye İlişkin Düzenlemeler
- 8.4. Diğer Gelir Kaynakları
- 8.5.Borçlanma
- 9. YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLERİN DENETİMİ
- 9.1. İdari Denetim Yetkisine Sahip Yönetim
- 9.2. Denetim Şekilleri
- 9.2.1. Brüksel-Başkent Bölgesi
- 9.2.2. Walloon Bölgesi
- 9.2.3. Flaman Bölgesi
- 9.3. Yanlış Kullanılan veya Özerkliği Sınırlayan İdari Denetime Karşı Yerel Yönetimlerin Başvurabilecekleri Yasal Yollar
- 9.4. Diğer Denetim Biçimleri
- 10. YEREL/BÖLGESEL YÖNETİMLERİN KARARLARINA KARŞI KİŞİLERİN BAŞVURACAKLARI YASAL YOLLAR
- 11. YEREL/BÖLGESEL YÖNETİMLER PERSONELİ
- 11.1. Ana Personel Kategorilerinin Tanımı
- 11.2. İdari ve Mali Kurallardan Sorumlu Yönetim
- 11.3. (Varsa) Ulusal Kamu Çalışanları ile Yerel/Bölgesel Yönetim Çalışanlarının Çalışma Şartları Arasındaki İlişki
- 11.4. Personel Alımından Sorumlu Organ
- 12. PLANLANAN YA DA DEVAM EDEN REFORMLAR
1. YASAL YAPI
1.1. Anayasal Hükümler
Anayasanın belediyelerle ilgili 4. maddesine göre “Belçika konuşulan dillere göre 4 bölgeye ayrılır: Fransızca, Hollanda dili (Felemenkçe), Almanca konuşulan bölgeler ve her dilin konuşulduğu Başkent (Brüksel) bölgeleri. Krallığa tabi olan her topluluk bu bölgelerden birine bağlıdır.”
162. maddeye göre “Kamu birimleri kanunla düzenlenir”. Belediyelere uygulanacak prensipleri de yasa tespit eder; yerel yönetimler meclisleri üyelerinin doğrudan seçilmesi, yerel meclislerin yerel çıkarlarla ilgili her konuda söz söyleme hakkının bulunması, yetkilerin yasanın belirlediği sınırlar içinde şartsız olarak yerel yönetimlere aktarılması, meclis toplantılarının yasanın belirlediği sınırlar içinde halka açık olması, bütçe ve hesapların şeffaflığının sağlanması, kamu yararının zedelenmesinin ve yasaların ihlal edilmesinin önlenmesi için idari vesayet kurumunun oluşturulması ya da federal yasama yetkisinin verilmesi gibi.
Bu madde ile ayrıca, idari vesayetin organizasyonu ve uygulamasının bölge ya da topluluk meclislerince düzenlenebileceği, birkaç belediyenin bir araya gelerek birlikler oluşturabilecekleri ancak belediye meclislerinin birlikte hareket ederek ortak karar alamayacakları da düzenlenmiştir.
Anayasanın 5. maddesi ise illeri düzenlemiştir: “Walloon bölgesi şu illerden oluşur: Walloon Brabant, Harnaut, Liège, Luxembourg ve Namur. Flaman bölgesi şu illerden oluşur: Antwerp, Flaman Brabant, Batı Flandre, Doğu Flandre ve Limbourg.
Bölgelerin gerektiğinde daha fazla illere ayrılması yasayla olur. 162. madde hükümleri iller için de geçerlidir.
Ayrıca Anayasanın 1 ve 3. maddelerinde “Belçika topluluklardan ve bölgelerden oluşan bir federal devlettir” hükmü yer alır. Burada üç toplulukdan söz edilir: “Fransız topluluğu, Flaman Topluluğu ve Alman Topluluğu” ve üç bölge tespit edilir: Walloon Bölgesi, Flaman Bölgesi ve Brüksel-Başkent bölgesi.
1.2. Temel Yasal Mevzuat
Belediyelerle ilgili temel yasal hükümler (26 Mayıs 1989 tarihinde onaylanan 24 Haziran 1988 tarihli Kraliyet Koordinasyon Kararnamesi), Yeni Belediyeler Yasası ile 22 Aralık 1986 tarihli Yerel Yönetimler Birlikleri Yasasında yer almaktadır. Buna ilave olarak, aşağıda belirtildiği gibi, bölgeler 1 Ocak 2002 den bu yana yerel yönetimlerin örgütsel yetkilerine sahiptir. Bununla birlikte bazı yasal mevzuat o tarihten önce, bazıları ise o tarihten bu yana değiştirilmiştir:
- Flaman Bölgesinde: Belediyeler arası işbirliğini düzenleyen 6 Temmuz 2001 tarihli kararname ve özellikle kamu/özel sektör işbirliğini düzenleyen 18 Temmuz 2003 tarihli kararname,
- Walloon Bölgesinde: belediyeler arası birliklerle ilgili 5 Aralık 1996 tarihli kararname,
- Brüksel-Başkent Bölgesinde: yeni Belediyeler Yasasında değiştirilen 18 Temmuz 2002 ve 17 Temmuz 2003 hükümleri ve bölgeyle ilgili söz konusu 13 Temmuz 2001 tarihli Özel Yasanın 279. Maddesi.
İllerin yönetimi ile ilgili temel yasa 30 Nisan 1836 tarihli İller Yasasıdır262 . Walloon bölgesinde bu yasanın yanı sıra, Walloon illerini düzenleyen 12 Şubat 2004 tarihli, Anayasanın 138. Maddesinde ele alınan konuları da kapsayan, iki kararname bulunmaktadır.
Topluluklar ve bölgelerle ilgili yasal hükümler şöyledir: 8 Ağustos 19801 Özel Kurumsal Reform Yasası, 9 Ağustos 1980 Genel Kurumsal Reform Yasası1, 12 Ocak 1989 tarihli Brüksel Kurumları Hakkında Özel Yasa1, 31 Aralık 1983263 tarihli Almanca Konuşan Topluluklar için Kurumsal Reformlar ve 16 Ocak 1989 tarihli Bölgelerin ve Toplulukların Finansmanı Özel Yasası1. Devlet sisteminin federal yapıya kavuşmasının son aşamasında, 13 Temmuz 2001 tarihli yasal mevzuatla ilgili il ve belediye kurumlarının görev ve sorumlulukları, oluşturulmaları, il, belediye ve belediye içi organların seçimleri gibi Özel Yasa hükümleri, öncelikle bölgelere danışılmış ve sonra da toplulukların finansmanı kurumsal bir yapıya kavuşturulmuş ve bölgelerin vergi yetkileri genişletilmiştir.
Walloon bölgesinde, illerin, belediyelerin, özerk il ve belediye şirketleri, belediyeler arası birlikler, belediye kümeleri, belediye federasyonları ve belediye içi yerel organların kurumsal mevzuatları, Walloon Hükümeti il ve belediye kurumlarının görev ve sorumlulukları, oluşumları, il, belediye ve belediyeler arası organların seçimleri 22 Nisan 2004 tarihli, 27 Mayıs 2004 tarihinde Walloon Parlamentosu tarafından onaylanan mevzuatla düzenlenmiştir.
2. YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLERİN YAPISI
2.1. İstatiksel Veri
Belçika, dört kademeden oluşan federal bir devlettir: Devlet, Topluluklar ve Bölgeler, İller (orta düzeyde politik yetkili olarak) ve Belediyeler.
Belçika Yerel Yönetimlerinin Sayısı, Yüzölçümü ve Nüfusu
2.2. Özel Yapılar
Büyükşehir yönetimleri (conurbations) ve belediye federasyonlarının kurulmasıyla ilgili hükümler getiren 26 Temmuz 1971 tarihli Yasanın 1 [1] maddesince öngörülen 5 büyükşehirden sadece Brüksel Büyükşehir Yönetimi (Brüksel-Başkent bölgesinde bulunan 19 belediyeden oluşur) gerçekleşmiş ve ayrı bir hukuki kimlik (tüzel kişilik) verilmiştir. Aynı yasayla Brüksel Büyükşehir Yönetimi belediyelerinin oluşturduğu 5 federasyon (Asse, Hal-Vivorde, Rhode-Saint-Genèse, Tervuren ve Zaventem) 1 Ocak 1977'de yürürlüğe giren 30 Aralık 1975 tarihli yasayla kaldırılmıştır.
Anayasanın 166. maddesi de Brüksel-Başkent Büyükşehir Yönetimini onaylamakta ve 12 Ocak 1989 tarihli Brüksel Organizasyonu Hakkında Özel Yasa ile kurulan Brüksel-Başkent Bölgesi organlarına yetkiler vermektedir. Brüksel-Başkent Bölgesinin istatistikleri aynı zamanda Brüksel Büyükşehir Yönetiminin de istatistikleridir.
2.3. Bölge Sınırlarında Değişiklik
Belçika Anayasasının 39. maddesinde bölge sınırlarını belirleme yetkisi nitelikli çoğunlukla karar verecek olan parlamento olarak belirlenmiştir. Bu sebeple 1980 tarihli Özel Teşkilat Reform Kanununun 2. maddesi ve/veya 12 Ocak 1989 tarihli Brüksel Organizasyonu Hakkındaki Kanuna göre bölge sınırlarının değiştirilmesi ancak parlamentonun nitelikli çoğunlukla karar vermesi halinde mümkündür.
Topluluklar, ‘dar anlamda’ coğrafi sınırlar esas alınarak oluşturulmamıştır. Referans olarak, birlikte hareket etmek üzere “bir topluluğun üyesi olmak” kriteri esas alınmıştır. Yine de konuşulan dil toplulukların coğrafi sınırlarını belirlemeye devam etmektedir. Bu bölgelerin sınırları 18 Temmuz 1966'da Resmi İşlerde Kullanılacak Lisanlar Yasası ile belirlenmiştir. Konuşulan dil bölgelerinin sınırları Anayasanın 4[3] maddesine uygun olmak kaydıyla, özel bir yasayla belirlenecek usul ve kriterlere göre değiştirilebilir.
Anayasanın 7. maddesine göre, illerin ve belediyelerin sınırları da ancak bir yasayla değiştirilebilir ya da düzeltilebilir.
İllerin sayılarının azaltılması ancak anayasa değişikliği yoluyla mümkün iken, sayılarının artırılması 5[2] maddenin getirdiği bir kayıtla yasama yoluyla mümkündür. (Bu hüküm 1 Ocak 1995 tarihinde Brabant ilinin bölünmesinde uygulanmıştır.)
NOTLAR:
Bazen (örneğin, halen birleşmiş durumda olan Fourans belediyelerinin “Liége'e Dönüş” olayında olduğu gibi) bir ilin sınırlarının değiştirilmesi veya düzeltilmesi aynı zamanda konuşulan dil bölgelerinin de değiştirilmesi sonucunu doğurabilir. Böyle bir değişiklik, yukarıda da belirtildiği gibi ancak özel bir yasayla gerçekleştirilebilir.
Bazı yerleşim yerlerinin (Brüksel-Başkent bölgesindeki 19 belediye yönetiminin birleştirilmesinde olduğu gibi) büyükşehir statüsüne dönüştürülmeleri “büyükşehirleştirilmeleri” de, ancak Anayasanın 5[3] maddesinin öngördüğü biçimde özel bir yasayla yapılabilir. İl sınırlarının değiştirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar yasayla belirlenir.
Belediye sınırlarının değiştirilmesinde (yasal düzenlemeler çerçevesinde olmak kaydıyla) izlenecek normal prosedür şöyledir:
İlgili belediye meclislerinin uygun görüşü,
Dosyanın Kadastro birimince teknik açıdan incelenmesi,
Anayasanın 83. maddesi gereğince öngörülen il meclisinin görüşü.
Bu işlemlerde yeni Belediye Yasasının IX. bölümünde “Sınırların Tespiti” başlığı altında yer alan 272. ve 273. maddeleri de dikkate alınmalıdır.
Belediyeler bugünkü durumlarına, iki ardışık aşamada (1961-1975) tamamlanan birleştirme uygulaması ile gelmişlerdir:
• 14 Şubat 1961 Tarihli Yasa: (Tek Yasa olarak bilinir) 4 Ağustos 1960'da, Merkezi Ekonomi Konseyinin görüşü doğrultusunda hükümet tarafından bir kararname ile Krallığa belediye sınırlarını değiştirme yetkisi verildi.
Kararname ile yeni bir statü getirilmedi, ama bu kararname Ekonomik Büyüme, Sosyal Gelişme ve Mali İyileşme Hakkındaki 14 Şubat 1961 tarihli Yasanın, IV. Başlık, IV. bölümüne temel teşkil etti. Bu yasa 5 büyükşehiri (Brüksel, Antwerp, Liège, Ghent ve Charleroi) uygulama kapsamına almamakla birlikte, belediyelerin parlamento onayını gerektiren bir Krallık Kararnamesi ile birleştirilmesini mümkün kılan hızlı ve esnek bir usul getirmiştir. Bu usul 1 Ocak 1971 yılına kadar uygulanmış ve 1961-1971 yılları arasında Belçika'da belediyelerin sayısı 2663'ten 2359'a indirilmiştir.
Bazı belediyeler ise, normal yasal işlemlerden sonra kaldırılmıştır.
• 23 Temmuz 1971 Tarihli Yasa: Bu yasa, bir yandan “Tek Yasa" yla getirilen yöntemi daha da basitleştirirken, diğer yandan daha farklı esaslar getirdi: Büyükşehir belediyeleri uygulama kapsamı dışında bırakılmaya devam edildi, mali teşvikler ve personel için garanti hükümleri vs. getirildi.
Fakat, farklı dil konuşan topluluklara ait belediyeler arasında bu yöntemle birleşme yapılmasıyla ilgili yasak halen geçerliliğini devam ettirmektedir.
Birleşmeler şu usul ve esaslarla yapılmaktadır: İçişleri bakanı, valiler kanalıyla ulaştığı belediye ve il meclisleri encümen üyelerinin görüşleri ışığında bir plan hazırlar. Bu görüşmeler temelinde, Bakanlar Kurulunda tartışılan bir kararname Kral tarafından yürürlüğe konulur. Daha sonra bu kararnameler parlamento tarafından onaylanır.
"Tek Yasa” hükümlerine göre yapılan birleşmeler genellikle gönüllü iken, yukarıda bahsedilen 1971 tarihli yasayla yapılanlar, Antwerp dışında (8 belediyenin birleşmesi 6 yıl ertelenmiştir) genellikle 30 Aralık 1975'te onaylanarak, 1 Ocak 1977 tarihinde yürürlüğe giren 17 Eylül 1975 tarihli Krallık Kararnamesiyle gönüllülük aranmaksızın gerçekleştirilmiştir.
İçişleri Bakanı M.J.Michel tarafından sonuçlandırılan bu büyük yeniden yapılanma hareketi sonucunda belediyelerin sayısı 589'a inmiştir.
Yukarıda bahsedilen 23 Temmuz 1971 tarihli Yasanın 1. maddesine dayanarak belediyelerin birleştirilmesinin amacı, coğrafi, ekonomik, sosyal, kültürel ve mali gereklilikler değerlendirilmek suretiyle, kamu hizmetlerini etkin ve verimli bir biçimde yerine getirecek yerel yönetim birimlerinin oluşturulmasıdır.
Bu çerçevede belediyelerin yeniden yapılandırılmalarında aşağıdaki konular yönlendirici olmuştur:
- Sınırların özellikle altyapı ihtiyaçlarına uygunluk açısından rasyonel biçimde belirlenmesi görüşü;
- Ekonomik gerekçelerle (özellikle liman ve havaalanı bulunan yerlerde) daha büyük birimlerin istenmesi;
- Nüfus ya da alan itibariyle çok küçük olan belediyelerin ancak birleşme yoluyla yeterli mali kaynaklara kavuşabilecekleri görüşü;
- İdari iş ve işlemlerin rasyonelleştirilmesi görüşü.
Yukarıda anlatılan ve artık yürürlükte olmayan böyle bir yöntemden sonra, şimdi belediye sınırlarını değiştirilmesiyle ilgili bir yasaya artan bir ihtiyaç vardır.
13 Temmuz 2001 tarihli Özel Yasa, 1 Ocak 2002 itibarıyla, özel dil uygulamaların yürürlükte olduğu Comines-Warneton ve Fourons belediyeleri hariç, illerin ve belediyelerin sınırlarının yeniden belirlenmesiyle ilgili çeşitli yetkileri bölgelere ve topluluklara devretmiştir.
2.4. Merkezi Yönetimin Alan Yönetim (Taşra) Birimleri ve Bunların Yerel Yönetimlerle İlişkileri
Topluluklar ve bölgeler atamaya veya yetki devrine konu olmadıkları için, merkezin birimleri ile bir ilişkiye girmezler. Yerel siyasi yetkililer federal devlet karşısında eşit taraflar olarak bağımsızdır. Koydukları kurallar yasa gücüne sahiptir ve devlet onlar üzerinde hiçbir şekilde denetim ve gözetimde bulunamaz.
