NORVEÇ

1. YASAL YAPI

1.1. Anayasal Hükümler

1814 yılına dayanan Norveç Anayasası’nda, yerel yönetimler için herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

1.2. Temel Mevzuat

Belediyeler ve İl belediyeleriyle ilgili olarak 25 Eylül 1992 tarihinde kabul edilen yeni Yerel Yönetimler Yasası, 1 Ocak 1993 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yasa, belediyeler ve İl belediyeleri yapılanmalarının ana özelliklerini belirleyerek, planlama ve bilgilendirme, politik ve idari yapılanmalar, işleyiş yöntemleri, seçilmiş yerel temsilcilerin durumları ve yerel yönetimlerin finansal yapılarını düzenler.

Sosyal hizmetler, okullar, planlama ve inşaat gibi bazı özel alanlarla ilgili de ayrı yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Bu düzenlemeler, daha sonra gözden geçirilerek yeni yerel Yönetim Yasasının ortaya koyduğu prensiplerle olabildiğince uyumlu hale getirilmiştir.

2. YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLERİN YAPILARI

2.1. Başlıca Bölümler

Norveç yerel yönetim sistemi iki kademeden oluşmaktadır: belediyeler ve il belediyeleri (bundan sonra belediyeler ve iller olarak anılacaktır).

2.2. İstatistiki Veriler

Norveç Yerel Yönetimlerine ait Sayısal Veriler

2.3. Bazı Bölgeler İçin Özel Düzenlemeler

Oslo hem bir belediye hem de bir ildir. Yüzölçümü 453.9 km², nüfusu da 483 401 kişidir.

2.4. Yapısal Değişiklikleri Yönetim Düzenlemeleri

Belediye sınırlarında yapılacak değişikliklerle ilgili özel bir yasal düzenleme bulunmaktadır (1956). Eğer ilgili belediyeler ve İller de kabul ederse, küçük değişiklikler il valisi tarafından gerçekleştirilebilir. Aksi durumda, birleşmeler ya da önemli değişiklikler söz konusu olduğunda Yerel Yönetimler Bakanlığı ya da Parlamento karar verebilir.

Değişiklikler, belediyelerin ya da bir grup ikamet sahibinin talebi üzerine yapılabilir. Ayrıca, ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda, hükümet bu konuda girişim başlatabilir. Bu gibi durumlarda genellikle konuyu ele almak ve önerilerde bulunmak üzere bir Komite kurulur.

Yasaya göre, belediye meclisleri ve il meclisleriyle ilgili konularda görüş alınması gereklidir. Yerel referandumlar yasal sistemin bir parçası olmamakla birlikte, genelde belediyelerin birleşmesi söz konusu olduğunda bu yönteme başvurulabilir. Referandumlar sadece görüş alma amaçlıdır. Belediye sınırları sadece yerel düzeyde bir konu olmadığından, karar aşamasında hem yerel hem de ulusal görüşler dikkate alınır.

Yasa hâlihazırda gözden geçirilmektedir.

2.5. Devlet Yönetiminin, Yerel ve Bölgesel Düzeylerde Genel Birimleri ve Yerel/Bölgesel Yönetimlerle İlişkileri

a. İl Valisi

Bu, hükümetin il düzeyindeki, belediyelerin faaliyetlerini, merkezi hükümetin, yasal finansal ve yönetsel hükümlerine uyumlu olarak yürütmesinden sorumlu en yetkili temsilcisidir. Vali’nin, ayrıca belediyeler ve iller arasında koordinasyon sağlama ve danışmanlık yapma gibi bir görevi daha bulunmaktadır.

b. Ulusal Eğitim Ofisi

Onsekiz tane Ulusal Eğitim Ofisi bulunmaktadır. Hükümetin eğitim politikalarının uygulanmasının sağlanmasından sorumlu olup, Eğitim Bakanlığına bağlıdırlar. Ayrıca, ilk ve orta okulları, özel okulları, ileri eğitim kolejlerini, gönüllü yetişkin eğitim organizasyonlarındaki yetişkin eğitimlerini denetlerler. Bunun yanı sıra devlet okullarının verdiği bursların yönetimi ve bölge/il sınırları içerisinde, eğitim politikalarının koordineli bir şekilde yürütülmesinden de sorumludurlar.

c. İl Sağlık Müdürü

İl Sağlık Müdürü, ildeki sağlık hizmetlerinin yürütülmesinden sorumlu olup, Norveç Sağlık Kurulu ile birlikte sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve bu alanda yasal koruma sağlanması için çalışır. İl Sağlık Müdürü, tüm belediye/İl sağlık hizmetlerini denetler, danışmanlık yapar, bİlgi tedarik eder ve hastalardan gelecek şikayetleri değerlendirir.

d. Rekabet Kurumu

Rekabet Kurumu, sekiz bölge birimine ayrılır. Diğer faaliyetlerinin yanı sıra, yerel yönetimlerin ihale konularıyla İlgİli olarak çalışır.

e. İstihdam Kurumu

18 İl İstihdam Kurumu ofisi ve 167 yerel ofis bulunmaktadır. İstihdam Kurumu ofisleriyle belediyeler arasında, sosyal hizmetler, yeni iş kurma ve eğitim sektörü konularında yakın bir İlişki vardır. Bu İlişki, işbirliği anlamında olup, hiyerarşiye dayanmamaktadır.

f. Vergi Dairesi

Her belediyede yerel vergi müfettişi tarafından yönetilen bir vergi dairesi bulunmaktadır. Her ilde de bir il vergi dairesi bulunur. Vergi yetkilileri üç ana sistemi yönetirler: vergi sistemi, katma değer vergisi sistemi ve nüfus kayıt sistemi. Her belediyede bir nüfus kayıt sistemi bulunmaktadır. Vergi ve seçim sistemleri, nüfus kayıt sistemine dayanmaktadır. Belediyelerin çoğunda, yerel vergi dairesi ve nüfus kayıtları tek bir ofisten yürütülür ve nüfus kayıt uzmanı olarak da görev yapan yerel vergi müfettişi tarafından yönetilir. Belediyeler insanların yaşadıkları yerler konusunda bilgi edinmek için düzenli olarak irtibat halindedirler. Yasal mevzuatlar, nüfus kayıt ofislerini, teknik ve sosyal sektörlerden ve belediyelerin mali işler sorumlularından bilgi alma konusunda yetkilendirmişlerdir. Nüfus kayıt sistemi, günlük bakım merkezlerinin, okulların, konut alanlarının, toplu taşıma sistemlerinin, yaşlı bakım hizmetlerinin, bakım evlerinin ve diğer kamusal hizmetlerin planlamasında büyük önem taşıyan, nüfus istatistiklerinin temelidir. Ayrıca, her ilde belediye mali işler sorumlusunu denetler ve yol gösterir.

g. Balıkçılık İdaresi

Balıkçılık İdaresi, balıkçılığın yerel endüstrilerin gelişmesi açısından sahip olduğu önem sebebiyle, hem il hem de belediye yönetimleriyle yakı ilişki içerisindedir.

h. Norveç Ulusal Kıyı İdaresi

Bu İdarenin yerel ofisleri, planlama ve yapılaşma/uygulama alanlarında, yerel yönetimlerle yakın bir işbirliği içindedirler. Belediyelere karşı sadece bir kaç konuda idari görevleri vardır.

i. Polis

İdari görevleri az olmakla birlikte, belediye yetkilileriyle resmi olmayan yoğun bir temasları vardır.

j. Göçmen İdaresinin Bölgesel Ofisleri

Mültecilerin belediye sınırları içerisine yerleştirilmeleriyle ilgili olarak çalışan ve iltica başvurusunda bulunanlar için hazırlanan devlet karşılama merkezlerinin yönetilmesini denetleyen altı bölge ofisi vardır. Bu ofisler ayrıca, mülteci ve göçmenlerin topluma uyum sağlamaları konusunda yürüttükleri çalışmalarda belediyelere danışmanlık hizmeti verirler.

k. Ulusal Harita İdaresi

Bu idarenin, belediyelerin de diğer kuruluşların yanı sıra güncellenmiş veri sunduğu dijital gayrımenkul kayıt sisteminden, adreslerden ve yerleşimlerden sorumlu, onsekiz bölge harita ofisi vardır. Bu ofisler ayrıca belediyelere arazi kullanımı ile ilgili konularda da danışmanlık hizmeti sunarlar. Ana görevleri halen 1:5 000 ve daha küçük ölçekte harita üretmektir.

l. Sosyal Güvenlik Ofisleri

Bu ofisler pek çok konuda belediyelerin sosyal refah ofisleriyle işbirliği yaparlar ama belediyelere ya da il yönetimlerine karşı herhangi bir idari görevleri bulunmamaktadır.

Organizasyon Şeması

Yerel Yönetim Organizasyon Örnekleri

3. YEREL VE BöLGESEL YöNETiMLERİN BiRiMLERi

3.1. Karar Organı

Belediye/il meclisleri, belediyeler ve illerde en üst düzeydeki yetkili makamlardır. Karar verme yetkisi, aksini belirten bir yasal hüküm olmadığı takdirde, bir yönetim kuruluna, ya da daimi komitelere devredilebilir.

Belediye/il meclislerine katılmaya uygun olup, seçime gitmek zorunda olanlar, belediye/il sınırlarında ikamet eden, seçmen olarak kayıt yaptıran ve bu hakka sahip kişilerdir. Şunlar bu hakka sahip değildirler; İl valisi ve il vali yardımcısı, belediye yönetim kurulu başkanı/il yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı, belediye ya da il yönetiminde herhangi bir birim başkanı, belediye/il mali işler sorumlusu, belediye/il meclisleri sekreteri, belediye/il baş denetçisi ve belediyede/ilde yürütülen taahhüt işlerinin denetçisi. Seçimlerin dışında kalmayı talep edebilecek olanlar; seçim yılı sonunda 65 yaşını dolduranlar, son dört yıldır meclis üyesi olanlar, diğer yasal hükümlerle muaf olanlar, seçim komitesi tarafından,”makul olmayan zorluklar hariç, ofis sorumluluklarını yürütemeyecek durumda olma” sebebiyle muafiyet verilenler ya da listeyi hazırlayan parti dışında başka bir partiye üye olanlardır.

Seçim sistemi, doğrudan seçim sistemi ve çok adaylı seçim bölgelerinde nispi temsil prensiplerine dayanmaktadır. Norveç vatandaşları ya da seçim gününde en az üç yıldır Norveç’ de ikamet kaydı olan yabancılar, seçim yılının 31 Aralık tarihinde 18 yaşını doldurmuş olan ve (bazı suçlardan hüküm giymiş olmak, hükümetin onayını almadan yabancı bir güç emrine girmek, oyunu satmak ya da birden fazla oy merkezinde oy kullanmak nedeniyle) seçme hakkını kaybetmemiş olan kişiler, oy kullanma hakkına sahiptirler.

İl seçimlerinde seçmenler, oy pusulalarında adayların sıralarını değiştirerek ve adayları çıkararak düzenleme yapabilirler. Belediye seçimlerinde seçmenler, bunların yanı sıra, adaylara ek oy verebilir ve başka seçim listelerinden aday ekleyebilirler

Seçim Eylül ayında bir Pazartesi günü (genellikle ikinci pazartesi günü) yapılır. Bazı belediyeler seçimleri hem Pazar hem Pazartesi günü gerçekleştirirler. Seçim merkezlerine şahsen gidemeyecek bir durumları olan kişler, oylarını önceden kullanabilirler.

Seçim sonuçlarına iki aşamalı olarak karar verilir. İlk aşamada her liste için aday sayısı belirlenir, daha sonra da tek tek her bir liste için kazanan adaylar açıklanır.

İl seçimlerinde, nispi sisteme göre listeler arasında koltuk dağılımı yapılırken izlenen metod, Laguë metodunun değişik bir versiyonudur. Belediye seçimlerinde sonuçları kesinleştirmek için bir “Norveç Metodu” oluşturulmuştur. Her iki metod da karmaşık bir yapıya sahip olup, aşağıda açıklanmaktadır.

İl koltuklarının, nispi sisteme göre listeler arasında dağılımını yaparken, her liste için kullanılan oy sayıları, 1.4 – 3 – 5 – 7 ye bölünür. Oy sayıları bir listenin kazanabileceği en çok koltuk sayısına ulaşılana kadar bölünmeye devam edilir. Bölümler arka arkaya sıralanır. Koltuklar listeler arasında, bölümlerin büyüklüğüne göre dağıtılır. Her liste için kazanan adayların açıklanması da şu şekilde yapılir : Öncelikle oy pusulalarında 1 nolu aday olarak yer alanların aldıkları oylar sayılır.Bu sayımda en çok oy alan aday seçilir. Daha sonra oy pusulalarında 2 nolu aday olarak yer alan isimlerin aldıkları oylar sayılır. Her iki sayımda da en yüksek oyu alan aday, ilk sayımda seçilen aday dışında, seçilmiş olur. Bu prosedür, listelere ayrılmış koltuk sayıları doldurulana kadar devam eder. Seçmenlerin oy pusulası üzerinde bir adayı değiştirmeleri ancak, oy verenlerin yarısından fazlasının aynı adayı kabuluyle olur. Koltukların altıda biri, listeler arasında diğer koltuklar gibi dağıtılır ama seçilen adaylar açıklandığında koltuk, genel dağıtım sırasında, il meclisinde temsil hakkı bulamayan bir belediyeden gelen ilk adaya verilir.

Belediye seçimlerinde, koltukların dağıtımı, her liste için verilen oyların, seçilecek olan temsilci sayısına bölünmesi ve bir eklenmesiyle yapılır. Tüm bölümler bir artar. Bir liste için verilen oylar artan bölüme bölünür ve her liste yeni bölümlerin gösterdiği toplam sayı kadar koltuk kazanır. Eğer tüm koltuklar bu şekilde dağıtılamazsa, her liste için verilen oy sayısı once listenin kazandığı koltuk sayısı, artı bir’ e, eğer gerekli görülürse, artı ikiye bölünür ve bu işlem bu şekilde sürdürülür. Seçilen adaylar, her listenin kazandığı koltuk sayısının, aldıkları oy oranında adaylar arasında dağıtılması yöntemiyle açıklanır.

3.2. Yönetim Kurulu

Belediyelerde ve illerde herhangi bir formda yönetim kurulu bulunmamaktadır. Meclis ya da alt komiteler tarafından belirlenen yasa ve kararlar, genelde uygulanmak üzere doğrudan yönetimin başkanına iletilir.

Tüm belediyeler ve illerde, meclis üyeleri kurulu ya da yürütme birimi ve sürekli komiteler bulunmaktadır. Bu birimler, yasalar tarafından aksi belirtilmediği sürece, belediye meclisi tarafından her konuda karar alma yetkisiyle donatılmışlardır. Belediye ve il meclisleri, özel bazı çalışmaların hazırlanması ve yürütülmesi için yeni komiteler görevlendirebilir. Meclis üyeleri kurulu ve sürekli komiteler bazı yetkileri bu komitelere verebilirler.

Yasaya göre, meclis üyeleri kurulunun, finansal plan, yıllık bütçe ve vergilerle ilgili kararlara yönelik teklifleri değerlendirmek dışında herhangi bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Belediyeler ve illerin çoğunda meclis üyeleri kurulu, meclisten sonraki en aktif ve önemli kurul olarak değerlendirilmektedir. Sorumlulukları iki başlık altında toplanabilir: meclisin görev alanına giren konularda birincil karar alma birimi ve genel konularda karar organı.

Meclis üyeleri kurulu, belediye/il meclis üyelerinden oluşur (minimum 5 üye) ve bu üyeler genelde tecrübeli üyeler arasından seçilir. Sürekli komiteler en az 3 üyeden oluşur ve bu üyeler belediye meclislerine seçilme kriterlerini sağlayanlar arasından seçilirler. Seçim yöntemi, Yerel Yönetimler Yasasının 35-38. maddelerinde açıklanmaktadır.

Eğer belediye ya da il, Yerel Yönetimler Yasasının 18-21 maddeleriyle düzenlenen parlamenter sisteme göre bir organizasyona gitmek isterse, detaylı olarak 3.4. bölümde anlatılacak olduğu gibi, seçilmiş bir yönetim kurulu, meclis üyeleri kurulu ve atanmış idari başkanının yerini alır.