Ancak, Federal devlet, topluluk ve bölge düzeyindeki yönetim birimlerinin bazılarının yerel yönetimlere görev ve yetki aktarımında bulunmaları mümkündür. Belediyelere (üst kademe otoritelerden, bu arada Federal Devletten) aktarılan görev ve yetkiler özellikle şu konuları kapsamaktadır: nüfus ve vatandaşlık kayıtları, seçim işleri, dini tesisler, sürücü belgeleri verilmesi, sosyal yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması vs.
13 Temmuz 2001 tarihli Özel Yasa yürürlüğe girdiğinden bu yana, öncelikle kilise meclisleriyle ve kabul görmüş diğer inanç formlarının dünyevi işlerini yürüten diğer kurumlarla (kabul görmüş dini inançlara bağlı olan ve mezheplerle ilgili olmayan din adamlarının, maaşlarının ve emeklilik haklarının karşılanması hala federal bir sorumluluktur) ilgili yetkiler ve yanısıra belediye ve il seçimleri de bölgelere aktarılmıştır.
Benzer biçimde, illere de üst kademe idari birimler tarafından genel konularla ilgili çok çeşitli yetkiler devredilebilir: Örneğin, adalet görevleriyle ilgili aday teklifinde bulunulması, adli tedbirlerin uygulanması, yasa ve mevzuatın il sınırları içinde uygulanması gibi.
Görev ve yetki devri aynı zamanda yerel yönetimlere üst kademe idari birimlerin denetim ve gözetim görevlerinin de aktarılması sonucunu doğurur.
3. YEREL, BÖLGESEL YA DA TOPLULUK YÖNETİMLERİNİN BİRİMLERİ
3.1. Karar Organları
Yerel Düzey
Belediyelerin karar organı, üye sayısı belediyelerin nüfusuna göre 7 ile 55 arasında (daima tek sayı olarak) değişen belediye meclisidir.
Belediye meclislerinin üyeleri, çok adaylı bir listeden tek bir seçimle seçilirler (özel bir seçim olması durumunda tek bir aday olabilir, örneğin alternatif adayın yerini doldurmak üzere). Koltuklar, Imperiali sistemi olarak bilinen, tam nispi temsil sisteminin en yüksek ortalamayla birlikte değerlendirilmesiyle dağıtılır.
Belediye Meclislerinin tamamen yenilenmesi için yapılan seçimler (olağan seçimler) her altı yılda bir Ekim ayının ikinci pazarı yapılır, seçme ve seçilme yaşı 18 olup, oy vermek zorunludur.
2001 yılı Temmuz ayında kabul edilen Kurumsal Reformlar Yasası, belediye seçimlerinin kurumsal sorumluluğunu bölgelere devretmektedir.
Üç bölgenin hiç birisi federal devletten aldıkları seçim mevzuatını değiştirmemişlerdir.
İl Düzeyi
İllerde de, üye sayısı ilin nüfusuna göre 47, 56, 65, 75 ya da 84 olabilen seçilmiş temsilcilerden oluşan il meclisleri yetkilidir. Ancak (İller Kanunu, Ek Madde 1a [2] gereği) Liège ilinde, nüfus 750.000 ile 1.000.000 arasında kaldığı sürece, meclisin üye sayısı 80 olarak sabit kalacaktır.
İl meclislerinin üyeleri de çok adaylı bir listeden tek bir seçimle seçilirler (özel bir seçim olması durumunda tek bir aday olabilir) ve oy vermek zorunludur. Koltuklar nispi temsil sisteminin, gruplama mekanizmasıyla değiştirilmesine göre dağıtılır.
İl Meclislerinin olağan seçimleri, belediye meclis seçimleriyle aynı gün yapılır.
İl seçimleri artık Brüksel-Başkent Bölgesine bağlı 19 belediyede, il sınırlarından çıkarılmaları nedeniyle, yapılmamaktadır.
Bu seçimler için de minumum seçme ve seçilme yaşı 18 olarak belirlenmiştir.
Topluluklar Düzeyi
Toplulukların karar alma organları ise şunlardır:
- 118'i Flaman bölgesinden seçilen 124 üyeli (Diğer üyeler Brüksel-Başkent Bölge Meclisine Flaman dil grubundan seçilen ilk 6 üyedir.) Felemenkçe Konuşan Topluluk Meclisi 264
- 89 üyeden oluşan Fransızca Konuşan Topluluk Meclisi. Walloon Bölge Meclisinin bütün üyeleri ile Ayrıca Brüksel-Başkent Bölge Meclisi Fransızca dil grubundan seçilen üyeler arasından seçilen 19 üye de bu meclisin üyesidir.
- 25 üyeden oluşan Almanca Konuşan Topluluk Meclisi. Almanca konuşulan il ve bölge meclis üyeleri bu mecliste danışman rolüne sahiptir.
Bölge Düzeyi
Bölgeler incelendiğinde, (hepsi Walloon bölgesinde seçilen) 75 üyesi bulunan Walloon Bölge Meclisi ile (Brüksel Büyükşehir Yönetiminin 19 belediyesinde Fransızca ya da Felemenkçe dil listelerinden seçilen) 89 üyeden oluşan Brüksel-Başkent Bölge Meclisi arasında mutlaka bir ayrım yapılmalıdır.
Şu karar alma organları tamamen Brüksel-Başkent Bölgesine mahsustur:
1.Fransızca Konuşan Topluluk Komisyon Meclisi (COCOF). Brüksel Bölge Meclisine sadece (tek dil) Fransızca listesinden seçilen üyelerin tamamından oluşur. Şu anda 65 üyesi bulunan bu meclisin üye sayısı seçim sonuçlarına bağlıdır.
2.Flaman Topluluk Komisyon Meclisi (VGC ya da COCON), Brüksel Bölge Meclisine sadece (tek dil) Felemenkçe listesinden seçilen üyelerin tamamından oluşur. Şu anda 10 üyesi bulunan bu meclisin üye sayısı seçim sonuçlarına bağlıdır.
3.Birleşik Topluluk Komisyon Meclisi (CCC ya da COCOM), Brüksel Bölge Meclisindekilerle aynı, 89 üyeden oluşur.
Topluluk ve Bölge Meclisleri Seçimleri 5 yılda bir çoklu aday listesi ve nispi temsil sistemine göre yapılır (Erken seçim imkanı yoktur). Bu seçimler Flaman, Walloon, Brüksel-Başkent ve Almanca Konuşan Topluluk Meclisleri içindir.
Meclisler için Avrupa Parlamentosu seçimleri ile aynı günde seçim yapılır. Bu meclislerin geçiş dönemine rastlayan ilk seçimleri 21 Mayıs 1995'te federal parlamento seçimleri ile birlikte yapılmıştır. Oy kullanma yaşı bütün bu seçimler için 18, seçilme yeterlik yaşı ise bölgesel ve topluluk meclisleri için 18, Avrupa Parlamentosu için 21'dir.Oy kullanma zorunludur.
3.2. Yürütme Organları
Yerel Düzey
Belediyelerin yürütme organında belediye başkanları ve daimi encümen üyeleri yer alır. Bu organ, başkanın yanı sıra, sayıları 2 ile 10 arasında değişebilen meclis üyesinden (Yeni Belediye Yasasının 279. maddesine göre, eğer iki dil grubu birlikte temsil ediliyorsa, Brüksel-Başkent Bölgesi belediyelerinde bu sayının 1 artma ihtimali vardır) oluşur.
13 Temmuz 2001 tarihli bu özel yasanın 1 Ocak 2002 de yürürlüğe girmesinden bu yana, Belediye başkanı, kural olarak seçilmiş belediye meclis üyeleri arasından bölge hükümeti tarafından atanır. Ancak bölge hükümeti, istisnai biçimde, il meclis daimi encümen üyelerinin tavsiyesi üzerine meclis üyeleri dışından en az 25 yaşındaki seçmenlerden birini de başkan olarak atayabilir. Bu şekilde, meclis dışından atanan başkanlar, yönettikleri meclislerde sadece görüş bildirebilirler (oy hakları bulunmaz). Encümen üyeleri de meclis tarafından kendi üyeleri arasından (ikinci derecede seçim) seçilir.
Yeni Belediyeler Yasasının 82. Maddesinde bahsedilen Belediye Başkanlarına verilebilecek disiplin cezalarının Krallık tarafından uygulanması 31 Aralık 2006 tarihine kadar devam etmiştir.
İl Düzeyi
İllerde, İl meclisinin daimi bir encümeni bulunur, bu encümen, Vali ve 6 daimi üyeden oluşur.
Vali, Federal Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmak koşuluyla bölge hükümeti tarafından il meclisi dışından atanırken; daimi encümen üyeleri meclis tarafından kendi üyeleri arasından (ikinci derece seçimle) seçilir.
Brüksel-Başkent Bölgesi yönetim düzeyi olarak il tanımından çıkarılsa da, valinin ve vali yardımcısının görevleri aynı düzeyde devam eder.
Polycarpe ve Lambermont Anlaşmalarına göre, Brüksel-Başkent Yönetim Biriminin Valisi de Brüksel Bölgesel Hükümeti tarafından atanır. Atanması ve görevden alınması Federal Bakanlar Kurulunun onayına bağlıdır.
Valilerin atanmaları, ücretleri ve çalışma koşulları, hem federal hem de bölgesel personelle desteklenen üç bölgenin sorumluluğu altına girmiştir.
Valilerin çeşitli görevleri vardır. Kamu düzenini koruma konusunda valilerin son derece geniş yetkileri bulunmaktadır. Sadece kuralların uygulanmasından değil aynı zamanda bölgede yasal düzenin ve kişi ve varlık haklarının korunmasından da sorumludurlar.
Federal Hükümetle uyumlu biçimde, valiler, devlet temsilini koordine etmek ve yönetmek, kamu düzeni, politikalar, sivil güvenlik, ateşli silahlar mevzuatı ve afet yönetimi gibi konulardan sorumludurlar.
Her koşulda, bölgelerinin hem yasal hem de fiili sorumlusudurlar.
Brüksel-Başkent yönetim bölgesinde, Yeni Belediyeler Yasasında, valiye verilen yetkilerin (kamu düzenini korumak, pasaport kontrol ve polis bölgelerindeki kontrol dışında) geri alınmasını hedefleyen değişiklikler yapılmış ve bunlar, bölgesel hükümete ya da “yargı kurulu” na verilmiştir.
Walloon bölgesinde, il meclislerindeki yeni düzenlemelerin etkisiyle, daimi encümen “İl kurulu” adını almıştır ve Vali, Walloon Hükümetinde gözlemci olarak bir koltuğa sahiptir.
Topluluk ve Bölge Düzeyi
Topluluk ve bölgelerde Topluluk/Bölge hükümetleri vardır. Bu hükümetin teşkili şöyledir:
- Flaman Topluluğunun/Bölgesinin Hükümeti, başkan dâhil maksimum 11 üyeden oluşur,
- - Fransız Topluluğunun Hükümeti, başkan dâhil 4 üyeden oluşur,
- Almanca Konuşan Topluluğun Hükümeti, başkan dâhil 3 üyeden oluşur,
- Walloon Bölgesinin Hükümeti, başkan dâhil başkan 7 üyeden oluşur,
- Brüksel-Başkent Bölgesinin Hükümeti, 5 üyeden (1 başkan, 2 Fransızca Konuşan Grup üyesi, 2 Felemenkçe Konuşan Grup üyesi ) ve hükümet tarafından teklifi üzerine, en az biri Felemenkçe konuşan gruptan olması gereken 3 bakan yardımcısından oluşur.
Brüksel-Başkent Bölgesi dışında, diğer birimler özerkdir (örneğin, yürütme organlarının üye sayılarını değiştirmek, kendi organizasyonlarını yapmak gibi).
Topluluk ve bölge bakanları meclislerin üyeleri tarafından seçilir. Bakanlar seçilirken, bu meclislerin üyesi olmaları veya seçilmiş olmaları şartı aranmaz. Başkanlar Krallığa, bakanlar ve yardımcı bakanlar ise bölgesel meclise ve içinde bulundukları Topluluğa bağlılık yemini ederler.
3.3. İdari Başkan
Bu yöneticilerin devlet adına yüklendikleri görevler şunlardır:
- Belediyelerde, bölgesel hükümet tarafından atanan belediye başkanı, merkezi hükümetin temsilcisi olarak federal devletin, bölgelerin. toplulukların, topluluk komisyonlarının, il meclisinin, il meclisi daimi encümeninin kanun, karar, emir, tüzük ve yönetmelikleri uygulamaktan sorumludur. Ancak Yeni Belediyeler Yasasının 133[1] maddesi gereğince yasal olarak belediye başkanı ile birlikte encümene ya da belediye meclisine verilen işler bunun dışındadır.
Aynı maddenin 2. paragrafı belediye başkanını, kamu düzenini sağlamaya yönelik yasa, karar, kural, tüzük ve yönetmeliklerin uygulanmasından özel olarak sorumlu tutmuştur. Başkan, sorumluluğunu üstlenmek kaydıyla, yetkilerinden bir kısmını encümen üyelerinden birine devredebilir.
Belediye başkanı aynı zamanda belediyenin en üst düzeyde hukuki temsilcisidir ve belediyenin çıkarlarını gözetmekle sorumludur.
- İllerde, İller Yasasının 4[1] ve [2] maddesi gereğince, Bölge Hükümeti tarafından Federal Bakanlar Kurulu’nun onayı ile atanan valiler “il valisi” ünvanını taşırlar ve il meclislerinde merkezi hükümeti temsil eder.
Aynı kanunun 124[1] maddesine göre, il valisi merkezi idarenin bütün yasa, emir ve işlemlerini ve (yasa, emir, Krallık ya da Topluluk/Bölge Başkanı kararıyla aksi belirtilmedikçe) Topluluk/Bölge Yönetimlerinin yayımladıkları yönetmelikleri uygulamakla yükümlüdür.
3.4. Çeşitli Birimler Arasında Yetki ve Sorumlulukların Dağılımı
a. Belediyeler
- meclis: Genellikle belediyenin bütün meseleleriyle ilgilenir ve diğer idari birimler tarafından gündemine getirilen kanun ve kuralların uygulanmasını sağlayıcı her konuyu müzakere eder.
- encümen: Belediyenin günlük iş ve işlemleriyle ilgili karar alır. Esas itibariyle meclis ya da diğer üst idari birimler tarafından alınmış kararları uygular. Ancak, (zihinsel özürlülerle ilgilenmek, eğlence işleri gibi) bazı konularda bizzat yetkilidir.
- belediye başkanı: Encümenin başkanıdır ve kamu düzeninin sağlanmasından sorumludur. Üst idari birimler tarafından başka herhangi bir birime verilmeyen kararların uygulanmasından da sorumludur. Kanunların uygulanmasının sağlanmasına yönelik geniş yetkilere sahip olup, kendisine acil hallerde emirler yayınlama yetkisi de tanınmıştır.
b. Polis bölgesi
Polis kuvvetlerinin iki düzeyden (federal ve yerel)(7 Aralık 1998 tarihli Yasa) oluşan tek bir birim olarak şekillendirilmesinden sonra, tüm alan, bir ya da daha fazla belediyeye bakan polis bölgelerine ayrılmıştır.
Bir polis bölgesi, belediye meclisince (meclislerince) atanan seçilmiş belediye temsilcilerinden oluşan bir polis kurulu tarafından yönetilir ve belediye başkanı (başkanları) nın dâhil olduğu bir birim tarafından ve tek bir belediyenin söz konusu olduğu durumlarda belediye encümeni tarafından idare edilir. Bu birime belediye başkanları dönüşümlü olarak başkanlık ederler.
c. İller
- meclis: İl ile ilgili her meseleyi ele almaya yetkili olan meclis, kanunların uygulanmasıyla ilgili emirler ve kamu düzeniyle ilgili genelgeler yayınlayabilir. İl personelinin ataması, bütçenin hazırlanması, hesapların düzenlenmesi, ildeki kamu mallarının idaresi meclisin il ile ilgili yetkileri arasında yer alır.
Meclisin yerel nitelikli yetkileri arasında, belediyelerin faaliyetleri arasında koordinasyonun sağlanması, kara yollarının bakım-onarımı gibi konular yer almaktadır. Meclisin genel nitelikteki yetkileri arasında ise, meclis üyelerini temyiz mahkemelerinde, mahkeme başkanlık ve başkan yardımcılıklarında temsil etme ve bazı bölgesel sınırların değiştirilmesi sayılabilir.
- daimi encümen: Meclis kararların uygulanmasından ve günlük işlerin yürütülmesinden sorumludur. Belli konularda (vergilendirme, CPAS tarafından verilen yardımın gözetimi gibi) idari kararlar alma yetkisi vardır. Özellikle seçimlerin organizasyonundan sorumludur.