3.3. Siyasi Başkan

Belediye Başkanı yerel/bölgesel yönetimin siyasi başıdır.

Belediye Başkanı, meclisin ve meclis üyeleri kurulunun başkanıdır ve belediyenin politik ve yasal temsilcisidir. Tüm komitelerin, meclisler ve kurulların toplantılarına katılma ve söz hakkına sahiptir. Belediye/il meclisleri, belediye başkanlarına sınırları belli konularda ve temel konular dışında karar verme yetkisini devredebilir (idari başkan için de aynı şey söz konusudur).

Belediye/il meclisi, meclis üyeleri kurulundan bir belediye başkanı seçer. Belediye Başkanlığı görev süresi dört yıldır. Bir önceki başkan, seçimin dışında kalmayı talep edebilir.

3.4. İdari Başkan

Her belediye ve her il, bir İdari Başkan belirlemek zorundadır.

İdari Başkan tüm yönetimin lideri olup, belediye/ il tarafından işe alınan herkese talimat verme yetkisine sahiptir. İdari Başkanın ana görevi kararları hazırlamak ve uygulamaktır. Tüm toplantılara katılma ve belediyenin idari işlerini denetleyen kontrol komitesi dışındaki tüm komitelerde, meclislerde ve kurullarda söz alma hakkına sahiptir.

Diğer tüm işler belediye/il meclisi tarafından yürütülür. Meclis, kendisini ilgilendiren konularda, idari başkanın ya da seçimle belirlenen komitelerin tavsiyelerine ihtiyaç duyulup duyulmadığına karar verir. İdari Başkana, bağımsız konularda ya da ilkesel olmayan konularda karar verme yetkisi devredilebilir (siyasi başkan için de aynı şey söz konusudur). Tam olarak, (çalışanlar için) kadrolar yaratmak ya da kaldırmak ve çalışanlarla ilgili kararlar verme konularında yetkilendirilebilir.

İdari Başkan Meclis tarafından en az altı yıllık bir süre için atanır.

Her belediye/il, özerk-yönetim parlamenter sistemini tercih edip etmeyeceğine kendisi karar verir. Bu gibi durumlarda idari başkan yerine bir siyasi organ – yönetim ( yürütme ) kurulu – yer alır. Kurulun üyeleri, belediye/il meclisince, oy çokluğu esasıyla seçilir. Kurul ya da herhangi bir üye, meclis kararına uyarak görevden feragat edebilir ve toplu halde ya da bireysel olarak istifa etme hakkına sahiptir. Belediye/il meclisi, yasalarda aksi bir ifade bulunmadığı sürece, yönetim kuruluna her konuda karar alma yetkisi verir. Meclis tarafından kendilerine devredilen sorumluluklar çerçevesinde, kurul, belli konularda ya da temel konular dışında üyelere karar alma yetkisi verebilir.

Kurul ya da üyeler, dört yıllık çalışma dönemi içerisinde herhangi bir zamanda meclis tarafından değiştirilebilirler. Kurul üyelerinin de geri çekilme hakları bulunmaktadır.

3.5. Yetkilerin ve Sorumlulukların Paylaşımı

Belediye/il meclisi, tüm yetkilere sahip merkezi birimdir. Gene de yetkilerini devretme konusunda, Yerel Yönetimler Yasası’ nda, “meclisin kendisi” ifadesi kullanılan durumlar dışında, serbesttir. Yönetim Kuruluna ve sürekli komitelere geniş bir alanda yetki devredilebilir. Özel konular için kurulmuş komiteler, bu konularla doğrudan bağlantılı başlıklarda karar almada yetkilendirilebilirler. Belediye meclisi, belediyeyi ilgilendiren bir konu ya da kurumla ilgili çalışmak üzere, bir idari kurul oluşturabilir. Bu kurul, ilgili konuda karar alma yetkisine sahiptir. İki ya da daha fazla belediye, belediye projelerini gerçekleştirmek için, ortak bir kurul oluşturabilir. Yukarıda anlatıldığı gibi bir yetkilendirme bu kurullar için de sağlanabilir. Belediye meclisi, mahalle komiteleri de oluşturabilir ve onlara bulundukları bölge için yetki verebilir. Daha önce bahsedildiği gibi, belediye başkanı ve idari başkana bazı yetkileri aktarılabilir. Benzer yetkiler, bir sürekli komite ya da çalışma komitesi başkanına da verilebilir. Belediye meclisi, normalde başka birimlerce karar verilecek konularda, uygun birime yönlendirmek için zaman olmaması ve karar verilmesi zorunlu olması durumunda; meclis üyeleri kurulu, bir sürekli komite, idari ya da yürütme kurulunun bu konuda karar verebileceğine hükmedebilir.

3.6. İç Yapılanma Konusundaki Yasal Hükümler

Belediyeler ve İller, Yerel Yönetimler Yasası çerçevesinde, kendi yapılarını belirleyen, çok geniş bir alana yayılan yetkilere sahiptir. Ancak özel bazı yasalarda da, iç yapılanmaya ilişkin bir kaç hüküm bulunmaktadır.

4. HALKIN KARAR MEKANİZMALARINA DOĞRUDAN KATILIMI

4.1. Yerel ve Bölgesel Referandumlar

Yerel Yönetimler Yasasında, yerel/bölgesel referandumları ilgilendiren hiç bir hüküm bulunmamaktadır. Belediye/il meclisi, tüm kararları alacak güce/yetkiye sahiptir, bu nedenle, yasada başka türlü bir hüküm bulunmadığı sürece, referandumlar görüş alma niteliğinde olurlar. İlkokul bölgelerinde değişiklik yapılması ve ilkokullarda kullanılan yazı dili, örnek referandum konularıdır. Belediye sınırları değiştirilirken, özellikle birleşme durumları söz konusu olduğunda normalde bir referandum yapılır.

4.2. Doğrudan Katılımın Diğer Şekilleri

Yerel Yönetimler Yasası, belediyeler ve illeri, yaptıkları uygulamalarla ilgili olarak halkı aydınlatmaları konusunda talimatlandırır. Halkın düşüncelerinin, belediye/il yönetimine yansımasını sağlayacak bir hüküm de vardır.

Bu sebeple, belediye/il meclisi, meclis üyeleri kurulu ve diğer kurul ve komitelerin toplantıları, genelde halka kapalı olarak yapılan parlamenter sistemdeki idari kurul toplantıları haricinde, halka açık olarak yapılır.

Bazı belediyeler, halkın politikacılar ve yönetim kurulu çalışanlarıyla bir araya gelip, belediye işleriyle ilgili olarak, merak ettikleri şeyleri sorabilecekleri, “soru zamanı” etkinlikleri düzenlerler.

Belediye/il kurumları, kısmen ya da tamamen yararlananlar ve/veya çalışanlardan teşekkül eden kurullar oluşturabilirler. İlgili çalışanlar tarafından, yine çalışanlar arasından seçilenlerle, bir “belediye konuları” kurulu da teşekkül ettirilebilir. Tüm belediye/iller, farklı bir yöntem kullanmaya karar verilmediği takdirde, işveren ve çalışanlar arasındaki konuları ele alan bir idari komite kurmak zorundadırlar. Çalışan temsilcilerinin de komitelere katılım sağlamasına izin verilirek, yukarıda bahsedilen konularla ilgili çalışmaları sağlanır.

Planlama ve inşaat alanlarındaysa yasal mevzuat planlama idaresinin, halkı planlar hakkında aktif bir şekilde bilgilendirmesini zorunlu kılar. Yürütülen çalışmalara taraf olan kişi ya da grupların çalışmalara katılmalarına izin verilir.

5. SEÇİLMİŞ YEREL TEMSİLCİLERİN KONUMLARI

5.1. Yerel Seçimlere Katılım Koşulları

Hem Norveç asıllılar hem de seçimlerden önceki üç yıl boyunca Norveç’ de ikamet etmiş olan yabancılar, en az 18 yaşında olma ve seçim günü yerel yönetim bölgesinde ikamet ediyor olma koşullarını yerine getirdikleri takdirde seçimlere katılabilirler.

5.2. Seçilmiş Yerel Temsilcilerin Görevleriyle Bağdaşmayan Faaliyetler

İl görevlileri ve il vali yardımcısı, belediye/il yönetim kurulu başkanı, bunların yardımcıları, belediye ya da il yönetiminde herhangi bir idari bölüm başkanı, belediye/il mali işler sorumlusu, belediye/il meclisi sekreteri, belediye/il baş denetçisi, ve belediye/ilin üstlendiği herhangi bir işin denetçisi gibi görevler ve işler, seçilmiş temsilcilik görevi ile bağdaşmazlar.

5.3. Kampanya Finansmanı ve Devlet Desteği

Adayların seçim kampanyalarının nasıl finanse edileceğine dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bir önceki parlamento seçimlerinde aldıkları oy oranına bağlı olarak dağıtılan bir devlet yardım sistemi vardır. Partiler bu fonları serbestçe kullanma hakkına sahiptirler.

5.4. Görev Süresi

Seçilmiş temsilcilerin görev süresi dört yıldır.

5.5. Aynı Dönemde Birden Fazla Ofiste Görev Almak

Aynı anda birden fazla seçilmiş görev yapmaya engel bir durum yoktur. Bir kişi belediye meclisinde ya da il meclisinde yer alıp aynı zamanda parlamentoda da görev yapabilir.

5.6. Görevler ve Sorumluluklar ve Yaptırımlar

Seçilmiş temsilciler tüm oturumlara katılmak ve tüm gündem konularında oy kullanmak zorundadırlar. Ancak temsilcilerin, finansal ya da diğer yönlerden kişisel bağları olan konularda oturumlara katılmalarına izin verilmez.

Temsilciler mal varlıklarını beyan etmek zorunda değillerdir ancak belediyeler gönüllülüğe dayanan bir sistem içerisinde bunların kayıt altına alınmasını teşvik etmektedir.

Seçilmiş temsilciler, görevde işledikleri bir suç yüzünden hüküm giyecek olurlarsa görevden alınabilirler. Daha da ötesi, Ceza Yasasının 11 ve 33 bölümlerinde konu edilen bir suç işlediklerinde şüphe ediliyorsa, soruşturma süresince görevden uzaklaştırılabilirler.

5.7. İstifa ve İşi Bırakma

Bir temsilciye, ofisteki sorumluluğu kendisine uygun olmadığı durumlarda ya da belli bazı koşullar altında, Meclis tarafında istifa ederek işi bırakma hakkı verilebilir.

5.8. Görevlere Kısıtlama Getirilmesi ve İşe Dönüş

Eski bir temsilcinin çalışmaları konusunda herhangi bir kısıtlama ya da seçilememiş eski temsilcilerin mesleklerine dönüşlerinde bir destek programı bulunmamaktadır.

5.9. Çalışma Koşulları

Çalışma koşullarına genellikle yerel düzeyde karar verilir. Çalışma yükü değişebilir. Toplantılar genellikle gece yapılır. Sekreterlik hizmetlerinin ve temsilci ofislerinin neleri kapsayacağı Meclis tarafından kararlaştırılır.

5.10. Eğitim ve Bilgi

Her belediye ve il, seçilmiş temsilciler için kendi belirleyecekleri eğitim programları organize ederler. Norveç Yerel Yönetimler Birliği de eğitim programlarını desteklemektedir.

5.11. Düzenli İşin Bırakılması

Yasaya göre, temsilcilerin toplantılara katılmaları zorunlu olduğundan seçilmeden once yaptıkları düzenli işlerini bırakmaları gerekmektedir. Bazı belediyeler ve iller, temsilcilere tam zamanlı olarak verecekleri emeğin karşılığı olmak üzere ve tek gelir kaynakları olduğundan hareketle, bir ödeme yaparlar. Bu temsilciler, asıl yaptıkları işlerden izinli sayılma hakkına sahip değildirler. Ya işverenleri tarafından tam zamanlı olarak izinli sayılmalı ya da istifa etmelidirler.

5.12. Ücret ve Telafi

Seçilmiş tüm temsilciler, görev ücreti ya da toplantı katılım ücreti adı altında bir ücret almaktadırlar. Bu ücretlerin miktarı yerel yönetimler tarafından belirlenir, birbirinden farklı olabilir ve vergi sisteminde düzenli gelir olarak işlem görür. Her türlü kişisel gelirin ( görev karşılığı alınan ücretler dahil ) belli bir yüzdesi ulusal sağlık ve emeklilik sistemleri için kesilir. Bu Norveç vergi sisteminin bir parçasıdır.

Temsilcilerin belgeledikleri her türlü gelir kaybı karşılanır. Belgelenemeyen kayıplar, örneğin ev kadınlarını kaybı, belediye ya da il meclisinin karar vereceği bir düzeyde karşılanır. Bu miktar farklılık gösterebilir.

Görevlerini yaparken yapacakları tüm zorunlu harcamalar geri ödenir.

5.13. Cinsiyetlerin Adil Temsili

1995 de seçilmiş belediye meclisi üyelerinin % 32,7 si kadınlardan oluşmuştur. İl meclislerinde ise bu oran % 41.5 dur.

6. YETKİLERİN ÇEŞİTLİ DÜZEYDEKİ YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLER ARASINDAKİ DAĞILIMI

6.1. Yetki Dağılımı Yönetiminin Prensipleri

Yetki dağılımındaki önemli kriterler şunlardır: sözkonusu hizmetten kimin yararlanacağı, ekonomik etkileri ve makul karar almada yerel bilgiye duyulan ihtiyaç. Bu temelden yola çıkarak, belediyelere öncelikle kendi belediye sınırları içerisinde yaşayanları etkileyecek görev ve sorumluluklar verilmiştir. Eğer bir görev, birden fazla belediye sakinini etkiliyor ve finansal olarak tek bir belediyenin kapasitesini aşıyorsa, görev öncelikle ile verilir.

Temel bir prensip olarak, belediyeler ve iller, yasalar tarafından başka kurumlara verilmemiş her türlü yerel görevin sorumluğunu alabilirler. Bir diğer temel prensip ise, belediyelere ve illere verilen görevlerin yasayla belirlenmiş olması gerekliliğidir.

6.2. Yetkilerin Devlet, Yerel ve Bölgesel Yönetimler Arasında Dağılımı

Merkezi hükümetin temsilcisi olarak yerel ya da bölgesel yönetimlere bazı görevler devredilmiştir: konut yapımı, göçmenlerin uyumu, istihdam, hükümlüler için sağlık programları gibi.

Mevcut yetki dağılımında bazı önemli noktalar dikkate alınmıştır. Görevler sistemde zaman içerisinde “aşağı” ve “yukarı” doğru hareket etmişlerdir. Son onbeş yıldaki en önemli değişiklik – kaynaklar söz konusu olduğunda – görevlerin ve yetkilerin illerden belediyelere devredilmesi olmuştur. 1988 yılında yaşlı evlerinin sorumluğu, illerden belediyelere geçmiştir. Belediyeler, 1991 yılında da zihinsel geriliği olanların sorumluluğunu üstlenmiştir.

Bu bölümün sonunda yer alan tabloda, yetkilerin dağılımı ile ilgili detaylı bilgi verilmektedir.

6.3. Yerel ve Bölgesel Yönetimlerin Ulusal Ekonomik ve Mekansal Planlamaya Katılımı

Planlama ve İnşaat Yasası, fiziki ve ekonomik planlamanın uyumlu olmasının önemini vurgular. Doğal kaynakların kullanımı ve yönetimi, çevre koruma ve geliştirmeyi ele alan ve sürekliliği olan bu süreç, araştırma, gözlem, işbirliği, dengeli dağılım, karar alma ve problem çözmeyi de kapsar.

Planlama konusundaki ana sorumlu belediyelerdir, daha geniş anlamda bir koordinasyon gerektiğinde de iller devreye girer. Merkezi boyutta koordinasyondan sorumlu yetkili kurum ise Çevre Bakanlığıdır.

Belediye planı, bir uzun vadeli bir de kısa vadeli plandan oluşur. Uzun vadeli plan, belediyenin gelişmesiyle ilgili hedefleri tanımlarken sektörel bazda planlamayla ilgili esasları belirler. Ayrıca arazi kullanımı ve doğal kaynakların yönetimi ile ilgili bir de plan içerir. Kısa vadeli planda ise, gelecek yıllarda farklı sektörlerin koordineli olarak yürütecekleri çalışmalara ilişkin bir program bulunmaktadır.