- vali bakanlar kurulu onayıyla bölgesel hükümet tarafından atanır ve onu temsil eder. Kamu düzeninin sağlanması, emirler yayınlanması, hayati ihtiyaçların karşılanması gibi kamu düzeni görevlerinin yanında idari görevleri de yerine getirir, il daimi encümenine başkanlık eder, meclis kararlarını uygular, teşkilata başkanlık yapar, kanunların ve genel kuralların uygulanmasını sağlar. Walloon bölgesinde, gözlemci olarak “il kurulu” toplantılarına katılır.
NOTLAR:
Anayasanın 163. maddesine göre, Brüksel-Başkent Bölgesi yönetimi, bu bölgede illere verilen bütün yetkileri (Fransızca Konuşan ve Flaman topluluklarına ve Birleşik Topluluk Komisyonuna verilen yetkiler hariç) kullanır.
Büyükşehir statüsüne kavuşturulmasına rağmen Brüksel-Başkent Yönetiminde (merkezi idarenin temsilcileri olan) vali ve vali yardımcıları ile bunların görevleri aynen muhafaza edilmiştir.
Ancak valinin görevleri kamu düzeninin ile kanun, emir ve merkezi idare işlemlerinin uygulanmasının sağlanması ile sınırlandırılmıştır. Vali yardımcısı ise, gerektiğinde valinin yerini alır ve dil hukukuna saygıyı sağlamak için kendisine verilen yetkileri kullanır.
Diğer taraftan, yukarıda bahsedilen idari birimde daimi encümenin karar verme yetkileri, Brüksel-Başkent Yönetiminin teklifi ve aynı bölge meclisinin atamasıyla oluşan 9 üyeli özel bir komite tarafından kullanılır.
d. Topluluklar ve Bölgeler
Meclisler çalışma dönemleri olan 5 yıldan önce feshedilemez. Bu yönetimlerde yer alan çeşitli organların yetki ve sorumlulukları, kendilerine görev olarak verilen konular ve sahip oldukları özerkliğin niteliği çerçevesinde, genellikle devlet seviyesindeki gibidir.
4. HALKIN KARAR MEKANİZMALARINA DOĞRUDAN KATILIMI
Anayasa karar alma süreciyle ilgili referandum yapılmasını kesin bir şekilde yasaklamıştır.
Yeni Belediyeler Yasasını tamamlayan 10 Nisan 1995 tarihli yasa belediyenin halka danışması hakkındaki hükümleri kapsayan yeni bir bölüm içermektedir [Bölüm XV (318-329. maddeler)]. 21 Nisan 1995 tarihli İzleme Belge' sinde, bu yasa ve halka danışmayı düzenleyen hükümler içeren yönetmelik birlikte yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Belediye meclisi ya kendiliğinden ya da seçmenlerin başvurusu üzerine bir referanduma karar verebilir. Meclise, bu talebin seçmenler tarafından yapılabilmesi için:
- nüfusu 15 000 in altındaki belediyelerde, nüfusun en az % 20 si,
- nüfusu 15 000-30 000 arasındaki belediyelerde 3 000 seçmen,
- nüfusu 30 000 in üzerinde olan belediyelerde, nüfusun en az % 10’ u
tarafından desteklenmesi gerekmektedir.
Referandum uygulamasında sadece belediye seçimlerine katılan seçmenlerin (belediye sınırları içerisinde yaşayan, 16 yaşından büyük ve oy kullanmasında sakınca olmayan) oy kullanma hakkı vardır.
Referandum işleminin sayısı ve sıklığı da aynı yasayla düzenlenmiştir. Buna göre, iki uygulama arasında en az 6 ay olmak şartıyla, meclisin bütün görev süresi içinde en fazla 6 kere referandum uygulaması yapılabilir.
Bunun dışında, genel mahalli seçimlerden önceki 16 ay içinde, keza federal parlamento, topluluk ve bölge meclisleri ile Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önceki 40 gün içinde halka müracaat uygulaması yapılamaz. Nihayet, belediye meclislerinin tüm görev süresi içinde herhangi bir konuda ancak bir kere halka müracaat uygulaması yapılabilir.
Bu uygulamada oy kullanmak mecburiyeti yoktur. Oylar aşağıda belirtilen katılım sağlandıysa sayılır;
- nüfusu 15 000 den az olan belediyelerde nüfusun % 20 si
- nüfusu 15 000-30 000 arasındaki belediyelerde 3 000 seçmen,
- nüfusu 30 000 in üzerinde olan belediyelerde, nüfusun en az % 10’ u.
Sorular evet ya da hayır cevabının verilebileceği biçimde formüle edilmelidir. Şahıslarla ilgili sorularla, hesap, bütçe, vergi ve belediye personel ücretleri referandum konusu yapılamaz. Referandum uygulamasının belediye yönetimini bağlayacak yasal bir yaptırım gücü bulunmamaktadır.
Belediyenin referanduma gitmesi dışında doğrudan halk katılımı ile ilgili şu hususlardan da bahsedilebilir:
- Anayasa’nın 28. maddesinde her vatandaşa kamu idarelerine dilekçe verme hakkı tanınmıştır.
- toprak kullanımı, planlama ve yönetim konularında kanunla çeşitli danışma usulleri sağlanmıştır.
Walloon bölgesinde, 12 Şubat 2004 tarihli kararnameyle İller Yasasının referandumlarla ilgili hükümleri, genişletilerek tekrar düzenlenmiştir. Kararname, il düzeyinde danışma ve katılım konseyleri kurma hakkı da sağlamaktadır.
5. SEÇİLMİŞ YEREL TEMSİLCİLERİN STATÜSÜ
5.1. Yerel Seçimlere Aday Olma Koşulları ve Görev Süresi
Belediye ya da seçim bölgesinin herhangi bir belediyesine kayıtlı olan 18 yaşından büyük her Belçika vatandaşı belediye veya il meclisi üyeliği için aday olabilir ve seçime girebilir.
Adayların ağır bir suçtan dolayı ceza almamış veya Seçim Kanununun 6. maddesine göre seçim listesinden çıkarılmamış veya aynı yasanın 7. maddesine göre oy kullanma hakkından mahrum edilmemiş olması gereklidir. Bölge ve belediye meclisi üyeleri 6 yıl için seçilirler.
5.2. Seçilmiş Yerel Temsilcilerin Görevleriyle Bağdaşmayan Faaliyetler
Seçilmiş bir temsilci, bağdaşmazlık konusunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, seçimle gelinen birkaç görev aynı anda üstlenebilir.
Aşağıdaki görevleri yapanlar aynı zamanda belediye meclis üyesi olamazlar:
- il valileri (vali vekili ve vali yardımcısı),
- daimi yardımcılar(ve yasama kurulu üyeleri),
- il nüfus müdürleri,
- bölge komisyonu üyeleri,
- bölge komisyonu personeli,
- aktif görevdeki (silah altındaki) askerler-göreve çağrılabilecek yedekler ile sivil savunma birliklerinde görevli olanlar hariç-,
- polis komisyonu üyeleri ve polis teşkilatı görevlileri ile Kamu Güvenlik Gücü üyeleri,
- su ve orman kurumu personeli -sorumluluk alanları dışındaki belediye hudutlarında ikamet edenler hariç-
- aynı belediyenin CPAS personeli,
- dil Denetim Komisyonu üyeleri,
- kültürel Anlaşmalar Daimi Komisyonu üyeleri,
- yargı mensupları,
- gönüllü itfaiyeciler dışında, belediyeden ücret ya da yardım alan personel veya diğerleri,
- bir diğer Avrupa Birliği üyesi ülkenin yerel yönetimlerinde meclis üyesi, encümen üyesi ya da başkan olarak görev yapanlar,
- belediye ya da CPAS’da görevli bölgesel vergi tahsildarları.
Aşağıdaki görevlerden birinde bulunanlar belediye başkanı ya da encümen üyesi olamazlar:
- dini yöneticiler,
- krallık tarafından istisna getirilmedikçe, ikamet ettikleri seçim bölgesindeki belediyelerde vergi dairesi amir ve memurları,
- CPAS tahsildarı,
- sosyal yardım meclisi üyesi,
- mahkeme üyeleri, medeni hukuk mahkemeleri ve sulh hukuk mahkemeleri üyeleri,
- baro üyesi, mahkemeler yazı işleri müdürü ve yardımcısı, medeni , ticari ve sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürü.
Diğer yandan, aşağıdakiler de il meclisi üyesi olamazlar:
- Federal Parlamento, bölge ve topluluk meclislerinin üyeleri,
- il valileri, vali vekilleri ve vali yardımcıları, il nüfus kâtipleri ve bölge komisyon üyeleri,
- hukuk hâkimleri, mahkeme, temyiz mahkemesi ve mahkemelere bağlı baro üyeleri,
- devlet ve il vergi kontrolörleri,
- ilçe üst yöneticileri (town clerks) ve belediye vergi kontrolörleri,
- yerel yönetim, bölge ve belediye idareleri personeli,
Şunlar da encümen üyesi olamazlar:
- adalet teşkilatı üyeleri,
- dini yöneticiler,
- merkezi yönetim veya il idaresi personeli,
- topluluk, il veya bir belediye tarafından ücretlendirilen öğretmenlik görevini yapanlar-topluluk Üniversitesi öğretmenleri hariç-,
- belediye idaresi üyeleri veya CPAS kontrolörleri.
Valilik ile bağdaşmayan görevler ise şunlardır:
- adalet teşkilatı üyeliği,
- dini yöneticilik,
- köprü, otoyol ve maden kurumlarında mühendislik ya da iş yöneticiliği
- topluluk, il ya da belediye tarafından ücretlendirilen öğretmenlik -Topluluk Üniversitesi öğretmenleri hariç-,
- belediye başkanı, encümen üyeliği, belediye meclis üyeliği, ilçe üst yöneticiliği, belediye vergi kontrolörlüğü ve CPAS kontrolörlüğü,
- avukatlık veya noterlik,
- vali, daimi encümen veya il meclisinin doğrudan altında bir kamu görevi,
- Federal Parlamento üyeliği.
4 Mayıs 1999 tarihli üç yasaya göre, Avrupa, federal hükümet, toplulukların ya da bölge parlamentolarının üyeleri ya da daimi encümen üyeleri, seçilmiş oldukları pozisyon dışında, ücret karşılığı herhangi bir görev alamazlar.
Ücretli seçilmiş yönetici pozisyonları şöyledir;
1. belediye başkanı, encümen üyesi, sosyal yardım konseyi başkanı ve ilgili gelir getiren görevler ( parlamento üyeleri),
2. devleti, toplulukları, bölgeyi, ili ya da belediyeleri, kamu ya da özel bir kurumda ilgili pozisyon nasıl bir ücret getirirse getirsin, yıllık genel toplantısı ya da yönetim kurulu üyeliğinden daha fazla yetki sağlayan pozisyonlar,
3. devleti, toplulukları,bölgeyi, ili ya da belediyeleri,vergiye tabii brut,aylık gelirin 500€ ya da fazlası olduğu kamu ya da özel bir kurumlarda temsi edilen pozisyonlar. Bu rakam, tüketici fiyat endexine göre yıllık olarak belirlenir.
Aynı tarihte kabul edilen bir diğer yasa da belediye başkanları ve encümen üyeleriyle ilgilidir.
Belediye Başkanlarının ve encümen üyelerinin maaşları, belediye başkanlarının ve encümen üyelerinin pozisyonları dışında elde ettikleri gelir ve katılım ücretleri, Parlamento temsilciler meclisi ve Senato üyelerince alınan ücretlerin 1,5 katından fazla olamaz.
Bu rakam hesaplanırken, tüm ücret, maaş ya da bir pozisyondan, görevden ya da politik nitelikli kamu görevlerinden dolayı alınan katılım ücretleri de dikkate alınır.
Walloon bölgesindeki belediyelerarası birliklerde, il ya da yerel düzeyde seçilmiş bir temsilci, en fazla üç yönetici pozisyonunda yer alabilir.
5.3. Yerel ve Bölgesel Seçim Kampanyalarının Finansmanı
Adayların seçim harcamalarını açıklamalarını sağlamak ve bu tür harcamalara bir üst sınır koymak amacıyla 7 Temmuz 1994 tarihli İl ve Belediye Meclisleri Seçimleri ve Sosyal Yardım Meclisleri Seçimlerinde Yapılan seçim Harcamalarının Sınırlandırılması ve Kontrol Edilmesi Hakkında Yasa çıkarılmıştır. Bu amaca yönelik olarak il ve belediye seçimleriyle ilgili kanunlarda değişiklikler yapıldı ve yeni hükümler getirildi.
Eğer bir aday seçim harcamalarının sınırlandırılması konusundaki hükümlere uymazsa, bazı hallerde seçildiği görevden azledilebilir.
19 Mayıs 1994 tarihli bir yasayla Walloon Bölge Meclisi, Flaman Meclisi, Brüksel-Başkent Bölge Meclisi ve Almanca Konuşan Topluluk Meclisi seçimleri için de benzer prensipler, getirilmiştir.
10 Nisan 1995 tarihli yasa, ayrıca adayların seçim sebebiyle kullandıkları miktarların kaynaklarını açıklaması mecburiyetini getirmiştir.
Federal meclisler için yapılan seçim harcamalarının sınırlandırılması ve kontrol edilmesi, siyasi partilerin finansmanı ve hesaplarında şeffaflığın temin edilmesi amacına yönelik olarak çıkarılan 4 Temmuz 1989 tarihli Kanunun 15. maddesi iki mecliste (parlamento ve senato) temsil edilen partilere devlet bütçesinden kaynak aktarılması imkanını getirmiştir.
Adaylarıyla mahalli seçimlere katılan siyasi organizasyonlar da, bu prensipten hareketle, kamu otoritelerinin dolaylı olarak yapacakları yardımları kabul edebilirler.
5.4. Seçilmiş Yerel ve Bölgesel Temsilcilerin Görev ve Sorumlulukları
Seçilmiş yerel temsilciler temsil ettikleri birimle olan ilişkilerine dikkat etmek zorundadırlar. Temsilcilerin doğrudan ya da dolaylı olarak kendilerini veya ailelerini etkileyen kararların alınmasına müdahil olmaları, karışmaları yasaklanmıştır. Böylece, yasa seçilmiş yerel temsilcilerin pozisyonlarını bu tür kararları etkilemek amacıyla kullanmalarını engellemek istemektedir.
Bu kaçınma görevini yerine getirmekte başarısız olan temsilciler için herhangi bir ceza öngörülmemiştir. Seçmenin vereceği cezadan başka, haklarında Ceza Yasanın aşağıda metni yazılı olan 245. maddesine göre ceza soruşturması açılabilir;
"Herhangi bir kamu görevlisi veya yöneticisi, herhangi bir kamu kuruluşunda makam sahibi olan kişi, bizzat ya da başkaları eliyle, ya da dolaylı yollarla olayın gerçekleştiği zamanda tamamen ya da kısmen yönetim veya denetim sorumluluğunu taşıdığı iş ve işlemler, kararlar, iştirakler ve şirketlerden bir çıkar sağlarsa veya ödemelerin yapılması veya şirketlerin tasfiyesinden herhangi bir fayda temin ederse ... yıl hapisle cezalandırılır.
Yukarıdaki olay sonucunda menfaat temin etmeyen ve şeffaf olarak davranan kimseye uygulanmaz."
Temyiz Mahkemesi de bir kararıyla kamu görevlisini, “Yasayla verilen bir sorumluluğun emanet edildiği herkes kamu yöneticisi veya kamu görevlisidir.” şeklinde tanımlamıştır. (Temyiz, 17 Ekim 1892, Bölüm. 354)
Seçilmiş yerel temsilciler, görevleri esnasında öğrendikleri (bilhassa gizli toplantılarda veya denetim ve gözetim görevi sırasında edindikleri) bilgileri gizli tutmak zorundadır. Bu tür gizli bilgileri açıklayan seçilmiş temsilciler Ceza Yasasının 458. maddesine göre cezalandırılabilir. Belli bir bilginin açıklanmasından zarar gören üçüncü taraflar da davacı olabilir.
Görevlerin ifası sırasında, temsilciler şahsi bilgiler de öğrenebilir. Diğer herhangi bir kamu idaresi gibi, onların da yasa hükümlerine uyarak özel hayatın korunmasına dikkat etmeleri gerekir; aksi takdirde yasal yaptırımlarla karşı karşıya kalabilirler.
Seçilmiş yerel yöneticilerin hiçbir konuda dokunulmazlıkları yoktur, görevlerinin ifası sırasında yaptıkları ve söyledikleri her şeyden sorumludurlar.
Yerel temsilcilerin genel anlamdaki öncelikli sorumluluğu (çeşitli seviyelerde) sürekli olarak yürütme organının iş ve işlemlerini denetim altında tutmaktır.
Seçilmiş yerel temsilciler bu işlevlerini yerine getirmek için aşağıdaki haklara sahiptir:
- belediye veya il meclisinin müzakere ve kararlarına katılma hakkı,
-olağanüstü toplantı isteme hakkı: Başkan, meclis üyelerinin üçte birinin talebi halinde meclisi belirtilen gün ve saatte özel gündemle toplantıya çağırmak zorundadır.