Planın arazi kullanımı bölümü, koruma amacıyla gerekli olan yerleşim alanlarını, tarım alanlarını, doğal ve açık alanları belirler. Planın bu bölümü su yollarının, kıyı şeridinin ve iletişim sistemindeki önemli bağlantıların korunması ve kullanılmasını da kapsar.

Belediye Planı, il ya da ulusal sektör yetkililerin planın arazi kullanımıyla ilgili bölümlerine itirazları olmaz ise, belediye meclisi tarafından onaylandığı anda kabul edilir ve başka bir onaya gerek duyulmaz. Sonrasında planın Çevre Bakanlığı tarafından onaylanması gerekmektedir. Bakanlık ulusal çıkarları göz önüne alarak planda bazı değişiklikler isteyebilir.

Kendi bölgesindeki planlamadan il sorumludur. İl planlaması öncelikle, il sınırları içerisindeki fiziksel, ekonomik, sosyal ve kültürel aktivitelerin koordine edilmesini hedefler.

İl planı, her dört yılda bir gözden geçirilip, detaylı bir şekilde revize edilerek, onaylanmak üzere merkezi hükümete sunulur. Merkezi hükümet planı onaylamadan once, ulusal politikalar açısından önemli konularda gerekli değişiklikleri yapar.

Yerel Yönetimler Yasasında, yıllık bütçeye ek olarak, finansal planlama konusunda da bir hüküm yer almaktadır. Belediye/il meclisi, yılda bir kez bir döner sermaye planı kabul eder (gelecek dört mali yıldan daha kısa bir sure için olmamak üzere). Bu plan, o dönemdeki bütçe çalışmalarında ve yetkileri dahilindeki planlama faaliyetlerinde, olası gelirler konusunda yürütülecek gerçekci araştırmalarda, öngörülen giderlerde ve önceliikli işlerde temel alınır.

Planlama ve İnşaat Yasası, ulusal düzeyde koordineli bir planlama çalışması konusunda kural getirmez. Gene de il planlarının değerlendirilip kabul edilmesinden sonra, hükümet fiziksel, ekonomik ve sosyal gelişmeler için genel hedefler ve prensipler belirleyip özel bir rehber yayınlayabilir. Bu hedef ve prensiplere tüm il ve belediyeler tarafından uyulmalıdır. Rehber genel ya da özellikle korunması gerekli doğal alanlar veya bazı bölgelerdeki özel alanlarla ilgili olabilir. Hükümet her dört yılda bir, parlamentoya sunmak üzere, gelecek dönemle igili uzun vadeli bir program da içeren detaylı bir rapor hazırlar. Bu planlama belgesi, kamu politikaları açısında önemli olabilecek gelecek ekonomik, sosyal ve çevresel sorunların analizini ve bu sorunlarla mücadele etmek üzere hükümetin alacağı önlemleri ve eylemleri içerir.

Yerel ve Bölgesel Yönetimlerin Yetkileri NORVEÇ

Yerel ve Bölgesel Yönetimleri Yetkileri

DÜŞÜNCELER

A Devlet sorumluluğunda

B Kamu denetiminde ve özel sektör katılımıyla

C Destek kamu yönetimleri tarafından sağlanır

1. Teknik okulların ("mühendislik okulları"), denizcilik okullarının, konservatuarların ve hemşirelik okullarının sorumluluğu devletteyken,,iller, orta öğrenimdeki, mesleki eğitimden sorumludurlar.

2. İl Sağlık Müdürü tüm denetimlerden sorumludur.

3. İller hastahane hizmetlerinin ana tedarikçisidir ve aynı zamanda nekahat evlerinden de sorumludurlar. Gene de bir kaç devlet hastahanesi bulunmaktadır.

4. Genel sağlık hizmetlerinden belediyeler sorumluyken, özel sağlık hizmetlerinden iller sorumludur. Devlet ulusal hastahanelerine destek verir.

5. Kreşlerden ve yuvalardan belediyeler sorumludur ama yasalar sunluan hizimetin koşullarını belirlememiştir.

6. Hizmetlerin gelişimi devlet tarafından ayrılan özel bir ödenekle teşvik edilir.

7. Sosyal sigortalar planı.

8. İhtiyaç sahiplerinin desteklenmesi.

9. Belediyeler inşaat arsalarını hazırlamakla sorumludurlar. Devlet, Devlet Konut Bankası aracılığıyla kişilere uyfun faizli konut kredileri temin eder.

10. Bu, özel şirket/organizasyonların sorumluluğundadır ama belediyeler, Devlet Gıda Kontrol birimiyle birlikte genel kontrol görevini yürütürler.

11. Her belediye ve il kütüphane kurmak ve yönetmekten sorumludur.

12. Bu yasalarda tarif edilmemiştir ama bu alanda üç farklı düzeyde yönetim görev yapar ve kaynak aktarır. İl belediyeleri sık sık tek bir belediye için çok büyük sayılabilecek görevleri yerine getirir.

13. Devlet dini düzenlemelerden sorumluyken, belediyeler dini faaliyetlerden sorumludur.

14. Sanat galerileri.

15. Devlet planlama yardımı temin eder.

16. Devlet ulusları havaalanlarından sorumludur. 33 küçük ölçekli belediye havaalanı vardır. Bu gönüllü olarak sunulan bir hizmettir.

17. Elektrik genel olarak ısıtma için kullanılır ve elektrik santralleri çoğunlukla belediyelere aittir ve belediyelerce işletilir.

7. BÖLGESEL VE YEREL YÖNETİMLER ARASINDA İŞBİRLİĞİ VE DİĞER BAĞLANTILAR

7.1. Ortak İlgi Alanına Giren Konuların Yürütülmesinde Kurumsallaşmış İşbirliği

Kurumsallaşmış işbirliği hem Yerel Yönetimler Yasasında hem de sektör yasalarıyla düzenlenmiştir.

Yerel Yönetimler Yasasında belediyeler arası işbirliğine dair genel kurallar yer almaktadır: belediyeler ve iller ortak konularla ilgili olarak bir kurul kurabilirler.

Bu kurula, yürütülecek işlerin organize edilmesi ve yönetilmesi ile ilgili olarak karar alma yetkisi verilmiştir. Kurul için belirlenen kurallarda, kurulun nasıl oluşturulacağı, üyelerin nasıl seçileceği, yetki alanları, ekonomik yönleri ve işbirliğinin sona erdirilmesi konularında hükümler bulunmaktadır.

Uygulamada, işbirliği çoğunlukla ilgili sektördeki yetkili brimle ya da özel alanlar mevzuatına uygun olarak kurulur. İşbirliği organizasyonu, bağımsız sayılabilecek kurullar aracılığıyla gerçekleştirilir. İşbirliği kurulunun genelde kendi bütçesi, kendi yönetimi ve iptal etme kuralları vardır.

Merkezi hükümet hem Yerel Yönetimler Yasası hem de sektör mevzuatına dayanarak, yerel yönetimler arasındaki zorunlu işbirliği hakkında karar alabilir. Uygulamada bu çok nadiren görülür.

Belediyeler açısından işbirliği genellikle aşağıdaki alanlarda kurulur:

– su rezervi, atık yok etme, pis su arıtma tesislerini de içeren, gelişme ve konut,

– iş geliştirme açısından koşulları hazırlama ve geliştirme,

– öğretim,

– sağlık hizmetleri.

Sayıca az olduklarından dolayı, iller arasında işbirliği daha az görülür (18 il ve 435 belediye), çalışma alanları daha kısıtlı ve fiziksel mesafeler çok daha uzaktır.

İller arası işbirliği öncelikle alım-satım hizmetlerini kapsar, örneğin orta okul öğrencileri için alanlar, hastahane yatakları. Gerçek işbirliği sağlık hizmetleri ve kültür alanında yapılır.

7.2. Ulusal ve Bölgesel Düzeyde Yerel Yönetim Birlikleri

Merkezi hükümetle, Norveç Yerel Yönetimler Birliği arasındaki ilişkiyi düzenleyen herhangi bir yasal mevzuat bulunmamaktadır.

7.3. Yerel Yönetimler Arasında Uluslararası İşbirliği

Norveç, Avrupa Bölgesel Topluluklar ve Yönetimler Arası Sınırötesi İşbirliği Çerçeve Anlaşmasını imzalayarak taraf olmuştur. Ayrıca Nordik ülkeleri arasında da bir belediyeler arası sınırötesi işbirliği anlaşması vardır.

Sınırötesi kurumlar farklı alanlarda çeşitli çalışmalar hazırlayıp uygulayabilirler. Ama belediyeler sınırötesi kurumlara karar alma yetkisi vermezler.

8. FİNANS

İller ve belediyelerin ana gelir kaynakları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

8.1. Vergiler

İller ve belediyelerin, yerel yönetimler tarafından toplanan kendi vergileri vardır. Belediye vergi gelirleri ağırlıklı olarak gelir vergileri ile kişilerden ve şirketlerden toplanan varlık vergilerinden oluşur. İl vergi gelirleri sadece gelir vergilerinden oluşur.

Belediyeler, gelir vergisi ve varlık vergisine ek olarak, ticari yapılardan ve şehir içindeki konutlardan emlak vergisi alabilir. Bu konuda her belediye kendisi karar alır. Emlak vergisi için izin verilen oran, emlağın vergiye tabii değerinin % 0.2 si ile % 0.7 si arasıdır. Emlaklardan alınan vergi geliri, vergilendirme esasına bağlıdır. Vergilendirilecek oran on yılda bir gözden geçirilebilir. Bu tür vergilendirme tüm belediyelerde hayata geçirilmemiştir ve 1994 yılında 204 belediye emlek vergisinden gelir elde etmiştir. Tüm ülkede 1994 yılı için emlak vergisinden elde edilen gelir 2.8 milyar NOK olmuştur.

Yerel yönetimlerin vergi koyma özgürlükleri kısıtlıdır. Maksimum ve minimum oranlar, her yıl parlamento tarafından kararlaştırılır. 1996 yılında yerel yönetimlerin uyguladıkları maksimum gelir vergisi, belediyelerde % 11.75, illerde % 7 olmuştur. Uygulamada tüm yerel yönetimler en yüksek oranı kabul etmektedirler. Parlamento vergilendirme esaslarının, indirim v.s. gibi kurallarını belirler. Bu da yerel yönetimlerin elde edecekleri vergi gelirlerinin, her sene parlamentodan onay alan vergi mevzuatına ve yerel gelir ve istihdam düzeyinde yaşanacak dalgalanmalara bağlı olduğunu gösterir.

8.2. Üst Yönetimlerden Hibeler

Yerel yönetimlerin, belediyelerin ve illerin, gelirlerinin yaklaşık % 40 ı, merkezi hükümet tarafından sunulan hibelerden oluşmaktadır. Aşağıdaki tabloda devletten transfer edilen hibeler gösterilmektedir:

Genel hibelerin mevcut harcamaları karşılaması, özel hibelerin ise özel bazı hizmet ve projeleri karşılamak hedeflenmiştir

Özel hibeler genelde yasalarla düzenlenmezken, genel hibeler yasalarla düzenlenmiştir. Özel hibelerin nasıl dağıtılacağına Hükümet karar verir. Genel hibelerin dağıtım prensipleri ise Parlamentoda görüşülür.

Özel hibelerde fonların nasıl kullanılacağına Hükümet karar verir. Özel hibelerin çoğu, belediyelere, maliyetin bir kısmının kendilerince karşılanması koşulu ile verilir.

1996 yılında devlet bütçesinden yerel yönetimlere 113 adet özel hibe tahsis edilmiştir. Bunların arasında, sadece az sayıda belediyenin maliyetlerini etkileyen yatırımlar, araştırma ve geliştirme projeleri ve merkezi hükümet adına belediyelerce yürütülen hizmetlerin maliyetleri bulunmaktadır. Hükümet özel hibeleri ayrıca, çocuk yuvaları ve çocuklara yardım gibi bazı özel öncelik alanlarına yönlendirir.

1996 yılı devlet bütçesinde yer alan belli baslı özel hibeler şöyledir:

– mültecilerin konutları ve göçmenlerin entegrasyonu için verilen hibeler,

– istihdam planları hibeleri,

– hastahanelerin ayakta tedavi bölümleri için hibeler,

– hastahanelerin onaylanmış harcalamalarının geri ödemesi,

– kreşlerin işletilmesi için ayrılan hibeler,

– kurumlar tarafından zihinsel özürlüler için evde ya da kurumda verilen hizmetler için hibeler,

– yaşlılarla ilgili kurumların evde yürüttükleri bakım hizmetleri için verilen hibeler,

– okul saatleri dışında çocuk yuvaları ve çocuk bakım kurumları için verilen hibeler.

8.3. Mali Dengeleme

Genel ya da blok hibeler, vergi gelirlerini ve harcama ihtiyaçlarını dengelemek için kullanılır. Sistem,1996 yılında yenilenmiştir. Vergi gelirlerinin dengelenmesi metoduna göre, referans olarak alınan kişi başına düşen vergi geliri düzeyinin altında kalan tüm belediyeler (yenilenen sisteme göre ulusal ortalama % 110 dur), kendi gelir düzeyleriyle referans gelir düzeyi arasında kalan farkın % 90 kadar hibe alırlar. Dengeleme planı, bazı özellikle yüksek vergi geliri düzeyine sahip belediyeler için de belli bir indirim sağlar.

Vergi gelirlerini dengelenmesi aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:

Harcama ihtiyaçlarının dengelenmesi konusunda planda iki aşama bulunmaktadır. Öncelikle tüm ikamet sahiplerine eşit bir şekilde tahsis edilen, harcama ihtiyaçlarının parlamento tarafından onaylanması gerekmektedir. Daha sonra belediyelerin harcama ihtiyaçlarına göre uygun hibeler belediyeler arasında dağıtılır. Dağıtım metodu aşağıdaki grafikte gösterilmektedir.

8.4. Diğer Gelir Kaynakları

Yerel yönetimler ayrıca, sundukları yerel hizmetlerin karşılığı olarak, kendi sınırları içinde yaşayanlardan aldıkları ücretler ve harçlardan da gelir elde ederler. İkamet sahiplerinden pek çok hizmet için ücret alma izinleri vardır, şöyle ki: su, atık yok etme, pis su arıtma, kreşler, yuvalar, okul saatleri dışındaki çocuk bakım hizmetleri ve evlere götürülen hizmetler.

Belediyeler, alacakları ücret ve harçların miktarını belirlemek konusunda geniş bir özgürlüğe sahiptirler. Yine de yapılan hizmet, yerel yönetimin sorumluluk alanında olmalı ya da belediyeler, maliyet bedeli prensiplerine göre tekel olmalıdırlar. Bu nedenle belediyeler, sundukları hizmet karşılığında maliyet bedelinden daha yüksek bir ücret talep edemeyebilirler. Bu sınırlar içerisinde, ücretleri ve harçları belirlemek yerel meclislere bırakılmıştır.

Harçların miktarı sunulacak hizmetin üretiminin nasıl finance edileceğine bağlıdır. Yüksek bir ücret, kullanıcıların, hizmetin üretim maliyetini karşıladıklarını gösterebilir. Düşük ücretse, söz konusu hizmeti sunarken kullanıcılara katkı verildiğini işaret edebilir. Bu durumda belediye, burada sunduğu hizmetin maliyetini başka gelirleriyle karşılamak durumunda kalır ki, bu da belediyenin diğer aktivitelerinin sıkıntıya girebileceğini gösterir.

Sıradan ticari faaliyet olarak değerlendirilen, araç parkları ve sinemalar gibi hizmetler konusunda belediyeler istedikleri ücretleri talep etme konusunda serbesttirler.

8.5. Borçlar

Yerel Yönetimler Yasası uyarınca, Norveç Belediyeleri, aşağıdaki konularda borçları yükseltme konusunda serbesttirler:

1) Sabit mal varlığı ve sermayeye yapılan uzun vadeli yatırımlar

2) Sabit mal varlığı ve sermayeye yapılan yatırımlarla ilgili borçların çevrilmesi,

3) Norveç Ulusal Konut Bankası ( Den Norske Stats Husbank) tarafından, konut edinmede öncelikli olan gruplara verilen borçlar,

4) Muhasebe açıklarının kapatılması,

5) Nakit kullanım amaçlı borçlar.