- teklif verme hakkı: Belli usullere ve zamanaşımı düzenlemelerine tabi olarak gündeme madde eklenmesini teklif etme hakkı (yasa sadece belediye meclis üyelerine bu hakkı tanımıştır).
- soru sorma hakkı: Yürütme organınca cevaplandırılmak üzere yazılı veya sözlü soru önergesi verme hakkı (bu hakkın kullanımı da bir önceki maddede belirtilen teklif verme hakkı gibidir).
- inceleme hakkı: Belediye ya da il yönetimiyle ilgili belgeleri görme ve görüşme hakkı. Bu hak aynı zamanda meclise görüşülmek üzere gelen dosyaların tartışılmasını ve belediye ya da il tarafından doğrudan işletilen kuruluşları ziyaret etme haklarını da kapsar.
- denetim kurumlarına başvurma hakkı: Kötü ya da yanlış uygulama durumunda meclisin Danıştay tarafından feshini isteme hakkı.
2 Mayıs 1995 tarihli seçimle gelinen görev, makam, meslek mensuplarının servetlerini beyan etmeleri hakkındaki kanun (Mal Bildiriminde Bulunulması Yasası) valilere, daimi encümen üyelerine, belediye başkanlarına, encümen üyelerine ve CPAS başkanlarına da uygulanır.
Bu kişiler, her yıl 1 Nisandan önce Denetim Mahkemesi' ne (Sayıştay) izleme belgesinde yayımlanmak üzere Belçika ya da yurt dışında, fiili bir kurum veya kuruluşta, niteliği ne olursa olsun kamu sektöründe ya da herhangi bir tüzel kişilikte veya makamda üstlendikleri görevleri, idari mevki ve işlerini yazılı bir liste halinde beyan etmek zorundadır.
Doğru ve dürüst olma konusunda şerefi üzerine yemin etmiş biri tarafından verilen bu beyannamede aynı zamanda seçimle gelinen her görev, mevki ve işin ücretle yapılıp yapılmadığı da yer alır.
Yukarıda bahsedilen Yasanın 3. maddesi, aynı kişileri göreve başladıklarında, istifa ettiklerinde veya görev süreleri normal olarak sona erdiğinde takip eden bir ay içinde bütün değerli kağıtları (banka hesapları, senetler ve ortaklıklar gibi), gayrimenkulleri ve menkulleri (antikalar, sanat eserleri gibi) içeren bir listeyi Denetim Mahkemesi' ne sunmakla sorumlu tutmuştur.
Ancak bu Yasanın yürürlüğe girmesi, 5. maddesine uygun olarak, beyannamelerin şeklini, verilme biçimini ve incelenmesini düzenleyen bir bölümün eklenmesinden sonra olacaktır (şu anda bununla ilgili tasarılar incelenmektedir).
Yukarıda işaret edildiği gibi, seçilmiş yerel temsilciler görevlerin yerine getirilmesinden doğan sonuçlara karşı dokunulmazlık hakkına sahip değildir. Her zaman kovuşturmaya uğrayabilirler.
Yeni Belediye Yasasının 82. ve 83. maddeleriyle düzenlenen disiplin hükümleri (görevi suiistimal veya ihmal durumlarında azledilme veya görevden uzaklaştırılma) sadece belediye başkanlarına ve encümen üyelerine uygulanır.
5.5. İstifa
Belediye meclis üyeleri, belediye başkanları ve encümen üyeleri, aralıksız iki defa davet edildikleri halde yemin etmeye gelmedikleri takdirde, başka bir sebep olmaksızın istifa etmiş sayılırlar (Bir hak olarak istifa Yeni Belediyeler Yasasının 81. maddesinde düzenlenmiştir).
Aynı Kanunun 22. maddesinin hükmüne göre, meclis üyeliği veya encümen üyeliğinden istifa talebi belediye meclisine yazılı olarak yapılır. Maddeye göre, belediye başkanlığından istifa talebi bölgesel hükümete sunulur ve aynı zamanda meclis de bilgilendirilir. Bir belediye başkanı, ancak belediye başkanlığından istifası bölgesel hükümet tarafından kabul edildikten sonra meclis üyeliğinden istifa talebini meclise verebilir.
İllerde meclis üyeleri istifa taleplerini meclise verirler. Burada şu uygulamanın da belirtilmesi gerekir: (İller Yasasının 101. maddesine göre) üyeler mazeretsiz olarak bir aydan fazla süreyle toplantılara katılmadıkları zaman istifa etmiş sayılırlar.
Seçilmiş temsilcilerin görevleri sona erdikten sonra herhangi bir işi yapmamasını gerektiren bir yasak yoktur.
5.6. Seçilmiş Temsilcilerin Çalışma Koşulları
Bu şartlar idari biriminin büyüklüğüne göre değişir. Krallık' taki her belediyede belediye meclisleri yılda en az 10 defa toplanmak zorundadırlar. Toplantılar genellikle akşamları yapılır. Büyük belediyelerde ise, il meclislerinde olduğu gibi toplantılar gündüz de yapılabilir.
Meclis işlerini hazırlamakla görevli olan komisyonların sayısı da belediyenin veya ilin büyüklüğüne bağlıdır. Walloon bölgesinde, il konseyi en az bir bütçe ve muhasebe komitesi kurmak zorundadır.
İş yükü, temsilcilerin çalışmalarına katmak istedikleri şahsi çabaya göre değişir.
Lojistik imkânlar, birçok durumda seçilmiş temsilcilerin bağlı oldukları politik gruplar tarafından sağlanır.
Özel sektörde çalışanlar için, 19 Temmuz 1976 tarihli siyasi görevlerin yerine getirilmesi için izinli sayılmanın düzenlenmesi hakkındaki kanun ile 28 Aralık 1976 tarihli izinli sayılma hakkının kullanım şartları ve süresi hakkındaki Krallık Kararnamesi hükümlerine atıf yapılmalıdır.
Belediye meclis üyesi olarak görev yapan bir işçi (aynı anda belediye başkanı ya da encümen üyesi olmamalıdır), nüfusu 10.000'den az olan yerlerde ayda yarım gün, nüfusu 10.000'den fazla olan yerlerde ayda bir gün tam ücretli izinli sayılma hakkına sahiptir. Bu süre, encümen üyeleri için sırasıyla 1 ve 2 gün iken belediye başkanları için 2 ve 3 gündür.
Eğitim programları, mümkün olan yerlerde, bölgeler tarafından ya tek başlarına ya da özel kurumlarla (üniversiteler, eğitim merkezleri ya da yerel yetkili birlikler) ortaklaşa düzenlenir.
Meclis üyelerine sistematik bir bilgi akışı bulunmamaktadır. Meclis üyeleri görevlerini nasıl yapacaklarını (belediyede, partide, üst idarelerde ya da kütüphanelerde bulunan belgelerden) kendi kendilerine öğrenirler.
İl meclisi üyeleri de ayda bir gün izinli sayılırlar. Ancak, daimi encümen üyeleri yukarıda bahsedilen kanun ve kurallar kapsamına alınmamışlardır.
Özel sektörde çalışanlara verilen ücretli izinli sayılma hakkı, sadece izinli sayılmayı gerektiren görevlerden doğan işlerde kullanılabilir.
İşverenin ödediği ücret ve izin müddetince katlandığı masraflar belediye tarafından tazmin edilebilir. Belediye bununla ilgili olarak, meclis üyelerine rücu ederek (31 Mayıs 1977 tarihli Krallık Kararnamesi gereği) huzur haklarından yarıya kadar kesinti yapabilir.
Kamu kuruluşlarında çalışanlar için ise, 18 Eylül 1986 tarihli Yasa hükümleri uygulanır. Bu yasa part-time çalışanlar dışında, kadrolu, stajyer, geçici, yardımcı ve hatta sözleşmeli statüde çalışanları kapsar. Yine, Parlamento ve Denetim Mahkemesi personeli ile eğitim kurumlarında ve devlet tarafından kurulan, desteklenen ve tanınan psiko-sosyal sağlık merkezlerinde çalışanlar bu kanun kapsamına alınmamıştır.
Siyasi ya da benzer görevleri yerine getirmek için izinli sayılmak üç biçimde olur:
- Çalışanın idari veya mali konumunda hiçbir etkisi olmayan görevden muaf tutulma,
- Çalışanın talebine göre ihtiyari izinli sayılma,
- Çalışanın reddetmek hakkına sahip olmadığı otomatik izinli sayılma.
Yukarıdaki 2. ve 3. maddelere göre izinli sayılan dönemler için, bundan yararlanan kişiye geçici görevsizlik ya da benzer bir statü verilir. Bu halde, bu süre için ücret alamaz. Ancak bu süreler mali bakımdan hizmet süresi hesaplamalarına dâhil edilir.
Görevden muaf tutulmak aşağıdaki siyasi görevlerin yerine getirilmesinde bir hak olarak kabul edilir:
1. ne belediye başkanı ne de encümen üyesi olan belediye meclis üyesi,
- nüfusu 10.000'den az olan belediyelerde her ay yarım gün,
- nüfusu 10.001 ya da daha fazla olan belediyelerde her ay 1 gün.
2. belediye başkanı ve encümen üyeleri,
- nüfusu 10.000'den az olan belediyelerde her ay 1 gün,
- nüfusu 10.001 ile 30.000 arasında olan belediyelerde her ay 1 gün (nüfusu 30.001 ile 50.000 arasında olan belediyelerde encümen üyesi için her ay 1 gün)
3. daimi encümen üyesi olmayan il meclis üyeleri, her ay 1 gün.
İlgili kişinin uygun görmesine bağlı olarak izinli sayılma hakkı 1 gün ya da yarımşar gün olarak 2 defada olarak kullanılabilir. il meclisi üyelerinin görevlerini yerine getirebilmeleri için 1 günlük izin müteakip aya devredilebilir.
İhtiyari siyasi izinli sayılma hakkı aşağıdaki görevlerin yerine getirilmesinde kullanılabilir.
1. belediye başkanı veya daimi encümen üyesi,
- nüfusu 10.000'den az olan belediyelerde: her ay 1 veya 2 gün.
- nüfusu 10.001 ile 30.000 arasında olan belediyelerde: her ay 1, 2 veya 3 gün
2. Nüfusu 30.001 ile 50.000 arasında olan belediyelerde encümen üyeleri: her ay 1, 2 veya 3 gün.
Otomatik siyasi izinli sayılma müessesesi aşağıdaki görevler için geçerlidir:
1. belediye başkanı,
- nüfusu 20.001 ile 30.000 arasında olan belediyelerde her ay 2 gün,
- nüfusu 30.001 ile 50.000 arasında olan belediyelerde tam istihdam zamanının yarısı
- nüfusu 50.000'den fazla olan belediyelerde tam gün,
2. belediye encümen üyesi:
- nüfusu 20.001 ile 50.000 arasında olan belediyelerde her ay 2 gün,
- nüfusu 50.001 ile 80.000 arasında olan belediyelerde tam istihdam zamanının yarısı
- nüfusu 80.001 ve daha fazla olan belediyelerde tam gün,
3. daimi encümen üyesi tam gün
Belediye başkanlığı veya encümen üyeliği görevini yerine getirebilmek için tam gün istihdamın yarısına eşit veya daha az siyasi izinli sayılma hakkından yararlanan bir kamu görevlisi kendi talebiyle sırasıyla yarım veya tam gün siyasi izinli sayılma hakkını alabilir.
Siyasi izinli sayılma hakkı görevin sona erdiği ayın son günü sona erer. Kişi kendi işine geri döndükten sonra, başkan, encümen üyeliği veya daimi encümenlik görevlerini yaptığı sırada yararlandığı hiçbir gelirle ücretinin birleştirilmesini veya tazminat bağlanmasını talep edemez.
5.7. Seçimle Gelinen Görevlerin Ücretlendirilmesi
Belediyelerde, belediye başkanı ve encümen üyelerine yeni Belediyeler Yasasının 19. ve 20. maddelerine göre, şehir üst yöneticisine (town clerk) endekslenmiş miktarda ödenek verilir.
4 Mayıs 1999 tarihli yasa ile yerel temsilcilerin mali ve sosyal koşulları iyileştirilmiştir.
1. Belediye meclis üyeleri bir maaş almazlar ama meclis toplantılarına, ilgili bölüm ve komite toplantılarına katıldıklarında otomatik olarak katılım ücreti alırlar.
Alacakları meblağ belediye meclisi tarafından minimum ve maksimum değerler belirlenerek karşılanır. Ayrıca belediye, Krallık Emri ile gelen bazı durumlarda, temsilcilerin gelir kaybı yaşamalarına engel olmak üzere, talebin temsilcinin kendisi tarafından yapılması durumunda bu meblağı arttırabilir.
2. Belediye başkanlarının ücretleri arttırılmıştır ve belediyenin büyüklüğüne göre, şehir üst yöneticisine yapılan ödeme derecesine bağlı olarak, maksimum düzeydeki yüzdeye alınmıştır.
3. Daimi encümen üyelerinin ücretleri, belediye başkanının aldığı ücretin % 60 ya da % 70 ine, belediye nüfusunun 50 000 den az ya da fazla olmasına bağlı olarak, sabitlenmiştir. Ancak, Walloon bölgesinde, 4 Mayıs 1999 tarihli yasa ile yukarıdaki 2. Madde geçerli kılınmıştır.
Belediye meclislerince toplantılara katılan üyelere huzur hakkı verilmesine karar verilebilir. Bu karar üst idarenin onayını gerektirir. Ödenebilecek en az ve en üst miktarlar konusunda herhangi bir hüküm yoktur. Ancak uygulamada bu miktar belediyelerin büyüklüğüne göre 75€ ile 300€ arasında değişmektedir. Hazırlık komisyonlarına katılan üyelere de huzur hakkı ödenebilir.
Maaşlar ve huzur hakları yıllık olarak belediye bütçesine konan giderlerdendir. Belediye başkanları ve encümen üyeleri ödenekler dışında hiçbir sebeple ve hiçbir isim altında belediyeye yük getiren herhangi bir ücret alamazlar.
İllerde il meclis üyelerine (İller Yasasının 61. maddesine göre) huzur hakkı ve uygulanabilen yerlerde ulaşım tazminatı ödenir. İl meclisi daimi encümen üyelerine (aynı yasanın 105. maddesine göre) il meclisince belirlenen miktarda ödenek verilir.
Seçilmiş temsilcilerin görevlerini yerine getirirken, hangi şekilde olursa olsun aldıkları ücretler vergiye tabidir.
Ödeneklerden emekli sandığı ve sağlık sigortası kesintisi de yapılır.
Seçilmiş temsilcilerin statüleriyle ilgili bir reform planlanmaktadır. Bu reformun amacı, daimi encümen üzerinde il meclisince kullanılan demokratik kontrol yetkisini güçlendirmektir. İlave olarak, başka bir iş yapamayan seçilmiş temsilcilerin sosyal statüleri, incelenmek üzere bir özel çalışma grubu kurulmuştur.
5.8. Cinsiyetlerin temsili
Seçimlerde aday listelerinde erkek ve kadınların dengeli dağılımını teşvik etmek için çıkarılan 24 Mayıs 1994 tarihli yasa ile, 19 Ekim 1921 tarihli il Seçimleri Oluşumu Yasası ve 4 Ağustos 1932 tarihli Belediye Seçimleri Yasası değiştirilmiştir.
Seçim aday listelerinde aynı cinsiyetten olan adaylar, seçime konu olan toplam sandalye sayısı üzerinden hesaplanan üçte ikilik kotadan daha fazla olamaz.
Hesaplamaların küsurlu sonuçlanması halinde sonuç 0,50' nin aşağısına ve yukarısına tamamlanır.
Bu yeni hükümler meclisin tamamının değiştirildiği seçimlerde uygulanır.
Erkek ve kadınlar arasında gerçekleşmesi istenen bu dağılımı yansıtmayan aday listeleri kural dışı kabul edilerek reddedilmektedir.
Üçte ikilik bu kota, 9 Ekim 1994 tarihinde yapılan seçimlerde geçiş dönemi tedbiri olarak dörtte üç olarak uygulanmıştır.
Bölge seçimlerine gelince, 18 Temmuz 2002 yılında çıkarılan yasanın 2. Maddesinde “bölge meclisi seçimleri için her aday listesinde, cinsiyetler arası fark birden büyük olamaz. Her listenin ilk iki adayı farklı cinsiyetlerden olmalıdır” denmektedir.
Belediye seçim mevzuatında değişiklik yapmaktan sorumlu kurumlar, bölgelerdir. Bölge seçimleri için var olan ve eşitliği garanti eden değişiklikler çok büyük olasılıkla belediye seçim mevzuatı için de gerçekleştirilecektir.