“Borçların geri ödeme planları ve diğer koşullarıyla ilgili kurallar”, geri ödeme planlarını ve bu konudaki koşulları düzenler. Bu kurallar uyarınca, borçların geri ödemesi kırk yıldan daha uzun olamaz yoksa yatırımın ekonomik/teknik yaşam süresine maksimum ölçüde denk düşer.

Muhasebe açıklarının kapatılması için verilen borçların maksimum geri ödeme süresi dört yıldır, ki bu da muhasebe borçlarının kapanması için belirlenen maksimum süreye eşittir.

Nakit kullanım amaçlı borçlar, en geç alındıkları yılların sonunda geri ödenmelidirler.

Norveç belediyeleri genelde, sabit süreli, geri ödeme yapılmayan dönemleri de kapsayan borçlanmayı ya da yıllık ödemeli borçlanmayı tercih etmektedirler. Eğer bu tipte bir borçlanma yapılmışsa, geri ödemelerle gerçek borç geri ödemesi arasında fark, özel bir fonda toplanmaktadır.

Norveç belediyelerinin, döviz risklerini de üstlenerek, kaynak dağıtımı yapabilmeleri için gerekli bazı koşullar bulunmaktadır. Bu kurallar uyarınca, Norveç belediyeleri yabancı para birimlerine bağlı borç alamazlar. Yabancı borçlanmalar da Norveç kronunda yapılmalıdır.

Alınacak borçlarla ilgili kararlar devlet yetkilileri (merkezi yönetim) tarafından onaylanmadığı sürece geçerli değildir. Devlet yetkililerinin onayı, her bir belediyenin ya da ilin ekonomik durumuna ve gelecek faizleri ve temettüleri ödeyebilme kapasitelerine bakarak verilir. Değerlendirme ulusal makro-ekonomik gelişmeler ya da kredi pazarındaki durumdan bağımsız olarak yapılır.

İller tarafından alınacak borçlar, bakanlık tarafından, belediyeler tarafından alınacak borçlar ise il valisi tarafından onaylanır.

8.6. Mali denetim

Hükümetin ve parlamentonun, yerel yönetimlerin gelirlerinin çerçevelerini belirleme faaliyetleri baharda başlar. Parlamentoya Mayıs ayında sunulan yerel yönetimlerin yıllık bütçeleriyle ilgili teklifle, hükümet gelecek yıl beklenen gelirlerle ilgili ilk işaretleri verir. Bununla hükümet, yerel yönetimlerin toplam gelirleriyle ilgili gerçek büyümeye dair, bir hedef rakam ( enflasyonun üzerinde bi büyüme ) belirlemiş olur. Hedef rakam, ulusal ekonominin, tam bir değerlendirmesine, il ve belediyelerin sundukları sosyal hizmetlerin ve yerel yönetimlerin genel ekonomik durumlarının geliştirilmesi isteğine dayanarak belirlenir.

Mülteciler ve sığınma talebinde bulunanlar için istihdam planı ödenekleri, bu alandaki ödenek ihtiyaçları yıldan yıla büyük farklılıklar gösterebildikleri için, tamamen yerel ekonomiye dayanan değerlendirmelerin dışında bırakılır.

1992 yılından bu yana, hükümet büyüme için gelirlerden, örneğin, genel amaçlı ödenek planı aracılığıyla transfer edilen blok hibeler ve vergi gelirlerinden “bağımsız” bir hedef rakam belirlemektedir. Bunlar il ve belediyelerin ana gelir kaynaklarıdır ve il ve belediyelerin belirli amaçlarla kullanmak zorunda olmadıkları özel hibelerden ve ücret ve harçlardan farklıdır.

Bu hedef rakamlar, Ekim ayına kadar çalışmaları devam eden devlet bütçesi için temel teşkil ederler. Devlet bütçesinde gelir kaynakları teker teker hesaplanmış ya da tahmini rakamlar belirlenmiştir. Vergi tahminleri bütçede teklif edilen vergi mevzuatına ve ülkedeki gelir ve istihdam konusundaki tahmini dalgalanmalara dayanmaktadır. Ücretler ve harçlardan beklenen gelirler, tarihi veriler, beklenen enflasyon rakamı ve teklif edilen yeni reformlar temel alınarak hazırlanmıştır. Toplam merkezi hükümet hibeleri, devlet bütçesi hükümlerine dayanmakta ve istenilen büyüme oranlarına ulaşmayı hedeflemektedir. Blok hibeler, belediyeler ve iller arasında dağıtılır.

Genel hibeler ve özel hibeler arasındaki denge, hükümetin, yerel yönetimlerin finansmanı konusundaki odak noktasıdır. Özel hibeler, yerel yönetimlerin hükümet ve parlamento tarafından öncelikli olarak belirlenen hizmetler için kaynak kullanımını zorunlu kılmaktadır. Genel hibeler, illere ve belediyelere öncelikleri kendilerinin belirlemesi şansını veren, “bedava” gelirlerden ayrı büyüme olanağı sağlar. Genel hibelerle, vergi gelirleri arasındaki denge, gelir kaynakları farklı belediyelerde farklı temellere oturduğu için, ayrıca önemli bir noktadır.

Her bir il ve belediyenin toplam geliri, hükümetin hesaplamalarında kullanılan ortalama rakamlarla, farklı sonuçlar gösterir. Bunlar yerel vergi gelirlerindeki dalgalanmalara, genel amaçlı hibe programıı altında yer alan genel hibelerin dağıtım kriterlerinin etkilerine, özel hibe alıp almadıklarına ve ücret ve harçlarla, emlak vergilerinin artıp artmadığına bağlıdır.

Yerel Yönetimler Bakanlığı her yıl, “yerel yönetimlerde belgeleme ve hesaplama“ adlı, genel amaçlı ödenek programını anlatan ve her bir il ve belediyenin dayandığı ödenekler ve gerçek verilerin detaylarını veren bir broşür yayınlar.

9. YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLERİN DENETİMİ

9.1. Genel İdari Denetim

25 Eylül 1992 tarihli Yerel Yönetimler Yasasına göre hükümetin, il ya da belediye, yerel yönetimleri denetlemesi, bütçe hareketlerinin yasallığının denetlenmesi dışında, otomatik olarak yapılan bir görev değildir.

9.2. Hukukilik Denetimi

Yasalar aksine bir yarar görmediği takdirde, il valilerinin denetim görevi, yapılan işlerin yasal olup olmadığını denetlemekle sınırlıdır. Bütçe hareketleri dışındaki konular, meclisin ilgili üç ya da daha fazla üyesinin talebi üzerine ya da valinin girişimiyle ve haklı bir gerekçe varsa denetime tabi tutulabilir, aksi takdirde bu talep sorumsuzluk olarak değerlendirilir.

Aşağıda belirtilen durumlarda kararlar geçersiz sayılır:

1) Yerel yönetim böyle bir karar alacak yetkiye sahip değilse, ya da

2) kararın içeriği yasalarla çelişiyorsa, ya da

3) prosedürle ilgili, kararın sonuçlarını etkileyecek hatalar yapılmışsa.

9.3. Uygunluk Denetimi

Yerel yönetimlerin faaliyetlerinin amaca uygunluğu konusunda, genel idari bir denetim bulunmamasına rağmen, sektör mevzuatı bu durumu değiştirir. Yerel yönetimlere verilen neredeyse tüm devlet yetkileriyle ilgili şikayetlerle, il valisi ya da ilgili bakanlık ilgilenir. Planlama ve inşaat alanında, il valisi kendi adına, yapılan işlemden tüm taraflar memnun olsalar bile, bir şikayet başvurusunda bulunabilir.

İl valisi, yapılan işlem hakkında kendisi karar verebilir ve gerekli gördüğü ya da kestirme bir çözüm olduğunu düşünürse, değişiklik yapabilir. Durum, hükümetin talimatlarııyla il valilerine, yerel özerk yönetim değerlerine özen göstermeleri şartıyla bırakılmıştır.

9.4. Diğer Kontrol Mekanizmaları

Norveç uniter bir devlet olduğundan, yerel yönetimlerin yetkileri yasalarla belirlenmiştir. Parlamento, belediyelerin ya da tek bir belediyenin yetkileri konusunda, Norveç’in uluslararası yükümlülüklerinin sınırları içerisinde, gerekli gördüğü değişiklikleri yapmaya yetkilidir.

9.5. Yerel Yönetimler İçin Çözüm Yolları

Yönetim Yasasının 35. bölümüne gore, yerel yönetimler , il valisinden ya da Yerel Yönetimler Bakanlığından, denetim yetkilerine dayanarak aldıkları bir kararı değiştirmesini talep edebilirler. Ancak böyle bir durum, alınan karar bireylere herhangi bir hak tanımıyorsa mümkün olabilir.

Eğer il valisii kararını değiştirmez ise, Yerel Yönetimler Bakanlığı da aynı koşullar altında aynı şekilde davranabilir. Bakanlığın verdiği karar, konu mahkemeye taşınmadığı sürece kesin karar olarak kabul edilir.

9.6. Yerel ve Bölgesel Hesapların Denetimi

Her belediye, gerekli görülecek personelle birlikte, bir denetçi istihdam etmek ya da belediyeler arası bir denetim işbirliğinde yer almak zorundadır. Yasa, hem işlevsel denetimi (etkinlik ve etkililik) hem de finansal denetimi zorunlu kılar. Denetim raporları, kendi görüşleriyle birlikte meclise iletmek üzere, belediye ya da il denetim komitesine verir. Meclis, belediyelerin yönetimlerini gözeten en üst yetkili organdır.

9.7. Diğer Denetim Formları

Kamu yönetiminden sorumlu parlamenter kamu denetçisi (ombudsman), “kamu yönetiminin, bireyleri adil olmayan bir şekilde etkilememesinden ve kamu çalışanlarının ve diğer kamu hizmeti sunanların görevlerini özenle yapmalarından emin olmak ” ile görevlendirilmiştir.

Kamu denetçisi bu çerçevede, bazı belediye kararlarının yasalara uygun olup olmadığını, ya kendi girişimi ile ya da resmi bir şikayeti takiben soruşturabilir. Herhangi bir belediye kararını yok saymak gibi bir yetkisi yoktur ama yok sayma, disiplin cezası ve mümkün olan durumlarda telafi etmeye gidilmesi yönünde tavsiyelerde bulunabilir.

Bu anlamda, yerel yönetimler dahil olmak üzere tüm kamu yönetimlerinin idari prosedurlerini kontrol eden Yönetim Yasasından da söz edilebilir.

10. YEREL VE BÖLGESEL YÖNETİMLERİN KARARLARINA KARŞI TEMYİZ

Yerel Yönetimler Yasası çerçevesinde bireylerin yerel kararlara itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Belediye meclisinin sorunları çözme yetkisi vardır ama diğer başka yerel politik kurumların da bu konuda yetkisi vardır. Belediye meclisi tarafından alınan kararlara Yerel Yönetimler Bakanlığı aracılığıyla da itiraz edilebilir.

Çoğu yerel yönetim kararı, bir bireyin ya da bir grup insanın haklarını ve görevlerini düzenler,bununla beraber, okullar, sosyal güvenlik, planlama ve inşaat v.s. gibi özel mevzuatlara dayanan alanlarda, temyiz için özel prosedürler vardır.

11. YEREL/BÖLGESEL İDARİ PERSONEL

11.1. Başlıca Personel Kategorileri ve Yönetim Kademeleri İle Atamalardan Sorumlu Yetkili

Yerel yönetimin başı, idari işler müdürüdür. Meclis tarafından atanır (ve görevden alınır) ve meclis tarafından belirlenen çerçeve içerisinde tüzükle belirlenenler dışında, belediye/il yönetimindeki en üst düzeydeki yöneticidir. Bu makam, tüm çalışanları yönetme hakkına sahiptir. İdari işler müdürü seçilmiş temsilcilerin oluşturduğu birimlerin görev alanlarına giren konuların düzgün bir şekilde ele alınmasını ve aldıkları kararlarının uygulanmasını sağlar. Kontrol komiteleri dışında seçilmiş temsilcilerin oluşturduğu tüm birimlerin toplantılarına kendisinin ya da bir yardımcısının katılma ve söz alma hakkı vardır.

Meclis, belediye meclis üyeleri kuruluna, bir komiteye ya da idari başkana işe alma ve işten çıkarma ile personelle ilgili diğer konularda karar alma yetkisi verebilir.

Meclis üst düzey idari pozisyonlar için, altı yıldan az olmamak kaydıyla, sınırlı bir sure için işe alım yapabilir.

11.2. Finansal Durumdan Sorumlu Yönetim

Her il/belediye, muhasebe hesaplarından sorumlu bir uzman (genelde belediye mali işler sorumlusu olarak da görev yapmak üzere) ve bir denetçi çalıştırmak ya da bölge denetimlerine katılmak zorundadır.

Meclis, yönetim üzerinde en üst düzeyde denetim yetkisine sahiptir ve hesapların tatmin edici bir şekilde denetlenmesini sağlar. Meclis, kendi adına, yönetimin sürekli denetiminden sorumlu bir kontrol komitesi seçer.

11.3. Ulusal Kamu Hizmeti Yürüten Görevlilerin Koşulları ile İlişkileri

Öğretmenlerin ücret ve çalışma koşulları, belediyeler ve iller tarafından işe alınıyor olmalarına rağmen, merkezi hükümet tarafından müzakere edilir.

11.4. Sayılar

Yerel yönetim personeli (bin)

12. PLANLANAN YA DA DEVAM EDEN REFORMLAR

Yerel yönetimlerde ve merkezi hükümet-yerel hükümet ilişkilerinde on yılı aşkın bir süredir devam eden reform çalışmalarından sonra, Norveç’ deki durum baştan aşağı bir sağlamlaştırma olarak anlatılabilir: yerel yönetimler 1992 yılında kabul edilen Yerel Yönetimler Yasasıyla verilen genişletilmiş özgürlükleri uyarlamak ve kullanmak üzerinde çalışmaktadırlar.

Şu anda, büyük ölçekte bir reform tasarlanmamakta ya da geliştirilmemektedir. Bununla birlikte, gündemde tartışılmakta olan bazı konular bulunmaktadır:

1) Hastahaneler için sahiplik yapısı ve yönetim modeli

Bugün hastahaneler il belediyelerinin sorumluluğundadır. Bir uzmanlar grubu konuyu değerlendirmiş ama ortak bir noktada buluşamamışlardır. Bu komitenin bir kısmı devletin tüm sorumluluğu alması gerektiğini savunmaktadır. Hastahane harcamalarının % 60 ı il belediyeleri tarafından karşılanmaktadır. Bu nedenle hastahane sorusu, il belediyelerin mevcut durumlarından, ayrı, bağımsız, bölgesel (orta) yönetim düzeylerinde tartışılmasına katkıda bulunmaktadır.

2) Oslo metropolitan bölgesinin yerel yönetim yapısı

Oslo hem bir belediye hem de il belediyesidir ve çevresi iki il belediyesine ve birkaç belediyeye bölünmüştür. Kısa bir süre once bir komite bu bölgedeki yerel yönetimin gelecekteki yapısıyla ilgili bir rapor sunmuştur.

3) Yerel yönetimlerin finansmanı

Bir komite, yerel finansman, özellikle vergi ve merkezi hükümet hibeleri arasındaki ilişkilerle ilgili ve yerel vergilerle ilgili kısıtlamaların rahatlatılmasının gündeme getirildiği bir rapor hazırlamıştır. Bir başka komite de emlak vergisi konusunda yeni bir yasa teklifi hazırlamıştır.

4) Belediye taahhütleri ve belediyeler arası işbirliği

Bir komite, hem Yerel Yönetimler Yasasına belediye şirketlerinin iş yapmalarıyla ilgili yeni bir bölüm hem de belediyeler arası işbirliği konusunda yeni bir yasa teklifi hazırlamıştır.

5) Özelleştirme

Belediye kaynaklarının daha etkili bir şekilde kullanılması ve daha kaliteli bir hizmet sunulması açısından hizmet alımı ve/veya özelleştirme gündemdedir.

266 https://wcd.coe.int/com.instranet.InstraServlet?command=com.instranet.CmdBlobGet&InstranetImage=2565049&SecMode=1&DocId=1349482&Usage=2