6. YETKİLERİN ÇEŞİTLİ DÜZEYDEKİ YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLER ARASINDAKİ DAĞILIMI
6.1. Yetki Dağılımı Yönetiminin Prensipleri
Yerel yönetimlerde yetki dağılımını düzenleyen genel ilke, Anayasa’nın 41. maddesinde şöyle belirlenmiştir: “Tamamıyla belediyeyi veya ili ilgilendiren konular, Anayasa’nın ruhundaki ilkelere uygun olarak belediye veya il meclisi tarafından düzenlenir.” Ayrıca Anayasa’nın 162[2.3] maddesi yetkilerin illere ve belediyelere aktarılmasını teşvik etmektedir.
"Tamamen belediyeyi veya ili ilgilendiren konular” tanımının belirsiz yapısı, yerel yönetimlere yetkilerini zaman içinde kapsam ve çeşit olarak hissettirmeden artırma imkanı vermiştir. Ancak, Anayasa’nın ruhuna ve bunu ısrarla takip eden yasalara rağmen, yine de çok sayıda yetki, hala yetki dağıtımına konu yetkiler olarak kalmaya devam etmektedir.
Yerel yetkilerin “belediyeyi veya ili ilgilendiren konular” fikrine dayandırılarak tanımlanması yetkilerin üst üste çakışmasıyla sonuçlanabilir. Ayrıca, aynı görevin farklı safhalarında farklı birimler aynı anda yetki sahibi olabilirler.
Topluluklar ve bölgeler ise, sadece kendilerine verilmiş yetkileri kullanırlar.
Burada, devletin federal yapısının tamamlanmasını düzenleyen 1993 reformunun, arta kalan (federal devletin yetkileri arasında sayılmayan) yetkilerin topluluk ve bölge kuruluşlarına devredilmesi şeklinde büyük bir yenilik getirdiğine dikkat edilmelidir. Fakat, federal yetkiler Anayasada sınırları belirlenmiş bir liste halinde sayılmadıkça, artakalan yetkiler olarak tanımlanan yetkiler de federal devlette kalmaya devam edecektir (Anayasanın 35. maddesi).
6.2. Yerel – Bölgesel Yönetimlerle Merkezi Yönetim (Federal Devlet) arasında Yetkilerin Dağılımı
Genel Yönetim içerisinde, farklı sektörlerler bulunmaktadır.
Güvenlik:
Bölge polisleri, bölge sınırları içinde görev yaparken, federal polis Federal devlet (İçişleri Bakanlığı) emrinde görev yapmaktadır.
Sivil koruma, bölgesel ve yerel düzeylere bırakılmış bir sorumluluktur.
Adalet ve istatistik birimleri federal devlet içerisinde yer alır.
İtfaiye ve acil sağlık yardımı hizmeti, 12 Temmuz 1989 tarihli yasayla, Brüksel Bölge Yönetimine bırakılmıştır. Diğer iki bölge için bu sorumluluklar federal devlete aittir.
Federal Yönetim, nüfus kaydı ile ilgili kuralları belirler, Belediyeler de bunları uygular.
Eğitim:
Topluluklar eğitim, finans eğitimi ve hibe yardımı alan kuruluşlar konularında yasa yapma sorumluluğuna sahiptirler.
Topluluklar, Fransız ve Flaman topluluklarının komisyonları COCOF and VG, ayrıca yönetim organlarıdır.
Her belediye kendi eğitim ağını organize eder.
Bununla birlikte, Federal Yönetim üç alanda sorumludur: zorunlu eğitimin başlangıç ve bitişi, akademik yeterlilik için minimum kriterler ve emeklilik hakkı.
Belediyeler tarafından organize edilen eğitim ağında, öğretmen ücretleri hangi topluluktan geldiklerine bağlı olarak bazı özel koşullara bağlıdır (ücret-destek sistemi).
Sağlık:
Bu Anayasal açıdan “kişiselleştirilebilen” bir konudur ve Toplulukların sorumluluğundadır.
Sağlık birimlerinde ya da dışında hizmet alımına ilişkin hükümler, toplulukların konusu olup, üniversite hastaneleri hariç bu sorumluluk Brüksel’ deki Fransız Topluluğu OCOF a devredilmiştir.
Çift dilli kuruluşlar COCOM’a bağlıdır. Sadece Fransız ya da sadece Flaman kuruluşlar COCOF’a ya da Flaman topluluğuna bağlıdırlar.
Üniversite hastaneleri Flaman ya da Fransız Topluluklarına bağlı olarak görev yaparlar.
Bununla birlikte Federal Yönetim, kurumsal mevzuatın hazırlanmasından, kurumsal mevzuata göre oluşturulmuş bazı kurumların finanse edilmesinden, alt yapıdan ve temel kurallardan, ulusal onayı gerektiren kararlardan ve üniversite hastanelerinin dizaynı ile çalışma koşullarının belirlenmesinden sorumludur.
Sosyal güvenlik:
Federal Yönetim, kurumsal mevzuat ve sosyal güvenlik alanındaki bazı kurumların finansmanından tek başına sorumludur (sağlık, engelli sigortası, mesleki hastalıklar, iş kazaları, işsizlik sigortası, aile yardımı ve emeklilik).
Sosyal refah:
Sosyal yardım bir Topluluk sorumluluğudur, Fransız Topluluğu bunu Brüksel’ de Walloon Bölgesine ve COCOF’a devretmiştir. Ayrıca Brüksel için, kurumların herhangi bir dil tercihinde bulunmadığı durumlarda COCOM yasal sorumluluğu alır. Ayrıca düşük gelir grubunda olup, uzun süreli hastalıklarla mücadele edenlere finansal destek sağlar. Flaman Topluluğunun, Flaman kurumları için genel sosyal yardımlar konusunda yasal düzenlemeler yapma sorumluluğu vardır.
Aile politikaları da toplulukların sorumluluğundadır ve genelde Doğum ve Çocuk Ofisi aracılığıyla yürütülür.
Üçüncü yaş politikaları:
Üçüncü yaş politikaları Toplulukların sorumluluğundadır. Buna rağmen Brüksel’de Fransız Topluluğu bu sorumluluğu COCOF’a devretmiştir.
COCOM’in çift dilli kurumların sayıca en kalabalığı olan bu grup için yasal düzenleme yapma sorumluluğu vardır.
COCOF Fransızca konuşulan kurumların üçüncü yaş politikalarından sorumludur.
Flaman topluluğu Flamanca konuşulan kurumların üçüncü yaş politikaları konusunda yasal düzenlemelerden sorumludur.
Brüksel’deki üçüncü yaş politikası bu üç topluluk tarafından finanse edilir.
Halk için Sosyal Hareket Merkezleri (Centres Publics d'Action Sociale (CPAS)) ve bazen de belediyeler üçüncü yaş politikalarını ve bunlarla ilgili kurumları (huzur evleri) finance ederler.
İstisna
Federal Yönetim, yaşlıların gelirlerinin garanti edilmesi konusunda, belirleme, ikramiye koşullarını koyma ve finanse etme konularında sorumluluğunu korur.
Gençlerin Korunması:
Federal Yönetim, reşit olmayanların hakları, gençlerin korunmasıyla ilgili ceza kanunu hükümleri, gençlik mahkemeleri, ebeveyn yetkilerinin alınması ve sosyal yardımlaşma ödemelerinin denetlenmesi konularında yasal mevzuat hazırlar.
Reşit olmayanlarla ilgili yasal düzenlemeler:
Federal Yönetim, suç işleyen küçüklerle ilgili yasal düzenlemeler yapma sorumluluğuna sahiptir ve Brüksel’ de yasal düzeyde gençlere destek hükümleri koyma yetkisi de Federal Yönetimdedir. (zorunlu destek kararı).
Topluluklar, suç işleyen gençler ve reşit olmayanlara yasal destek sağlanması konusundaki hükümlerinin uygulanmasından sorumludurlar. Bu konuda mevzuat hazırlar, düzenler ve genç suçlularla ilgili kurumları desteklerler.
Gençlere destek ( mahkemeler tarafından belirlenmeyen) :
Topluluklar gençleri destekleme konusundaki kurumsal mevzuatı uyarlar ve finanse ederler.
Konut yapımı ve kent planlama:
Konut politikaları bölgelerin sorumluluğundadır. Belediyeler, konut stoku yönetiminin bir parçası olarak, diğer işlerin yanı sıra sağlıksız konutlara el koyma yetkisine de sahiptir.
Bölgeler, kent planlamasından ve bölgesel/alansal planlamadan da sorumludur. Federal Yönetim, Brüksel’ in başkent oluşu sebebiyle, Brüksel-Başkent Bölgesiyle işbirliği içerisindedir.
Belediyeler, bölgesel politikaları uygular, kent planlarını düzenler, inşaat ruhsatı verir, otoyolların bakımını sağlar v.s.
Çevre:
Bölgeler çevre ve doğa koruma politikaları konularında yasa yapıcıdırlar. Ayrıca belediyelerin desteğiyle bu politikaları uygulamaya geçirirler.
İstisnalar
Federal Yönetim ürün standartlarından, radyasyon yayılımdan korunma, atık transferi ve yerel olmayan türlerin ticareti konularından sorumludur.
Atık toplama ve yok etme:
Bu bölgesel bir sorumluluktur.
Sağlık önlemleri:
Bu konu belediyelerin sorumluluğundadır.
Mezarlıklar ve cenaze hizmetleri:
Bu konudaki standartları belirlemekten bölgeler sorumludur..
Belediyeler, bu standartları uygulamak ve mezarlıkları yönetmekten sorumludurlar.
Kültür:
Kültür Topluluklara ait bir konudur. Fransız ve Flaman toplulukları bu konuda yasa yapma yetkisine sahiptir ve her biri Brüksel’ de kendi kültür politikasını finanse etmekle yükümlüdür.
Brüksel’ de Fransız ve Flaman Topluluk Komisyonları düzenleyici yetkili olarak görev yapar.
Belediyeler düzenleyici yönetim ve kültürel faaliyetlerin finansmanına ortaktırlar.
İstisnalar
Federal kültürel kuruluşlar, örneğin Theatre royal de la Monnaie, Orchestre national de Belgique ve the Palais des Beaux-Arts, hepsi Federal Yönetim altında Brüksel’ de yer alır.
Spor:
Fransız ve Flaman toplulukları bu konuda yasal düzenleme yapma ve finansman desteği sağlama yetkisine sahiptir.
Brüksel-Başkent bölgesinde yer alan Fransız ve Flaman toplulukları komisyonları düzenleyici organizasyon olarak görev yaparlar. Bazı belediyeler de buna dahil olmaktadır.
Fransız topluluğu spor faaliyetlerinin desteklenmesi işini Walloon bölgesine ve Brüksel söz konusu olduğunda da COCOF’a devretmiştir.
COCOF, belediyelerin düzenlediği, belediyeler arasında düzenlenen ve özel spor faaliyetlerini desteklemektedirler. Bununla birlikte herkese açık olan belediye aktiviteleri bölgelerin onayına bağlıdır.
Kabul edilmiş inanç (ibadet) biçimleri ve düzenlenmiş laik etkinlikler:
- Kabul edilmiş inanç biçimleri ve laik organizasyonlar,
- Din adamlarının maaşları ve emeklilik hakları ile moral destek personelinin atanması:
Bu alanlar Federal Yönetimlerin sorumluluğundadır.
- Yerel toplulukların tanınması (kiliseler v.b.), yasal mevzuatlar ve varlık yönetimlerinin denetimi:
Bu konular bölgelerin sorumluluk alanına girmektedirler.
İstisna
Yerel moral destek hizmetlerinin tanınması ve muhasebe tutulması federal bir sorumluluk olarak kalmaya devam etmektedir.
- Katedral konseyinde, İslam ya da Ortodoks dini kurumları ya da moral destek kurumlarında oluşan hesap açıkları (mezheplerle ilgili olmayan): bu konular illerin sorumluluğundadır.
- Kilise konseyleri ya da Protestan, Anglikan ya da Yahudi dini kuruluşları: bu konular da belediyelerin sorumluluğundadır.
Federal Yönetim ile kabul gören inanç biçimleri arasındaki ilişkiler işbirliği anlaşmaları şeklinde yürütülür.
Ulaşım:
Bölgeler ulaşımla ilgili her konudan sorumludur: yollar, su yolları, otoyol bakımı kuralları, limanlar vs.
Bu sorumluluğa toplu taşım şirketleri ve taksiler de dahildir.
Federal Yönetim, başkent olma özelliğinden dolayı Brüksel ile işbirliği yapar.
İstisna
Federal Yönetim, SNCB (Societe Nationale des Chemins de fer Belges), Belgocontrol (Hava Trafiği Kontrolü) ve BIAC (Zaventem Havalimanı Yönetimi) dâhil olmak üzere özerk kamu girişimlerinin mevzuatlarından ve denetlenmelerinden sorumludur.
Ekonomik politika:
Ekonomik politikanın içine, ekonomik büyüme politikası, innovasyon politikası, yeniden yapılanma politikası ve kamu sanayi girişimi girmektedir.
Bölgelerin aşağıdaki ekonomik konulardan genel sorumlulukları vardır:
- genel ekonomi politikası
- kamu kredi organlarının kuruluşu ve yönetimi dahil, kredi politikasının bölgesel yönleri
- satış ve ihracat politikaları,
- doğal varlıklar
Dış ticaret:
2001 yılında yapılan reformlarla dış ticaretin bölgeselleştirilmesi tamamlanmıştır.
Genel sorumluluk bölgelerdedir.
İstisna: Federal Yönetim ihracat ve sermaye yatırımları için garanti verebilir.
Federal Yönetim uluslararası organizasyonlardan sorumludur: Dünya Ticaret Örgütü (WTO), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) vs. gibi.
Avrupa ya da federal sorumluluklarla ilgili genel kurallar:
Federal Yönetim bazı alanlarda sorumluluk almaya devam etmektedir:
- Kamu taahhütlerinin genel kurallarının belirlenmesi, tüketici koruma, ekonominin organizasyonu ve ekonomik büyüme için ticari oluşumlara yapılacak yardımların sınırlarının belirlenmesi (bu kurallar ancak bölgelerle yapılacak anlaşmalarla değiştirilebilir),
- finansal politikalar ve mevduat koruma, finansal kurumların ve sigorta şirketleriyle ilgili mevzuat ve kredi politikalarının bölgesel olmayan bölümlerini,
- fiyat ve gelir politikaları,
- ticaret yasası ve şirket yasaları,
- mesleğe giriş koşullarının yönetimi,
- endüstriyel ve entelektüel mallar,
- kotalar ve lisanslar,
- metroloji ve standardidasyon,
- istatiksel gizlilik (Belgocontrol (hava trafik kontrol birimi dahil), BIAC (Zaventem havaalanı yönetimi), La Poste (posta idaresi), the Societe Federale de Participations (SFP) ve
the Societe Nationale des Chemins de fer Beiges (SNCB) (tren yolları).
Finansal politikalar artık Avrupa düzeyinde kararlaştırılmaktadır.
Belçika’nın uluslararası organizasyonlarda temsili, işbirliği anlaşmalarıyla düzenlenir
Tarım:
Genel sorumluluk: tarım politikaları için bölgeler sorumludur. Ürün politikaları, ücret politikaları, tarım yardımı, destek, Avrupa mevzuatlarının uygulanması vs.
İstisna:
Federal Yönetimin sorumlulukları şöyledir;
- gıda zincirinin güvenliği: çiğ malzemelerin kalite standardı, bitkisel ürünler, hayvansal gıdaların orijini ve bunların izlenmesi,
- hayvan sağlığı ve standartların izlenmesi,
- yaşlı çiftçiler işi erken bırakmaları durumunda gelirlerinin karşılanması için gerekli önlemler,
- bu sektör için Avrupa’ dan alınan yardımların Belçika Aracılık ve Geri Ödeme Ofisi tarafından dağıtılması (bölgeler de temsil edilmektedir).
Belçika’nın Avrupa Birliği düzeyinde temsili, bu alandaki bir işbirliği anlaşmasıyla düzenlenir
Enerji:
Enerji politikalarının, bölgesel yönlerinden, özellikle dağıtımı ve elektriğin yerel olarak dağıtımı (70 000 ya da daha az voltajlı ağlar), gaz dağıtımı ve oranlı bir şekilde enerji kullanımından bölgeler sorumludur.
Federal Yönetim, genel olarak nükleer enerjiden, federal elektrik ekipman planından, büyük enerji saklama alt yapısından, enerji naklinden ve ücretlendirmeden sorumludur.
Turizm:
Turizm, Fransız topluluğunun alanıdır, Brüksel’ de ise bu sorumluluk COCOF’undur.
COCOF, Fransızca konuşulan kurumlar söz konusu olduğunda yasal olarak turizmden sorumludur.
Flamanca konuşulan kurumlar söz konusu olduğunda da Flaman topluluğunun, turizm için yasa yapıcı olarak sorumluluğu vardır.
Not:
Brüksel kenti, organizasyondan sorumlu yetkili birim olup, büyük miktarlarda destek hibesi verir.
6.3. Merkezi Yönetim Adına Yerel ve Bölgesel Yönetimlere Devredilen Yetkiler
Yerel yönetimlere, özerklikleri sınırlandırılmadan, yasayla bazı merkezi yönetim görevleri aktarılmıştır. Yerel yönetimlerin yetkisinde olan bu tür görevlere örnek olarak şunlar gösterilebilir: kişisel durum kayıtlarının tutulması (evlilik), nüfus, seçim işleri, dini mekanlar, CPAS, eğitim, idari ve adli polis, iş ve işçi bulma, sürücü ehliyeti verilmesi, emeklilik işleri vs. Bazı belli adli görev yerlerine aday göstermek, belediye seçimlerini onaylamak, belli kurallara göre sınırların değiştirilmesinde görüş bildirmek ise illerin görevidir.
Topluluk ve bölgelere, federal devletin alt kademesini oluşturmadıklarından hiçbir yetki devredilmemiştir. Bunlar federal devlete karşı da geçerli olan özerkliklere sahip, kendine özgü organları ve yetkileri bulunan federe kurumlardır. Bunların belirledikleri kurallar federal devletin belirledikleri ile aynı yasal güce sahiptir.
7. YEREL/BÖLGESEL YÖNETİMLER ARASINDA İŞBİRLİĞİ VE DİĞER BAĞLANTILAR
7.1. Kurumsal işbirliği
Bu tür işbirliğinin yasal zemini şu hükümlerle belirlenmiştir:
- Anayasa’nın 162[4]. maddesi; 8 Ağustos 1980 tarihli Özel Kurumsal Reform Yasasının 6[1.VIII.1] maddesi,
- 2 Aralık 1986 tarihli Bölgeler Arası Birlikler Yasası;
- Bölgelerle ilgili hükümler, özellikle 5 Aralık 1996 tarihli Wallon Meclisi’nin kararı ve 6 Temmuz 2001 tarihli belediyeler arası birliklerin çalışması, denetlenmesi ve sorumlulukların tespiti hakkındaki Flaman Meclisi Kararı.
Brüksel-Başkent Bölgesinde ise, henüz Brüksel Parlementosu bu konudaki mevzuatı onaylamadığından, 22 Aralık 1986 tarihli yasa geçerlidir.
7.1.1. Konsorsiyum ya da Birleşik Yönetimlerin Yapısı
Belediyeler arası birlikler kamu hukukuna tabi işbirliği kurumlarıdır. Yukarda bahsedilen 22 Aralık 1986 tarihli Yasanın 3. maddesine gör, her ne surette ve amaçla olursa olsun ticari amaç ile hareket edemezler.
Birliklerin üstlendikleri sosyal hizmetlerin belediyelerini yetki alanındaki hizmetlerden olması gerekir. Bununla ilgili olarak, yukarıda bahsedilen Yasanın 1. maddesi şöyledir: “birden fazla belediye, görevleri açıkça belirlenmiş işbirliği kurumları oluşturabilirler."
Belediye birlikleri tamamen gönüllü kurumlardır. Konsorsiyum ise duruma bağlı olarak tek ya da çok amaçlı olabilir.
Belediye birlikleri bakımından basit ve karmaşık birlikler arasında da ayrım yapılmalıdır. Bunlardan ilki tamamen kamu idarelerinden oluşurken, ikincisinde özel sektör kuruluşları da yer alabilir. Bu tür birliklerde sermayeye katılımı hangi oranda olursa olsun, belediyelerin çoğunluk oyunu, yönetim kurulu başkanlığını ve denetleme kuruluşların ellerinde tutmaları gerekir.
Belediyeler arası birliklerin faaliyetleri, Birlik sözleşmelerinde belirlenmiştir.
7.1.2. Belediyeler Arası Birliklerin Faaliyetleri
Belediyeler arası birlikler özellikle şu alanlarda faaliyet gösterirler:
- Su, gaz. elektrik ve televizyon yayınları dağıtımı,
- Ekonomik kalkınma (sanayi bölgeleri) ve sosyal gelişme (dinlenme ve eğlenme)
- Arazi ve konut gelişimi,
- Atık arıtımı ve yönetimi
- Krematoryum,
- Turizm,
- Mediko-sosyal nitelikli görevler,
- Genel ve enerji gibi daha özel konularda finans sağlama.
7.1.3. Belediyeler Arası Birliklerin Organizasyonu ve Çalışma Yöntemleri
Belediyeler arası birlikler kamu limited şirketi, kooperatif veya kâr amacı gütmeyen organizasyonlar şeklinde kurulabilir (22 Aralık 1986 tarihli Kanunun 5[1]. maddesi). Ancak, yukarıda da belirtildiği gibi, bunlar ticari olmayan kuruluşlardır ve amaçları Birlik Sözleşmesinde belirlenen ilgi alanına dahil olmalı ve açıkça belirlenmelidir. Bazı belli konularda özel bir yasal form seçmemeye karar verebilirler (Flaman kararnamesi).
Uzatılmadığı müddetçe, süreleri 30 yılla sınırlanmıştır.
Birlik üye idarelerden birinde ve birlik veya üye kamu kurumunun malı olan bir kayıtlı büroya sahip olmalıdır.
Belediye birliklerine üye olan kamu tüzel kişileri, belli oranlarla sınırlandırılmış bazı yükümlülüklerin altına girebilirler. Üyelerin her biri kendi girişimlerinden dolayı yükümlülükleri üstlenirler (sermaye katkısı, destekler, borç kefaleti).
Belediyelerin haklarında ek yükümlülükler veya sınırlamalar getiren maddelerde yapılacak her türlü değişiklik üye belediyelerin belediye meclisince kararlaştırılmalıdır.
Her belediyeler arası birlik bir genel kurul, bir yönetim kurulu ve denetim kuruluna sahiptir.
Her üye belediyenin meclisi, kendi üyeleri, belediye başkanı ve kıdemli meclis üyeleri arasından genel kurul belediye temsilcilerini atar. Temsilciler, görev süresi dolduğunda, doğrudan ya da dolaylı olarak seçildikleri, belediyeler arası birliklerdeki görevlerinden ayrılırlar
Genel kurulda belediyelerin oy hakkı, sahip olduğu hisse oranına göre ya da geçerli olan kriterlere göre belirlenir.
Genel kurul, yönetim kurulunu seçer. Yönetim kurulu üyeliği, üye belediyelere tahsis edilmiştir ve meclis üyeleri, belediye başkanları veya encümen üyeleri tarafından doldurulur. Yönetim kuruluna bir veya daha fazla delege seçilebilir.
Farklı görevler arasında uyumsuzluk olabilir. Bu konuda seçilmiş temsilcilerin özellikle belediyeler arası birliklerde görev alacağı pozisyonların sayılarına getirilecek sınırları belirleyen 4 Mayıs 1999 tarihli yasaya göre hareket edilir.
Denetim kurulu üyeleri, belediyeler arası birliklerin faaliyetlerini denetlemekten sorumludur. Denetim kurulu üyeleri genel kurul tarafından atanır. Bunlardan en az biri Şirket Denetçileri Enstitüsü üyesi olmalıdır.
Birliklerin defterleri genel iş muhasebesine uygun olarak tutulur. Yıllık hesaplar, denetim kurulu ve kurum dışı denetçiler raporu ile belediyeler arası birliğin faaliyetleri hakkındaki ayrıntılı rapor, her yıl birlik içinde yer alan belediyelerin meclis üyelerine gönderilir.
Yürürlükteki yasal hükümlere aykırı olmamak şartıyla, belediyeler arası birlikler, devlete, illere, belediyelere ve diğer kamu kurumlarına ödenen vergiden muaf tutulmuştur.
7.2. Ulusal ya da Bölgesel düzeydeki yerel yönetim birlikleriyle ilgili mevzuat hükümleri ve bunların merkezi hükümetle ilişkileri
Belediyeler arası birlik faaliyetleri denetime tabiidir vet 9.2.2.2.C. başlığı altında açıklanmıştır.
Denetim biriminin aşağıdaki işlemler üzerinde onay yetkileri vardır:
1. Belediyeler arası birliğin kurulması, ana sözleşmesi ve buna ekli programları;
2. Ana sözleşmede sonradan yapılacak değişiklikler.
3. Personelin durumuyla ilgili yasal hükümler.
Bu hükümlere ilave olarak, belediyeler arası birliklerin, yasa dışı ya da kamu ya da bölge çıkarlarına ters düşen herhangi bir faaliyeti, denetim birimi tarafından geçersiz sayılabilir.
Birden fazla bölgeyi kapsayan dokuz belediyeler arası birlik bulunmaktadır ve bunlar sadece bir bölgenin kararname ya da yönetmelikleriyle düzenlenemezler. İdeal olanı bu tür belediyeler arası birliklerin yönetimlerinin nasıl denetleneceğine yönelik bir anlaşmanın, ilgili bölgeler arasında imzalanmasıdır.
Bu konuda sadece 22 Aralık 1986 tarihli Federal Yasa uygulanır. İdari denetim sözkonusu olduğunda bölgeler arasında bir onay anlaşması yapılır: belediyeler arası birlikte, en fazla üyesi olan bölge önder rolü alır. Eğer her bölgenin üye sayısı aynı ise, birliğin merkezi neredeyse o bölge başa geçer.
Bir işbirliği anlaşması olmaması durumunda, bölgeler arası birliklerin denetlenmesinde tutarsızlıklar olması kaçınılmazdır.
7.3. Farklı Ülkelerdeki Yerel Yönetimlerle İşbirliği
Belçika, 21 Mayıs 1980’de Madrid’de tamamlanan Bölgesel Topluluklar veya İdareler Arasında Sınırötesi İşbirliği Hakkında Avrupa Taslak Anlaşması ile 12 Eylül 1986’da Brüksel’de yapılan Topluluklar ve İdareler Arasında Sınırötesi İşbirliği İçin Benelüx Anlaşmasını imzalamış ve onaylamıştır.
Benelüks Sözleşmesi, üç ülkedeki mahalli idarelere birbirlerinin menfaati söz konusu olduğu zaman işbirliği yapma imkanı vermektedir. Böyle bir işbirliği basit pratik düzenlemeler biçiminde olabileceği gibi, kendi tüzel kişiliği olan bir kamu kuruluşunun tesis edilmesi veya başka bir hukuki düzenleme şeklinde de olabilir. Bir çalışma grubu halen Benelüks Sözleşmesine işlerlik kazandıracak kanuni belgeler üzerinde çalışmaktadır.
Belçika, Madrid Anlaşmasıyla ilgili ilave protokol No:1 i 25 Temmuz 1997 de ve ilave protokol No:2’yi de 2 Mart 2004 de imzalamıştır.
Belediyeler ve il idareleri, bir üst otoritenin uygun görmesi halinde, yabancı ortaklarıyla tek başlarına işbirliği yapmakta serbesttir. Yukarıda bahsedilenlerden başka bir iç hukuk hükmü yoktur. Belçika'da çok sayıda belediye yabancı idarelerle özel amaçlara yönelik gayri resmi kardeş şehir anlaşmaları yapmıştır. Walloon bölgesinde, belediye/il yönetimleri, denetim biriminin onayıyla, yerel yönetimlerin özel yasalar ya da kamu yasalarıyla, yarar sağlayacağının düşünüldüğü durumlarda, tek başlarına da yabancı muadilleriyle işbirliği yapabilirler.
16 Eylül 2002 tarihinde,Brüksel’de; Fransa, Belçika Krallığı, Belçika’ daki Fransız Topluluğu, Walloon Bölgesi, Belçika Flaman Topluluğu ve Flaman Bölgesi bir araya gelerek, bölgesel yönetimler ve yerel kamu birimleri arasında sınır ötesi işbirliği için bir anlaşma imzaladılar. İşbirliği, basit anlaşmalarla ya da yasal bir kimliğe sahip kamusal kurum vrya başka yasal yapılanmalar sayesinde gerçekleştirilebilir.
Topluluklar ve Bölgeler söz konusu edildiğinde, Anayasanın 167[3]. maddesi bunların hükümetlerine, kendi alanlarında, meclislerinin yetkili olduğu meselelerde anlaşmalar yapma yetkisi vermiştir. 5 Mayıs 1993 tarihli Toplulukların ve Bölgelerin Uluslararası İlişkileri Hakkında Özel Yasa, tamamen federal birimlerin yetkisi dahilindeki konularda yapılan anlaşmaların yapılma usullerini düzenler. Topluluklar ve bölgeler bu hükümlere dayanarak yabancı yönetimlerle serbestçe işbirliği yaparlar.
8. FİNANSMAN
8.1. Vergiler
8.1.1. (Yerel Yönetimlerin) Kendilerine Ait Vergiler
a. Belediyeler
Belçika'da belediyeler çok geniş mali özerkliğe sahiptir. Anayasanın 170.maddesi 4. paragrafında, “ilgili meclisin kararları dışında hiçbir şey bir belediyeye, bir Topluluğa veya bir belediyeler federasyonuna görev veremez, vergi koyamaz” prensibi üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu yüzden bir belediye özel bir vergi toplamaya mecbur edilemez.
Prensip olarak, belediye meclisi, toplamaya karar verdiği bir verginin tabanını, oranını ve diğer unsurlarını (muafiyetler, indirimler) serbestçe belirler. Bunlar, diğerlerinin yanı sıra, idari dokümanlar hazırlama, inşaat izinleri, kanalizasyon ve su tedarik tesisleri, şehirleşme gibi vergilerdir.
Bu vergiler yerel veya bölgesel tahsildarlar tarafından toplanır.
b. İller
Başlıca il vergileri şunlardır:
- Köpek izin belgesi ve bisiklet vergisi;
- Mobilet vergisi;
- Üretici enerji vergisi;
- Taban suyu koruma vergisi;
- İşçi vergisi;
- Av ve balıkçılık tezkereleri vergisi;
- Motorsiklet ve gemi vergisi,
- Tehlikeli, zararlı, gayri-sıhhi tesisler vergisi (kategori 1 ve 2)
- Su toplama vergisi.
1 Ocak 1998’den bu yana il vergileri, bir il vergi tahsildarı tarafından toplanır.
Flaman bölgesinde, illerin çoğunda hala iki ana vergi bulunmaktadır:
- taşınmazlardan elde edilen gelirlere uygulanan stopaj vergisi üzerine uygulanan ek vergi (gayrımenkul vergisi),
- genel il vergisi (aileler, iş sahipleri ve profesyoneller tarafından ödenen vergiler). Sadece, Flemish Brabant ili, ek vergiye ilave olarak genel bir il vergisi koymaz ve yukarıda bahsedilen vergileri ya da özel bazı durumlar için vergi toplarlar. Örneğin avlanma lisanları, finansal kurumlar, banka şubeleri, bilbordlar ve izne ihtiyaç duyan kuruluşlar gibi.
- Brüksel-Başkent Bölgesinde il vergileri, 22 Aralık 1994 tarihli yönetmeliğe göre Bölge tarafından toplanmaktadır. 5 Haziran 1997 tarihli yönetmelikle enerji vergisi yürürlükten kaldırılmıştır.
c. Topluluklar ve Bölgeler
16 Ocak 1989 tarihli Özel Finansman Yasası, 13 Temmuz 2001 tarihli Yasayla değiştirilmiştir. Bu yeni yasa, bölgelere, bölgesel vergiler konusunda geniş yetkiler vermiştir. Örneğin, kumar ve bahis vergileri, otomatik eğlence makineleri vergisi, ölüm vergilerinde miras ve sermaye transferi, taşınmaz kiralarından alınan vergiler, fermente edilmiş içecek kuruluşlarının kurulmasında alınan vergiler, bazı kayıt ücretleri (taşıma, ipotek, paylaştırma ve ilgili operasyonlar, taşınır ve taşınmaz malların hediyeleri), radyo ve TV lisansı, araç ruhsat vergisi ve Eurovignette265 bu yetkiler içindedir.Bölgeler,federal vergi (taşınmazların stopaj vergisinin temelini oluşturur) rakamlarını değiştiremeseler de vergi temellerini, vergi oranlarını ve muafiyetleri değiştirme yetkisine sahiptir. Ayrıca bu vergileri servis etme yetkisi de onlardadır. Yeşil vergiler artık bölge vergilerinin bir parçası değildir.
Belli vergi yetkilerinin bölgelere devredilmesi, bölgeler arasında yapılan anlaşmalarla sağlanır. Böyle bir anlaşma, 25 Nisan 2002 de motorlu taşıt kullanımıyla ilgili olarak yapılmıştır.
Bölgelerin ayrıca vergi yükseltme yetkileri de bulunmaktadır. Yasal olarak, kendi sorumluluk alanlarında bir takım bölgesel vergiler koyabilirler (örneğin atık su atımı, konut ya da konut dışı atıklar).
Bunlara ek olarak, Brüksel-Başkent Bölgesinde, Brüksel bileşik kenti için vergilendirme, Bölge tarafından üstlenilmiştir, örneğin stopaj vergisi üzerinden ek vergi (22 Aralık 1994 tarihli yönetmelik), gelir vergisi üzerinden alınan ek vergi (12 Aralık 1991 tarihli yönetmelik) ve taksi hizmetlerinden alınan vergi (16 Ocak 1992 tarihli yönetmelik). Radyo/TV vergisi sıfırlanmıştır (Bu Flaman bölgesinde de aynı şekilde uygulanmıştır).
Toplulukların da kendi vergi koyma yetkileri bulunmaktadır. Bununla beraber, bu yetkiler, Flaman Topluluğunun ve Fransız Topluluğunun çift dilli Brüksel-Başkent Bölgesindeki uygulamalarında yaşadıkları zorluklar yüzünden kullanılmamıştır.
Toplulukların mali kaynakları, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdaki ulusal vergilerden de sağlanmaktadır:
- öğrenci sayısı oranında dağıtılan KDV,
- gelirin elde edildiği yere göre dağıtılan kişisel gelir vergisi.
Topluluklar ayrıca radyo/TV lisanslarını tazmin etmek üzere bir ödenek alırlar (bakınız yukarıdaki bölge gelirleri).
8.1.2 Ek Vergiler
Belediyelerin vergi gelirlerinin önemli bir kısmı şu üç ek vergiden gelmektedir:
- mülklerden gelen kira gelirine ekli bir ek vergi,
- kişisel gelir vergisine konan yerel ek vergi,
- otomobil vergisine ilave edilen % 10 vergi.
İller, mülklerin kira gelirinden de ek vergi alırlar.
8.1.3. Vergi Oranını Tespit Etme Özgürlüğü
Yerel yönetimler, prensip olarak, yerel vergilerin oranlarının tespitinde geniş yetkiler kullanır. Ancak, yasa yerel yönetimleri tavan oranlarla sınırlayabilir. Vesayet yetkisine sahip iyönetimin de böyle sınırlama yapacağına dikkat edilmelidir.
Bölgeler ise, bölge vergi ve harçlarını düzenleme yetkisine sahitir.
8.1.4. Yerel Yönetimlerin Yeni Vergi Koyma Kapasiteleri
Yerel yönetimler vergileri toplamada tamamen serbestken, yeni vergiler ancak mecliste bir müzakereden sonra yürürlüğe konabilir. Fakat, yasa, bütün yönetimleri belli hususlarda vergi koymaktan alıkoyabilir. Nitekim, Gelir Vergisi Yasasının 464. maddesi, yerel yönetimlerin, şirketler vergisine, kurumlar vergisine ve konut dışında emlak vergisine ek vergi uygulamalarını yasaklamıştır.
Yargı ve Usul Mahkemesi kararına göre, topluluklar ve bölgeler, Federal Yasada bahsedilenler dışında, federal vergilere konu olan durumlarda vergi koyamazlar.
Ayrıca, Anayasanın 170 [3.3]. maddesi, kanunun il tarafından arttırılan vergileri tamamen veya kısmen iptal edebileceği hükmünü haizdir. Topluluk ve bölge vergilendirme yetkisinin gelişmesinin, zaten iyice azalan il vergi yükseltme yetkisini yok etmesi beklenmektedir.
8.2. Üst Yönetimlerden Hibeler
8.2.1. Üst Yönetimlerce Ayrılan Hibeler
Hibeler ya genel (özel bir amaca sarf edilmesi gerekmeyen) ya da sınırlandırıcı (yönetimi belli bir amaçla sınırlandıran), özel niteliktedir.
Devlet, topluluklar, bölgeler ve iller daha alt yönetimlere (genellikle belediyelere) karşılıksız yardımlar (hibeler) tahsis edebilirler.
Belediyeler, belediyeler fonundan bölgeler tarafından tahsis edilen payla (genel yardım-ödeneği) finanse edilirler.
Walloon bölgesinde, İl Fonunun % 20 si, bölgeyle il arasında yapılan üç yıllık bir kontratın tamamlanması için ayrılmıştır. Bu meblağın ödenmesi, yıllık kontrollerde ve iş tamamlandığında, işin sözleşmeye uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığına bağlıdır
8.2.2. Hibelerin Ayrılması İçin Ön Şart Olarak Mecburi Katılım
Genel kural olarak, hibeler (öğretmen ücretleri ödenekleri hariç) harcamaların tamamını karşılamayabilir. Kural, hibeyi alan yönetimin, daima harcamalarının bir kısmını karşılamasıdır.
Araç-gereç hibesi söz konusu olduğunda, yasal düzenlemeler yer yer yatırımların belli bir yüzdesinin karşılanmasına izin verir.
8.2.3. Hibe Sisteminde Yasayla Öngörülen Kurallar ve Yürütmenin Yetkisi
1988’den beri, belediyelerin ve illerin genel finansmanı tamamen bölgesel yetki haline gelmiştir. Federal hukuk, şimdi sadece özel hibe mekanizmasında rol almaktadır. Hibelerin hangi miktarda bütçeye alınacağı tamamen bu hibeyi veren yönetimin tasarrufundadır.
Ayrıca, bölgesel hükümet, bu mali düzenlemeleri düzenleyen yasa ve emirlerin verdiği yetkilere sahiptir. Bu yetkilerin kullanımı, hibe ayırmanın teknik niteliklerini düzenlerken sıkça kendini göstermektedir.
8.3. Mali Dengelemeye İlişkin Düzenlemeler
Dengelemenin ana kaynakları şunlardır:
- Belediyeler ve İller fonu;
Her durumda, fonun kaynakları yerel yönetimler arasında dağıtılırken vergi potansiyeli bir kriter olarak kullanılır.
- 16 Ocak 1989 tarihli Toplulukların ve Bölgelerin Finansmanı Hakkında Özel Yasanın 48. maddesi bir ulusal dayanışma mekanizması geliştirmiştir. Bu mekanizma, alınan dengeleyici tedbirlerin, kişi başına ortalama gelir vergisi miktarı ulusal ortalamanın altında olan bölgelerin lehine kullanılmasını sağlamıştır.
Buna ek olarak, fonlama sistemleri (dengeleme önlemleri dahil) çoğu kez kırılgan (ve tabii ki politik) dengeler üzerine kurulmuştur. Nitekim, kurulan mekanizma, özel bir çoğunluk arayan kanunların korunmasına alınmıştır. Böylece, dengeleme zaman zaman GNP hareketine göre veya bir göstergeyle ilişkilendirilerek otomatikleştirilmiştir.
8.4. Diğer Gelir Kaynakları
Geleneksel finansman kaynaklarının yanında, (özellikle kamu hizmetlerinin kullanılmasından alınan ücret ve bedeller gibi) ayrıntılı olarak sıralanması mümkün olmayan diğer gelir kaynakları vardır.
Bu tür gelirlere örnek olarak şunlar gösterilebilir:
- Kamu müesseselerine giriş ücretleri (müzeler, yüzme havuzları, eğlence merkezleri vs..),
- Eğitim harcamalarına aile katkısı.
8.5.Borçlanma
Belçika’da, belediyeler, karşılanacak harcamanın türü veya şartlarıyla sınırlandırılmadan istediği kadar borçlanabilir. Belediye borçlanmasına ilişkin özel düzenlemeler yoktur.
Walloon Bölgesi’nde, borçlanan yerel yönetimlerle ilgili bir hüküm vardır; buna göre borçların 2 Ağustos 1990 tarihli Krallık Kararnamesinin 25 ve 30. bölümleriyle belirlenen, 10 Şubat 1945 tarihli Krallık Kararnamesinin 10. ve 48’den 53. bölüme kadar olan bölümlerin içinde yer alan ana harcama kalemlerine harcanması şartıdır. Başka bir düzenleme yoktur, ancak ilçe meclislerinin bu konuda alacağı kararlar incelemeye tabidir (yönetimler, açıkça yasaya karşı. olan veya kamu çıkarlarına zarar verecek olan kararları geri çevirebilirler). Yerel yönetimlerin etkin yönetimi sağlamak için finansman faaliyetlerini basiretle ele almaları tavsiye edilir. Sermaye piyasası kamu kontratları konusunda federal mevzuata tabiidir.
Flaman bölgesinde, belediyeler, birkaç istisna dışında (kısa dönem araçlar) sermaya harcamalarını karşılamak üzere büyük miktarlarda borçlanabilir.
Brüksel-Başkent Bölgesi’nde ise, 19 alt belediye, her türlü harcamaları için borçlanabilirler. Ancak, borçlanmayla sağlanan gelirleri, genelde, sermaye yatırımları için kullanılır. Bu konuda özel kurallar yoktur. Bölge, denk bütçe prensibini sağlamak için idari denetim yetkisine sahiptir. Ayrıca, kamu yararına bir kuruluş olan Belediye Hazinelerini Yeniden Finanse Etme Bölge Fonu (FRBRTC) fonu, ya bölge, FRBRTC ve sözkonusu yönetim arasında özel bir anlaşma yaparak doğrudan finansal sıkıntını yaşandığı idareye ödünç verir, ya da ilgili yerel yönetim ve yönetimlerin talebi üzerine, belediye ve sermaye piyasası arasında aracı rolü üstlenir.
9. YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLERİN DENETİMİ
9.1. İdari Denetim Yetkisine Sahip Yönetim
8 Ağustos 1980 tarihli Özel Yasanın, 13 Temmuz 2001 tarihinde değiştirilmiş 7[1] maddesine göre bölgeler, yerel yönetimleri denetlemekten sorumludur.
Bu yetki, federal devletin ve toplulukların kendi sahalarındaki konulara ilişkin denetleme sorumluluklarını etkilemez.
Ancak, 8 Ağustos 1980 tarihli Özel Kurumsal Reform Kanununun 7[2] maddesine göre federal yönetim şu alanlarda yetkilidir:
- Almanca konuşan bölge belediyeleri üzerinde genel idari gözetim ve denetim görevini yerine getirmek,
- Brüksel’in dış belediyelerinde ve özel dil düzenlemelerinin uygulandığı Comines-Warneton ve Fourons belediyelerinde genel idari gözetim ve denetim hizmetlerini organize etmek (fakat uygulamamak).
Bölge hükümeti, daimi encümen veya il valisi, duruma bağlı olarak, denetim kurumları gibi davranabilirler (bkz. denetim oluşturan bölge kararnameleri).
Almanca konuşulan belediyelerinin denetimi, 13 Temmuz 2001 tarihli Özel Yasayla Walloon Bölgesine devredilmiştir. 27 Mayıs 2004 tarihli kararname ile Walloon Parlamentosu bu sorumluluğu 1 Ocak 2005 itibarı ile Almanca konuşan topluluklara devretmiştir.
9.2. Denetim Şekilleri
Denetim, yerel yönetimlerin iş ve işlemlerinin yasallık ve yerindelik (genel çıkarlara uygunluk) denetimini kapsar. (Anayasa, madde 162 [3.6])
Bu maddeye uygun olarak, denetim yasanın düzenlediği konularda ve şekillerde yapılabilir.
Denetim her bölgede şu şekillerde gerçekleştirilebilir:
9.2.1. Brüksel-Başkent Bölgesi
18 Nisan 2002 de değiştirilen, 14 Mayıs 1998 tarihli yönetmelik, 16 Temmuz 1998 tarihli Brüksel-Başkent Bölgesi Hükümeti Yönetmeliği ile birlikte, Brüksel-Başkent Bölgesindeki belediyelerin idari denetimini düzenler.
Belediye meclisinin bazı kararları, belediye ya da belediye başkanı tarafından, denetlenmek üzere Bölgeye iletilmek zorundadırlar. Belediye meclisinin iletilmesi zorunlu olmayan tüm kararları, kısa açıklamalarla bir liste halinde gönderilmelidir.
Diğer kararların iletilmesine gerek yoktur.
Genel denetim –askıya alma ya da görevden alma şeklinde- belediye yönetimlerinin onaya gereksinim duyulan tüm kararları için geçerlidir. Buna belediye kararlarının yasallığının denetlenmesi ve kamu çıkarlarına uygunluğunun gözden geçirilmesi de dahildir.
Askıya alma ya da görevden almalarda, karar, alındığı tarihten sonra 40 gün içerisinde uygulanır.
Kısa açıklamalar listesindeki kararların, eğer hükümet listeyi aldıktan sonraki 20 gün içerisinde itiraz etmez ise, askıya alma ya da görevden almalardaki yükümlülüğü sona erer.Onay, belediye yönetiminin kararının herhangi bir yasal kuralı çiğnememesi ya da kamu yararıyla ters düşmemesi halinde geçerli olur.
Onaya sunulan bir karar, onay verilmediği sürece geçerli değildir.
Aşağıdaki konular onaya sunulmak zorundadırlar:
- teşkilat şeması,
- belediye personelinin işe alımı ve terfi koşulları,
- belediye personelinin emeklilik koşulları ve emeklilik sisteminin finansmanı,
- belediye personelinin zorunlu istifası ve görevden alınması,
- belediye bütçesi, belediye şirketlerinin bütçesi ve buna bağlı değişiklikler,
- belediye hesapları, belediye şirketlerinin hesapları, gelir ve gider durumları ve yerel vergi sorumlusunun son hesapları,
- acil durumlardaki ödeme kararları,
- alınan borçların, finansal maliyetlerinin yeniden yapılandırılması ve birleştirilmesi,
- belediye kuruluşlarının organizasyonu ve belediye şirketleri olarak hizmet vermeleri,
- özerk belediye şirketlerinin oluşturulması,
- daha az öneme sahip işler haricinde, işlerin, tedarik ve hizmet sözleşmelerinin koşullarının belirlenmesi.
Yönetmelik ayrıca, belediyenin görevlerini yerine getirmediği durumlarda (bütçedeki zorunlu harcama kalemlerini girmeyi reddetmek gibi), bazı otomatik tedbirler sunar ve belediyenin bilgi göndermeyi reddetmesi durumunda ya da gerekli olan durumlarda yasal zorunluluklara uyulduğundan emin olmak için özel bir görevli gönderilir.
9.2.2. Walloon Bölgesi
Denetimler 1 Nisan1999 tarihli kararname ile düzenlenmiştir.
1. Genel iptal denetimi:
Özel bir onaya gerek duyulanlar dışındaki tüm kararlar, Walloon Hükümeti tarafından yasalara uygunluk ya da kamu ve bölge yararına uyum açısından gözden geçirilebilir. Bu sonradan yapılan bir gözden geçirmedir.
Temyiz:
Görevden alınan ya da zorunlu olarak istifa eden herhangi bir belediye çalışanı, bu karar denetim organı tarafından kaldırılmadıysa hükümet nezdinde temyize gidebilir.
2. Özel onay denetimi:
Uygulamaya geçilmeden önce bazı kararların, encümen (belediyeler), Walloon hükümeti (iller ve belediyeler arası birlikler) ya da vali (polis bölgesi) tarafından, uygundur, şeklinde onaylanması gerekmektedir.
Konular;
a. Belediyeler ve iller
a) bütçe, yerel yönetimler tarafından yürütülen belediye şirketlerinin bütçesi, bütçeyle ilgili değişiklikler ve harcama ödeneklerinin transferleri,
b) organizasyon şeması ve personelle ilgili idari ve finansal kurallar,
c) vergilerle ilgili düzenlemeler,
d) borçların yeniden yapılandırılması,
e) borç garantileri,
f) kamu tarafından yürütülen bir hizmete dönüştürülmesi, özerk kamu hizmetlerinin oluşturulması ve kamu ya da özel birlikleri ya da şirketlerinin yönetim kurulları,
g) varlıkların, kamu ya da özel birliklere ya da harcama taahhütlerinin söz konusu olduğu şirketlere katılması,
h) belediyelere ve belediyelerce yürütülen işlere ait hesaplar.
İlk beş tip karar, halk ve bölge yararına yasallık ve uygunluk açısından gözden geçirilir. Diğer üç karar sadece yasallık açısından denetlenir.
b. Belediye kararlarının kontrolü ile ilgili kurallar
Encümen kararlarına karşı temyiz:
Bu konuda iki yöntem bulunmaktadır:
a) İlin valisi Walloon hükümetine şu durumlarda itirazda bulunabilir:
- encümen bir yasaya ya da kararnameye onay vermeyerek karşı çıkıyorsa,
- encümen, bu tiplerden hiç birisi için yasa dışı bir karar vermezse,
b) belediye meclisi, belediye başkanı ya da encümenin aldığı kararların onaylanmaması ya da kısmen onaylanması durumunda Walloon hükümetine itirazda bulunulabilir.
Hatırlatma:
İlk üç tip karar, özel onay gerektirmektedir, Walloon Hükümeti, encümenin aldığı bir kararı değiştirip, son kararı verme yetkisine sahiptir.
c. Belediyeler arası birlikler
a) belediyeler arası birliklerin maddeleri ve onlar üzerinde yapılan değişiklikler,
b) yıllık hesaplar,
c) yönetim kurulunun oluşturulması, tüm seçilmiş organlar ve denetim kurulları,
d) genel personel hükümleri,
e) borç garantileri.
d. Polis bölgeleri
a) bölgesel bütçe ve bütçe değişiklikleri
b) polis bölgesindeki operasyonel, idari ve lojistik personelin teşkilat şeması,
c) yıllık bölgesel hesaplar.
3. Zorunlu denetim:
Denetim organı, yerel yönetimlerin talep edilen bilgileri temin etme ya da yasayla, kararname ve yönetmeliklerle istenilen önlemleri alma hususlarında başarısız oldukları durumlarda ya da son mahkeme kararlarının (itiraz edilemez) uygulamalarıyla ilgili olarak özel bir görevli atayabilir. Özel görevli, kendisine verilen yetkiler çerçevesinde gereken yükümlülüğünü yerine getirmeyen yönetimler yerine gereken tüm adımları atar.
9.2.3. Flaman Bölgesi
Flaman Bölgesinde, yerel ve bölgesel yönetimlerin normal denetimleri, öncelikle, Flaman bölgesindeki belediyelerin idari denetimlerini düzenleyen ve 15 Temmuz 2002 tarihli kararnameyle değişik, 28 Nisan 1993 tarihli kararname (Moniteur Belge 3 Ağustos 1993) ile ve ayrıca yine 15 Temmuz 2002 tarihli kararname ile değişik 22 Şubat 1995 tarihli kararname ile de Flaman Bölgesindeki (Moniteur Belge 28 Şubat 1998) illerin idari denetimi yapılmaktadır.
Bu iki kararnamede 15 Temmuz 2002 tarihli kararnameyle yapılan değişiklikler, sadece aralarında uyumlu hale gelmeleri için değil, yerel ve bölgesel yönetimlerin denetiminin basitleştirilmesini ve esnek bir hale gelmesini sağlamak için yapılmışlardır.
Belediyeler söz konusu olduğunda onay denetimi, sadece yönetimler için finansal etkiler taşıyan bir kaç karar için sürdürülmüştür –bütçeler, bütçesel değişiklikler, hesaplar, özerk belediye girişimleri kurma ya da il düzeyinde özerk il girişimleri gibi.
Belediyeler için profesyonel personel konularındaki onay denetiminin kaldırılması, borç yapılandırılması ve normal belediye işlerinin düzenlenmesini de içeren sadeleştirme 15 Temmuz 2002 tarihli kararname ile yapılmıştır. Özerk belediye girişimlerinin denetimi de aynı şekilde basitleştirilmiştir. İllere gelince, sadeleştirme, profesyonel personel onayının kaldırılması, bütçe, bütçesel değişiklikler ve borç yapılanmasını kapsar. Bu konularda bu sadeleştirilmenin etkisi, diğer yerel/bölgesel kararlarda olduğu gibi, askıya alınabilir ya da iptal edilebilir olmalarına rağmen, hemen uygulanır olmalarıdır.
Belediye kararlarının askıya alınması il valisinin sorumluluğundadır. Muhtemel bir iptal ise Flaman İçişleri Bakanının görevidir.
Bakan, il yönetimlerinin kararlarını da askıya alıp, iptal edebilir. Valilerin iptal yetkileri belli sebeplerden geri alınmıştır.
Denetim birimleri tarafından müdahale süresi son derece kısadır: doğrudan askıya alma ve iptalde 30 gün, bir belediye ya da valiliğin askıya alma emrine konu olan durumlarda ise 50 gündür.
Son olarak, iki denetim kararnamesi özel bir şikayet süreci de sağlar. Şikayetin kabulü 10 gün içerisinde yapılmak zorundadır, denetim birimi, belediye ve valilik kararını 10 gün içerisinde sormak ve askıya almama ya da iptal etmeme kararı için gerekçelerini sunmak zorundadır.
9.3. Yanlış Kullanılan veya Özerkliği Sınırlayan İdari Denetime Karşı Yerel Yönetimlerin Başvurabilecekleri Yasal Yollar
İl yönetimlerinin ilk üst yönetim olarak idari denetimi yaptıkları yerlerde, yerel yönetimler kararın gözden geçirilmesi talebiyle yetkili bölge hükümetine başvurabilirler.
Yetkili bölge hükümetince doğrudan veya talep halinde yapılan idari denetime karşı yerel yönetimler Danıştay’dan işlemin iptalini isteyebilirler.
9.4. Diğer Denetim Biçimleri
Mahkemeler, kanuna uygun olmayan yerel emir ve kararların uygulanmasını durdurabilirler (Anayasa, Madde 159).
Şahısların denetiminden de bahsetmek gerekir; yeni Belediyeler Yasasının 82 ve 83. maddeleri ihmal veya suiistimali bulunan belediye başkanı veya kıdemli meclis üyelerinin açığa alınması ve görevden alınması usullerini düzenlemiştir. Yeni Belediyeler Yasasının 82. Maddesinde bahsedilen Belediye Başkanlarına verilecek disiplin cezaları 31 Aralık 2006 ya kadar Krallık tarafından verilmeye devam etmiştir.
Yargı ve Usul Mahkemesinin (Tahkim Mahkemesi) kurallarla çelişen her yasa, kararname ve yönetmeliği, tam ya da kısmi olarak iptal etme yetkisine sahip olmasından ya da devletin, toplulukların ve bölgelerin sorumluluklarından ya da buna istinaden, Anayasanın 10. maddesinin (Belçikalıların yasalar, kararnameler ve emirler önünde eşit olmaları), 11. maddesinin (ideolojik ve filozofik azınlıklarına ayrımcılık yapılmasının engellenmesi ve korunmaları) ya da 24. maddesinin (eğitim özgürlüğü ve ağların eşitliği) ihlal edilmesindeki özel rolü, bahse değer bir konudur.
Son olarak, genel bir kural olarak karar organları toplantılarının kamuya açık olması, seçim yaptırımlarıyla birlikte yerel/bölgesel yönetimlerin demokratik denetimini garanti altına alır.
10. YEREL/BÖLGESEL YÖNETİMLERİN KARARLARINA KARŞI KİŞİLERİN BAŞVURACAKLARI YASAL YOLLAR
Temsili demokraside, kişilerin en önemli başvuru yolu seçim sandıklarıdır.
Ancak, ultra vires (yetkilerin aşıldığı durumlarda) olarak anlaşmazlıkları tazminat veya iptal yoluyla çözen Danıştay, idari iş ve işlemlerden zarar gördüğünü düşünen şahısların genel başvuru makamıdır.
Burada medeni hakların ihlal edilmesi durumunda, Anayasanın 144. maddesi gereğince tam yetkili olan adli mahkemelerden de bahsetmemiz gerekir.
Son olarak, kişilere keyfi tedbirlere karşı koruma sağlayan iki mekanizmadan daha söz edilebilir:
- Anayasa’nın 28. maddesinde düzenlenen dilekçe verme hakkı,
- kurulduğu yerlerde ombudsmana başvurma hakkı,
- kişiler, alınan kararların kendilerini doğrudan ya da dolaylı olarak etkilediğini düşünüyorsa, Yargı ve Usul Mahkemesine itiraz edebilir.
11. YEREL/BÖLGESEL YÖNETİMLER PERSONELİ
11.1. Ana Personel Kategorilerinin Tanımı
İki tür personel vardır:
- Devlet memurlarıyla benzer çalışma şartlarına tabi olan kariyer personeli (daimi veya stajyer).
- Sözleşmeli personel (ödenekli): Bunlar izinli olan kariyer personelinin ya da istifa eden personelinin yerini de doldururlar. Çok özel istisnai görevler için de çalıştırılabilirler.
Çalışanlar, Belçika Sivil Hizmetler Sistemine göre çeşitli düzeylere ayrılan bir hiyerarşiye tabidir.
Bu düzeylerin her biri, görev tanımına göre bir dizi mevkiye bölünür.
Bu düzey ve mevkiler ücretlerle de ilişkilidir.
11.2. İdari ve Mali Kurallardan Sorumlu Yönetim
Topluluk hükümetleri, aşağıdakiler hariç, kendi personelinin idari ve mali şartlarının düzenlenmesi iş ve işlemlerinde tamamen serbesttir:
- emeklilik düzenlemeleri,
- kamu sektörüyle ilgili genel prensipler,
- sendikalarla ilgili düzenlemeler.
Yerel yönetimlerde ise, belediye ve il meclisleri, yasaların ve kuralların genel çerçevesi içinde, personele uygulanacak idari ve mali kuralları belirleyebilirler (yeni Belediyeler Yasasının 145. maddesi ve İller Yasasının 65 ve 71. maddeleri).
Buna rağmen, bölgeler bu işlemlere kendi başlarına başlama yetkisine sahiptirler:
• Walloon Bölgesinde, yerel yönetimler 1994 yılından bu yana, yerel ve il kamu hizmetlerinin profesyonelleştirilmeleri ile ilgili olarak yeni genel prensipler devreye sokulmuştur (doğrudan gelişmeyi sağlayacak eğitim programları, becerilerin arttırılmasına yönelik hizmet içi eğitimler).
• Brüksel-Başkent Bölgesinde, birbiri ardına gelen hükümetler, sendikalarla birlikte “Belediye Personeli için Sosyal Sözleşme” sini uygulamış ve düzenli bir şekilde güncellemiştir. Bu şekilde hizmet ve ücretlerle ilgili standart kurallar belirlenmiştir.
11.3. (Varsa) Ulusal Kamu Çalışanları ile Yerel/Bölgesel Yönetim Çalışanlarının Çalışma Şartları Arasındaki İlişki
Topluluklar ve bölgeler için, yukarıdaki açıklamalara tekrar başvurulabilir. Federe birimlerin birbirinden bağımsız olarak oluştuğunu yeniden hatırlatmakta fayda vardır.
Yerel yönetimlerde, personellerine uygulanan çalışma şartları/prensipleri, kamu görevlilerinin çalışma koşullarından uyarlanmıştır. Ancak, kamu görevlilerinin çalışma koşulları ile yerel yönetim çalışanlarına uygulanabilecek hükümler arasında doğrudan bir bağ yoktur.
Ancak, yasa hükümlerinin kendisine verdiği yetkiler dahilinde, Krallık (federal yönetim) emniyet güçleri personeli için kuralları belirler.
11.4. Personel Alımından Sorumlu Organ
Belediyeler Kanununun 149. maddesi yasa tarafından atanma usulü belirlenmemiş personelin atama yetkisini belediye meclislerine vermiştir. Bu yetki, aşağıdakiler hariç, belediye başkanı ve encümen üyelerine ortak kullanmaları şartıyla devredilebilir.
• Doktorlar, cerrahlar, kadın doğum doktorları, veterinerler gibi nitelikli meslek sahipleri;
• Öğretmenler.
İl meclisi, atama yetkisini daimi encümene devrettiği personel dışında bütün personelin atama yetkisine sahiptir.
Topluluk ve bölge yönetimlerinde, her hükümet kendi personelinin atamasını kendi yapar. Bu personel ihtiyacı devlet personel alımı daimi sekreterliği yoluyla karşılanır.
12. PLANLANAN YA DA DEVAM EDEN REFORMLAR
- 1. YASAL YAPI
- 1.1. Anayasal Hükümler
- 1.2. Temel Yasal Mevzuat
- 2. YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLERİN YAPISI
- 2.1. İstatiksel Veri
- 2.2. Özel Yapılar
- 2.3. Bölge Sınırlarında Değişiklik
- 2.4. Merkezi Yönetimin Alan Yönetim (Taşra) Birimleri ve Bunların Yerel Yönetimlerle İlişkileri
- 3. YEREL, BÖLGESEL YA DA TOPLULUK YÖNETİMLERİNİN BİRİMLERİ
- 3.1. Karar Organları
- 3.2. Yürütme Organları
- 3.3. İdari Başkan
- 3.4. Çeşitli Birimler Arasında Yetki ve Sorumlulukların Dağılımı
- 4. HALKIN KARAR MEKANİZMALARINA DOĞRUDAN KATILIMI
- 5. SEÇİLMİŞ YEREL TEMSİLCİLERİN STATÜSÜ
- 5.1. Yerel Seçimlere Aday Olma Koşulları ve Görev Süresi
- 5.2. Seçilmiş Yerel Temsilcilerin Görevleriyle Bağdaşmayan Faaliyetler
- 5.3. Yerel ve Bölgesel Seçim Kampanyalarının Finansmanı
- 5.4. Seçilmiş Yerel ve Bölgesel Temsilcilerin Görev ve Sorumlulukları
- 5.5. İstifa
- 5.6. Seçilmiş Temsilcilerin Çalışma Koşulları
- 5.7. Seçimle Gelinen Görevlerin Ücretlendirilmesi
- 5.8. Cinsiyetlerin temsili
- 6. YETKİLERİN ÇEŞİTLİ DÜZEYDEKİ YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLER ARASINDAKİ DAĞILIMI
- 6.1. Yetki Dağılımı Yönetiminin Prensipleri
- 6.2. Yerel – Bölgesel Yönetimlerle Merkezi Yönetim (Federal Devlet) arasında Yetkilerin Dağılımı
- 6.3. Merkezi Yönetim Adına Yerel ve Bölgesel Yönetimlere Devredilen Yetkiler
- 7. YEREL/BÖLGESEL YÖNETİMLER ARASINDA İŞBİRLİĞİ VE DİĞER BAĞLANTILAR
- 7.1. Kurumsal işbirliği
- 7.1.1. Konsorsiyum ya da Birleşik Yönetimlerin Yapısı
- 7.1.2. Belediyeler Arası Birliklerin Faaliyetleri
- 7.1.3. Belediyeler Arası Birliklerin Organizasyonu ve Çalışma Yöntemleri
- 7.2. Ulusal ya da Bölgesel düzeydeki yerel yönetim birlikleriyle ilgili mevzuat hükümleri ve bunların merkezi hükümetle ilişkileri
- 7.3. Farklı Ülkelerdeki Yerel Yönetimlerle İşbirliği
- 8. FİNANSMAN
- 8.1. Vergiler
- 8.1.1. (Yerel Yönetimlerin) Kendilerine Ait Vergiler
- 8.1.2 Ek Vergiler
- 8.1.3. Vergi Oranını Tespit Etme Özgürlüğü
- 8.1.4 Yerel Yönetimlerin Yeni Vergi Koyma Kapasiteleri
- 8.2. Üst Yönetimlerden Hibeler
- 8.2.1. Üst Yönetimlerce Ayrılan Hibeler
- 8.2.2. Hibelerin Ayrılması İçin Ön Şart Olarak Mecburi Katılım
- 8.2.3. Hibe Sisteminde Yasayla Öngörülen Kurallar ve Yürütmenin Yetkisi/a>
- 8.3. Mali Dengelemeye İlişkin Düzenlemeler
- 8.4. Diğer Gelir Kaynakları
- 8.5.Borçlanma
- 9. YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLERİN DENETİMİ
- 9.1. İdari Denetim Yetkisine Sahip Yönetim
- 9.2. Denetim Şekilleri
- 9.2.1. Brüksel-Başkent Bölgesi
- 9.2.2. Walloon Bölgesi
- 9.2.3. Flaman Bölgesi
- 9.3. Yanlış Kullanılan veya Özerkliği Sınırlayan İdari Denetime Karşı Yerel Yönetimlerin Başvurabilecekleri Yasal Yollar
- 9.4. Diğer Denetim Biçimleri
- 10. YEREL/BÖLGESEL YÖNETİMLERİN KARARLARINA KARŞI KİŞİLERİN BAŞVURACAKLARI YASAL YOLLAR
- 11. YEREL/BÖLGESEL YÖNETİMLER PERSONELİ
- 11.1. Ana Personel Kategorilerinin Tanımı
- 11.2. İdari ve Mali Kurallardan Sorumlu Yönetim
- 11.3. (Varsa) Ulusal Kamu Çalışanları ile Yerel/Bölgesel Yönetim Çalışanlarının Çalışma Şartları Arasındaki İlişki
- 11.4. Personel Alımından Sorumlu Organ
- 12. PLANLANAN YA DA DEVAM EDEN REFORMLAR
261https://wcd.coe.int/ViewDoc.jsp?id=1365121&Site=&BackColorInternet=B9BDEE&BackColorIntranet=FFCD4F&BackColorLogged=FFC679
262 Yasa, devletin federal yapısını geliştirmek amacıyla çıkarılan 16 Temmuz 1993 tarihli özel kanunla değiştirilmiştir.
263 2. 1 no lu dipnot da bahsedilen Yasa ile değiştirilmiştir.
264 Bu meclis, topluluk ve bölge meclislerinin bütün yetkilerini kullanır. Fransızca konuşanlar da aynı imkâna sahip olmakla birlikte, zamana kadar bu imkânı hiç kullanmadılar.
265 Brüksel-Başkent Bölgesi artık iller listesinde olmadığından dolayı, eski Brabant ili ikiye bölünmüş ve bu yüzden bu vergilemenin belli unsurları doğrudan kabul edilmiştir.